Okuma Etkinliği - Ay Bahçeleri (Malazan #1) - Steven Erikson

Birleştikleri kitaplar var, son kitap zaten her şeyin birleştiği nokta. Farklı kıtalarda geçiyor (ilk iki kitap özelinde konuşuyorum) kitaplar, fakat ilk kitaptaki bazı karakterleri ikinci kitapta da görüyoruz. Belli bir plan doğrultusunda hareket ediyorlar. Yani birbirlerinden tamamen kopuk diyemeyiz.

2 Beğeni

İlk ve ikinci kitap paralelinde konuşursak; önceden geçen muhabbetler kaynaklı ben aralarında büyük bir kopukluk bekliyordum ama öyle bir şey yok. Bence bu kitaplar net devam olarak değerlendirilmeli. Ben seriye başlamadan önce acaba atlanıp okunsa sonra geri dönülse olur mu diye düşünmüştüm ama olmaz kesinlikle :smiley:

İlk kitapta görünen bazı karakterler 2. kitapta önemli yer tutuyor. 3-4 ana koldan devam eden hikayenin 1-2 kolu bu karakterlerden akıyor. Farkı ilk kitaptaki ana karakter gibi daha çok rol tutan karakterlerin bu kitapta olmayıp daha yanda kalan karakterlerin ana rolde işlenmesi ve tüm bu olayların farklı bir kıtada geçmesi diyebiliriz.

Zamansal olarak da ilk kitaptan çok kısa süre sonrasında geçtiğinden ilk iki kitap arasında benim beklediğim gibi bir kopukluk yok diyebilirim.

3 Beğeni

Hocam çok teşekkür ederim, başa döndüm ve tor ile koordineli okuyunca her şey çok daha güzel oturmaya başladı. Gerçekten ihtiyacım olan bi yönlendirme ve farklı bi bakış açısıymış.

1 Beğeni

Orası bence nimet. Çok faydalandım, hala da faydalanıyorum.

Bu arada aklınıza takılan veya üzerinde konuşmak istediğiniz konular olursa, buraya yazarsanız üzerinde tartışabiliriz.

1 Beğeni

Daha yazdığımın üstünden bi gün geçmesine rağmen siteden reread kısmının kaldırılması… Sanırım komple silmediklerini söylüyorlar ama bulamıyorum sitede. Biraz panik yapmış ve dikkatli bakamamış da olabilirim. Bahtsızlığın da bu kadarı… :smiling_face_with_tear:

Bu sabah erişiliyordu, az önce ben de erişemedim. Linklerde bir sorun var ama reread’ler kaldırılmamış.

Şuradan erişebilirsin hocam:

2 Beğeni

Oh çok teşekkür ederim tekrardan. Her zaman girdiğim ve kaydettiğim linkten girip veda yazısıyla karşılaşınca beynimden vurulmuşa döndüm.

Rica ederim. O veda yazısı çok eski. Sanırım dediğim gibi linkleri karıştırdılar yeniden düzenlerken. Ama ne olur ne olmaz diye siteyi yedekleyeyim ben yarın. :slight_smile:

2 Beğeni

Hömmm evet 2017 yazıyomuş tarihinde. Gereksiz yaygara oldu üzgünüm :sweat_smile:

1 Beğeni

Merhaba, efsuncular nedir?

Büyücüdür. Konunun ilk mesajlarında bu konu hakkında bilgi alabilirsiniz.

2 Beğeni

Yazımda kitaptan sürprizbozanlar olabilir, bu da eski bir konu olduğundan blurlamayacağım. Zaten altta hikayeden bağımsız bir girizgah paragrafı var, göz kaysa da kaymaz herhalde o kadar aşağı.

Daha önce Darujhistan başlarında bıraktığım kitabı baştan hızlı bir okuma ile bitirdim. Seri aslında tam bana hitap ediyor. Cnbc-e’de küçükken çıkan dizileri izlerdim. Kaçıncı bölüm olduğu önemli olmazdı, izlediğim yerden bana verilen bilgilerle diziyi izlemeye çalışırdım. Prison Break’in 3. sezonunu izlemiştim mesela daha önceki sezonları izlemeden. Yani bir bilinmezlik içine atlama benim için sorun değildi. Serinin kapsamı da hayli geniş olunca, seri tam bana göre olduğunu biliyordum ve beklediğimi de aldım.

Sıkıntılı yerler(gözüme en çok batanlar)
Eskiden tanışıklığı olan karakterlerin arasındaki samimiyet hissiyatı çok doğal. Aynısı yeni tanışan karakterler arasında maalesef yok. Büyük ihtimalle aşırı yoğun bir yazımdan kaynaklı bir sıkıntı.
Mesela Paran ve Yırtıkyelken ilişkisi. Hiç doğal değil. Arada kesiklikler var sanki. Ne ara böyle bir ilişki gelişti diye sorguluyor insan. İlk görüşte aşk desen anlaşılmıyor, karşılıklı yardımdan dolayı desen kitapta sadece bahis neredeyse birbirlerine yardım ettiler şeklindeki bir cümle kadar az bir şekilde etkileşim görüldüğünden insanı pek ikna etmiyor. Yabancı bir forumda burada bir müdahalenin olduğunu düşünenler bile vardı yani buradaki durumun sadece bana garip gelmediğini gördüm.

Paran ve Genç Toc’da da aynı durum geçerli. Toc ile Paran çok çabuk can ciğer kuzu sarması oldular. Paran “Toc bir dost” diye düşününce abi siz ne ara dost oldunuz dedim. Paran Toc ile buluştu. Yırtıkyelken’e ulaşmak için yola çıktılar ve Toc 2. Ordu ile olan tanışıklığından Paran’a yardım etmeye karar verdi diyordum ki burada bile Toc’un motivasyonu birazcık sorgulanır gibiydi. Paran kendini bir şey yapmak için zorlarken Toc “dostlar bugünler içindir çağrılınca, neden değil ne zaman diye cevap verirler” mantalitesiyle Paran’ı sorgusuz sualsiz, şikayetsiz takip edince bir sorgulama geliyor insana.

Ayrıca çeviri yönünden de Karamancı’nın en iyi çevirisi değil deyip geçeceğim. Müsait olduğum zaman bir de İngilizce üzerinden geçeceğim sanırım, zaten Türkçe çevirisi yavaş. Çifter dikiş geçerim seriyi.

Kitaptaki en foreshadowing gibi kokan paragraf Yırtıkyelken ve Köprüyakarlar arasında geçiyor. Not: geçmiş yıllarda seriye başlamadan evvel çok az da olsa sürprizbozana bulaşmıştım seri hakkında detayları çok iyi hatırlamasam da. Belki ondan bu konuşma bana önemli geldi.

“Desteye gelişinden ve kovanlarının açılışından bu yana” dedi Yırtıkyelken, "Gölge’nin yolunun İmparatorluk’la tesadüf olamayacak kadar sıklıkla kesiştiği kesin gibi. Aydınlık ile Karanlık arasındaki kovan, Malazan İmparatorluğuna neden bu kadar yoğun bir takıntı sergiliyor ki?

Devamı

Kalam’ın gözleri kısıktı " Garip, değil mi? Sonuçta o kovan İmparator’un Laseen’in ellerinde can vermesinin ardından ortaya çıktı. Kellanved ve Dansçı’nın ölümlerinden önce Gölgetaht ve yoldaşı Suikastçilerin Hamisi -namı diğer Kotilyon- duyulmuş kimseler değillerdi Ayrıca Gölge Hanesi ile İmparatoriçe arasındaki … anlaşmazlık her neye dayanıyorsa, şey, şahsi görünüyor.
Yırtıkyelken gözlerini yumdu. Kahretsin, her şey apaçık ortada, öyle değil mi?

Sıra Ölühane Kapılarında.

Ayrıca Okuma Etkinlikleri cidden iyi oluyor, hem beraberce okuyanlar için hem de sonradan okuyup da konuyu okuyanlar için.

6 Beğeni

Paylaşımınız için teşekkürler. Serinin neden bağımlısı olduğumuza dair bir sebep daha ortaya çıktı.

Şunu alıntılayayım.

Kahretsin, her şey apaçık ortada, öyle değil mi?

3 Beğeni

Ölühane Kapılarını da yarılamışken aklımda ilk kitaptan bir soru kaldı. Ay Bahçeleri sonu sürprizbozanı.

Tool Lorn’a Raest’in höyüğünün bulunamama sebebinin Ata Kovanlardan biri olan Jaghut Kovanı Omtose Phellack olduğunu, kendisinin de Ata Kovanlardan biri olan Tellann’a erişimi olduğundan höyüğe giriş yapabildiğini söylemişti.

Bu mantıkla Ata Kovanları olan Kurald Galain ve Starvald Demelain kullanan Tiste Andiiler (gerçi kitapta Andiilerin Kurald Galain’i terk ettikleri söylenmişti, Rake dışında da kullanan var mı ilk kitaba göre kesin değil) höyüğü bulabilirler miydi? Raest uyanmadan direkt saldırsalardı Raest’i höyükte alt etme olasılıkları var mıydı?

1 Beğeni

İlginç bir soru. Mantıken evet, ama aşağıda açıklayacağım argümanlar dolayısıyla yanıtım hayır’a meylediyor.

  1. Memories of Ice’ı henüz okumadığın için T’lan Imass’larla Jaghut’ların gerçek ortak geçmişlerini bilmiyorsun. T’lan Imass’ların Tellann’ı ve Jaghut’ların Omtose Phellack’ı birbiriyle yakından ilişkili iki kovan. Tool’un kendi ağzından: “The Jaghut Omtose Phellack is not ‘Elder’ when compared to Tellann. They are the same, of the same flavor. Do you understand thus far, Adjunct?”

  2. Omtose Phellack ve Tellann’ın buz/ateş aspect’lerinin yanında zaman aspect’leri de var. Raest’in Omtose Phellack’da zamansal bir boyutta “dondurularak” hapsedilmesini düşün. Tellann’ın olayı spoiler olabilir, açıklamayacağım.

  3. Bildiğim kadarıyla Kurald Galain ve Starvald Demelain’ın Omtose Phellack’la ne ortak bir tarihi ne de bir aspect kesişmesi var.

  4. Tiste Andiiler’in sadece ejderhaya dönüşebilen Soultaken olanları Starvald Demelain’ı kullanabiliyor. Starvald Demelain genel olarak ejderha ırkının kullanabildiği bir kovan. Mesela GotM’deki Silanah bir Tiste Andii değildi, gerçekten bir ejderhaydı (Eleint). Rake ve onun ejderhaya dönüşebilen Tiste Andii dostları bu özellikleri sayesinde SD’yi kullanabiliyor olabilirler, ama spekülasyon diyelim.

  5. Hatırladığım kadarıyla, Rake’in ne Lorn ve Tool’un Raest’i serbest bırakmak gibi aşırı uçuk bir planları olduğundan ne de Raest’in hapsedildigi yerden haberi vardı.

  6. Raest’in zamansal bir boyutta sonsuza dek hapsolması aslında tüm dünyanın işine geliyordu (T’lan Imass’ların dışında). Tiste Andii’lerin Raest’in hapsolduğu höyüğü bulabilecek meziyetleri olsa bile böyle boş bir işle iştigal edeceklerini sanmıyorum. Sonsuza kadar hapsolmuş tanrısal güçteki bir Jaghut’u neden rahatsız edip öldürmeye çalışasın ki?

Bonus: Sadece Tool reyiz gibi bir sayko böyle zorlu bir işe girişmeyi göze alabilirdi. :slight_smile:

5 Beğeni

Ben de düşünüyordum bunun yanıtını ama aklıma da bir şey gelmiyordu, gayet güzel özet geçmişsin. Kaçtasın sen şu anda, devam ediyor musun okumaya?

Mutlaka yap. Hatta beğendiğin bir bölümü İngilizce oku hemen arkasından ve kıyasla. Sonucunu merakla bekliyor olacağım.

Ölühane’yi yarıladığına göre bunun yanıtını da almış olmalısın. Seride en erken yanıtlanan gizemlerden birisi.

Katılıyorum ama bu ilk kitap için geçerli daha çok. Sonraki kitaplar bu konuda çok daha iyi iş çıkarıyor ve görüp görülebilecek en iyi duo’lar ile tanışıyoruz.

2 Beğeni

MoI’den sonra devam etmedim. HoC’in tamamen farklı karakterler ve olaylar üzerinden gittiği bilgisi gözümü korkuttu. Bir ara dönerim ama tarih belirsiz.

1 Beğeni

Ben sen seriyi bitirdin sanıyorum. Sadece ilk 260 sayfa başka karakter, sonrası 2.kitap karakterleri.

O halde gözümü biraz boşuna korkutmuşum, eyvallah.

Yalnız ikinci kitaptaki çöl bedevisi, cihadcı ve yamyam ortama geri dönmeyi de öyle pek iştah açıcı bulmuyorum. :slight_smile:

Cihadcı pezevenkler Felisin’in önderliğinde birleşmişlerdi, değil mi? En son Felisin’in ablası kumandan olarak bu kekoların Arap baharını bastırmaya gönderilmiş ve kitap sonlanmıştı.

2 Beğeni

Benimki meraktan dolayı bir şey, “tehditi yok etselermiş önceden çok saçma” tarzı bir eleştiri değil. İmparatoriçenin planı zaten her türlü aşırı derecede tehlikeli bir plandı. Raest bir şekilde Finnest’e ulaşsaydı geçmiş olsun. Finnest’siz Raest ile Anomander Rake’i birbirine kırdırıp zayıf düşene İblis’i salmak umutsuz bir plan çünkü her daim Raest’in Finnest’e ulaşma olasılığı vardı.