Okuma Etkinliği - Hero (Homecoming #3)

Tam olarak 3. bölüme başladım.

Yav Entreri tam sevgi kelebeği olmuş. Hiç de yakışmıyor elemana. Umarım böyle gitmez. :sweat_smile:

Abaza Wulfgar’ın kraliçeyi hamile bırakmak için gitmesi… Sana ne kadar sövsem az Salvatore. O müthiş zekanı niye bunlarla boşa harcıyorsun anlamıyorum ki. :frowning:

2 Beğeni

Hahahah ya bir yandan okuyayım diyorum yazdıklarınızı, öbür yandan acaba ilerde kitapları okur muyum kendime niye spoiler yediriyorum diyip çıkıyorum :joy: Çoğunu okumuşumdur ama siz kitapları bitirmeye yaklaşınca spoilerlar ağırlaşıyor, sonra kaçıyorum.

3 Beğeni

Umarım. :smiley:

Aklı sıra eski Wulfgar’la kıyaslatarak bak ben nasıl da geliştirdim değiştirdim karakteri dedirtmek istiyor sanki. Çok tembelleşti Salvatore, bir çok yerde kolaya kaçmış kitap boyunca, anlam veremiyorum.

Baştan katılmadığın için aramızda anlaştık, cezalandırıyoruz seni hocam. Daha ne spoilerlar yediricez sana. :smiling_imp:

2 Beğeni

Wulfgar’ın hiçbir savaşı heyecanlandırmıyor beni. Aşırı sıkıcı. Keza Regis de öyle. Yani şu 3’lemede olmasalar gram umurumda olmaz, hikayeye kattıkları hiçbir şey de yok. Ne bileyim, Salvatore seviyor bu iki gereksizi ama ben hiç haz etmiyorum.

Drizzt’in başta yadırgadığım iç hesaplaşmasını (hastalığını) sevmeye başladım, itiraf edeyim. Bunun da başlıca sebebi Drizzt’in bu hastalık sayesinde upgrade (ascend) olacak olması. Keza Kane gibi aşmış birisi bile “acknowledge” ediyor, ölürse yazık olur diyor.

Jarlaxle ve Entreri’nin Drizzt’i sevdiklerini biliyorduk ama önceden ipuçları veriyordu Salvatore. Şimdi ikisi de ölümüne kankayız moduna girmiş. Biraz yadırgadım açıkçası. Ben özellikle Jarlaxle’ın içten içe özenmesini ve bu ipuçlarını yakalamayı seviyordum. Şimdi salya sümük olmuş eleman. :slight_smile:

Gece uykum kaçtı, %80’e geldim. En geç bu gece biter, sonra daha net tartışırız üçleme üstüne. Sonra da sonraki kitap için aday belirleyip anket açarız. :smiley:

1 Beğeni

Ben şimdiden biraz araştırdım. Nasıl yapacağız bilmiyorum: Herkesten 6 öneri gelse 35-40 kitabı bulur anket. :slight_smile:

Ben şöyle yapmaya karar verdim: Okumayı çok istediğim ama sürekli erteleyip durduğum 6 kitabı seçtim, neden bunları seçtiğimi de kısaca açıkladım. Herkes böyle yaparsa daha keyifli olur, sadece “X’ten Y’yi okuyalım” yavanlığına girmemiş oluruz.

Eğer bu mevzuyu başka başlıkta tartışalım derseniz bu iletiyi oraya kopyalarım. Listemin sadece bilim kurgu olduğunun farkındayım, son 1-2 ayda 4 Drizzt ve 1 Malazan okuduktan sonra biraz ara vermek istiyorum fanteziye.

  • Neal Stephenson - Seveneves
    Tür: Bilim Kurgu
    @isos81’le bayağıdır NS’ten bir şeyler okumak istiyorduk ama ikimizin de gözü yemiyordu. Ben NS çok uzun yazdığı için tereddüt ediyorum. Seveneves maalesef 880 sayfa, ama bu herif böyle, kaçış yok. Kişisel olarak NS romanları içinde ilgimi en çok bu çekti, çünkü hard sci-fi. Astrofizik, yörünge mekaniği, Ay’ın parçalanması, bilim adamlarının uzun bilimsel tartışmaları gibi konulara bayıldığım için büyük ihtimalle zevkle okurum. Hard sci-fi sevmiyorsanız es geçeriz, ankete almayız.

  • Iain M. Banks - Consider Phlebas
    Tür: Bilim Kurgu
    Culture serisine en zarif iki giriş kitabından biri olarak gösteriliyor. Diğeri The Player of Games; ben onu okudum ve beğendim. Culture, bilim kurgunun mihenk taşı serilerinden biri olduğundan devam edesim zaten var; daha önce hiç okumamış olanlara da Banks’le tanışmak için güzel bir fırsat olabilir.

  • Stephen R. Donaldson - The Real Story: The Gap into Conflict
    Tür: Bilim Kurgu
    SRD’yi belki diğer ünlü serisi Thomas Covenant’tan tanıyorsunuzdur (ben okumadım). Bu romana sanırım “karanlık bilim kurgu” örnekleri ararken denk gelmiştim. Yüksek dozda +18 olayların yaşandığı bir space opera olduğu söyleniyor. Şu yorum iyi bir fikir verir:

I asked, “Dark and brutal like A Song of Ice and Fire but with spaceships?” His answer: “Actually, that’s not such a bad comparison, in the horrible-things-happening-to-the-main-characters kind of way.”

  • Mary Doria Russell - The Sparrow
    Tür: Bilim Kurgu
    En sağlam ilk temas öykülerinden biri olarak gösterildiği için uzun zamandır listemdeydi. 2019’da Dünya dışı yaşamın sinyalleri alınıyor ve 8 kişilik bir Cizvit astronot ekibi bunlarla ilk teması kurmaya gönderiliyor. Bu ekibin tuhaflığı dini ve felsefi tartışmalar da bulacağız demek oluyor. Hele bunlar ateist olmaya başlarlarsa tadından yenmez. :slight_smile:

  • Greg Bear - Blood Music
    Tür: Bilim Kurgu / Gerilim
    Biyolojik gerilim türünde hep en methedilenler arasında karşılaştığım bir eser. Ruh sağlığı bozuk bilim adamı ve yaptığı deney sonucu yaşanan felaketler olarak özetlenebilir sanırım.

Vergil Ulam, a not entirely sane scientist working for a biotechnology lab, experiments with lymphocyte (a form of white blood cell) to turn them into smart cells. This is very far from his employer’s purview so they summarily dismiss him. In order to continue his work after dismissal he hastily injects the experimental lymphocytes - called “noocytes” - into himself. These noocytes soon develop sentience and start to transform Ulam from the inside.

  • Adam Roberts - The Thing Itself
    Tür: Bilim Kurgu / Felsefe / Korku
    Antartika’daki bir araştırma merkezinde çalışan iki bilim adamının dış dünyayla irtibatlarını kaybetmeleri ve sanırım bir süre sonra kafayı yemeye başlamalarını konu ediniyor. Issız yerlerde mahsur kalan bilim adamları - check, Fermi Paradoksu vb. düşünce deneyleri - check, korku-bilim kurgu-felsefe karışımı - check. I’m sold!
1 Beğeni

Önerileri toplar sonra oylama yaparız. Herkes maksimum 2 oy atabilir. Benden 6 öneri zor ya, hele standalone bulmak daha da zor.

Tam da böyle yapacaktım. :smiley:

Öyle daha güzel olur. Bu başlığı herkes sessize almıştır. Diğer başlıkta belki başkaları da görüp katılmak ister. Hatta kitap öneren bile olabilir.

Fantastikte standalone biraz sıkıntı. Ama mesela bir Seveneves kadar olan üçlemeler de var. Belki onları öneririz. :slight_smile:

Yeni başlık açıyorum ben. Sen de yukarıdaki önerilerini oraya taşırsın.

Bu arada çevirisi olmak zorunda değil ama olursa katılım artabilir. Ben yine de nicelik yerine niteliğe önem verelim derim. Yani sırf çevirisi yok diye Seveneves i listeden çıkarmak istemem.

2 Beğeni

Önceki üçlemede artık ipucu vermeyi geçip aleni bir şekilde Jarlaxle’a taraf tutturduydu Salvatore. İlk karşılaşmalarını hatırlıyorum da, o kıvamda kalsa daha iyiydi sanki bence. Daha gizemli ve kaotik bir Jarlaxle daha cazip geliyor.

Geri gelmese de olurdu, en üvey evlat o oldu zaten bu sefer. The Companions’da hikayesi anlatılmayan bir tek oydu. Ölse kalsa hiç bağımızın kalmadığı da o var. Yazık etti bence Wulfgar’a.

Ben sci-fi standalone bir kaç tane bile çıkarabileceğimden şüpheliyim. :sweat_smile: Öneriler güzel.

Güzel fikir. :+1:

2 Beğeni

Evet, az önce bitirdim. Hemen genel kanımı yazayım: Çok daha iyi olabilirmiş bu kitap.

Önce sorular:

  • Kane handmaiden’ı tokat manyağı yaptı ama yochlol ölmedi. Lolth mu kurtardı Kane mi öldürmedi? Belki de kendi kaçtı abyss e. Biraz şaşırdım tekrar gelince (Yvonnel de şaşırdı zaten)
  • Kitabın sonundaki Bruenor ve Regis konuşmasını hiç anlamadım, merak da etmedim. Ne dedi özet geçer misiniz? Şarap marap muhabbeti vardı.
  • Wulfgar gibi Pwent’ten de kurtulamayacağız, anlaşıldı. Ne oldu şimdi, vampir olarak geri mi gelecek Pwent?
  • Yvonnel neden Kane’den yardım istedi, kendisi dövemez miydi handmaiden’ı?

Sevdiğim yönler:

  • Pikel, Pikel ve Pikel (oo oi)
  • Yvonnel (o bir melek :joy:)
  • Malcanthet
  • Kane ve yellow order
  • Önce sevmesem de Drizzt’in hastalığı
  • Drizzt’in equipment upgrade’i
  • Afafranfere’in ablaya yenilmesi
  • Çoğu dövüş sahnesi
  • Ejderha ablalar

Sevmediklerim:

  • Regis ve Wulfgar (vallahi ön yargısız okudum ama evlat olsa sevilmezler). Hikayeye katkıları sıfır (rakamla 0).
  • Jarlaxle’ın ve Entreri’nin salya sümük olması. Ben daha böyle ipucu tarzı şeyleri severdim. Herif “love” dedi ya. :sweat_smile:
  • Hosttower. Lan o kadar attınız tuttunuz, yok Primordial çıkacak da bilmem ne de, bu kitapta Wulfgar abazasından bile daha az geçti o konu.
  • Spriggans. Olayları ne o bile belli değil. Gereksiz bir topluluk, resmen fodder olarak kullanmış Salvatore
  • Drizzt’in önce mental olarak yaralanması, tam iyileşti derken bu sefer fiziksel yaralanması. Herif çok vulnerable idi bu sefer. Yani Lolth’un istese bin kez yok edeceğini gözümüze sokmasalar iyiymiş

Hero olanın Entreri olması, geçen kitapta Maestro’nun Yvonnel olması gibi güzel bir twist olmuş. Salvatore’un bilinçli yaptığının kanıtı gibi. Ama Entreri hero muydu emin değilim. Bir de o kadar dövüş oldu bir sürü şey oldu, Jarlaxle niye yoktu olayların içinde? Normalde eğlenceyi kaçırmazdı. Belki Salvatore odak bozmamak için uzak tutmuştur Jarlaxle’ı.

Zak konusunda da iyi mi oldu kötü mü oldu kararsızım. Salvatore gene dayanamadı ve birini diriltti. Lan Salvatore, sırf Zak i geri getirmek için yalandan Drizzt Lolth a laf soktu ya, daha da bir şey demiyorum. :slight_smile:

Lolth demişken, bayağı bayağı ilgileniyor Drizzt ile. Aslında ilk tahminimde pek de yanılmadım gibi duruyor. :smiley: Sondaki Yvonnel Jarlaxle muhabbetinde Yvonnel’in 3 kez Her demesi çok iyiydi. O muhabbet de biraz Naruto - Kurama olayına benzemiş. Çalmış resmen Salvatore. :smiley:

Sıcağı sıcağına hatırladıklarım bunlar. Aklıma geldikçe eklerim. Notum 7.5’tan 8 (çok rahat 9’luk olabilirdi).

2 Beğeni

Kane Yochlol’u öldürdü (100 yıllığına Abyss’e sürdü.) Kitabın sonunda Drizzt ölümcül olarak yaralanınca Yvonnel başka çare olmadığı için o yochlolu summon etti.

Yvonnel’in yochlol’u niye öldürmediğine gelince, kolay bir rakip değil, büyüyle öldürmek zor. Kane gibi tamamen melee saldıran hayvan gibi güçlü bir monk daha kolay halleder diye düşündüler herhalde.

Başta kellesini istiyordu, şimdi Yvonnel gibi o da Drizzt’in çelik iradesi karşısında gardını düşürdü, abayı yaktı. Öpüp öpüp durdu zaten. :slight_smile: Herkes Drizzt’e aşık. Böyle giderse CB’nin işi zor.

1 Beğeni

Ölüp de Abyss’e sürgün olanın summon edilememesi gerekmez mi?

İlk kitapta Gromph Marilith’i summon edince herkes şaşırıyor, demek ki onu kesen (ismini unuttum, Armgo idi sanki) aslında kesememiş muhabbeti dönüyor. Halbuki bilerek öldüğü için summon edilebiliyor, yani kural ihlali yok filan demişlerdi, hatırlarsın.

Zaten Yvonnel de şaşırıyor Yiccardaria gelince. Bilemedim. Çok da önemli bir konu değil aslında, belki ölmüştür ama Lolth diriltmiştir. Sonuçta Zak’i bile geri getirdi Lolth. :slight_smile:

Herif kaçan kovalanır’ın physical embodiment hali resmen. Hayır dediği her kadın aşık oldu. :joy:

1 Beğeni

Aslında haklısın. Bunlar Lolth’un en yakın hizmetkarları oldukları için acaba başka bir olayları mı var? Belki de tam ölmeden kaçtı. Ama dayak yedikten sonra böyle lapa gibi yere yığılıp küle dönüşmüştü sanki.

Ek: Timeless’ın girişinden.

“I had heard that you were defeated and so banished to the Abyss for a century,” Zhindia replied.

Yiccardaria sighed, just a hint of that gurgling mud in her exhale.

Eskavidne giggled. “Defeated,” she said. “Pummeled. Pounded into a pile of excrement by the fists of a mere human.”

Yiccardaria sighed again and slapped her sister demon on the shoulder.

“No mere human,” Yiccardaria insisted. “A monk, the celebrated Grandmaster of Flowers of the Monastery of the Yellow Rose in a land called Damarra. Mere human? This man, Kane, has transcended the mortal coil that marked him once as human. He is now…”

2 Beğeni

100 yıllığına sürgün edilir normalde, ama sanırım Faerzress’in zayıflaması Lolth’un iradesiyle birleşince böyle bir şey mümkün oldu. Açıklama yapsaydı Salvatore güzel olurdu. Marilith kendini kesilmiş gösteriyordu ama aslında ölmeden Abyss’e geri dönüyordu.

Ben de hızlı geçtim oraları, anladığım kadarıyla şu Wulfgar’ı kesen açık evlilikli büyücü kadının meşhuuuur üzümleri varmış çok güzel şarap yapılan, onların tohumlarını Regis ve Morada Topolino’yla paylaşmış. Hem onları yetiştircek Regis ve Donnola hem de Gauntlgrym’e komşu olarak cücelerin ticaret işlerini yürütücekler.

Gelmemesi gerekiyordu ama sanırım öyle. Hint vermişti gerçi daha önce Salvatore.

Hiç sanmıyorum Yiccardia’yı kesebileceğini Yvonnel’in. Kane desen, uzun bile sürmüş olabilir dövüş :smiley:

Genel anlamda hepimizin beğenmediği şeyler aynı ya da yakın. Gerçekten de çok daha iyi bir kitap yazabilirmiş Salvatore. Brian McClellan’a verseymiş bu malzemeyi keşke demek istiyorum. :heart_eyes:

Dur bak, diğer kitapta CB daha da güçlenip kıskançlık kriziyle Lolth’u keser falan. :joy:

2 Beğeni

:joy: hiçbirimiz o kısımları layıkıyla okumamış. Vallahi ben dayanadım artık o geyiklere.

2 Beğeni

Hadi ben tamam da sizden hiç beklemezdim. Tüm umudum sizdiniz. :joy:

Katılıyorum. O yüzden bence harika bir serüven oldu. Teşekkürlerimi sunuyorum beni kirmadiginiz ve katıldığınız için. :pray:

2 Beğeni

Ben teşekkür ederim, aylardır yalnız devam ettiğim Drizzt maceramda yoldaşlık ettiğiniz için. :vulcan_salute:

2 Beğeni

Ben de teşekkür ediyorum, çok zevkliydi. :slight_smile:

Biraz kafamız boşalsın, birkaç ay sonra Timeless’tan devam etmekten veya başka bir Unutulmuş Diyarları romanını sizle beraber okumaktan mutluluk duyarım.

1 Beğeni