Olabilir ya açıklamadan yazmıştım çünkü.
Olur böyle şeyler, doktor yazısı diye bir tabirimiz bile var.
Mesela bunu planlayarak yapsa daha mutlu olurum çünkü o öyle biri derim kendime. Kötülük yapmak için daha kolay ve sinsi yollar arıyor. Ama burdaki kişide yalan söylemek ya da sözünü tutmamak kendi değerlerine aykırı. Tabi bu dediğiniz gibi daha iyi biri yapmıyor onu.
Bu karakterler, gündelik hayatımızdaki kötücüllük/hatalı davranma pratiklerinin kökenlerine göre tasarlanıp işlenmiş olabilirler.
Özsaygısını korumak, burada anahtar kelime olabilir. Hatalı olmak ve hatalı davrandığını bilerek eylemi sürdürmek, bir yerde rahatsızlık verir. Bu rahatsızlık kişinin özsaygısı ve benlik bütünlüğü için tehdit oluşturur. Çünkü rahatsızlık, yapılacak her eylem arifesinde, neyi nasıl yapacağına dair derin endişeler uyandırır; bu da kişiyi dış dünyaya hızlı tepki vermesini veya doğru düzgün tepki verememesine sebep olur. Kararların hızlı alınabilmesi için rahatsızlık şiddetinin düşürülmesi, bunun için de kuşku mekanizmasının daha az tepki vermesi gerekir.
Kendinden eminlik, ne yaptığını bilmek, kendi eyleminden ve sonuçlarından kuşku duymamak bu yüzden hayati öneme sahiptir.
Hepimizde olan bilişsel mekanizmalar işte. Ve tahmin edileceği üzerine, bunlar kötülerimizde de mevcut.
Belli konularda erdemliyken başka konularda amacı gereği erdemsiz davranmak, dışarıdan bir gözlemci için çelişki. Ancak gözlenen tarafın kişisel algı ve düşünce dünyasında çelişki yok.
Bu elbette kişisel bir illüzyon. Çelişkiden, bilinçsizce bir telkin yoluyla kurtularak kendi çelişkisizlik illüzyonunu yaşıyor. Örneğin özünde iyi biri olduğu, erdemlerinin (olumlu davranışlarının) bunu ispatladığı, şartlara göre o erdemsiz eylemin kaçınılmaz/gerekli olduğu ve bunun şahsını kötü biri yapmadığına dair kendi kendisini ikna eder.
Bu sonuca daha kısa süreçlerle de erişilebilir. Örneğin, vurdumduymazlık, farklı gerekçelerle kabahati karşı tarafta aramak, kendini eylemlerinin her zaman haklılığına dair güven, vs.
30 Ağustos’ta Ordu’da triatlon düzenlenecekmiş ve izleyemeyeceğim (katılamayacağım) için çok mutsuzum. ):
Çok bilinmeyen bir spor. Ama çok keyiflidir diye biliyorum ben. İzlemesi de katılması da.
Öyle olacak büyük ihtimal hep hayalimdi yaşadığım şehirde böyle büyük bir organizasyona katılabilmek ama bu sene babamın izni dolayısıyla memlekete geldik ve kıl payı kaçırdım etkinliği.
Adınıza üzüldüm açıkçası. O çok isteyip katılmak istediğiniz şeylerin, hep sizin başka bir şehirde olduğunuz döneme denk gelmesi tam sitem edilecek bir durum.
Şöyle değerli bir link bırakayım, çeviri işlerine merak duyanlar bir göz atmak isteyebilir.
https://twitter.com/patakronik/status/1298573251032100864?s=20
Haftaya Pazartesi işe başlıyorum. Eskisi kadar aranızda olamayacağım. Daha doğrusu yine buralardayım ama şu son 2-3 aydır olduğum gibi değil de askere gitmeden önceki halim gibi olacak.
Bir de yeri gelmişken Kayıp Rıhtım Klasikleri şu konuya biraz ilgi gösterir misiniz ? Buradan güzel bir liste çıkacak ben güveniyorum.
Temelli ayrılmıyorsunuz sorun yok. İşinizde başarılar şimdiden.
Kayıp Rıhtım Klasikleri şahane bir fikir arkadaşlar. Bu fikrin üzerine düşelim ve okuyup da beğendiğimiz kitapları yazalım. Beşli liste benim üzerinde düşüneceğim bir konu olacak .Kolay gelsin…
Delidolu Yayınevi’nin internet sitesine ben mi giremiyorum yoksa başkalarında da değişik bilgisayar dosyaları açılıyor mu?
Bende de aynı durum oldu.
Yazarı onore etmek için yapılmış bir şey. Herhangi bir özel gün vs değil yani.
Teşekkür ederim, ama doğum gününde yapmış olsalar daha mantıklı olurdu sanki.
Lost izlemiş arkadaşlardan bir ricam olacak. Çok fazla bölümü var açıkçası tamamı ilgimi çekmiyor. Ama bir yandan da izlemek istiyorum sürekli. İzleyen birisi hangi noktada “bozmaya” başladığını söyleyebilir mi? Çünkü cidden 2-3 sezon izleyip tadında bırakmak istiyorum. Maksat hevesimi alayım.
Son sezon hariç tüm sezonları güzeldi.
Altered Carbon gerçek oluyor sanırım. Elon Musk, NeuraLink’in ilk versiyonunu tanıtmış.