Kitabı bitirdim, oldukça akıcı , bu sebeple hızlı okunuyor. Kitapta bir kaç yazım hatası var ama asıl problem arka kapağındaki heyula gibi duran spoiler 
.
1 Beğeni
İlk kitabı hala bitiremedim sindire sindire okuyorum😄
2 Beğeni
Ben kitabı henüz sipariş edemedim işlerden, Dune yorumunu da gireyim en yakın zamanda okuyacağım
3 Beğeni
Kitabın ilk çeyreği bitti. Şu ana kadar gayet akıcı ve merak uyandırıcı bir şekilde ilerliyor. Yarısına gelince detaylı olarak yazacağım yorumlarımı. Şimdilik her şey yolunda. 
2 Beğeni
Evet, kitabın ilk yarısı bitti. Çok ilginç bir kitap diyerek başlamak istiyorum. Yarısına geldim ama hiçbir notum yok, hiç not almamışım, öyle okumuşum. Çok değişik bir yapısı ve anlatımı var. Kesinlikle sıkıcı değil ama biraz bilimsel altyapı olursa konudan kopmadan devam etme ihtimali artıyor.
Olaylar Çin’de oluyor, isimlere alışmak biraz zaman alıyor ama benim gibi isimleri aklında tutmakta zorlanan birisi için bile sorun olmadıysa sizin için de olmaz.
Üç Cisim oyununa bayıldım. Daha önce benzer bir manga okumuştum ama ismini unuttum, onun gibi geldi. Artık bu virtual reality oyunları zaten revaçta ve daha sık bu tür şeyler ile karşılaşırız diye düşünüyorum. Kitaba da ben çok yakıştırdım açıkçası oyunu. Sanki ben de oyuncu ile birlikte oyuna giriyor gibi hissettim. Özellikle Kopernik bölümü çok iyiydi, merakım iyice arttı.
Bir sürü şey yazdım ama aslında hiçbir şey yazmamış gibi hissediyorum. Kitap da bunun tersi gibi, hiçbir şey anlatmıyor gibi ama aslında bir sürü şey var içinde. Biliyorum biraz karmaşık oldu ama okuyanlar daha iyi anlayacaktır ne demek istediğimi.
Son olarak, Leibowitz ve Dr. Moreau’ya göre çok daha bilimsel bir kitap, felsefi alt metinleri de az (ya da ben okuyamadım), o yüzden daha çok sevdiğimi söyleyebilirim ilk yarısı itibariyle.
3 Beğeni
İlk kitabı dün bitirdim.Genel anlamda okurken biraz zorlandım diyebilirim. Teorik fizik bilgim yüzünden😃 Sayfalar ilerledikçe sizi içine alan heyecanla saran bir kurgusu var.Çin isimlerini not alarak okudum. İyi ki de öyle yapmışım daha güzel oturdu hikaye kafamda.Okuyacak olan arkadaşlara tavsiyemdir not alarak okumaları. Kitapta ne ararsanız var; fizik,matematik,tarih,felsefe,sosyoloji,küresel sorunlar.Tam bir bilim kurgu harikası👍Bazı sayfalarını soluksuz okudum ne olacak diye.Filmi umarım hayal kırıklığına uğratmaz. Özellikle “Dünya dışı temas”, “Evrende yalnız mıyız?” konularının ekseninde büyüyor kitap evreni. Aldığı tüm ödülleri hakettiğini gösteren bir yazar.Teşekkürler Cixin Liu😊
6 Beğeni
Daha yeni el attım kitaba. Bu kadar hızlı bür başlangıç olacağını düşünmüyordum. Efendim daha 30 sayfadan kan, vahşet, ihanet ne ararsanız mevcut 
4 Beğeni
Evet, kitabı bitirmiş bulunmaktayım. Aslında Hangi Kitabı Okuyorsunuz başlığına yazdım ama malum, orada spoiler yok. 
Buraya daha detaylı yazmaya çalışayım.
Öncelikle kitapta bilimsel bazı konuların “belief-stretching” seviyesinde olması beni azıcık rahatsız etti. Örneğin sophon mevzusu. Bunların kurgu olduğunu biliyorum, üstelik Star Wars’taki ışın kılıçları beni rahatsız etmiyor. Ama neden bazı şeyler beni rahatsız ederken bazıları etmiyor bilmiyorum, sebebini bulamadım açıkçası. Yine de bu rahatsızlıklar çok minör seviyede olduğu için toplamda aldığım keyfi çok etkilemedi.
Kitap sağlam bir hard sci-fi sınıfına girer diye düşünüyorum ama emin değilim zira bilim kurgu tecrübem çok fazla yok. İçinde birçok teorik ve uygulamalı fizik konusu yer alıyor. Bunlar arasında String Theory, Quantum Entanglement ve Particle Accelarator gibi konular yer alıyor ki bayılıyorum bu konulara, özel ilgi alanımdır. Bunlar hakkında bilgim olmasına rağmen yer yer anlamakta zorlandım. Sanırım hard sci-fi derken de bunu kastediyordum. Bazen durup “bu neymiş” diye araştırma yaptım, mesela kitaba ismini veren 3 cisim problemini araştırdım çünkü o zaman kafada daha net oturuyor bazı şeyler. Size de bu araştırmayı tavsiye ederim ama siz bunu okurken büyük ihtimalle kitabı bitirmiş olacağınızdan dolayı çok geç kalmış olacağım, nasıl bir çelişkidir bu bilemedim.
Kitaptaki 3 cisim oyununun Trisolaris’in simülasyonu olması ve gerçeklikten kopmaması için Dünyanın tarihini kullanması muazzamdı, bayıldım oralara. Keşke 3-5 sekans daha okuyabilseydik.
Ye’nin ihaneti şaşırttı, sonradan tabi insan anlıyor neden yaptığını. Başına gelenler herkesin kaldırabileceği şeyler değil. Bununla birlikte görece masum bir emeli olsa da, sonradan olaylar kontrolünden çıkıyor. Zaten sorgu sekansında da “ben başlattım ama nasıl gittiğini kontrol edemem” diyor. Bu arada sorgu sekansı harikaydı, özellikle “bu bilimsel bir yöntem mi” sorusuna cevap veremeyişi muazzam bir detaydı. Tümevarımın en tehlikeli yanına parmak basmış burada Lui.
Dünya dışı varlıkların bizden farklı fizyolojik özelliklere sahip olması da güzel bir ayrıntı idi. Evrim mekanizması (ya da yaratılış?) orada belli ki farklı işlemiş, üstelik bilimsel olarak çok ileride olmaları sayesinde kuruma/sulama gibi ilginç bir yetenek kazanmışlar (belki de fizyolojik bir özelliktir, bilimsel değil. Kitapta bunu net göremedim). Duygularından arınmaları da çok hoş bir detaydı.
Kitaptaki sosyolojik alt metinler de çok keyifliydi, ben pek dikkat etmem ve zaten tespit de edemem ama bu sefer benim bile yakalayabileceğim bazı mesajlar yer alıyordu. Kitabın sonunda Lui’nin yazdıkları ise en az kitap kadar enfesti. Özellikle de aynı olay karşısında insanların farklı tavırlarının geçmiş deneyimlerine dayandırılmasını çok sevdim (Bu zaten bilinen bir şey ama kitapla inanılmaz uyumlu).
Sonuç olarak 8.5’tan 9 verdiğim bir kitap oldu. Dilerim siz de en az benim kadar seversiniz.
4 Beğeni
Aslında yeni bir spekülasyon değil, örneğin bir benzeri de " Revolution" isimli dizide de yapılmıştı. Diğer konulara devam kitaplarını okuyacağınız için bir yorumda bulunmuyorum.
“Sıkıştırılmış bir çekirdeği açtığımız zaman futbol sahası kadar büyük olur” gibi bir şeyler okumuştum, bu olguya yabancı değilim ama nedense bu sefer içime sinmedi proton yapay zekası. Aslında bu biraz şahsi tercih veya mantıkla alakalı sanırım. String teori de henüz gözlemlenmiş veya ispatlanmış bir teori değil, sadece matematiksel olarak var ama o nedense rahatsız etmiyorken, 11 boyutlu bir protonun 2 boyuta genişletilmesi ve gezegenin çevresi kadar büyümesi şahsi kurgusal mantığıma uymuyor nedense.
Kitap sonrasında da araştırdım, pek mümkün görünmüyor bu sophon olayı (başkaları da merak edip sormuş).
1 Beğeni
Kitap oldukça popüler olduğundan içindeki bilim de birçok yerde konuşulmuş. Sicim teorisini doğru kabul etsek bile sophonla ilgili birçok sorun var olduğu söyleniyor: görmesi, duyması, quantum ile iletişim kurması, içindeki enerji miktarı vs.
Nihayetinde bilim değil bilim kurgu. Sophonlar da ilgi çekici, hayal gücünü zorlayan ve akılda kalır bir öge.
2 Beğeni
Bu akşam kitaba başladım, ilk sayfayı anlamam 10 dakikamı aldı desem yeridir. Bakıştık durduk sayfayla. İlginç bir anlatım tarzı var, alışmaya çalışıyorum.
1 Beğeni
Az önce şans eseri, yazar hakkında ilginç bir şey öğrendim. Hele okuma etkinliği de varken bunu buraya yazmamak olmaz.
Biliyorsunuz ki Çin Hükumeti yıllardır Uygur Türklerine soykırım uyguluyor. Sincan-Uygur Otonom Bölgesinde, kendi topraklarında dillerini konuşmaları dinlerini yaşamaları yasaklanıyor, kadınları zorla kısırlaştırılıyor, kendi evlerinde Han Çinlileri ile yaşamak zorunda kalıyorlar. yaklaşık 2 milyondan fazla Uygur Türk’ü yeniden eğitim adı altında toplama kamplarına atılmış durumda ve on binlercesi köle olarak fabrikalarda zorla çalıştırılıyor. Çocuklar bile toplama kamplarına atılmış durumda. Bizim ilginç bilgimiz de cesur yazarımız Cixin Liu’nun ÇKP’nin bu soykırım politikalarını savunuyor olması. Cesur diyorum çünkü çok cesurca savunuyor bunları. Vicdanından, insanlığından falan zerre korkmadan. Utanmadan. Hem de öyle bir savunuyor ki zannedersiniz Adolf Hitler mezarından fırlamış da “Alman halkının geleceği için SSCB’ye savaş açıyoruz!” diye nutuk atıyor çünkü Cixin Liu’nun savunması da tam olarak bu minvalde. Bu arada bizim milletin “yol yabdılar yav” demesi gibi Liu’nun da başta ÇKP propagandasını olduğu gibi tekrar etmesine bakmayın sakın; biraz daha okuyunca yazarın içinde besleyip büyüttüğü canavarı rahatça görebiliyorsunuz.
Az önce Üç Cisim Problemi’ni bitirdim. Buraya ne yazarsam yazayım övgülerim daima eksik kalır.
Olaylardan vs bahsetmek istemiyorum. Çünkü yukarda bahsi geçmiş. Kısacası bu kitap okuduğum tüm kitapların en iyisidir. Şimdilik, bilimkurgu piramidinin en üstüne Üç Cisim Problemi yerleşti. Anlatım, hikayenin içindeki mesajlar ve bilimkurgusal ögeler, hepsi dört dörtlüktü. Bazı yerler elbette bilgi birikimimizin yetersizliğiyle anlaşılmasa da bir bütün olarak düşündüğümüzde kitap harikaydı.
Kitaba puanım 10/10
3 Beğeni
Kitabı yarıladım, bugün bitiririm. İlk bölümden sonra alıştım kitaba ve o kadar akıcı gidiyor ki elimden bırakamadım, hiç beklemiyordum. Bilimkurgu beni şaşırtmaya devam ediyor. Her yeni bir kitapta aydınlanıyor gibi hissediyorum.
4 Beğeni
An itibari ile kitabı bitirdim. Finallerime denk gelmesine rağmen, çalışmayı bir kenara koyup, kitaba gömüldüm çünkü elim bırakmaya gidemedi bir türlü malesef. Son zamanlarda bilimkurgu kitapları arasından çıkan en iyi işlerden biri kesinlikle. Özellikle fizik yasalarını ve bilgilerini konu üzerine mükemmel bir şekilde entegre etmesi beni aşırı memnun etti. Asimovdan sonra türünün en hakkını veren kitaplardan biri. İngilizce olarak okuduğum için başlarda adapte olmakta zorlandım ama okul sağolsun ingilizce fizik dersi gördüğüm için çoğu terimlere aşinaydım. Devam kitaplarını mutlaka okuyacağım. İleride kategorisinde birine önerebileceğim öncelikli kitaplardan biri oldu benim için.
İnsanlığın saphonlar ile nasıl başa çıkacağını çok merak ediyorum
3 Beğeni
Yazar ikinci kitapta da Sophonlara karşı çok güzel bir beyin jimnastiği yapıyor. İlk 200 sayfa sizi boğabilir ama sonrasında harika olaylarla bunu telafi ediyor. İkinci kitabı da yarın bitirmeyi planlıyorum.
2 Beğeni
Açıkçası evreni o kadar çok sevdim ki en kısa zamanda 2. kitabı okuyacağım.
2 Beğeni
2.kitabı bitirdim bugün. Çeviri çok fena gözlerim kanadı resmen.Okurken anlamadığım çok yerler oldu.Baskı aceleye gelmiş galiba." İyi yıl önce" iki yıl önce yazmak istediler sanırım. “damlacık sadece biraz yavaşladı ve hızını iyileşti” daha buna benzer pek çok örnekle dolu.Bakalım 3.kitap nasıl
1 Beğeni
Üç Cisim Problemi hiç beklemediğim şekilde en sevdiğim bilimkurgu eserlerinin arasına girdi. Kitapla ilgili aldığım notlar şunlar:
-
Kitap bana neredeyse tüm duyguları yaşattı. Ye Wenjie’nin hikayesinde üzüldüm, öfkelendim, nasıl bu kadar bencil olduğuna şaşırdım. Ben sanmıştım ki Lei’yi öldürmeyi planlarken eşi yanlışlıkla araya girdi ve onu göremedi. Öyle değilmiş, dedim ki seni bu kadar seven bir insana bunu yapacak kadar insanlıktan ümidini kestiysen iş ciddi.
-
Üç Cisim oyununa bayıldım, çok zekice tasarlanmış.
Keşke biz de oynayabilsek -
Wang’ın gözünde beliren sayaç çok korkunçtu, bütün kitap geri sayımın bitmesini bekledim ama Kızıl Sahil’in hikayesi bir türlü bitmedi. En azıdan açıkladılar son bölümde ne olduğunu.
-
Bir dilci olarak bile fizik teorilerini bana sıkmadan okutturdu ama son Sophon bölümünde fenalık geçirdim diyebilirim, şöyle okudum
. -
Guzheng operasyonunu nefesimi tutarak okudum. Ayrıca bana önceden izlediğim bir korku filmini hatırlattı ama burada paylaşmayayım, rahatsız olan olabilir. Bakmak isterseniz: “Hayalet Gemi Balo Sahnesi” yazabilirsiniz. (Yalnız kan var, dehşet var, vahşet var)
-
Kitabın son 100 küsür sayfası beni “reading slump” a itti diyebilirim. Daha okuncak 1400 sayfa var, diyorum ki meğerse milliyetçi abinin içinde ne çok şey birikmiş.
-
Kitapta Çin’i hem övüyor hem gömüyor yazar ( ama sanki daha çok övüyor). Mikrodalga fırın için “Batılı bebelerin pahalı oyuncağı” gibi bir yazı yazılmış onu da garipsedim. Bu kadar belli etmeseymiş.
-
Kitaptan beğendiğim cümleler:
“Çin’de cüret edip uğruna mücadele verdiğin her fikir yerin dibine batmaya mahkumdur. Gerçekliğin yerçekimi çok güçlüdür.”
“Ye’nin kalbi aşk alevi ile yanamayacak kadar uzun zamandır kül halindeydi.”
“Acil durum. Üç Cisim sunucuları kapatılmak üzeredir. Kalan süre içinde serbestçe giriş yapınız. Üç Cisim artık doğrudan final sahnesine geçecek.”
-Bu cümle beni çok heyecanlandırdı-
6 Beğeni