Spider Robinson, 20. yüzyılın son çeyreğindeki bilimkurgu camiasının en yaratıcı ve güçlü seslerinden biri, yeri de Douglas Adams ve Terry Pratchett gibi yazarların yanı. Callahan öykülerini bir araya getiren Callahan Günlükleri ise absürt, sarsıcı, heyecanlı ve oyunbaz bir eser.
Callahan’ın Yeri, her zamandan insana ve her galaksiden uzaylıya kapısı açık bir mekân; müdavimleri ise normalin tam zıddı kimseler: zaman yolcuları, konuşan köpekler, alkolik vampirler, sibernetik uzaylılar ve birbirlerini önemseyen bir grup insan. Burası kötü kelime oyunlarının da iyi sohbetler kadar takdir edildiği nadir yerlerden biri.
Bir zaman polisi zaman suçlusunun peşine düşüyor, uzak gezegenden bir uzaylı içini dökmek istiyor, aynanın içinde hapis kalan bir adam yardım arıyor, intiharın eşiğindeki bir telepat özel gücünden kurtulmaya çalışıyor ve her birinin yolu Callahan’ın Yeri’ne düşüyor.
Tüm bunlar olurken Callahan’ın Yeri’nin müdavimlerini çok daha büyük bir görev bekliyor: Dünya gezegeninin sonunu getirecek komploya engel olmak.
Etkinliğimizin işleyiş süreci şu şekildedir;
Herkes öykü öykü kısa bir yorum yazacak ve okuduğu öyküyü puanlayacak.
Spoiler niteliği taşıyan yorumlar gizlenecek.
Kitabı bitirenler en beğendiği öyküden en sona doğru bir sıralama yapacak.
İlk öyküde kelime oyunu var sanırım. Ama konsepte uygun güzel bir öyküydü bana göre. Yazarın anlatımı hoşuma gitti. Öyküyü okurken bir yandan da Bilimkurgu’ya nasıl bağlanacak diye merak edip duruyordum. Gayet de iyi bağladı. Benim puanım 4/5.
Bu arada sonsöz, sunuş ve önsözler su gibi akıp gitti. Böylesine yazılmış kısımları 100 sayfa da olsa bıkmadan usanmadan okurum.
4 Beğeni
MelihAntepli
(Edebiyat bir kişinin kendisiyle diyaloğunun sonucudur)
13
Yazarın anlatımı güzel, esprili gibi tuhaf bir anlatımı var. İlk öyküyü tam anlamadım açıkçası o yüzden 5 üzerinden 3 veririm. İkinci öykü bence çok iyiydi. Bazı siyasi ve toplumsal dokundurmalar vardı. 5 üzerinden 5 verdim ona.
İkinci öykü de bitti. Açıkçası ilk öyküyü daha çok beğendim. Zaman Yolcusu adlı bu öykü biraz daha karmaşıktı. Neler olup bittiğini biri bana açıklayabilir mi acaba spoiler ile gizleyerek. Eğer benim anladığım şekildeyse öykü puanım 3 olacak.
Yazarın anlatımı daha keyifli oldu. Okudukça da alışıyor insan. Espirileri ve mizahı oldukça kaliteli. Bilimkurgu’yu biraz daha açık seçik işleseymiş benim için efsaneler arasına girerdi net.
2 Beğeni
MelihAntepli
(Edebiyat bir kişinin kendisiyle diyaloğunun sonucudur)
15
Ben de sayfa 125’e geldim. Yazarın anlatımına alıştım sayılır.
Zaman Yolcusu geçmişte karısıyla bir diktatör ülkesinde hapse atılmışlar ve 9 yıldı sanırım hapis yatıp çıkmış. O sırada içeride karısını da kaybetmiş. Çıktıktan sonra 9 yıl hiçbir şey görmeden yaşamış ve o zaman kaybındaki olaylardan zindandan çıkınca haberi oluyor. Öyle olunca kendini geçmişten geleceğe gelmiş bir zaman yolcusu olarak anlatıyor. Benim anladığım bu.
Hmm. Ben hiç bu tarafından bakmadım. Tamamen Zaman Yolcusu sandım. Böyle düşününce de biraz anlamasız buldum. Ama anlattığın haliyle bakınca puanımı 4’e çıkarıyorum.
Ben de bu şekilde anladım hatta bi yerde sizler de zaman yolcususunuz 1 saniyeyi 1 saniyede geçiyorsunuz ama ben 10 yılı bir anda geçtim gibi bir cümle kuruyor.
İlk 2 öyküyü bitirdim. Yaklaşık aynı seviyelerde beğendim diyebilirim belki ilk öykü 1 tık daha öndedir. Yazarın anlatımını da sevdim şimdilik güzel gidiyor kitap.
Gözlü adam 3.5/5
Zaman yolcusu 3/5
3.yü de okudum. Telekinezi yeteneği olan birisi bara geliyor oynanan oyunda yeteneği ile kazanıyor yine yeteneği sayesinde balıkçılık yaparak geçiniyor. Bunu çok masumane bir şekilde kullanması hoşuma gitti. Öykünün sonunda yeteneğini kaybetmesi de baya gülünç geldi Sevdim.
Kırkayak ikilemi (3.5’tan 4)/5
Üçüncü Ve 4. Öykü de bitti. Her iki öykü de telepat temalıydı. Yazarın böylesine konulara yaklaşımı beni mestetti açıkçası. Yıllarca bu konu hakkında çeşitli film izlememe ve öykü okumama rağmen bu şekilde hiç düşünmemiştim. Harikaydı gerçekten.
Kırkayak İkilemine puanım 4 ve dördüncü öyküye puanım ise 4.5
Açıkçası yazarın zulasında daha neler var diye merak etmeye başladım.
@mtears Kırkayak İkileminde olduğu gibi bir yeteneğiniz var diyelim. Siz ne yapardınız? Ben bugünlerde dolmaya odaklanan bir kitaplık düşünürdüm sanırım.