Ogres - Adrian Tchaikovsky Mini Okuma Etkinliği

Merhaba arkadaşlar, sevgili @Abraxas ile Zamanın Çocukları’nın da yazarı olan Tchaikovky’nin Ogres adlı novellasını okuyacağız. Daha önce Elder Race ve Spiderlight kitaplarını da okumuş ve özellikle Elder Race’e bayılmıştık.

Ogres, fantastik kitaplardan aşina olduğumuz ogre ırkının dünyanın kontrolünü eline geçirdiği bir gelecekte geçiyor. İnsanlardan daha büyük, daha güçlüler ve arada da bazılarımızı yiyorlar.

Herkes davetlidir. :slight_smile:

4 Beğeni

Keyifli okumalar. :slight_smile:

Serinin üçüncü kitabı mıymış bu? :thinking:

1 Beğeni

Elder Race harikaydı.

Ogres’dan da beklentim yüksek, GR’de öve öve bitiremiyorlar. Yorumlardan, fantezi/bk kisvesi altında günümüzün sosyopolitik düzenine yönelik eleştirel bir eser olduğu izlenimini edindim.

İyi okumalar. :slight_smile:

Birbirinden bağımsız kitaplar, temaları benzer olduğu için dizi şeklinde toplamışlar.

4 Beğeni

İlk bölümü okudum. Kapalı bir anlatıma sahip gibi geldi. Spoilerlık bir şey yazmadım ama yine de alayım.

Dev abimiz çok kibar :grinning:. Ama sinirlendirmesek iyi olur.

Merak ettiğim şey kitap ortaçağda geçiyor gibi başladı. Motoru Ogre büyüsüyle çalışıyor sanıyor halk hatta ama bir yandan lastik tekerlekli falan. Eğer ortaçağ veya arabanın olamayacağı zamanlarda geçiyorsa kapaktaki helikopter ne alaka ya da motor teknolojisi var da halktan mı gizleniyor? Kitabın vermek istediği mesajlardan birisi de bu galiba. Altlarında Mercedes halkı ezik ezik eziyorlar.

Roben hood göndermesi iyiydi.

1 Beğeni

Beni de bir gülümsetti. :slight_smile:

  1. bölüm bitmeden açmayalım:

Anladığım kadarıyla ogreler insanların ete alerjik olması için bir haltlar karıştırmış. Dine de yerleştirmişler bir güzel, insanları zeka sahibi koyunlar haline getirmeleri güzel olmuş.

Ogrelerden tanrı gibi korkmalarının, üstünlük ve insanlar üzerindeki haklarını koşulsuz kabul etmelerinin ogrelerin köy muhtarını pişirtip yanlarında yemesi ile vurgulanması hoşuma gitti.

Bakalım nerelere gidecek öykü.

1 Beğeni

İkinci bölümü bitirdim.

Kitap ikinci kişi gözünden yazılmış, çoğu kişi sevmez bu formatı ama yazar Tchaikovsky olunca sırıtmıyor. Siz nasıl buldunuz?

Üslup her zamanki gibi sade ve zarif, betimlemeler yok denecek kadar az veya süssüz. Novella olduğu düşünülünce hiçbir kelimeyi harcamamış, ortaya “sıkı” bir metin çıkmış. Harika. :slight_smile:

Kurgu Orta Çağ Feodal Avrupası’ndaki toprak ağaları ve serfler modeli üzerine kurulmuş. Şimdilik göze çarpan büyük fark, Ogre’ların 2. bölümde çıtlatılan modern teknolojilerine karşı insanların birkaç yüz yıl geriden gelmeleri, bu imkanlardan herhalde isyana kalkışmasınlar diye yoksun bırakılmaları.

Özellikle uydu teknolojisine sahip olmalarının çıtlatılması durumu iyice vahim hale getiriyor.

  1. yy teknolojisini kullanan efendiler versus 16. yy’de bırakılmış köleler. :slight_smile: Buradan nasıl bir ayaklanma çıkacak, göreceğiz.

Evet, bana da öyle geldi. Hayvanların genleriyle oynamış olabilir Ogre’lar.

1 Beğeni

Olaylar aydınlığa kavuşmaya başladı, gidişat güzel.

Beşinci bölüm sonu:

Obaa, evet, hayvan eti yemeyi engellemek amaçlı bir genetik müdahale varmış. Ancak insanlar kendi genetiklerini modifiye etmişler ki yedikleri eti sindiremesinler. Böylece hayvancılık sektörü yok edilmiş ve Dünya’nın biraz nefes alması sağlanmış.

Alışana kadar biraz batıyor, sonra geçiyor. :smiley:

Esas oğlanın bazı kelime seçimlerini garipsedim sadece, frictionless der mi orta çağ genci bilemedim. Bir kaç kelime daha var ama aklıma gelmediler şimdi. Bunun dışında dediğin gibi “sıkı” bir metin yazmış Adrian reyiz.

Frictionless’ı diyenin kim olduğunu bilmiyoruz ki. İkinci kişi olan ve her şeyi bilen anlatıcımızın bir tabiri o. :slight_smile:

1 Beğeni

Novella olduğu için ve Tchaikovsky’yi merak ettiğim için başladım ama benim İngilizcem yetmedi. İngilizce yetisi noktasında sizlere çok imrendim arkadaşlar. DeepL ile biraz daha devam edeceğim, gittiği yere kadar.

1 Beğeni

Bir sürü sözcüğe/deyime bakarak okuyorum ben Bülent hocam, bu kitabın dili kolay değil. Aynı yazarın yine çok güzel olan Elder Race novellasını önerebilirim bunun yerine. Hatırladığım kadarıyla dili daha sade ve çok daha akıcı. çok da güzel olduğunu söylemiş miydim? :blush:

Dikkat etmemişim. Gayet makul bir açıklama. :+1:

1 Beğeni

Haha, kafa karıştırıyor değil mi ikinci kişi perspektifi? Özellikle diyaloglarda. Bazen iyice Inception oluyor, benim de durup şimdi kim anlatıyor diye düşündüğüm yerler oldu.

DeepL kullandığınıza göre tabletten mi okuyorsunuz, nasıl oluyor metni oraya kopyalamak? Düşündüğüm gibiyse o iş sıkıntılı, atmosferden koparır sürekli onla uğraşmak.

Kindle gibi bir e-okuyucu edinip bu alete bir de İngilizce-Türkçe sözlük yüklerseniz bunun dilinizi ilerletmek için en iyi yatırım olduğunu göreceksiniz. Dokunmatik bir tıkla bilmediğiniz kelimelere bakmak kadar rahat bir şey yok. Çok faydasını görmeye devam ediyorum.

2 Beğeni

Hazırlık olması açısından cep telefonunuza ReadEra yükleyerek deneyebilirsiniz. Ben bu şekilde idare ediyorum uzun zamandır.

2 Beğeni

ReadEra muhteşem. Aynısını yapıyorum. DeepL uygulaması da yüklüyse seçtiğiniz metni hemen çeviriyor. Ben de sayfa sayfa kopyalayıp okuyorum. Evet kitaptan kopuyorum ama zaten İngilizce okurken zorlandığım için bu kopuşu yeğliyorum. Çok canım sıkılırsa da metni okumayı bırakıyorum.

2 Beğeni

DeepL kurmadığım için entegrasyonundan bihaberdim, teşekkür ederim. :+1: Alıştıkça kolaylaşıyor, zaman istiyor biraz.

1 Beğeni

Tchaikovsky’nin okuduğum eserlerinin yayımlanış tarihlerine göre Tchaikovsky üzerindeki etkileri.

Adam üretkenliği yüzünden yavaş yavaş eriyor beyler, biraz istirahat etmeli. Öfke seviyesi de artmış gitgide, dünya umrunda değil.

3 Beğeni

Spiderlight’ı yaşanmamış sayıyorsun yani. :joy: Stephen King’in gençlik resimlerine benzettim nedense havasını. Kaşları sivriltmiş, bakışlar delici. Dinlen Adrian reyiz, sen bize lazımsın. :slight_smile:

  1. bölümün ortasındayım;

Baştaki foot lu boy ölçümü beni de avlamayı başardı. Jeton bana Torquell’den birazcık daha erken düştü. Hep süper asker, üstün ırk şeklinde düşünmüştüm. :sweat_smile:

Mistress’imizle esas oğlanımızın ilişki dinamikleri Maymunlar Gezegeni’ni anımsatmadı değil. Torquell’in bir şekilde melez çıkacağını da düşünmüştüm ama atavizme bağladı yazar.

Company town olayını daha önce nerede okuduğumu hatırlayamadım, eski bilim kurgu kitaplarından birinde (Okat Yayınları BK dizisinde bir tane, kafama takıldı) ama hangisinde.
İşler oraya doğru gidiyor zaten, özellikle burada geçim muazzam zorlaşıyor ve her iş için verilen karşılık asgari ücret. Yaşam standartlarını ancak hayatta kalacağın seviyeye doğru bilinçli bir şekilde çekiyorlar. Siyasete girmek istemiyorum ama her iki cenahtan da belli bir kesimin kafa yapısı tastamam bu kitaptaki köylü ekonomiklerle aynı.

İsyan bayrağını da açtı delikanlımız. Her şeyi basite indirgeyerek anlatması, halka ulaşacak karizmaya ve bilgiye sahip olması, ayrıca kahraman olarak görülmesi vs. adamı peygamberimsi bir havaya soktu sanki. İster misiniz Torquell isyanı bastırılsa bile adam yeni bir dinin temeli haline gelsin? :smiley:

İnsanların son çare olarak etlerini satması…
Kusursuz yeni jenerasyonun et yiyememesi bir tarafa hem daha yavaş öfkelenmesi hem de daha aksak tartışabilmesi…

Kitap bir noktadan sonra içimdeki öfkeyi de uyandırdı. Trajikomik bir şekilde Adrian abinin -gerçeğe çok da uzak olamayan- distopyasını yaşıyor olmanın dayanılmaz hafifliği.

Çok bölük pörçük yazmışım kusura bakmayın. :slight_smile:

2 Beğeni

Tchaikovsky reyiz Spiderlight’ı Übermensch olmadığını göstermek ve Homeland Securty’i yatıştırmak için araya sıkıştırmıştı. :slight_smile:

Ben de 7. bölümü bitirdim, kaldı iki bölüm. Reyize şapka çıkarıyorum, okuduğum en derli toplu, en iyi yazılmış novellalardan. Hiçbir kelimeyi harcamıyor demiştim ya, bu sözümün arkasındayım.

Üslubun kalitesine örnekler:

And Manx Jack gets you on your own once, and tries to get you to go against Roben and go with the girl, willing as she is. He wants the vicarious thrill of it, you reckon, or else he thinks he might be next to get lucky once you’ve leant your weight against that forbiddance and weakened it.

“Vicarious thrill”, müthiş bir ifade. Aynı şekilde, “once you’ve leant your weight against that forbiddance and weakened it.”

Wow. :heart:

The sound that comes from his servants is that of worshippers seeing their god’s idol pulled down.

The villages are full of slapped children and beaten wives and men with missing teeth and black eyes, after all. Sometimes the screw of frustration can be turned enough that it compensates for the dampened serotonin and testosterone.

Ogerlara dair:

Jeton bende hala düşmedi. Torquell Ogre’ların ortaya çıkışlarını şöyle açıklamaya çalışıyordu: Üst seviyeden, zengin ve yöneten elitler grubu alt seviyeden olanları genetik olarak modifiye etmişler (ilk başta gönüllü olarak sonra yasalar zoruyla), ancak kendileri bu müdaheleye tabi tutmamışlar. Hatta kendi genetiklerini onlara daha güçlü ve büyük yapacak şekilde aksi yönde değiştirmişler.

Ancak Isabel bunun doğru olmadığını, konu üzerinde biraz daha düşünmesi gerektiğini söylemedi mi? Doğu açıklama bu değil sanki.

Kitapta Komünist Manifesto’ya göndermeler bulmak da mümkün, bu tip detaylar hoş olmuş.

Isadora’s smile tells you it’s a good question. “There’s a theory held by the worthies who run the company – glorified boys’ club that it is. They say that their workforce must be kept in such artificially straitened circumstances, with shortages and competition, or they wouldn’t work. If you let the Economics be comfortable and happy and free of fear and want, then what if they just sat at home and did nothing? They say that unless you force people into a position where they must work or starve, no work would get done.”

You think on that, and on what you’ve learned so far about Isadora’s discipline and its foundations. “Have they proved this theory?”

Isadora raises an eyebrow.

“That’s what you do with a theory, isn’t it?” you press. You feel as though you’re about to say something stupid at any moment, but the idea is so obvious. “Have they tried feeding and making people happy to see if they still did the work?”

Isadora laughed, and at first you think you have been stupid, but she’s laughing at her peers, whom she plainly doesn’t think much of. “You know,” she says, between guffaws, “I don’t think they ever tried. Funny, that.”

2 Beğeni

İlk bölümü orjinalden okuduktan sonra yavaşlığıma kızıp kitabı deepl’ye attım ve az önce bitirdim. Güzel çevirdi kerata göze batan bir şey pek olmadı. Orjinalden karşılaştırma yaparsak muhakkak olur ama kitabı çevirtip okuduğum için memnunum. Kitap gayet güzeldi. Zaman ve hız konusunu çözebilsem orijinalini de okur(d)um.

Kitabı okurken modern bir Demir Ökçe okuyor gibi hissettim yer yer. Bundan sonrası spoiler. Bir şeyler karaladım. Umarım çok sıkıcı olmamıştır ama karışık olduğu kesin.

Her ne kadar kitabın ismi Ogres olsa da ortada ogre yok. İş tamamıyla insanların genetik olarak küçültülmesi ve öfkesiz, sinirsiz, kuzu gibi varlıklar haline getirilmeleri. Elit bir grup kendilerini bunun dışında tutup Ogre haline gelmiş. Gerçi bir yerde yemeklerle ilgili bir şey söyledi. Bir yerde de verdiği ciltsiz, kapaksız, ucuz kağıt ucuz mürekkepli kitap örneği çok çarpıcıydı Ekonomikler için. Vejeteryanlığa da iyi giydirmiş yazar.

Kahramanımız Torcquell aslında bir dev (eski insan) olduğunun sinyallerini 5. bölümde zorla geyik etini yerken ve onu sindirirken vermişti ve işin sonunda beni şaşırtmadı. Zaten Isadora da boşuna onunla ilgilenmemiş ama esas gizli kahraman beni çok şaşırttı. Minith abla sen neymişsin yahu? İlk cümleden beri senmişsin kahraman meğer. Kurduğu komploya şapka çıkarıyorum ablacım.

Bunun haricinde dini sömürü, pompalanan cehalet, elitlerin yönetimi gibi bizim dünyamıza ait silahları görmek ve ne kadar da işe yarar silâhlar olduklarının bir kez de böyle bir evrende yüzümüze vurulması soğuk duş etkisi yapıyor. Yani hikayemizde Robin Hood benzeri bir karakter var ve onun bile tek yapabildiği kaçmak. O kadar çaresiz hale getirilmiş insanlık hem de o kadar bolluk, bereket, barış çağı söylemlerine rağmen. Bir diğer çarpıcı kısım ise Ogres halkının Ekonomiklere aslında ihtiyaç duymamaları. Onlara yaşam hakkı vermelerinin tek sebebinin makinelerin bakım ve onarımının oldukça maliyetli olması sebebiyle ucuz iş gücü olarak bulundurmaları.

Bir diğer güzel mesaj Torcquell’e karşı Devlerin ortak hareket edememesi, sürekli çıkar çatışmaları nedeniyle içine düştükleri durum. Bizim dünyamıza güzel bir örnek.

Kitabın sonunda en iyi niyetle yola çıkanların bile işin sonunda güç tarafından ele geçirilebileceğini de gördük. Bu yüzden her ne kadar Torcquell kahraman olsa da son kertede yaptığı hareket kendisini savaştığı karşı tarafın hanesine yazılmasına neden oldu. Burada Adrian abimiz ne mesaj vermeye çalışıyor acaba? Torcquell son anda yoldan dönerken Minith bunu bir an olsun yapmadı. Bilimci ablalara güvenelim mi? Şaka bir yana galiba Minith de 100 yılda bir gelen fedekar liderlerden. Her ne kadar burada ilk elden kendini ön plana atmamış olsa da.

Kitap benim için iyi bir deneyim sundu. Yukarıdaki yorumlar da gayet keyifliydi. Bu seçimi yapan @Abraxas ve @Pyrewrath hocamlara teşekkür ediyorum ve sözlerimi Camus’un sevdiğim şu alıntısıyla bitiriyorum. “Hayat aslında basit bunu anlaşılmaz kılan siyasetçiler, din adamları ve felsefeciler olmasaydı.” Kitap biraz da bu söz için yazılmış gibi geldi bana.

Bu arada ben üreticisi olduğum için ete rahatlıkla ulaşabiliyorum. Geleceğin Ogre adaylarından birisiyim. Her an yoldan çıkabileceğimi bu kitap gösterdi bana. Şöyle yüksek enflasyonlu bir 5 sene daha geçsin hele :grinning: o zaman görün Devi. Keşke bu hale gelmeseydi diyorum. Yanlış anlaşılma olmasın şimdi durduk yere.

2 Beğeni

Bitti.

Hugo Ödülleri 2023 Aday Listesi.

Haydi reyiz, topla tüm ödülleri. :heart:

En iyi roman

  • The Daughter of Doctor Moreau, by Silvia Moreno-Garcia (Del Rey)
  • The Kaiju Preservation Society, by John Scalzi (Tor Books)
  • Legends & Lattes, by Travis Baldree (Tor Books)
  • Nona the Ninth, by Tamsyn Muir (Tordotcom)
  • Nettle & Bone, by T. Kingfisher (Tor Books)
  • The Spare Man, by Mary Robinette Kowal (Tor Books)

En iyi novella

  • Even Though I Knew the End, by C.L. Polk (Tordotcom)
  • Into the Riverlands, by Nghi Vo (Tordotcom)
  • A Mirror Mended, by Alix E. Harrow (Tordotcom)
  • Ogres, by Adrian Tchaikovsky (Solaris) :sunglasses: :sunglasses:
  • What Moves the Dead, by T. Kingfisher (Tor Nightfire)
  • Where the Drowned Girls Go, by Seanan McGuire (Tordotcom)

Dipnot:

En iyi roman ödülünü The Kaijun Preservation Society kazanırsa Hugo Ödülleri’nin ne büyük bir woke bataklığına saplandığını artık herkes anlayacak. Rezalet ötesi bir kitap, içi boşaltılmış, birbirinin kopyası “cinsiyetsiz” karakterler, kendini tekrarlayan tuvalet şakaları kalitesindeki espriler, 90’larda çekilen B-sınıf aksiyon filmlerinden arak bir konu, karikatür kötüler; Scalzi’nin artık bir kesimi memnun etme hevesinin gerçek karakterler ve iyi bir öykü yazma uğraşına galip geldiği anlaşılıyor.

The God Engines’i de bu adam yazdı, The Kaijun Preservation Society’i de. Maalesef böyle.

3 Beğeni