- bölüme başlayacağım. Senin için spoiler sayılmaz sanırım. Kinch’in aklına loncanın onu kullanabileceği alternatif bir yol da geldi prensesi öldürmek dışında, bu daha muhtemel gibi.
Locke Lamora’yı henüz okumamış bir ben varım
Bully Boy! Evde kedileri olan birisi olarak içim cız etti cat-hunting olayına.
Kitabi ben de merak ettim. Locke Lamora benzetmesi gorunce merakim daha da koruklendi.
Pdf olarak atar mısınız
Locke Lamora için daha öncede konuşmuştuk sanırım, 2 kez başlayıp 100 sayfa dayanamamıştım, benzer mi bu seri ?
8 sene okuyup, rahibe dayağı yemiş nesli saygıyla selamlıyorum :))
Dry humor’a bayılıyorum ya.
Iron is to free magic what cold water and laughter are to male arousal.
Hapishanede hiç konuşmayan elemana:
“You’re not in gaol for talking a man to death, are you?”
Onuncu bölüme geldim.
İlk defa bir Famine gördük. Bunlar neden ölüm orucundalar acaba? Ne gerek var? Üst seviye teknikler ya da büyüler için bedensel bir fedakarlık filan mı gerek?
Zihnim açıkken daha çok keyif alıyorum kitaptan, yorgunken okunacak kitap değil. Şu dil olayına da iyice alışırsam su gibi akacak.
@Pyrewrath Ben senin aksine ben pek epiklik aramıyorum (olsa iyi olur, olmasa da olur). Tüm kitap böyle devam edebilir.
Ölüm orucu değil de açlık yemini etmişler (oath of hunger). Herhalde dediğin sebeplerden sürekli açlık sınırda geziyorlar. Bizim zindandaki Famine yalnız o hapishane yemeğini sildi süpürdü, sonra da zindandan sıvıştı. Yemek buldular mı affetmiyorlar galiba.
@Pyrewrath’le de konuşmuştuk. 9. bölüm:
Acaba herif sırf beleş yemek yemek için zindana mı girdi diye tahmin yürütmüstüm, ama o zindanın Lonca’ya ait olduğunu düşününce pek bir anlam veremiyorum.
The last rank of thieves, called Famines, takes an oath of hunger, and they further swear to pay for nothing. What they cannot steal, the rest of us provide for them.
Edit:
O bölümde benim de içim burkuldu. Hele kör tabby’mize hiç kıyamazdım. Arada sırada gidip duvara ağaca falan tosluyor sersem.
Herifin bunu senaryoya yedirmesi de güzeldi ama olmaz olsun kedisiz dünya!
Benim sanırım belli bir tolerans limitim var komik low fantasy ye, ona ulaşınca bir süre pek canım çekmiyor. Dry humor’a devam ediyor kitap boyunca.
Benim kafa çok farklı yerlere gitmiş o esnada, çalma eylemine açlık olarak algılamışım. Cradle okumanın yan etkileri.
Humoru benzer diyor okuyanlar burada. Bir gün okuyacağım ben.
- Bölüme geldim. Beklediğimden iyi gidiyor fakat devam edemeyeceğim. Beklenmedik durumlar oldu bir süre kitap okuyamayacağımdan daha sonra baştan başlar sizin yorumları da okurum artık
Witness coin bunu göremedi
- Bölüm
Bu kadar kısa bir bölüm ile insan doğasını kolayca yansıtması çok hoşuma gitti. 47. bölümü okumayan açmasın lütfen, ağır spoiler.
Malk, yavrum ne olurdu az laf dinleseydin, savaşta hayatta kalıp da barış zamanı goblin yemeği olmak. Goblinlerle savaşmışsın o kadar, zeki olduklarını biliyosun da.
Kitabı bitirdim.
Rahat bir 3,5/5’i var; Bully Boy’un hatrına ve özellikle son paragraf için Goodreads’te 4’e yuvarladım. Kedisever okurları duygusal yönden suistimal etmişsin CB!
Kısaca özetlersem, CB kitabın ilk yarısında yarattığı soluk kesici atmosferi ikinci yarıda aynı kalitede devam ettirememiş. İlk yarıda ortaya attığı birçok ilginç konseptin ikinci yarıda içini boş bırakmış. Örnek: Tanrılar (Malazan’ı çağrıştıran ögeler vardı, o yüzden bunlardan daha aktif bir katılım bekliyordum) ve Lonca; her ikisi de ete kemiğe bürünemediler, laftan öteye geçemediler.
CB bunları serinin devamına bırakmış da olabilir tabii…
Spoiler’ları kitabı bitirmeden açmayın.
Sevdiğim detaylar:
- Nükteci ana kahraman
- Kitabın ilk yarısındaki dünya yaratma süreci
- Üslup
- Yer yer kopartan espriler
- Dövme/büyü konsepti
- Bully Boy
Meh:
- %30’dan itibaren olay örgüsünün nasıl sonlanacağından emindim, esasen de haklı çıktım.
- Pek bir twist yok (except for the giants and Norrigal = Deadlegs)
- Galva’da bir şeyler oturmamış. Gruba daha sonradan katılan Norrigal daha iyi yazılmış, daha ilginç bir karakter.
-
İlginç bir diğer karakter olan Malk’in ölümü zorlamaydı, böyle gereksizce ölecek kadar aptal biri değildi.
-
Lonca’nın sırf Oustrim’de tutunamıyorlar diye devleri Oustrimli asker kılığında öldürüp Hrava’yı istilaya tahrik etmeleri de zorlamaydı. Ne bileyim, işin arkasında daha büyük oyuncuların parmağı olacağını ummuştum.
Özet: Devamını muhtelemen okumam.
Ben de son düzlüğü alıp bitirdim.
4/5 veriyorum ben, ilk yarısı bariz daha iyiydi ama ikinci yarısını da fena bulmadım. Kedisever olmamın etkisi olabilir.
Pozitif noktalar:
- Mizah. Kitap bu konuda çok başarılı. Kahkaha attığım yerler bile oldu.
- Billy Boy.
- Yazarın dili çok hoş. Alışana kadar biraz zorlasa da sonra su gibi.
- Özellikle ilk yarıdaki dünya yaratımı. Yukarıda da konuştuk, küçük detaylarla iletebildikleri muazzam.
- Ana karakterimiz oldukça sevilesi bir hırsız.
Negatif şeyler:
İlk yarıyı dünya yaratımı ve yazarın dili sırtlanırken, ikinci yarıda biraz daha durağan, tahmin edilebilir ve zorlama bir kurgu var. (Kurgu pek yok aslında da neyse) Kitap özellikle ikinci yarıda günlük gibi hissettirmeye başladı, birşeyler olup bitiyor ama bunlar beni neredeyse hiç enterese etmiyor. Ufak tefek şeyler gülümsetse ve hâttâ sesli güldürse de ciddi olan şeyler bir kaç an dışında pek ciddi gelmedi bir türlü.
Bitirmeden spoilerları açmayın
-
Kitapta güya bir asıl kötü var ama kitabın sonlarına kadar kötülüğünü gözlemleyemiyoruz, orada bile bayağı zayıf. (Aygırların sonunu goblinler yerine Lonca’nın getirmiş olması pek etkili olmadı)
-
Partiye eklenen karakterlerin yeterince derinleştirilmemesi. Son çırpınışlarla toparlanmaya çalışılması.(Galva ile Mirene sevgiliymiş, asıl motivasyona gel)
-
Lonca. Çok büyüklermiş, çok güçlülermiş, her taşın altından onlar çıkıyormuş ama nedense geleceklerinin bağlı olduğu görevi garantilemek için kör bir kedinin içine saklanmış bir Assassin/Adept’e bel bağlıyorlar.
-
Dünya yaratımının özellikle ikinci yarıda çoğunlukla aksan farklarından ibaret kalması.
-
Kinch’i Cipher olması dolayısıyla kitabın sonunda özellikle kolaya kaçılmış hissetmem. Kitap boyunca bu his vardı zaten, zayıf kurgudan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
-
Büyü sistemini bu kadar ballandırarak anlatıp da bu kadar detaysız bırakma be kardeşim.
Diyeceksiniz sevmediğin şeyler çok daha fazla, nasıl 4/5 verdin?
Beğendiğim noktaların ağırlığı çok daha fazla. İkinci kısımla ilgii eleştirilerimin bu kadar çok olmasının sebebi yazarın elindeki malzemeyi yeterince iyi değerlendirememiş olması. Çok güzel bir kek ve ama eh işte bir kremayla yapılmış pasta gibi. Devam kitabı çıkarsa da şans vereceğimi sanmam, uzun bir süre mizah soslu high görünümlü low fantasy okumayı planlamıyorum zati.
10’dayım birkaç gündür. Hiç vakit bulamadım.
Ama bu hafta bitiririm (umarım).
İkinci bir Seveneves yaşadık, yine senkronize ilerleyemedik.
Senin okuma şevkini de kırmış olmak istemem son mesajımla, bence yine de okumaya fazlasıyla değer bir romandı.
Onun etkisi var dersem yalan olur. Normalde ben erken bitirirdim de bazı işler yolunda gitmiyor. O yüzden vakit bulamadım maalesef.
Ama bu hafta bitiririm sanırım. Daha fazla boş vaktim olacak.
Hocam senin kitabın sonuna yönelik eleştirilerini de şimdi yorumlamaya başlıyorum:
Aslında fena bulmadım dövme konseptini. Sesta’nın Kinch’in kedi dövmesine hapsolması, rüyalarına girip çıkmaya çalışması mesela güzeldi. Özellikle son dövüşteki iron arms ve time reverse büyülerini bayağı beğendim. Galva-Corvid ikilisini de tuttum. Onun dışında cantrip olayı klasikti.
Bir yandan da full shadow ve ekibiyle kraliçeyi kaçırmayı başardılar ama, bu bana Sesta/Kinch’i B-planı olarak tasarladıklarını düşündürtüyor.
Dövme konsepti güzel de, ikincil kalıyor. Witchlerin büyü güçleri hakkında daha fazla bilgi isterdim. (Aslan kanının kuzu kanından iyi olması dışında) Kitabın konseptine aykırı biliyorum ama diğer eksikliklerle birleşince bari bu olsaydı dedim.
A planı balistik füzeyken b planının su tabancası olması hoşuma gitmedi pek. Aşağı yukarı aynı noktaları like/dislike lamışız seninle, ben biraz daha duygusal yaklaştım galiba.
Misal ben de devleri mehh, tower oyununu ise eğlenceli buldum.
Çok daha iyisini yazabilecek bir yazar izlenimi bıraktı bende genel olarak. Sanki ikinci yarıyı yazarken deadline tutturmaya çalışıyormuş gibiydi.
6-7 tane korku romanı yazmış olmasına rağmen bu ilk fantezi denemesiymiş; ikinci kitapta herhalde pürüzleri törpüler.
Ravenloft evreninde yazsaymış ya. Muhtemelen toparlar ama benden uzakta da yapabilir.
@isos81 Sıkıntı yok, bi dahaki etkinlikte sana avans vericez ama