Ben o bilgiyi Vikipedi’de bulmuştum. Senaryo Umur Bugay tarafından değiştiriliyor ama Rıfat Ilgaz durumdan memnun kalmıyor. Metin Akpınar ile Zeki Alasya filmde de oynayacaklarmış ama oynamaktan vazgeçmişler.
Firemane Saga Haziran’da çıkması beklenen üçüncü kitabıyla sonlanacağı için seriye başlama zamanı geldi. Feist yazım tarzını oldukça sertleştirmiş ama iyi mi olmuş yoksa kötü mü olmuş karar vermek için en azından kitabı yarılamam lâzım.
Zamanında Atv aslına oldukça sadık kalarak dizisini çekmişti ama tutmadı pek. Giriş jeneriği de kitapta yer alan Hababam Marşı, entike kuşe rule rule… 
İsmi aklında mı hocam? Hiç dikkat etmedim.
Hababam Sınıfı’ydı yine doğru hatırlıyorsam. Biraz araştırdım ama bir 2001’den kalma bir ekşi entrysi dışında hiç bilgi yok internette. Sadece birkaç bölüm çekilip kaldırılmış sanırım. O zamanlar Atv grubunun olan Yeni Asır Tv’de (Egeye yayın yapan yerel bir kanaldı) şimdiki Kemal Sunal filmleri muamelesi gördüydü bir süre, günde 5 vakit tekrar falan.
Normalde bu yayınevine hiç bulaşmazdım, hiçbir kitabı yok bende. Ama kitabın adı İthaki’yle anılıyordu bir dönem, bu bir yana diğer tarafta Aslı Dağlı gibi bir isim çeviriyi üstlenmişti. Ama olmadı, Ephesus kazandı. Dedim ki bir şans vereyim, çok da iyi yapmışım. Güzel kitapmış. Genç/yetişkin okumam pek (bunu her yazdığımda elimdeki kitap genç/yetişkin oluyor nedense 
) masalsı ve yer yer ürpertici. Anna’nın hali beni üzüyor 
Bu sanırım Kan Kitaplarının beşincisi. Sızıp kalmazsam kitaba adını veren In The Flesh öyküsünü okuyacağım.
Kitap mı küçük, eliniz mi büyük?
Üstünde pocket yazmasa kitabın, @Leingrad 'ın dev olduğu ifşa olacaktı xd
Bunun yerine şu sayfa kapak olsaymış keşke. İlk sayfadan baya absürt giriş yaptı bakalım.
Kütüphaneme eklediğim günden beri aklımın bir köşesinde duran, yazarını okumaktan keyif aldığım bu esere başlama zamanımın geldiğini hissettim. Uğraşları ve titiz çevirisi ile Ahmet Cemal’i de anmak isterim.
Keyifli okumalar herkese 
Modern klasik baskısını almıştım, birkaç ay oldu. Eski kapaklardan hoşlanıyorum ama ne yapalım böyle denk geldi 
Hem merak ediyorum, hem de elim gitmiyor tuhaf bir durumun içindeyim. Yorumunuzu burada paylaşabilme imkanınız varsa keyifle okurum düşüncelerinizi. İyi okumalar dilerim Bu arada yazarla tanışmadım sadece bu kitabı mevcut ben de.
Bu baskıyı uzun bir süre aradım, hiç beklemediğim bir zaman karşıma çıktı İnat edip yeni baskısını almamıştım. Yeni kapak tasarımı da oldukça güzel fakat bu siyah tasarımlar daha hoşuma gidiyor, çoğu insanın aksine. Keşke bulabilseydiniz.
Genel kitleye göre okuması zor, sebebini olaysız bir roman olmasına bağlıyorum. Ahmet Cemal de girişte bahsediyor.
Dış görünüş bakımından roman olaysızdır ; çünkü her şey, ‘‘iç dünyanın alanlarında’’ olup biter.
Daha henüz yeni başlamama rağmen kitabı şiddetle tavsiye edebilirim. Bachmann daha çok şiirler ile ön planda, isterseniz gene Ahmet Cemal çevirileri ile internet üzerinden göz atabilirsiniz.
Bitirdikten sonra düşüncelerimi paylaşırım elbette ,yoğunluk sebebi ile aradan uzun bir zaman geçerse şimdiden kusura bakmayın.
Teşekkür ederim yorumunuz için
Teşekkür ediyorum şimdiden uzun uzun yazmışsınız bile Yeni kapak tasarımları da hoş ama dediğiniz gibi siyahın ayrı bir yeri var gerçekten. Eski basımı bulmak için de pek uğraşmadım doğrusu 
Anladığım kadarı ile bu kitap “bilinç akışı” tekniğiyle yazılmış sanki. Bu gibi tekniklerle yazılan kitaplar hoşuma gittiğinden zorlanmam diye umuyorum. Çevirmen bilgisi için de ayrıca teşekkür ederim.
Okumama daha çok var gibi, beklemem açısından hiçbir sorun yok. Ne zaman yazarsanız artık; şimdiden emeğinize sağlık,sevgiler