Rüyalarınız

Ben de anlamıyorum. Yerdeki bozuk para adedi ikiyi geçtigi an jeton düşüyor. :joy:

3 Beğeni

Benim böyle bir rüyam vardı çocukken. Gerçekliği test edip ayağımı yere sürtüyordum. Sonra da bu rüya imiş der uyanırdım. Bazen değişik şeyler görüyorum ama anlatmamak en iyisi. Fakat bir ay önce mi neydi, yatağımda uyandım ve şüphe de kaldım. Kendimce bir gerçeklik testi uyguladım, bu gerçek dedim, halbuki rüya idi. Bu ilk defa başıma geldi mesela.

Rüya içinde rüya görürsem kendimi kötü hissederek uyanıyorum. Odam da sahte uyanışlar falan yaşıyorum mesela. Allah’tan çok sık olan birşey değil.

Mutlu olduğum rüyam ise özgürce koştuğum bir rüyamdı. Araba hızlanır da için bir hoş olur ya, ona benzer bir duygu idi. Benzer rüyalar görsem de o günkü aynı hissi alamadım bir daha.

3 Beğeni

Birkaç gün önce rüyamda cemrenin düşüşünü gördüm. Kara bulutlarla kaplı bir gökyüzünde yeşile çalan çok tuhaf ve koyu bir mavi renkteydi. Bulutları fosforluymuş gibi aydınlatarak denize düştü. Deniz de parlamaya başladı mavi-yeşil.

Tartışmasız gördüğüm, daha doğrusu gerçek hayatımda okuduğum kitaplardan ve izlediğim filmlerden bile daha etkileyici ve beni gerçekten birkaç gün boyunca tekrar rüyaya dönme hevesiyle yatakta tutacak kadar da etki altında tutmuş, ama maalesef neredeyse tamamen unuttuğum bir rüyamdan bahsedeceğim.

Rüyamdan hatırladıklarım kabaca, 7-8 kişilik bir insan grubuyla teknolojik bir ortamda sürekli radikal olarak değişen bir mekanlar arası geçiş ve her geçişin öncesinde rüyada olduğumu daha doğrusu simülasyonda olduğumu çok zekice bir hamle noktasıyla anladığım, anladıktan sonra da sistemin anlatıcısı gibi bir kişiyle şu diyaloğa benzer bir şeyler konuşuyorduk. - ‘‘bir saniye bunda bir tuhaflık var’’, gibi bir şey diyorum. - ‘‘aa yine anladın’’, falan diyor. ve mekan birden hızlı şekilde dağılıp bambaşka bir ortamda sistem reloaded oluyordu. Böyle böyle en az 15 seferlik bir döngüde rüyam sürdü.

Asıl ilginç ve beynimin bunu nasıl yaptığını anlamadığım bir durum ise, aylar sonra Matrix 4 filmi çıkacağı için aklımı taktığımdan görmüş olduğumu tahmin ettiğim ve fiyasko filmin fersah fersah üzerinde bir beyin kurgusuyla gördüğüm bir Matrix rüyası ile bu rüyayı beynim birleştirdi. Çok net hatırlıyorum ki o ilk rüyamdaki mekan değişimlerinin tek nedeni Matrix sistemindeki bir bağlantının katalizör olmasıymış. Yani ikinci rüyamda Matrix’ten çıkmış bir kişi ilk rüyamda nedeni anlaşılamamış değişimlerin nedeni oluyordu. Gerçekten çok heyecanlanmıştım ve hayatımın en güzel anı bu ikinci rüyanın sonlarıydı, umarım bir gün teknoloji, o güne kadar gördüğümüz bütün rüyaları beyinden çekip bize televizyon izler gibi sunar ki bunu ben yapmak istiyorum, bu teknolojiyi de aylardır araştırıyorum sırf bu azimle. Matrix rüyamda ne gördüğümü de merak edenlere dm aracılığıyla anlatabilirim.

Sonuç olarak, sizce bu rüyaları görebilmemin nedeni kendi beynimin garipliği mi yoksa genel olarak beyin bunları yapabiliyor mu?

2 Beğeni

Bu sabah rüyamda bir kadın bizim kuş Lupin’i eline alıp öldüresiye sıkıyordu tutarken. Ben de kadına yumruk atıp kuşu kurtacağım diye gerçekte komodine yumruk atarak uyandım. Komodinde su bardağı kitap mitap vardı, allahtan su bardağını devirmedim. Ama lambanın kumandası bir yere uçtu ve uyku semesi kalkıp bakmadım, uyumaya devam ettim.

Şimdi bulamıyorum kumandayı. Kuşu kurtaracağız diye hem elimizden hem de kumandadan olduk. Bu esnada kuşun içeride huzurla uyuması dışında sorun yok tabii. :slight_smile:

6 Beğeni

Üniversite sınavına hazırlandığım zamanlar yaşadığım bir rüya aklıma geldi. Yaşadığım diyorum çünkü hareket halinde olunca insan yaşamış oluyor. Çalışmaktan kan şekerim düşmüş olacak ki rüyamda çikolata kasesine ulaşmak için evin içinde arşınlarken, kendimi kapının önünde bir şey ararken bulmuştum. Ve nasıl geldiğime hayret etmiştim.:no_mouth:

Şükür hepsi rüyaymış ve Lupin de iyi. Olan kumandaya olsun. :slightly_smiling_face: Geçmiş olsun.

2 Beğeni

Kapkaranlık bir dükkanın deposuna iniyordum. Fare doluydu aşası sürüsüne bereket dedikleri türden, gözleri elektirikli cihazların kapalı olduğunu belirten ışık gibi kıprımızıydı. Aniden üzerime atladılar ve kendimi yerde bulduğum beyaz bir çarşafa sararak ısırıklardan olabildiğince az zarar görmeye çalışarak yukarı çıkmaya çalışıyordum. Her yerin fare dolduğu rüyaları belli aralıklarla görmem çok tuhaf en az bir şey düşündüğüm hayvan.

2 Beğeni

Aynen insan hayret ediyor cidden. İyi ki kapıdan çıkıp gitmemişsiniz valla. Bu rüyayı “yaşamak” olayı riskli biraz, uyurgezerliğe kadar gider herhalde. :roll_eyes:

Kuş iyi, teşekkür ederiz. Bakalım kumanda nereden çıkacak onu merak ediyorum. :smile:

2 Beğeni

Ruya görmüyorum, eksikligini aramıyorum

2 Beğeni

Güzelimsi bir rüya gördüm. Kitap fuarına gittim ve Jose Saramago’nun imza etkinliği vardı. Yanımda kitapları yoktu ve satışta da Saramago kitapları kalmamıştı. Bir şekilde özel kutulu Saramago kitaplarını götürdüm yazara verdim, biraz konuşmaya çalıştım translate ile ama imza alamadım. İptal gibi bir şey oldu etkinlik ve yazar gitti.

5 Beğeni

Dün geceki rüyam Apex Legends ve The Walking Dead birleşimi bir evrende geçiyordu. Şöyle diyeyim, harita Apex Legends, Olympus. Karakterler Apex Legends karakterleri ve TWD zombileri. Karakterlerle hem birbirimize düşmandık hem de zombilere. Bir zombiden kaçarken Bangalore’a denk geldim. Ateş etmeye uğraşmadım, önceliğim kaçmaktı. O bana ya ateş etti ya laf attı, şu an net hatırlayamıyorum. Ben de dikkatli ol, zombi geliyor, dedim (süper bir düşmanım). O bana laf yetiştirirken ben hızla ondan uzaklaşıyordum. Sonra bir baktım zombi bunu yakalamış, Bangalore sizlere ömür. Bu kadarını hatırlıyorum.

4 Beğeni

Kendi doppelgänger’imle mücadele ediyorum bu aralar. Normal giden rüyada birden ikinci ben ortaya çıkıyor ve her şey kaosa sürükleniyor. Muhtemelen çok fazla Twin Peaks izlememin bir sonucu. :d

2 Beğeni

Dün gece gördüğüm ilginç bir rüya var. Till Lindemann ile otel odasında bir tane şişme bebeğe aynı anda çok ilginç şeyler yapıyorduk. Geçen ay hem Rammstein grubunun hem de Till’in solo kliplerini sansürsüz haliyle bol bol seyretmiştim. Herhalde etkisi şimdi zuhur etti.

1 Beğeni

Havalar çok sıcak olunca ve yapacak iş olmayınca öğleden sonra biraz kestireyim dedim. Rüyamda, bir kitapçıda bilimkurgu kitapları bölümünde yeni çıkan kitap var mı diye dolaşıyorum. Görevli gelip bana başka bir rafı gösteriyor. Gidip bakıyorum. Bir de ne göreyim. İthaki yıllar önce bastığı Rama serisini, 2001 serisini ve diğer bir çok kitabı o zamanki kapaklarıyla ve ölçüleriyle basmış, yetmemiş Arthur C. Clarke’dan 2-3 tane de yeni kitap yayınlamış. Kitapların etiketlerine bakıyorum, 200 küsur fiyat var. Sonra uyanıyorum.
Uyanınca, gördüğüm rüya bir işaret olabilir, belki gerçekten İthaki yeni baskı yapmıştır diye düşündüm. Sonra kendi kendime “saatlerce yeni kitap çıkmış mı diye internette dolaşırsan böyle rüyalar görürsün” dedim.
5 ssatlik bir kestirmeden sonra mal gibiyim. Ayılmaya çalışıyorum.

4 Beğeni

Eğer ben İthaki’nin yayın yönetiminde olsaydım, endişelenmeyin isteklerinizi göz ardı etmeyeceğiz derdim…:wink:

1 Beğeni

Az önce gördüğüm çok ilginç bir imgeyi yazmak istedim.

Nehir kenarında yürüyorum. Nehirden büyük, canavarımsı, yaralı balıklar geçiyor. Birden önümdeki kadın kayboluyor. Karnı şiş olan bir balığı farkedip ona sopa fırlatıyorum.

Balık, tekrar tekrar tükürüp yuttuğu bir denizkızıyla (normal bacaklı) beraber ahenkli bir şekilde yüzmeye başladı.

(mekan atlamaları, alakasız olaylar) En son o balık beni yuttu. Kırmızı suların uğultusunu kulağımda, akışını bedenimin her yerinde hissederek uyandım.

Acayip, hiç rüyaları, kabusları, karabasanları takan bir tip değilim ama böyle bir şeyde hiç duymadım.

Bir yarım saatlik gündüz uykusunda rüyamda kendi evimde, kendi yatağımda zaman kavramından haberdar, üstümde aynı kıyafetler (her şey yatmadan önceki ile aynı kısaca) ile uyandığımı yine evimin uzun koridorundan yürürüp kuşlarımın kafesinin yanına kadar gelip terasa baktığımı (başta anlamıyorum, uyandım sanıyordum kendimi) sonra ufak bir terslik fark edip aslında oranın gerçekten ait olduğum zaman olmadığını fark edip rüya olduğunu anlıyorum. Fark ettiğimde tekrar uyanıyorum.

Aynı şekilde defalarca uyanıp aynı korıdoru yürüyüp terasa bakıyorum. Yine uyanmamış oluyorum. Son seferinde terasın yanındaki odama geçip bilgisayarı açıyorum rüyamda her zaman yaptığım gibi çalışmaya başlıyorum. Gerçekten uyandığımı anladığımda bir yedi sekiz defa başa sardım.

2 Beğeni