Evladiyelik bir yatırım olmuş…
1 Beğeni
Teşekkürler, tam da akşam onu konuşuyorduk, bize çok bir şey kalmadığı için koleksiyonerliğin dibine vurduk, 3 nesil sonra “yememiş içmemiş biriktirmiş” diyecekler diye.
2 Beğeni
Flaneurun çok sınırlı ve tek sefere mahsus bastığı ekstra pahalı çizgi romanları daha ucuza alabileceğim bir yer biliyor musunuz, caravaggio gibi?
Ben de bir süredir koleksiyonerlik olarak benzer düşüncedeyim ama bu aralar görüşlerim tersine dönmeye başladı. Ben bu kitapları niye biriktiriyorum ki, ne gereği var diye düşünmeye başladım. Hatta eşime kitapların hepsini satalım dedim ama karşı çıktı (çocuklara mirasmış).
Yine de gözüme batmaya başladı kütüphane. Belki Allah ne verdiyse çıkartırım elimden.
6 Beğeni
Okurken hem üzüldüm hem güldüm. Neden, söyleyeyim:
Artık arkadaş olduğumuz kuryelerden eve ziyarete gelen akrabalara kadar, herkes “bu kitapları satamıyor musun?” diye sorar oldu. Alım-satım işiyle iştigal etmişliğim olsa, gülmeyeceğim:)
Diğer yandan, zamanında evde yer yok diye kelepire sattığım çizgi romanların hepsi şimdi hem çok kıymetli hem tam takım olarak hiçbir yerde yoklar. Spider-man serisi tüm sayılarıyla vardı Arka Bahçe. Bilmem kaç lot diye satılıyor orada burada. Sevdiğim maceraları saklamıştım ancak iki düzine. Hangi sayıda hangi karakterlerin yer aldığını renkli kalemlerle yazdığım önlü arkalı bir A3’üm bile vardı.
Kütüphaneye dönersek, yüzyıllardır -bizim kuşağımızda da- süregelen matbu kitap zevkini bence çocuklarımız da yaşamalı. E-kitap bir seçenek elbette, ancak “şu şunu öldürür” görüşlerini müzik türlerine ve sinema salonlarına değin esneten kafaları çok sığ buluyorum. Ölse herhalde M.Ö. eğlencesi tiyatro ölürdü. Veya heykel. Hatta post modernizm sonrası resim vb. Ne sinemanın ne edebiyatın klasik anlamda bi yere gittiği var. Ve bunlar, müzikten sonra gelen (buna gerekirse sağlam bir parantez açarım) en yüce sanat dalları olarak, insanoğlunun hayata kattığı en güzel renkler. Satılacaksa kap kacak dahi satılıp, kitaplar korunmalı. İşe rasyonel bakarsak da, satılan her kitabın geri alım maliyeti eskisinden yüksek olacak, stok ve kondisyon sıkıntısı yaşanacak vesaire.
En kötü durumda, ortalıkta olması istenmiyor yahut yer bulunamıyorsa, kolilerle yine korunabilirler. Bizim evde de bu tür bir temizliğe girişildiğinde bir kısım kitabı korumuş ve yıllarca kolilerde saklamıştım. Sapasağlam duruyorlar şimdi elimde. Üstüne ben koyuyorum artık.
11 Beğeni
İnsan okuma hızıma yetecek kadar alınca ya da sevdiği konu ve yazarların kitabını alıp,okuyup karşısına geçince mutlu oluyor. Ama iş koleksiyonerliğe gidince o olsun bu da olsun şu da olsun… Ondan sonra kitaplığın karşısına geçince ne yaptım ben! Kocaman bir hayal kırıklığı…
1 Beğeni
Bu konuda şunu da söylemek isterim: Bizim ülkemiz vs. dış minnaklar kıyası yaptığımızda, bizde oyun, müzik, film üçlüsüyle korsana fazlaca alışmış toplumun refah düzeyinin gerilemesine paralel “artık sinema salonlarına kimse gitmiyorsa sinema ölmüştür” veya “artık kimse kitap alamıyorsa kitap devri bitmiştir” gibi tümevardırılan görüşler türedi -ki bu çok absürd. Top Gun: Maverick buna en güzel yanıtı verdi. Dışarıda best seller kitaplar ve billboard listelerle gerek edebiyat gerek müzik eserleri hem satış rakamlarıyla hem prestijli geri dönüşlerle bir sistem içerisinde on yıllardır ödüllendiriliyor. Yazarların temsilcileri, ajansları var vb. Uzaylı vs. masum köylü ayrımındayız karikatür öğesi olarak.
Düzgün bir ekonomimiz olsa, öncelik sırasında gerilere düşmeseler, bu söylemler de var olmayacak. Ama bu kendini dünyanın merkezi gören, “bizde öyleyse her yerde geçerlidir” anlayışı yine çok sığ. Kitaplar, oyunlar ve filmler bazında, sağladığımız hasılatların bu sektörlere etkisi neredeyse yok denecek ölçüde az. Ve okuyan, izleyen, dinleyen, bunu da kendi araştırmasıyla yapan bireylerimiz artmak yerine azaldıkça, henüz çevrilmemiş yeni eserlere de kolaylıkla kavuşamayacağız gibi görünüyor.
4 Beğeni
Gece gece dayanamayış… Böyle ayrıntılı görsel sunan sahaflara da bayılıyorum. Nihal Yeğinobalı çevirisi şimdilerde 3 cilt. Bu hem fiyat (25+11.5) hem saklama ömrü açısından daha uygun geldi. Bu fiyatlara başka sahaflarda da var, almayı düşünen varsa.
Keşke Rüzgar Gibi Geçti ve Hayatın Kaynağı da ciltli olarak yeniden basılsa. Eskileri uygun fiyatlarda değiller.
8 Beğeni
“kitap, tıpkı kaşık, çekiç, tekerlek veya makas gibidir; bir kere icat ettikten sonra daha iyisini yapamazsınız. bir kaşıktan daha iyi olacak bir kaşık yapamazsınız,” demiş Umberto Eco. Matbu kitap alabileceği en son formu yıllar önce aldı ve daha iyisinin geleceğini sanmıyorum. Geçenlerde bir e-kitap sitesinde slogan olarak “Mülkiyet hırsızlıktır.” yazıyordu anlatmak istediğini anlayabiliyorum ama daha iyisi olmadığı sürece kitap konusunda mülkiyetin e-kitap ile ne kadar çözüme ulaşabilir olacağını çözemedim . Ülkemizde koleksiyonerlik konusunda bazı şeylerin tekrar düşünülmesi lazım düzenli olarak kitap alan biriktiren her kişiye koleksiyoner diyebilir miyiz? Bence içerik daha önemli . Türkçeye çevrilen çizgi romanlardan birkaç tanesi dışında koleksiyonerlik bir iş çıkmadı aksine baskısı tükenen eser değerleniyor ilk baskı ve imzalı olmamasına rağmen piyasada olmadığı için yüksek fiyatlar isteniyor ve koleksiyon açısından hiçbir değeri yok. Youtube’dan aynı eserin orijinal baskılarının incelemesini izlerken çıldırmamak içten değil. Böyle giderse birkaç yıl içinde limitli sayıda çıkan baskıları daha çok görürüz gibi limitli olunca koleksiyon degeri daha yüksek geliyor. Koleksiyon değeri olması için baskı kalitesinin iyi olması da gerekmez, takip ettiğiniz ilk romanı yeni çıkmış bir sanatçının kitabı elinizde var ve o sanatçı yasarken ya da öldükten sonra değerleniyor tabii bu yıllar alır ya da almaz bilemeyiz ama yumuşak kapak baskı olsa bile koleksiyonluk bir kitap o zaman olmaz mı? Lütfen dediklerimi yanlış anlamayın lot olayından bahsettiğiniz için yazdım bahsettiginiz eserler piyasada nadir ve yuksek fiyatlara satılıyor ama bence herhangi bir koleksiyon degeri yok bence bunu sadece anlayamıyorum .
1 Beğeni
Hocam asıl konudan biraz uzaklaşıp araya girmiş gibi olacağım ama mülkiyet hırsızlıktır yazan site (tabii aynı siteden bahsediyorsak) anarşizm ile ilgili kitaplar yüklediğinden Proudhon’un o sözüyle genel bir görüşü yansıtıyor ve e-kitap fiziksel kopya fark etmeksizin bir ücretsiz ulaşılabilirlikten bahsediyor diye düşünüyorum.
2 Beğeni
Kitap biriktirme fikri benim de kafamı kurcalıyor uzun zamandır: Kitaplar fetiş objesi olmaya başladılar benim için.
Okuyup beğenmediğim veya bana hediye edilmesine rağmen ilgimi çekmediğinden okumayacağım hiçbir kitabı kitaplığımda tutmuyorum. Ancak ciltli, ilk baskı, imzalı, limitli baskı gibi ekonomik değeri yüksek ve/veya fiziksel olarak güzel görünen kitapları da satın almaktan geri duramıyorum bir türlü.
Diğer yandan, kitaplığımın karşısına geçip baktığımda zaman zaman “bir sel olsa, su bassa, deprem olsa… hiçbir anlamı yok bunca kitabın” diye içimden geçmiyor değil…
Yakın gelecekte basılı kitabın sadece nostaljik değeri olacağını düşünenlerdenim. Tabii ki basılı kitap ölmeyecek ancak Spotify varken plak toplamak gibi olacak, bizim için değilse bile çocuklarımız için öyle olacak…
Hal böyleyken kitapların fiziksel varlıklarına fazlaca anlam yüklediğimi düşünüyorum netice olarak. Zira tacir değilim, sadece kitap okumayı çok seven bir insanım. Ancak kitabın fiziksel güzelliğinin veya değerinin içeriğinin önüne geçmeye başlaması iç dünyamda çelişkiler yaratıyor…
Anlayacağınız kafam karışık (:
Cemil Meriç’ten bir alıntı ile sonlandırayım: “Şuursuz bir büyücü Gütenberg! Işığı paçavraya hapsetmiş. Yüzyılları kutularla doldurmuş Gütenberg’in çocukları, peygamberleri işportaya dökmüş; tuğla kadar değeri kalmamış dehanın. Eflatun, bir sokak kadını gibi her isteyenin yatağına koşuyor. Don Kişot futbol maçı biletinden ucuz.”
4 Beğeni
Cemil Meriç ne demek istemiş anlamadım. Gutenberg’in matbaayı icat edip halkı okur-yazar yapmasını mı eleştirmiş?
Alçak Gutenberg.
2 Beğeni
Onun kafası benimkinden daha karışıkmış (:
Çok benzer düşüncelerdeyim. O yüzden de dediğim gibi, birkaç özel değeri olan kitap hariç ne var ne yok satmayı düşünüyorum.
Yeni alacaklarımı da biriktirmek yerine, okuduktan sonra ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı düşünüyorum. Bakalım, son kararımı vermedim ama giderek kafamda daha da netleşiyor bu kütüphaneyi dağıtma fikri.
3 Beğeni
Kitapyurdu’ndan aldım. Büyük bir keyifle okuyorum şu an. Merakla takip edeceğim yeni bir fantastik seri bulmuş oldum.
9 Beğeni
Niye kitap koleksiyonluğu yaptığını düşünen bir ben varım sanıyordum. Bazı insanların da benzer durumda olduğunu görmek beni şaşırttı. Şahsi fikrim bunun ekonomiden kaynaklanmış olması. Yayınevlerinin zaten alacaklar diyip güzelim kitapları pahalı ve kötü kalitede basması beni çok rahatsız ediyor. Alsan bir dert almasan daha kötü bir dert. Sanırım bunun en yeni örneklerinden biri yürüyen şato serisi.
Nereden baksan 3-4 yıldır kitap topluyorum ama hepsini kutulara koymak zorundayım. Ailem kitap toplamamı desteklemiyor çünkü kutular çok yer kaplıyor. Kitaplık almak istesem ev bu duruma müsait değil. Yarattığım eser henüz göremediğim için bu durumdan sıkılmaya başladım artık.Bu durum artık boşuna alıyormuşum gibi hissettiriyor.
3 Beğeni
Olabilir siteyi net hatırlayamıyorum o yüzden bir şey diyemeyeceğim.
1 Beğeni