Biraz geç oldu ama polisiye seven biri olarak ben de birkaç yorumda bulunayım.
Öncelikle artık çok fazla “dahi dedektif” tipi polisiye göremiyoruz çünkü devir değişti. Bilgi ve sorgudan yola çıkarak ipuçlarını takip edip yalnızca akıl yürütmeyle gizemi çözen o dedektifler tarihte kaldı
Artık kitaplarda biraz adli bilimlerin borusu ötüyor ama dedektiflerin yerine geçen farklı kişileri de görebiliyoruz. Bu şekilde tam bir dedektif tipi polisiye olarak gözü kapalı Evelyn Hardcastle’ın Yedi Ölümü’nü öneririm. Bundan sonra okuduğum tüm polisiye yazarlar hakkında bir-iki cümle yazacağım.
J. D. Barker- İnanılmaz bir kurgu ve anlatım. Okuduğum en iyi polisiyelerden biri 4. Maymun’ dur.
Glenn Meade- Biraz politik kurguya giriyor. Şans verilebilir ama benim okuduğum Buz Kapanı güzel başlasa da gidişat ve son beni tatmin etmemişti.
Andreas Gruber- Yine çok başarılı, polisiye anlamında tatmin eden bir yazar.
Simon Beckett- Adli bilimler delisi biri olarak beni bu konuda en çok tatmin eden yazardır. Baş karakteri David Hunter da adli tıp doktoru zaten. Dahi dedektif değil ama dahi doktor yani.
Patricia Cornwell- Yine adli tıptan giden bir yazar ama dili çok basit ve çekicilikten uzak olduğu için yarım bıraktım. Dile fazla önem veren biriyim, eğer siz öyle değilseniz şans verebilirsiniz.
Patricia Highsmith- Yine okumayı tamamlayamadığım bir yazar ama bu sefer dil basitliğinden değil, tam tersi karmaşıklık ve anlaşılmazlıktan bırakmıştım.
Tess Gerritsen- Malesef yine yarım bıraktıklarımdan, çünkü sanıyorum en kötü kitabıyla başladım ve konu güzel olsa da korkunç klişelerle dolu itici bir aşk hikayesi çok ön plandaydı. Pembe dizi izler gibi hissetmiştim. Yine dilinin biraz basit olduğunu söyleyebilirim.
Jean Christophe Grange- Beni bunalıma sokan ağır bir dili ve kan-ceset konusunda rahatsız olup okuyamadığım betimlemeleri vardı. Deneyip bıraktıklarımdan yani.
Graema Macrae Burnet- Muazzam dili olan çok başarılı bir yazar. Kan İzlerinin Peşinde kitabı klasik bir polisiye değil, yani olayı en başından biliyoruz ama o noktaya giden gerilim okunmaya değer.
Mario Mazzanti- Yine şans verilebilir bir polisiye yazarı. İyi kitabı da var, vasat olanı da.
Jo Nesbo- Çok hayranı olsa da klişeler ve baş dedektifin aşırı uzun özel hayatıyla beni kaybecen bir yazar. Ama dili güzeldi, okunabilir.
Bunun dışında polisiye de kabul edilen ama benim daha çok gerilim saydığım birkaç yazar daha var, sanırım zaten diğer yorumlarda bahsi geçmiş.
Ben iflah olmaz bir dil ve anlatım takıntılı okur olarak çoğu kitabın üstünü daha ilk sayfalardan çizebiliyorum, dolayısıyla beni bu konuda ölçüt almak sizi yanlış yönlendirebilir. Ama genel olarak bildiğim ve sevdiğim yazarlar bu şekilde. Hâlâ yeni polisiye yazarlar keşfediyorum, zaman geçtikçe bu listeyi kendim için de güncelleyebilirim.