Sizin için çok önemli değilse sosyal medya uygulamalarınızı silebilirsiniz.
Elininizin altında bir kitap bulundurmak da faydalı olabilir.
Ben kitaptan kitaba atlamamak için bir kitap kontenjanı belirleyip okumalarımı ona göre yapıyorum. Mesela, masamın üstünde bir fantastik, bir bilimkurgu ve bir tane de kurgu dışı kitap oluyor; değişen ruh hallerime göre bu kitapları okuyorum.
Hocam bu problemle ben de uğraşıyorum zaman zaman. Zaten dikkatini ancak dayak/evsiz kalma korkusu/ilaç ile toparlayabilen insanım. Ben henüz bir çözüm bulamadım; ama bir kaç şeyin faydasını görüyorum:
Öncelikle konunun irade/disiplin vesaire ile çözülmeyeceğini bir kabullenmek. Konu sizin iradesiz/disiplinsiz/özensiz olmanız değil bu tarz ürünlerin hepimizin beyninin sürüngenden hallice kısımlarını çok feci sömürmesi. Bunun iki anlamı var, birincisi kendinizi kötü hissetmenize gerek yok; dünyanın en güçlü şirketleri tarafından manipüle ediliyorsunuz. İkincisi asla kendinize güvenemezsiniz; elinizin altında bunlar olduğu sürece “disiplinle problem çözmek” diye bir şey yok. Tek çözüm bunların elinizin altında olmaması.
Zaman zaman internetten tamamen uzaklaşmak. Bazı haftasonları telefonu çekmeceye koyun hiç çıkarmayın mesela. Akşam belli bir saatten sonra/sabah belli bir saatten önce ellemeyin, vs. vs.
Telefon ekranını tamamen siyah beyaz yaparak kullanmak. Bu şekilde herşey daha az çekici oluyor, öneririm. Telefonunuza göre nasıl yapacağınızı gugıllayabilirsiniz.
Ekleme: Bu arada ben de temizinden bir 4 yıldır falan kurgu okuyamıyorum. Başka hobilerimi yapabiliyorum ama okuma olmuyor. Artık kitap okumayı seven bir insan olmadığımı kabullenmem gerekiyormuştur belki de şahsım adına. İnsanlar değişiyor belki de yapacak bir şey yokmuştur
Aslında işimin bir kısmının sosyal medyaya bağlı olması da işin sıkıntı kısmı. Maalesef tam olarak uzaklaşamıyorum ama gerekmediği saatlerde telefonu ters bir şekilde masaya koyarak odaklanmaya çalışıyorum.
Başladığım kitap bir noktada sıkmaya başladığı zaman da o kitabı asla yarım bırakamıyorum ve bu bana eziyet oluyor. Bitirmeye çalışıyorum ve o zorunluluk benim tüm kitap okuma isteğimi mahvediyor. Aynısı oyunlar için de oluyor, kolay kolay bir oyunu bırakamıyorum ve bitirmeye zorluyorum.
Sanırım bu sıkıntımı da aşmam gerekiyor ama bir şeyleri yarım bırakmak bana ters bir şey gibi geliyor
Üst üste gelen bir yığın kötü olaydan sonra nihayet altyazı çevirilerine döneyim dedim ama o da ne_ PlanetDP kaybolmu, Turkcealtyazi’nin da altyazi yükleme kısmı çalışmıyor, sayfa boş geliyor.
Bu durumu çözmek için 3 - 5 kitaplık kısa okuma listeleri yapıp sadece onları okumayı hedeflemeyi deneyebilirsiniz. Bu kısa liste bitince yeni bir kısa liste yaparsınız.
Akıcı bir seriye başlayarak aşabileceğimi düşünüyorum. Aklımda yarım kalan Vakıf serisi, Dune, Yerdeniz, Malazan, Cosmere, yarım bıraktığım Unutulmuş Diyarlar, Ejderha Mızrağı falan var. Birisine karar verip dalacağım.
Son seneler Twitter’e girmek akıl sağlımı bozduğu için kullanmıyorum, bu konuda birden bırakmak işe yarıyor. Kitap okumaya gelince bende de bazen aylarca böyle oluyor ama akışına bırakıyorum. Canım istemediği birşeyi yapmak daha yorar. Bence siz de zamana bırakın, düşünmeyin bile. Bazen insan farklı şeylerle de uğraşmak istiyor. Özellikle yaz aylarında hiç okuyasım olmuyor.
Aksine yaz aylarında plajda ya da bir kokteyl eşliğinde balkonda falan okumak daha çok hoşuma gidiyor. Kafamda en güzel kitap okuma mevsimi olarak yaz var.
Hocam akıcı bir roman, kısmen sessize alınmış ve ters konmuş bir telefon (telefon çağrıları ve mesajlar seslide) ile bu işi çözdüm gibi. Dünden bu yana 200 sayfa okumuşum ki şu halimle hiç de fena değil gibi.
Pop-up sevenler ve tanışmak isteyenler için dehşetengiz bir sanatçı var. Durduk yerde masraf çıkardı başıma. 10 meraklı kullanıcı çıkarsa şuraya, ismini yazarım. Özelden sormayınız bu sefer.
Bilgisayarın taksiti bitti sonunda. Geçen sene babamın esnaf arkadaşı incehesap diye bir siteden getirtmişti. Sistemi kendim kurmadım parçalarını vs. ben seçmedim ama 1 senedir kullanıyorum sorunsuz şekilde. Kendim kursam minimum 12 GB VRAM’li bir ekran kartı alırdım 4060 yerine ama o zaman da çok daha tuzlu olurdu. Elindekiyle yetinmek lazım bu da işimi görüyor sonuçta.
Herkese merhaba, ben ve bir arkadaşım yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz. Şöyle ki eminim bizim gibi nostalji ve tuhaf işler sevenler vardır diye düşündük ve mevcut işsizlik krizinde bir iş uydurmamız gerektiğini fark ettik. Ben üç yıldır bir roman yazıyorum zaten ama edebiyata saygım sonuz ve her cümleye özen gösteriyorum bu yüzden de bu kitap daha bitecek gibi görünmüyor. Tabi bu sırada faturaları ödemek gerek. Biz de dedik ki ya dedektif kiralamak gibi yazar kiralamak olsaydı. Böylece kiralık yazarlık yapmaya karar verdik. İster aklınıza gelen bir fikir, ister okumak istediğiniz bir konu, ister kişisel bir hediye arzusu olsun -ki kendinize de hediye verebilirsiniz- bir yazar kiralayın ve iki kahve fiyatına hikayenizi yazıp bir mektup zarfında gönderelim.
Fikri bulduk, denemeyi yaptık, örnek bir hikaye yazdık, sanal dükkanımızı -internet sitesi(:- açtık. Sıra okuyucu bulmaya geldi ve benim de aklıma hemen kayıp rıhtım geldi elbette. Kimsenin okumadığı bir zamanda nereden okuyucu bulurum dedim ve buradayım. Umarım ilginizi çeker dostlar, bir bakın olur mu? https://www.instagram.com/okyanus.ve.kedi/
Uzun suredir okuduğum fantastik dünyasına polisiye ile ara vermek istiyorum ama aşağıdaki üç kitap arasında kaldım. Özellikle bu tarzı takip edenler öneride bulunursa sevinirim.
Haçlı Katil’i sevmemiştim, Fitzek’in de başka bir kitabını okuyup onu da çok beğenmemiştim şahsen. Guguk Kuşu ve Robert Galbraith serisi ise çok iyidir.
Kayıp Rıhtım Haftalık Bülteni okumak vasıtasıyla telefonuma indirdiğim uygulamada gecenin bu saatinde erotik bir bildirim alıyorum. İçeriğin büyük kısmı ciddi köşe yazıları, bültenler olan bu uygulamada nasıl böyle cinsel içerikli bildirim aldım anlamadım ve aşırı rahatsız etti. Bahis sitesi mahlukların gönderdiği smsler gibi absürttü…