Rıhtım Kamarası

İnsanlar bilinçlenmek istiyor mu? :slight_smile:

@annihilator Ben katlanabilmek için etiket yapıştırıyorum ya da kendimi oyalamak için. Zamanla buna dönüştüm. Millet alıntılar, güzel sözler, notlar için yapıştırır ben akıl sağlığımı korumak için yapıştırıyorum. Son PKD kitabından sonra etiketlerim de bitti. Fiyatları da fantastikleşmiş. Sorunlu kitaplar bana daha pahalıya mal oluyor. :slight_smile:

1 Beğeni

O başlığı açan bendim yanlış hatırlamıyorsam. Benim bahsetmek istediğim farklı bir şey. Basit bir örnek vereyim. Fahrenheit451 kitabı Kitapyurdu sitesinde 125 bin adet satmış. Beş adet büyük site var diyelim. 600 bin adet satmış olsun. (Muhtemelen milyonun üstündedir) Ekşi sözlük, rıhtım, dergiler vb. yerlerde bu kitap ciddi eleştirilere maruz kaldı. Baktım 66 sayfa yorum almış ekşi sözlükte. Bazısı çok boş yorumlar ama diyelim ki 60 tanesi eleştiri. Her bir kişi 200 kişiyi kurtardı. 12 bin kişi bu berbat çeviriden kurtuldu. (Muhtemelen yok ya millet abartıyor veya aman diyen 10 bin kişi kitabı aldı) 600 bin adete karşılık 12 bin kişi ve hâlâ peynir ekmek gibi satıyor. Bu kitap çıktığından beri aynı şekilde. Hiçbir gelişme göstermedi. Kaç yıl oldu? Dokuz mu? On mu? Kitabı almayı planlayanların kaç tanesi çeviri araştırması yapıyor? Genelde araştırmalar kitabı aldıktan sonra “Hiçbir şey anlamadım abi! Bu kitap ne anlatıyor? Google’a bir bakayım özet filan var mı?” şeklinde gelişiyor bana göre. Zaten kitabı da almış oluyor.

Kaldı ki insanlar bir günde bilinçlenmez. Bazıları “cahillik mutluluktur” ilkesine tüm cehaletiyle bağlanmış durumda. Deneyimleyip tecrübe edinerek bilinçlenir insan. Bizim toplumumuzda öğütler kulaktan bile girmeden uçup gider. Herkes en iyisini kendisi bilir. Bu kitap için çeviri harikaydı diyen de gördüm ve onu takip edenlerin sayısı 40 bindi. Bu kişi yabancı dilde de okuma yapıyordu. :slight_smile:

Umarım demek istediğimi anlatabildim. Çabanızı takdir ediyorum. Ben de söylerim çeviri ve editörlük konularını. Ekşi sözlüğü sevmiyorum ama Goodreads olsun, 1000kitap olsun, Kayıp Rıhtım olsun her zaman bu sorunları yazmışımdır. Yine de yazacağım fakat bu hızla 900 sene sonra bile aynı olacağını düşünüyorum. :slight_smile:

5 Beğeni

Zamyatin’in Biz ve Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’sını sırf çeviriler çok çok kötü dendiği için yıllardır satın almıyorum. Gereksiz bir beklenti ama belki bir gün düzgün çeviriyle basılır her iki kitap da. Peki en az bunlar kadar kötü çevirilere sahip kitapları almadık mı? Aldık elbette. Ama bu aldıklarımızın çevirilerinin çok kötü olduğunu bilmiyorduk muhtemelen. Bu iki kitapla ilgili eleştirileri forum da dahil, pek çok yerde okuyorum. Pahalı değiller ama bile bile bu kötü çeviri/editörlüklere para vermek anlamsız geliyor bana.

1 Beğeni

Ben o kadar zarar ettiklerini sanmıyorum. Aşağı yukarı giderleri ve masrafları düşünerek diyorum bunu. Kitap yaklaşık 20 lira civarında ve bunun yüzde 60 gibi bir kısmı zaten komisyon oranlarına gidiyor. Bu kitap çapında konuşacak olursak en iyi ihtimalle kitap başına 4 lira kazanıyordur. Diğer yandan değil 10 bin kişi 2 bin kişi bile yoktur almamayı tercih eden. Bu da 8 bin gibi bir miktara denk gelir. Çevirmen tutsa 6 bin verse çeviriye karşılığında 8 bin kazanacak. Yani 2 bin tl için böyle ticaret merkezleri uğraşmaz. Bunları hesaplayan, anketlerle tartan, analizler yapan kişiler var. Ben kendim basit, boş, sıradan bir insan olarak bunu söylüyorum.

Benim penceremde kurumuş otlar ve ardında güneş doğmayan bir çukur var. Sizin pencereniz her gün güneşle şenleniyor, taze otlarınızın kokusu etrafa yayılıp yüzünüzü gülümsetiyor. Benim pencerem sıkıca kapalı olmasına rağmen dışarıdaki çürük kokusu sızacak delik arıyor ve yüzümü ekşitiyor. Hep böyle kalın.

Alfa editörsüz çalışıyor. Zamanında 6.45’i gömenler şimdi aynı çeviriyi övüyor. Bazı şeylerin farkında değil kimse. Akılçelen yedi çevirmenle kitap çevirip basıyor. Tepki koyan bir avuç insanız. Yazarın ajansına bile yazdık. Aylarca mailleştik. Üç sene önce neredeysek şimdi daha gerideyiz. Epsilon ve alt yayınevleri Kafka, Nemesis vs. çalışanlarını etik olmayacak şekilde işten çıkarttı. Umurumuzda olmadı. İthaki serileri yarım, bazı çevirileri çok kötü ama alıyoruz. Altın kitapların sansürsüz çevirileri bile yumuşatılmış. Çevirilere çeviri demek için heyet kurmak lazım. Wattpad kitapları milyonlar satıyor. Sel yayıncılık bandrol kurnazlığı yapıp yazarından, çevirmeninden çalıyor yine de alıyoruz.

Benim penceremde bunlar var. Bunları görüyorum ve iyiye gideceğimizi hiç sanmıyorum. Daha da unuttuğum o kadar çok olay var ki karanlıkta görünmüyor artık.

Fakat katılıyorum hiçbir şey yapmamaktansa kuyuya bir taş daha atmak iyidir. Belki bir gün kuyudaki karanlık su yüzeye çıkar da kimse o ziftten bir daha içmez. :slight_smile:

6 Beğeni

Aynı durumdayım biliyor musun? Bir ara hatta kara dörtleme olarak alayım dedim ama yine çıkarttım listeden. Sittin sene beklemesek bari :sweat_smile:

1 Beğeni

Bu konuda da negatif düşüneceğim. Ülkede adam akıllı çeviri yapıp bunu düzeltecek adam akıllı editör sayısı çok az. İyi olanların programları en az dört seneliğine dolu. Yenilerden işini şevkle yapıp iyi olacaklar var ama adı üstünde yeniler. Sektörde isim yapana dek örselenecekler. Bunların arasından bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar iyi kişi çıkacak ve çevrilecek o kadar çok kitap var ki kimse dönüp geriye bakmayacak. İyi çeviriler genelde telif hakları düşünce ortaya çıkar. Her yazarı bekleyecek ömrümüz olduğunu sanmıyorum.

Birçok sebepten ben artık yüzde 85 uygun çeviri ve yüzde 70 düzelti olan kitapları normal kabul ediyorum. Sistemin defo anlayışı bu gibi geliyor bana.

Çeviri biraz garip bir durum. Yıllarca klasik çevirmiş, eski kafa bir adama fantastik çevirtirsen adam sudan çıkmış balığa döner. Bunun da örnekleri var. Bilim kurgu veya fantastik nedir bilmeyen, ilgilenmeyen, sevmeyen, nefret eden, ideolojisi ile ters düşen insanı bu alana koyarsan toslarsın. Bunu yapan çok var.

2 Beğeni

Bilemiyorum, hep olumsuz eleştiriler okudum çeviriyle ilgili. O yüzden şimdilik uzak duruyorum.
Ayrıntı’nın çeviri ve editörlüğü iyi mi sizce? İyiyse ordan alabilirim.

@Agape ülkemizde zaten çok iyi bir çeviri ve editörlük mümkün görünmüyor. Dediğiniz oranlar uygun. Ama onu bile bulmak çok zor.

1 Beğeni

Henüz almadım. Aldıktan bir süre sonra yorum yaparım.

1 Beğeni

Belgariad serisine başlıyorum, ama ola ki benim gibi hâlâ okumamış olanlar ve bu aralar okumayı planlayanlar varsa diye soruyorum:

Belgariad okuma etkinliği olsa katılır mısınız?
  • Evet
  • Hayır

0 oylayanlar

Az önce izleyip durduk yere efkârlanıp dertlendiğim tek hücreli bir organizmanın son dakikaları:

3 Beğeni

Akbank Mobil, İnternet Şubesi, Atm çalışmıyor. Akbank mı çöktü, bizim olmayan paralara mı çöktüler ne oldu? :woozy_face::woozy_face:

tez.yok.gov.tr de Kemal Sunal’ın kendi filmleri üzerine yüksek lisans tezi varmış. Filmlerini anlatırken filmlerin çekildiği yıllar için sınıfsal analizleri de paylaşmış.

Tv ve sinemada Kemal Sunal güldürüsü

6 Beğeni

6 temmuz 2021 amazon.com.tr'nin yaptığı şov - ekşi sözlük amazon yine bildiğimiz gibi

Prime day kapsamındaki 600 e 200 tl indirimle ayakkabı almıştım ben de söylemesi ayıp. Aldığım ayakkabı küçük geldi, yarım numara büyüğü ile değiştirmek istedim. Meğer değişim yokmuş, iade et dediler direk. Yarım numara büyüğü tekrar satın alma gerçekleştirdim, indirim kaynaklı filan daha ucuza aldığımdan da aradaki farkı direk iade ettiler. Mesajınızı görünce birebir bu fark olayını alan biri olarak ben de yazayım dedim :grinning_face_with_smiling_eyes:

Gerçi ben 2-3 gün desteğe bağlanıp biraz uğraştım, 2 farklı ayakkabı aldığım için indirim miktarını yanlış hesapladılar. Giden ayakkabının iade miktarı ile fark iadesini karıştırdılar filan :joy: Ama halledildi en son, memnunum ben kendilerinden.

1 Beğeni

Nasıl bir çırpıda bitecek bu kitap? Serilerin son kitapları ince olmalı. Sadece son içermeli. :joy: İçimdeki merak okuma hızımın bin kat ötesine geçtiği için deliriyorum.

6 Beğeni

Ben sonunu söyleyeyim, siz hiç okumayın.

Kitabın sonunda, gökten üç elma düşüyor birisi yazara, ikincisi yayıncıya üçüncüsü de dağıtımcıya.

6 Beğeni

Söylesen de değişmezdi. İşler acaba o noktaya nasıl geldi diye merak ederim bu sefer de. :sweat_smile: Her şey bitse yazar nasıl kurgulamış acaba derim. Seri sonu kitapların gerçekten 120 sayfa filan olması lazım. Dolu dolu okuyup bir çırpıda rahatlamalı.

1 Beğeni

Kıpkısa son kitap demişken, bir keresinde okuduğum çok tuğlalı bir serinin son kitabında kitabın takriben yarısındayken birden çok kötü şeyler olmuştu ve zbam diye “SERİNİN SONU” yazmıştı. Kitabın kalanı sözlük ıvır zıvır falanmış meğerse. O an demiştim ki, “You magnificent bastard”. Kitap normal kalınlıktaydı ama içerik 300 sayfadan halliceydi yanlış hatırlamıyorsam.

Neyse anekdotun ana fikri: ne dilediğinize dikkat ediniz hocam :confused:

O yüzden her kitabın önce son sayfasına bakarım. Böyle şokları engelliyor ve sözlük varsa sonda oluyor hep. Bu da can sıkıcı. Sürekli sondaki sözlüğe bakarken insan son sayfaya maruz kalıyor. Ayrıca inanılmaz bir işkence. Sürekli arka sayfayı aç, kaldığın yere dön… Sözlükler başta olmalıdır. Bunu yapan yayınevlerini çok seviyorum. 700 sayfa kitabı okurken neyin ne olduğunu kavramakla çırpınırken en sonda sözlük görünce deliriyorum. Başında olsa bileceğim.

Benim dediğim daha çok 650 sayfalık bir seri sonu kitabının son 150 sayfası en vurucu yeridir. Bu 150 sayfayı ayrı bassınlar. Üç kitaplık eserse 4 kitap olsun. :joy: Tabii ki saçmalıktan başka bir şey değil ama seri eserlerdeki son kitaplar beni delirtiyor ve uykusuz bırakıyor.

Yarın 12 saat hiç ara vermeden okursam ancak bitiyor kitap mesela. :joy:

1 Beğeni

Katıldım. Bu bahsettiğim seri özelinde ise son kitap haricinde sözlük hiç yoktu bile, tam bir ters köşe :roll_eyes:

Haha, demek istediğinizi anladım. Fakat diğer yandan yekpare 12 saatiniz varsa harika bir şey bu :roll_eyes:

Ayrıca baya güzel kitaptı o hocam, iyi okumalar :hugs:

1 Beğeni