Sayı #162: "Perili Ev Öyküleri"

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Sayı #162: “Perili Ev Öyküleri” – Aylık Öykü Seçkisi

image

İllüstrasyon: NightCafe Perili evlere açılan bir kapının eşiğindesiniz. 162. sayımızda sizleri gecenin karanlığında yankılanan tahta merdivenin gıcırtılarına kulak vermeye çağırıyoruz. Geçmişin hayaletleri, geleceğin sırlarıyla buluşuyor. Çatlak pencerelerin ardında artık tarihlerden silinmiş zamanın izleri saklı. Bu ay sizlerle buluşturduğumuz Perili Ev temalı öyküler, pencereden içeri süzülen soluk bir ışık gibi geçmişin hortlaklarını gün yüzüne çıkarıyor. Bu… (DEVAMI…)

8 Beğeni

Gözümüz yollarda kaldı :sparkling_heart::face_holding_back_tears:

5 Beğeni

Evet, sonunda kavuştuk perili ev öyküleriyle de. 162 defadır yayınlanan bir gelenektir bu. Bu ay tam 48 Öykü var. Hayal edenlere, hayalini yazıya dökenlere ve gönderenlere ne mutlu, ellerine kalemlerine sağlık.

5 Beğeni

Emeklerinize sağlık! Teşekkürler

5 Beğeni

Bu ay öykü gönderenlerin sayısında “maaşallah” bir artış var. Herhalde insanlara “perili ev teması” ilham verici gelmiş. Daha önce bu kadar çok fazla öykü gönderildiğine denk gelmemiştim.

Sizlerden küçük bir ricam var. Malum 48 öykü var, kimseden hepsini okuyup yorumlamasını, katkı sağlamasını beklemiyorum (ben hariç:8). Boş zamanı olan öykülere göz gezdirip sevdiği olur ve bunu yorumlarsa tadından yenmez.

Edit 13.2.24: Keşke yazarlarımız biyografi kısımlarını es geçmese. İnsan bir şekilde anonim kalma ihtiyacını anlıyor. Ancak diğer yandan da yazarı merak ediyor. Akılda kalıcılık açısından bence kısa bir yazı ile biyografi yazmak, gayet mantıklı.

4 Beğeni

Haftalarca bekleyim öykümün yatınlanmadığını görünce sağlık olsun dedim , yayınlanan öyküler adına sevindim. Çoğunu da okumaya çalıştım. Sonradan farkettim ki gönderdiğimi sandığım öyküm , meğerse yüklenmemiş. Öykümü gönderememişim. Öyküm öksüz kaldı. Sahipsiz kaldı. Keşke tekrar değerlendirme ihtimaliniz olsaydı. Tüm eserleri canı gönülden tebrik ediyorum. Yüreği kalem tutan öykü sevdalılarına daha nice başarılar diliyorum.

1 Beğeni

Önemli değil, bir dahaki sefere yayınlanır…

1 Beğeni

Herkese merhaba, daha önce bir öykümle katıldığım seçkide ara ara da olsa bazı öyküleri okumaya ve yorumlamaya çalışıyorum. Fakat genel görünüm hakkında kendi adıma bir yorumda bulunmak istiyorum.

Hepimiz biliyoruz ki bu etkinliğin ana amaçlarından biri de kişilere yazarlık eğitimi vermektir. Elbette seçkiye katılan birçok yazar adayı da bunun farkında. Ve eksikleriyle artılarıyla bir geri dönüş beklemekte. Ama benim gördüğüm en büyük eksiklik; bazı öykülerin sadece yazılmak için yazılması. Tahminim de bu tür öykülerin fazla olması sebebiyle de fazla okur çekemiyor birçoğumuz. Sonuç olarak da okuyan kişi bu tarz öyküleri okuyunca ne bir yorum yazabiliyor ne de doğrudan söylemek istediğini söyleyebiliyor. Nihayetinde de aynı şeyleri görmemek için artık okumaktan vazgeçiyor.

Kısacası, benim tavsiyem sadece yazmak için ve seçkiye katılmak için yazmayalım arkadaşlar. Okuru daha çok memnun edebilecek, okusa bile ona bir şeyler verebilecek bir şeyler yazmak size daha çok yorum getirecektir. Yazınız her ne kadar kötü olsa da bu yolu seçmek daha iyi bana göre. :slight_smile:

4 Beğeni

Öykü sayısının çok fazla olduğunu düşünüyorum. Adı üstünde: Seçki. Her gönderilen öykü yayımlanmamalı. Bir süzgeçten geçirilmeli.
Ayrıca, amatör bir yazar olarak öykülerimin yorumlanmasını, eleştirilmesini istiyorum ama bu isteğim gerçekleşmiyor. Son zamanlarda öykü seçkisinin sadece görüntüden ibaret olduğunu düşünüyorum; pek bir işlevi yok yani.

1 Beğeni

Haklısınız. Belirli kriterleri olmalı. Mesela öykünün ana temaya uygun olması gerek. Yani sadece öykünün içinde o kelime geçiyor diye seçkiye alınmamalı ve sadece yazmak için yazılmış olan öyküler de liste dışı edilmeli. Her ay 10 öyküden oluşan seçki daha çok yorum alır ve daha çok okur çeker. Seçkiye giremeyenler için de rekabetçi bir ortam kurulmuş olur hem.

4 Beğeni

Bence de oldukça makul bir seçenek.

1 Beğeni

Hep dediğim üzere, bu devirde artık yazmak değil okutabilmek mesele. Okutulacak olanın da reklama, tanıtıma bırakılmadan güvenilir kimseler veya oluşumlarca seçilerek okuyucuya sunulması gerek. Yoksa yazarlığın da bu gidişle instagram ve tiktok fenomenliğinden farkı kalmayacak.

2 Beğeni

Instagram ve TikTok “fenomenleri” yazsa daha çok okunur.

1 Beğeni

Kesinlikle. Zaten onlar okunuyor, kitaplarını bastırmak istediklerinde takipçi ölçütüyle değerlendiriliyorlar vs. Yazmak kolay bir eylem. Yazma becerisi veya kalitesinden söz etmiyorum elbette. Yazma eylemine başlamak için gerekenler bir klavye bir ekran. Çok fazla yazan ama çok az okuyan var. Hele ki ülkemizde. Ya okur sayısı artacak ki ülkemizin vaziyetini göz önünde bulundurursak hiç kolay değil, ya da yazılanların süzgeçten geçirilip okuyucuya ulaşması için kıstasları yüksek, güvenilir aracılar olacak. Bu da yukarıda bahsedildiği gibi seçicilikle olur. Yoksa yazarlığın her türlü kolunu instagram - tiktok - wattpad üçgenine teslim edeceğiz bu gidişle.

2 Beğeni

Bu konuya dönmeyi uzun zamadır düşünüyordum ama nereden başlamam gerektiğini bilemiyordum. Şimdi yukarıdaki öneri güzel, güzel ama bu on öyküyü kim ya da kimler seçecek.
Ben de şöyle bir öneri getirecektim. Buraya gönderilen öyküler arasında eşleştirmeler yapılmalı. Örneğin her bir öykü yazarı en az bir -veya daha çok- arkadaşının eserini okumalı ve değerlendirmeli. Eşleştirme konusuysa bir altındaki kişilerden biri kişi gibi olabilir. veya birinci sonuncuyu ikinci sondan bir öncekini gibi. Yani eş dost eşleşmesi olmamalı. Ve bu değerlendirmelere en az yüz sözcük gibi kriter getirilmelidir. Bu sayede hem birbirimizi yazı tekniği açısından daha iyi tanırız hem de daha gerçekçi değerlendirmemizi okumuş oluruz bir dahakine daha derli toplu denemeler yazmış oluruz. Hatta yönetimin belirleyeceği kriterler doğrultusunda not sistemi bile getirilebilir. Aylık Öykü Seçkisi müdavimleri ne diyorsunuz…

3 Beğeni

Jüri olarak forumdan birkaç kişi seçilebilir. Sonuçta çok profesyonel bir iş yapılmıyor. Topu topu 30 40 öykü geliyor. Bunlar da belirtilen süre içinde okunabilir ve puanlanılabilir.

Böylelikle hem öykü sayısı azalır hem de okurlar okumaktan korkmaz eskisi gibi.

3 Beğeni

merhaba… buraya öykü gönderen insanlar, yazdıklarım bir yerlerde yayınlansın ve birilerine ulaşsın diye bunu yapıyor-yapıyoruz! Benim öykümü kaç kişinin sevip sevmediğini bilemiyorum çünkü okunma sayısına oranla çok az yorum yapılıyor. Burada “jüri” konumuna getirilecek bir kaç kişi yazdıklarımızı anlamayacak - sevmeyecek vb diye yayınlanmayacaksa bu amatör platform biraz amacından sapar. Arkadaşlar siz az sayıda öykü yayınlanınca daha çok okunacağını nereden çıkardınız? Okuyacak insanlar zaten zaman ayırıp okuyor ilgisini çeken öyküleri? Bakın jüri sistemi bu düzeni öldürür ve zaman içinde yazarların küstüğü ve terk ettiği bir alana çevirir. Bırakın insanlar yazsın ! Sevgilerimle.

2 Beğeni

Yazmak herkesin en doğal hakkıdır ve bunu da kimsenin elinden aldığımız yok. Fakat buradaki tüm yazarlar da elbette ortaya çıkardıkları hakkında birkaç da yorum bekliyordur. Ama sorunun ne olduğunu yukarıda da çok basit bir şekilde belirttim. Sadece seçkiye katılmak için öylesine yazılmış bazı öyküler okurların seçkiye bakışında büyük bir etken. Misal A seçkisi yayınlanıyor ve bu şeckide de 44 tane öykü var. X kişisi okumak istiyor. Bir bakıyor ki 30 dk boyunca okuduğu öyküde seçkinin temasına uyan tek şeyin bir kelimeden ibaret olduğunu görüyor. Ekstra olarak da ortada bir şey bulamayınca sonraki öykü için bir endişe oluşuyor hemen. Bu şekilde de çoğu öykü sadece başlığına tıklandığı ile kalıyor.

Amaç gelişmeden ve eleştiri kabul etmeden yazmak ise kimseye dur dediğimiz yok. :slight_smile: Ama kriterlerin ve seçici bir jürinin olduğu yerde de rekabet artar ve insanlar bu seçkiye girebilmek için daha çok çalışabilir.

Her neyse, isteyen istediği şekilde yazabilir. Benimkisi sadece bir öneriydi.

1 Beğeni

Küsmece yok… Ortak bir nokta bulunur. Daha önce söylediğim herkesin düzenli ama rastgele bir arkadaşının -bir üstündeki veya bir altındaki kişi olabilir- ciddi değerlendirmesini yapması fikrini tekrar söylüyorum. Değerlendirme konularını somut kriterlere de bağlayabiliriz özgünlük, başlık ile ilgili olma, imla kuralları gibi. Eğer kişi yazmayı seviyorsa, yazdıklarım okunsun ve değerlendirilsin istiyorsa kendisi de bir veya birkaç değerlendirme yapmalıdır diyorum. Bu gelişmemize katkı sağlayacaktır.

3 Beğeni

merhaba. Değerlendirme konusuna katılıyorum, hangi öykünün yayınlanacağına karar vermek- bir RTÜK oluşturmak değil, yayınlanan öykülerin okunup yorumlanmasına varım. Hatta gerekirse öyküsü yayınlanan her yazara o sayıdaki öykülerden 3 tanesini yorumlaması şartı getirilsin (gibi).

3 Beğeni