Okullarımız

Bu konuda okumakta olduğumuz veya bitirdiğimiz okullar hakkında görüşlerimizi yazabiliriz. Böylece Hem sizin okuduğunuz okulun minimum sınıf düzeyine geçecek olan arkadaşlar faydalanabilir, hem de Belki forumdan tanıdığınız birisiyle aynı okula gidiyorsunuzdur belli mi olur ? :smiley:

Ben İstanbul/Ataşehir’deki "Dr. Nurettin Erk - Perihan Erk M.T.A.L."ne gidiyorum.

Okulum hakkında

Burası Barbaros mahallesinde bir meslek lisesi. Alışveriş merkezinin yanında olduğu için Ulaşımı kolay bir yer. ATP (anadolu teknik programı ) ve AMP (anadolu meslek programı) olmak üzere İkiye ayrılıyor. ATP sınıfları kültür dersleri ağırlıklı ilerlerken, AMP sınıfları bölüm dersleri ağırlıklı ilerliyor.

Bütün liselerde böyle mi bilmiyorum ama ilk ders başlamadan önce telefonları "telefon kutusu"na Topluyorlar ve o kutuları küçük bir odaya götürüp kilitliyorlar. Ayrıca saç, sakal, makyaj ve okul kıyafeti Konusunda çok titizler ama okul kıyafeti çok rahat, ben günlük hayatta da benzer şeyler giyiyorum zaten. :slight_smile:

9’uncu sınıfta, iki tür sınıfta da sadece kültür dersleri görülüyor. 9. sınıfın sonlarına doğru; Bilişim, Elektrik ve yenilenebilir enerji bölümlerinden birisini seçiyorsunuz, böylelikle 10. sınıfı başka bir sınıfta Okuyorsunuz.

10’uncu sınıfta, bilişim bölümünde; bilişim teknolojilerinin temelleri, programlama temelleri, ofis Programları ve bilişim teknik resmi olmak üzere 4 adet bölüm dersi var. Programlama temelleri dersinde Basit C# kodları öğreniyorsunuz. Ben bilişim bölümünde olduğum için sadece bu bölümdeki dersleri Biliyorum ama okulun sitesinden ders programlarına bakabilirsiniz. 10. sınıfın sonunda da 11. sınıf için Dal seçmeniz gerekiyor ve seçtiğiniz dala göre bir kez daha sınıfınız değişiyor.

Bilişim bölümünde ağ işletmenliği ve veri tabanı programcılığı dalları var. Veri tabanı programcılığı Sadece kod yazma üzerine. Ama ben ağ işletmenliği seçtiğim için çok bir bilgim yok. Benim dalımda ise 3 adet ders var (tabii kültür dersleri dışında.) Ağ sistemleri ve yönlendirme dersinde kısaca ağ’ya dair Her şeyi görüyoruz. Sunucu işletim sistemi dersinde şimdilik sanal makineye sunucu kurmayı ve başka Bir sanal makineye kurduğumuz işletim sistemini, kurduğumuz sunucuya bağlamayı gördük. Açık Kaynaklı işletim sistemi dersinde de yine sanal makineye işletim sistemi kuruyoruz ve onun üzerinden İşlem yapıyoruz. Yani bütün dersler birbiriyle bağlantılı, o yüzden kolay bir bölüm.

12’nci sınıfta ise çok dersiniz yok ama stajlarınız var. Bir söylentiye göre isterseniz staj yapmak yerine Kültür dersleri görebiliyormuşsunuz. (Ben 11. sınıf olduğum için çok bilgim yok.)

Okulun dış kısmına gelirsek, ana bina ve bölüm binası olmak üzere 2 adet binadan oluşuyor. Bahçesi Oldukça geniş. Bir adet voleybol sahası, bir adet (çok alçak olduğu için doğru düzgün oynanamayan) Basketbol sahası, 2 adet kale -kalelerin olduğu yerde de 2 adet pota var, yani futbol oynamak İsteyenlerle anlaşabilirseniz orada rahatça oynarsınız.- ve kantin var. Ayrıca okulun bahçesinde bolca Tavuk, bazen hindi, hatta yetrince iyi bir çocuk olabilirseniz tavus kuşu bile görebilirsiniz. Ben okuldan genel anlamda memnunum, tabii başka bir liseye Gitmediğim için çok kıyaslayamayacağım.

Siz de çok detaylı olmasa bile okullarınız hakkında yazarsanız sevinirim. Özellikle de üniversitedeyseniz Veya bitirdiyseniz. Tabii korona yokmuş gibi. :sweat_smile:

5 Beğeni

Hayat okulundayım şu an önceki de Trakya Üniversitesiydi

3 Beğeni

Adana Anadolu Lisesi’nde okuyorum. Ya da Adana içinde bilinen kısaltmasıyla ALA’da.

Okulun Logosu

Adana Anadolu Lisesi 1975 yılında Akdeniz Bölgesi’nin ilk Anadolu Lisesi olarak açılmış. Adana’nın Reşatbey bölgesindeki ilk tarihi bir konak olan, Musa Ballı’nın tahsis ettiği binasında eğitime başlanmış, 7 sene orada eğitim verildikten sonra, 1982 yılında bugünkü yerine, Kurttepe semtinde, Turgut Özal Bulvarı ve Alparslan Türkeş Bulvarı’nın kesiştiği, Adana’nın en önemli bölgelerinden birine taşınmıştır.


Okulun giriş kapısı

Başarı durumu

Adana Anadolu Lisesi, Adana’nın en köklü okullarından biri. Kurulduğu günden bugüne her sene Türkiye’nin önemli üniversitelerine onlarca öğrenci gönderdi. Neredeyse her sene Adana 1.'sini veya 2.'sini çıkarıyor, ilk 100’de de ortalama 2 kişi. Öğretmen kadrosu ve özgün eğitim standartları bunda çok etkili. Adana içinde bizimle rekabette olan diğer okullar, öğrenciye baskı kurarak başarı elde etmeye uğraşıyor. Bizde ise öğrencilere ders konusunda bir baskı yok, aksine bolca sosyal faaliyet ile lise hayatında dersten daha fazlasını yaparak bile başarılı olunabileceğini aktarmaya çalışan bir okul. Puan olarak şehir içinde 3. sırada olsa bile, fen liselerine puanı yeten 50-60 öğrenciyi kendine çekiyor, fen liselerinden daha sonra nakille gelenler de oluyor. Genel kanı, fen liselerinin baskıcı ders çalışın tutumu yanında ALA’nın eğlenceli olması diyebiliriz.

Spor ve kültürel faaliyetler

Okulumuzda her sene Geleneksel Kebap Günü yapılıyor. 20 sene öncesinin mezunları o kebap gününü üstlenir. Mesela bu sene ALA’00’ın senesiydi, pandemi sebebiyle yapılamadı. Ben 10.sınıf olduğum için hiç kebap gününe katılamadım. Bunun dışında neredeyse her ay şehir dışı gezi faaliyetleri oluyor. Forum, MUN gibi etkinlikler düzenleniyor. Birçok spor dalında takımlarımız var. Şehir içi basketbol, badminton, voleybol turnuvalarının maçları okulumuzda yapılıyor. Bir adet kapalı spor salonumuz, bir adet açık basketbol sahamız, bir adet tenis kortumuz, bir adet de açık voleybol sahamız var. Her sene TÜBİTAK ve Teknofest gibi etkinliklere katılıyoruz, birçok kez derece getirdik. Yine aynı zamanda her sene okulumuz bir öykü yarışması düzenler, bu yarışma sonucunda seçilen ilk 40 öykü “ALA’dan Öyküler” adıyla toplanır ve yayımlanır. (Ben de bu senenin, yani ALA’dan Öyküler 7 kitabının birincisiyim😏.) Düzenli olarak fanzin ve bilim-kültür dergisi de çıkartıyoruz. Müzik yarışmalarına da katılmaktayız.

Ulaşım ve şehir içi konum

Hemen okulun karşı tarafında bir metro istasyonu var. Adı da “Anadolu Lisesi İstasyonu” hatta. Çok sık ve her bölgeye otobüs geçiyor. Muhit olarak gelişmiş bir bölgede diyebiliriz.


Okulun kuzeybatı yönünün bahçesi

Okulun bir fotoğrafı

6 Beğeni

Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi.Konum olarak merkeze acayip uzak bir yerde(Gölbaşı). Eğer tercihlerde olur da yazarsanız bunu göz önünde bulundurmanız lazım.

6 Beğeni

Eskiden yanında iki okul yoktu ALA’nın. Toprak sahasında ve okulun o beton zemininde çok top oynadık. Özellikle okulun kapısının önünde Fadik diye bir köpek beklerdi yabancıları gördüğü an saldırırdı. :slight_smile: Benim kuzenlerden biri de orada okuyor belki tanırsınız Mehmet Temel adı.

2 Beğeni

Lise

Şişli Anadolu Lisesi

Üniversite

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi(Lisans)
Yıldız Teknik Üniversitesi(Yüksek Lisans)

İnşaat Mühendisliği

Ben hepsinden memnundum. Dumlupınar’ın kampüsü gerçekten esaslıydı. Eğitimi mükemmel değildi ama iyiydi. Ytü’yü Beşiktaş’ taki kampüste bitirdim.

5 Beğeni

Mehmet Temel sanırım üst dönemlerden. Bizim bahçeyi okul yapmak için gasp etmeleri çok kötü oluyor. Piri Reis, sonra ortaokul, şimdi de ilkokul. Arazinin yarısına yakını gitti. Tenis kortu yapılırken biz anaokulu yapacaklar zannetmiştik, bekliyoruz yani böyle bir hareket. Şu ilkokul yerine bir yurt yapsalardı çok güzel olurdu, hem okulun puanı da artardı.

3 Beğeni

Hacettepe Üniversitesi
Benim bölümüm Beytepe’deki kampüste. Kampüs olarak çok güzel, ağaçlık yerleri de var başka oturacak kapalı yerleri de. Çok tatlı köpek ve kedilerimiz var. Bir sürü çeşitli öğrenci topluluğu var.
Ama ulaşım için günde 2-3 saat harcıyorum… Okulda her yerde sıra var. Otobüs sırası ve yemekhane sırası metrelerce uzuyor… Ders alma sistemi desen açıldığı an çöküyor. Bu kadar kalabalık olunca da her yer pislik içinde oluyor… Hacettepe’sin ama tuvaletler böcek yuvası ve ne sabun ne tuvalet kağıdı var… Bu yüzden Korona vakti üniversiteler açılacak diye ödüm kopuyor. Öğrenci tipini de pek sevmem. Çoğunluk gösteriş meraklısı, kimin eli kimin cebinde belli değil. Özellikle yurtta kalanlar ortamı görünce ipini koparmış gibi davranıyor.
Sonuç olarak eğitimi falan iyi de sosyal olarak benim gibi içe dönük olanlar için sinir bozucu bir yer.

5 Beğeni

Hayat Üniversitesinde Doktora yapıyorum.

1 Beğeni

Bilkent Üniversitesinde hazırlık okuyorum. Şimdilik fena sayılmaz. ODTÜ ormanı teğet geçtiği için epey ağaç var burada. Ankara’nın kalanına pek benzemiyor.

5 Beğeni

Lisans: Atılım Üniversitesi
Y. Lisans: TOBB ETÜ
Açık Öğretim: İstanbul Üniversitesi (Gerçi buna ara verdim)

5 Beğeni

Balıkesir Üniversitesi düşünenlerin haberi olsun iç kesimlerde deniz yok. :smiley:

1 Beğeni

Ortaokul: Anadolu İmam Hatip lisesi

Lise: Anadolu Teknik Lisesi ( Meslek Lisesi ile hergün kavga gürültü)

Üniversite: Ege

Yüksek lisans: Sakarya ( bitmedi)

3 Beğeni

Dokuz Eylül Üniversitesi - Elektrik ve Elektronik Mühendisliği: Öğrencilik hayatınızda ‘‘Sosyal olmak istiyorum, üniversitemin imkanlarının iyi olmasını istiyorum.’’ diyorsanız bölüm Tınaztepe kampüsünde olduğu için hiç tavsiye edebileceğim bir kampüs değil. Bölümün eğitimi oldukça iyi, ilerleyen yaşantınızda edindiğiniz meslekleri buradaki eğitim sayesinde edindiğinizin farkına varma ihtimaliniz yüksek. Dokuz Eylül’ün Makine, Elektrik ve Elektronik, Bilgisayar Mühendisliği bölümleri mezunları genelde iyi yerlere geliyorlar. Öte yandan Hukuk öğrencilerinin büyük kısmı kantinlerden, kütüphanede kalorifer köşelerinden ayrılmazlar. Ülkedeki adalet sisteminin vaziyetinin adeta birer temsilidirler. Belirli mühendisliklerde kendini yetiştirme peşinde koşmayan öğrencileri pek parlak değillerdir. Çünkü genelde üzerlerinde -üniversitenin yetersizliğinden midir, atmosferinden midir bilinmez- ölü toprağı yatar. Derse katılım yok denecek kadar az, hocalarının sisteme küsmesine ramak kalmıştır. Özetle, kendini geliştirmek isteyen için ülkenin en iyi üniversiteleriyle eğitim kalitesi anlamında yarışabilecek ama geri kalan her şeyde (sosyal ve teknik imkanlar, öğrenci profili -görece ortalama üstüdür yine de-, öğrenci-akademisyen ilişkisi vb.) konularda sınıfta kalmak üzeredir benim gözümde. Bu yorumlarımdan kendimi üstün gördüğüm anlaşılmasın. Birkaç üniversitede bulunmuş ve gözlem yapma imkanına sahip olmuş, ülkemizin en iyileri sayılabilecek bölüm ve okullarında okuyan arkadaşlarımla fikir alışverişi yapma imkanına sahip birisi olarak söylüyorum bunları. Dokuz Eylül’de vizyon sahibi adam bulmanız zordur. Herkeste bir bıkkınlık ve yorulmuşluk vardır. Buranın gençleri umut ve iştah dolu olmamakla birlikte yaptıkları iş için ‘‘call as a duty’’ demektedirler. İstisnalar vardır elbet ama genel profil bu şekilde bence.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi - Psikoloji: Sosyal imkanları Türkiye’de en iyi üniversitelerden birisidir. Teknik anlamda da imkanları bol; ancak özel bir üniversitenin öğrencisine sunduğu imkanları sağlayamamakta artık. Hocaları hayat dolu. Bölüm öğrencisine değer verir; çünkü verdiği emeğin karşılığını alabileceği parlak insanlar bölümde her zaman var. Akademisyenlerin öğrenci ile iletişimleri kuvvetlidir. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde olduğu gibi öğrenci saçma -doğal olarak- bir şey sorduğu zaman kötü muamele görmez. Öte yandan, hocaları benim beklediğim entelektüel seviyede değiller. Sosyoloji Bölümü’nden zorunlu olarak ve seçmeli olarak aldığınız derslerin hocaları ile kıyasladığınızda demek istediğimi anlamanız mümkün. Bölüm nezdinde alt alanlara yönelme imkanınız diğer üniversitelerden fazla. Benim tercih etme sebebim bu oldu örneğin. Mühendislik bölümlerinde kişilik bozukluğuna sahip, çok fazla ‘‘parlak’’ öğrenci bulunur. Öğretim üyelerinin bazıları da bu probleme dahil maalesef. Ancak eğitim anlamında bu saydığım ve diğer öğrencileri arasından da akademik anlamda çok iyi yetişmiş mühendis adayları çıkar. Temel Bilimler eğitimi yine çok iyi ve bölümlerde vizyon sahibi öğrenciler bulmak görece kolay bence. Okul Sosyal Bilimler’de de işini en iyi şekilde yapmaya çalışan ve akademisyenlik profili açısından örnek gösterebilecek çok kaliteli insanları, yavaş yavaş özel üniversitelere kaptırsa da, bünyesinde barındırıyor. Öte yandan; üniversitede bürokrasi berbat durumda. Bunun politik ve iç sebeplerini burada detaylı olarak anlatmama gerek yok. Okulda ‘‘ODTÜ ruhu’’ denilen bir şey var ve bunun bazı kitlelerce bitirilmeye çalışıldığı iddia ediliyor. İdeolojik kavgalar sık sık oluyor. Ek olarak, diğer birçok üniversite -Dokuz Eylül dahil- pandemi sürecini görece iyi yönetirlerken ODTÜ maalesef beklenilen güvenceyi öğrencisine asla veremedi. Okulun büyüklerinde ‘‘Şu üniversite şöyle yapmış, aa biz de yapalım.’’ gibi bir vizyon var. Boğaziçi, Bilkent, Koç gibi üniversitelerin farklı farklı uygulamaları gündeme getirdiği, çözüm arayışı içerisinde olduğu görülürken ODTÜ olaylara seyirci kalıp beğendiği fikri alıp benzerini uygulamaya çalışmıştır. Yani sanıldığının aksine eğitimde öncü falan olmadığını bu süreçte göstermiştir okul bana. Tabii bu durumun üstte bahsetmeye gerek olmadığını söylediğim sınırlamalardan ötürü olma ihtimali yüksek yine de. 2021 Mart Edit: Bölüm bazında yeni gelen öğrencileri etkileyecek şekilde çok güzel bir müfredat değişikliği yapıldı. Onun dışında maalesef genel pandemi uygulamaları daha sistemli olarak ilerliyor olsa da tepeden inme kararlar varlığını hissettirmeye devam ediyor.

3 Beğeni

Lisans: Marmara Üniversitesi
Yüksek Lisans: KTÜ
Marmara cahilliğime denk geldi; aşırı sevdim çünkü. :smiley:
ama KTÜ’nün hocalarının kasıntı oluşu yüzünden kampüsü ve yüksek lisans günlerimi ‘‘cık cık’’ diye hatırlıyorum. :upside_down_face:

5 Beğeni

2005-2007 Cağaloğlu Anadolu Lisesi, nakil ile
2007-2009 Sakarya-Karasu Atatürk Anadolu Lisesi
2009-2011 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Kimya Mühendisliği
Yatay Geçiş ile;
2011-2014 Sakarya Üniversitesi Kimya Mühendisliği
2014-2017 Sakarya Üniversitesi-Polimer Yüksek Lisans
2019-Halen Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Dış Ticaret Önlisans
2019-Halen Anadolu Üniversitesi İktisat Lisans

Cağaloğlu için diyecek bir şeyim yok. Keşke herkes o imkanlarla okuyabilse, keşke tüm okullar bu kalitede olabilse, üniversitelerde böyle bir ortam yoktu.
Zonguldak’tan Sakarya’ya geçtiğim için affınıza sığınarak it gibi pişmanım demek istiyorum. SAÜ tam bir -hala- FETÖ batağı. Tavsiye etmiyorum kampüsü ne kadar muazzam olsa da. Zonguldak öğretim üyeleri ve kalitesi 3-5 gömlek daha üstündü. Baki Hazer gibi bir profesörden hem Genel Kimya hem de hayat dersi alma şerefine nail oldum. Sakarya’daki öğretmenlerimin inanın adını dahi hatırlamıyorum. Zonguldak kampüsü küçüktü ama içine çok daha güzel zamanlar ve anılar sığdırdım. Sakarya öğretmenlerle mücadele etmekle geçti. Kaprisli, egoist çoktu, tüm bölümlerde arkadaşlarım vardı tüm bölümlerde bu böyleydi. Öğretim üyelerinin kaprisli, özel üniversite mezunu çocuklarını asistan olarak çekmek zorunda kalıyorduk. 2016’da OHAL var kadro yok deyip, lisans bitirme profesörümün Fatih Üni. Kimya Bölümü mezunu oğlunu benim gireceğim kadroya almışlardı. O saatten sonra ilişiğimi kestim.

4 Beğeni

Bende SAU’de okumuş biri olarak güzelim kampüsü heba ettiklerini düşünüyorum…

2 Beğeni

Bahar şenliklerini bile yediler. Alternatif sahnelerimiz, kurulan eğlence stantları, hepsi FETÖ vari “Türkçe Olimpiyatları” evrildi zamanla. O manzaraya, o imkanlara ancak bu kadar ket vurulabilirdi.

2 Beğeni

Zaten 2016 yılında ilahiyat fakültesi hocası da örgütün üyesi çıkmıştı hatırladağım kadarıyla,yaşadığım şehirin üniversitesinin böyle olmasına çok üzülüyorum gerçekten başka şehirden gelen gençler hiç ısınamıyor buraya bu yüzden.

2 Beğeni

Aha. Ankara ve İstanbul’da belli bir dönem ilişkimin olmadığı okul pek kalmadı. Zaman zaman gaza gelip lisans/yüksek lisansa kaydolup sonradan bitirememek maalesef itiraf etmek istediğimden daha sık yaptığım bir şey. iü, itü, bilkent, boğaziçi, marmara, odtü. Ecnebilerin de dediği gibi; you name it, I went there.

Standardize sınavlara girmek bir meslek olsaydı, yapardım :roll_eyes:

4 Beğeni