Etkinlik kitabına elimde olmayan sebeplerle ancak başlayabiliyorum. Geç olsun güç olmasın.
Kitabın kalın olması beni korkutuyor, her an sıkılabilirmişim gibi hissediyorum. Başladık bakalım
Edit: Tahmin ettiğim üzere dili ağır geldi Şöyle ki aslında dili çok çok ağır değil fakat kitap 600 sayfa ve puntoları oldukça küçük benim için kitabın akması bir süre sonra imkansız hale geldi. Başka bir zaman bir daha deneyeceğim.
Son kitap da çıktığına göre bir önceki Strike macerasını okumanın vakti gelmiş. Tabi ki temaya uygun kitap ayracıyla birlikte🔪
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaba başlıyorum: Marcel Proust (Bir Yaşam) - Edmund White
Kitaplığımızın Proust köşesi en sevdiğim alan Yapı Kredi’nin iki ciltlik Kayıp Zamanın İzinde’si de kitaplığımızın başka bir bölümünde şimdilik.
Benim için yazarlar Proust ve diğerleri olarak ayrılıyor. Onun yeri gönlümde apayrı bir yerde olacak her zaman.
Bu kitap gerçekten paralel evrenden galiba. Hiç bir bilgi yok hakkında.
Vereyim.
Necatigil Ailesi, kökleri Cumhuriyet öncesine dayanan geniş bir yazar ekolüne mensuptur. En küçük oğul Behçetoğlu Dehşet, “Parçala Behçet” adlı ilk korku romanıyla Romanya’da sesini duyurur. Sözlü yazılan eser, Grekoromen Ormanı’nda avazı çıktığı kadar bağırılarak duyurulmuştur. Bir kurt adamın güncesini kaleme alan Dehşet Efendi, yaşanmış olaylardan yola çıkarak otostop çekmiş ve mutluluğun varılacak yer olmadığını bilhassa tecrübe etmiştir. Velhasılıkelam, garındaşı Behçet Bey ile birlikte çıktıkları yolda haşarı üzerine başarı kazanmışlar ve Behçet hastalığına isimlerini vermek suretiyle onurlandırılmışlardır. Suretin aslı bugün Litvanya’daki Etnografya Müzesi’nde aranmaktadır.
Rapor: Dupond ve Dupont.
Trollenmeyen, ilgisiz alakasız şeyler ile doldurulmayan bir bu başlık kalmıştı. Aferin devam böyle.
Cidden pes. Trollüğü Tolstoy düşünceleri ile savunmak da ayrı bir boyut.
Kendi içerisinde belli bir düzeni ve bilgi akışı olan yeri trolleyip sonra da bunu “efendim Tolstoy’a dayanarak insanların hepsi böyle yaparken , ben böyle yapmıyorum, ben farklıyım” diyecek o arada bir de çaktırmadan “çoğunluğu taklit edenlere aptal” yakıştırması yapacaksın. Gerçekten tuhaf ya.
Bu şuna benziyor. O zaman kimseyi taklit etmeyelim, tuvalete gireceğimize gidip sokağın ortasına sıçalım. Niye çoğunluğu taklit ederek o deliğin içine bırakıyoruz ki?
Şimdi buradan kalkıp başka başlıkta “aman efendim çocuğunuz çok tatlı, aman efendim kediniz ne afacan” tatlılığına bürünülüp , normal ve sevecen insan rolüne de girilir.
Yok öyle efendim, ince ince aklınızca laf sokup sataşacak, bizim de bunu yememizi bekleyeceksiniz. Belli ekşiyi karıştırıp gelmişsiniz, burayı rahat bırakın. Chatgpt’ye göre en akıllı hayvanın kim olduğu bizi ilgilendirmiyor. Lütfen daha genel forumlar bulup orada paylaşın bu yakın dönem parlayan oyuncu bilgi dağarcığınızı.