Merhaba arkadaşlar,
Ocak ayı içerisinde @Karahayalci ile birlikte Walter M. Miller JR.'ın Leibowitz İçin Bir İlahi isimli kitabını okuyacağız. İthaki BKK’nın en merak ettiğim kitaplarından birisi, siz de merak ediyorsanız kulübümüze katılabilirsiniz.
Süremiz 1 Ocak - 31 Ocak arasıdır. Temin için de yeterli süre var görünüyor. Herkesi bekleriz 
Beni de ekleyebilirsin abi. Leibowitz’i ben de düşünüyorum Ocak’ta.
Ben bunda yoğum diyorum çünkü seriyi çıkış sırasına göre okuyorum ve daha Leibowitz’e çok var 
Harika. 
Sen yine sıraya göre oku ama kulüplere istisna yap. Dr. Moreau’nun Adası da var mesela ocakta, kısacık kitap. Ona da buna da katıl.
Edit: @Leingrad yakın zamanda bu kitabı almıştın hocam, katılmak istersen bekleriz.
Ocakta çok yoğun olacağım iş konusunda ama yetişebilirsem katılırım buna da… Beni de plase yapın iyisimi buraya ve üç cisim problemine 
Çok sevindim. Kitap alma hızınızla aynı hızda okuyorsanız hepsine rahat yetişirsiniz.
Aslında Dune 1. Kitabı 3 günde okudum mesela, hem de çok yoğunlaşmadan. Kitabı seversem sayfa sayısına bakmadan hızlı okurum. Yıl sonu işlemleri kafamı rahat bırakırsa bunlara da yetişirim.
Ben bu sene içinde okumuştum ama sizin yazdığınız yorumları okumak için konuyu takipteyim
Söz vermiyorum ama deneyeceğim Leibowitz’i.
Kitabı yazın almıştım ama bir türlü okuma fırsatı bulamadım. Bu vesileyle ben de okumuş olurum, yazabilirsiniz beni de.
Çok az kaldı benim bitirmeme. Araya Dune girdi bitemedi 
. Yorumlarınızı zevkle okuyacağım 
bir ihtimal 
Ay sonu şöyle bi’ kendimce kitaplığımın önüne geçip kritiğimi yapacağım. Ona göre bu ve Üç Cisim Problemi’ne katılabilirim.
Zevkle ekledim listeye.
Kesin olmayan diğer arkadaşları da plase listesine ekledim. 
Sevgili katılımcılar @Karahayalci @Okuryorum @cankutpotter @BiblofilYouTube @Erdal_01 @Gelu @GKS,
Okuma etkinliklerine “Etkinlik” koymayı sonradan akıl edebildiğimiz için sizden ricam ilk mesajdaki etkinlik bölümündeki katılıyor butonuna tıklamanız. Böylece herkes katılmak istediği etkinliklere otomatikman katılacak ve etiket yapmak zorunda kalmayacağım.
Etkinliğimiz başlamıştır. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Lütfen seri kitaplarda sadece okunan kitap ile ilgili yorum yazınız. Sonraki kitapla ilgili bilgi vermeyiniz. Okunan kitapla ilgili her şeyi konuşabilirsiniz.
Dune bitince bu kitabın da yarım kalmasını istemedim ve okuyup bitirdim. Üzülerek söylüyorum ki hiç sevmedim bu kitabı. Nerede başlıyor nerede bitiyor neler oluyor. Hiç anlamlandıramadığım bir kitap oldu. Okumak isteyenlerin şevkini kırmamak adına pusluyorum yorumumu. Umarım severek okurlar.
Kitap 3 kısımdan oluşuyor ve ilk kısmı bitirdim. Görüşlerim şöyle:
Post apocalyptic bir dünyada gerçekleşen bu hikayede ana kahramanımız, saf ve temiz bir keşiş adayı olan Francis Kardeş. Bu arkadaşımız yemini ederek rahip olmak istiyor ve bu sebeple 40 günlük orucunu tutup tefekkür etmesi için çöle gönderiliyor. Çölde karşılaştığı bir ihtiyarın yardımı ile bir “nükleer serpinti sığınağı” buluyor ve işler bu noktadan sonra karışmaya başlıyor (serpintiye şeytan gözüyle bakmaları komikti )
Francis’in dahil olduğu tarikat aslen Kutsanmış Leibowitz’in öğretilerini takip ediyor. Tek amaçları önceki insanlığın bilgilerini sonraki nesillere aktarabilmek. Bu bilgilerin ne olduğunun hiçbir önemi yok hatta Francis’in bulduğu belge saçma bir aletin kullanma kılavuzu gibi bir şeydi ama ilahi metin gibi davranılıyordu.
Hikaye aslında inanılmaz durgun olmasına rağmen bir şekilde o kadar akıcı geldi ki bana, kitap benim için tam bir “page turner” oldu. Hiçbir aksiyon yok, hatta tam tersi olaylar çok yavaş ilerliyor ama o kadar ilgi çekici bir hikayesi var ki, elimden bırakamadım kitabı. Ben böyle din odaklı kurguları okumayı da galiba çok seviyorum, onun da etkisi olabilir. Tabii sıkıcı bulanları da gayet iyi anlıyorum, herkese hitap etmiyor. Özellikle hikaye kişiye hitap etmiyorsa oflaya puflaya okuyacaktır.
Francis’in bitmeden tükenmeden çalışarak ve 15 yıl emek vererek oluşturduğu kopyanın orijinalden daha güzel olmasına çok sevindim. Haydutla karşılaşması, sohbetleri ve haydutun kopya versiyonunu orijinal sanması güzel detaylardı. Francis’in baştan sona temiz yüreğini okumak çok iyi geldi. Ancak ani ölümü şok etkisi yarattı bende, hiç ama hiç beklemiyordum, kabak çekirdeği yerken birden bir tane acı çekirdek geldiği zamanki gibi oldu yüzüm. Keşke hikayaye Francis üzerinden devam edebilseydik. Neyse bakalım, olan oldu, devam edelim okumaya.
Evet, 2. kısım da bitti. İlkinden 600 yıl sonrasında başlayan bu kısımda ilkinden farklı bir hikaye var. Gözlerim Francis’i arayıp durdu açıkçası.
İlk kısımdaki hacı bu kısımda daha aktif yer alıyor ama halen kimdir necidir belli değil, iddiasına göre binlerce yıldır yaşıyor. Bakalım, öğreniriz yakında.
Rahiplerin elektriği tekrardan keşfetmesi, lamba yakması filan, gerçekte yaşanılana çok benziyor (yani Edison’ın denemelerine), o yüzden o bölümleri okumak keyifli idi. Ekstradan bir Yahudi ve İsrail olayı var ama itiraf etmek gerekirse pek de anladığım söylenemez.
Dekan Taddeo’nun rahipleri ziyaret ettiği kısmı beğendim. Özellikle de teori ve pratiğin birleşimi olan Taddeo ve Kornhoer ilişkisini okumak keyifliydi. Keza Taddeo ve Başrahip çatışmasını okumak da. Bu bölümde elektrikten evrime kadar birçok konuda konuşulup tartışıldı. Yaratılış ve evrimin karşı karşıya gelmesi de hoş bir ayrıntı oldu.
Francis’in yokluğuna yeni hikayeye alışınca biraz daha akıcı gelmeye başladı. Başta keşke Francis devam etseydi diye düşünmüştüm ama zaten olaylar 600 yıl sonrasında oluyor. Francis’in ölümü bir nevi o bölüme nokta gibi olmuş, yazarın neden tercih ettiğini anladım sonradan.
Son olarak, neci olduğunu bilmediğim ama okurken yine keyif aldığım bir de Şair vardı ki bölüm sonunda o da mevta oldu. Kimi sevsem ölüyor, son bölümde kimseye kanım kaynamayacak. Artık kalbim kırılmasın istiyorum.
Hadi bakalım, son bölümü de bitireyim bugün (bitiremedi ).
Kütüphanem oldukça dolu olduğu için anca elimdeki kitapların etkinliğine katılabilirim. Daha fazla kitap eklemek istemiyorum kütüphaneme. Çünkü okumadığım kitapların sayısı gittikçe artıyor.
