Sissoylu serisi Brandon Sanderson’ın Elantris’ten sonra yazdığı Kozmer (Cosmere) evreninde yer alan Scadrial adlı gezegende geçen fantastik türde bir seri.
Kozmer evrenindeki her seride olduğu gibi kendine özgü bir büyü sistemi var.
İlk üçleme (Son İmparatorlu, Kuşatma ve Çağların Kahramanı) [Sissoylu 1. Çağ] bittikten sonra yazar 300 yıllık bir zaman atlaması yaptı ve Wax ve Wayne 'nin (Kanun Alaşımı, Benliğin Gölgeleri ve Matem Çeteleri) [Sissoylu 2. Çağ] hikayeleriyle devam ediyor seri. Wax ve Wayne’nin maceraları The Lost Metal adlı dördüncü kitapla bitecek.
Sissoylu 3. Çağ -1980’lerin teknolojik döneminde geçecek. Ardından yazılacak son üçleme [Sissoylu 4. Çağ] ise Alomansi’nin Işık hızını geçebilen bir teknoloji olarak kullanıldığı Uzay Operası olacak. Son seride baş karakterimiz Hoid olacak.
Kanun Alaşımı’nın sonlarına doğru bir öykü okumuşum gibi hissettirmişti, ama ortalama üç yüz sayfalık bir “öykü” olduğunu düşününce durumu garip bulmuştum. Araştırınca bu kitabın ikinci üçlemenin “başlangıcı” amacıyla değil yalnızca yeni dünyayı (İlk üçlemenin üç yüz kırk bir yıl sonrası) keşfetme amacıyla yazıldığını öğrendim. Zaten Kanun Alaşım’ından sonra üç kitap daha geldiğini düşününce asıl üçlemenin onlar olduğu ortada. Benliğin Gölgeleri ile Wax-Wayne-Marasi üçlüsünün hikayesine asıl girişi yapıyoruz, sanırım.
Tamamen tarafsızlığımı yitirdiğimi belirterek bu ikinci üçlemeye şimdiden aşık olduğumu söyleyeceğim. Wayne ve Marasi .
Spoiler’ı ilk üçlemeyi bitirmeden okumamanızı öneriyorum.
Özet
Breeze (Ladrian), Yomen gibi ilk üçlemeden insanların isimlerini görmek beni ilginç bir şekilde sevindirdi. Spook’u ise Lord Mistborn olarak ve kendisinin anlaşılmayan aksanının High Imperial olarak bilinmesine gülmekten ölüyorum. Kitapların Türkçe çevirilerine bakamadım henüz ama mesela Ranette’in Wax’e verdiği silahın ismi Vindication, Vin’e atfen verdiğini söylüyordu silahın ismini. Bir de Wayne’in Avustralya aksanına benzer konuşmaları nasıl çevrildi merak ediyorum. Benliğin Gölgeleri’nin başlarındayım henüz ama karakter gelişimi konusunda her zamanki gibi harika şeyler olacak büyük ihtimal. Okumaya bayılıyorum Brandon Sanderson’ın karakterlerinin geçmişlerini ve detaylarını, hep büyük bir keyif oluyor. İkinci üçlemeden ilham alınarak yapılmış şu şarkıyı da buraya bırakıyorum okurken dinlerim ben ara sıra, belki sizin de hoşunuza gider: Twinborn
Kendisin de buna benzer bir korkusu var sanırım. “Apocalypse Guard” adında The Reckoners evreninde geçen bir seriyle ilgili böyle buna benzer bir cümle sarf etti.
Serinin ilk kitabını yazdı ancak sonrasında kitabın üzerinde daha çok çalışmak istediğini ve yayınlamaktan şimdilik vazgeçtiğini söyledi.
The bestselling author of both the Mistborn and Stormlight Archive series says he’s actually encouraged by his decision to pull The Apocalypse Guard for now. “I’m glad that I’m still in a place in my writing where I can acknowledge this book didn’t work out,” he says. “I need to work on it longer. Because part of me really fears that day that seems to happen to some creators, where they’re just like, ‘Nope, this is good enough. Boom.’ Obviously, it doesn’t happen to everyone or even the majority. But I don’t want to get there.”
Kendisi çok sistematik bir yazar. Patlayacağını çok düşünmüyorum açıkçası. Ömrü yeterse ortaya inanılmaz bir iş çıkacak.
Yazar Kozmer evreninden uzaklaşmak ve kafasını dağıtmak için yazdığı seriler var. The Reckoners, Rithmatist, Legion (3. kitabını yazdı bu sene İngilizce olarak yayınlanacak), Alcatraz, İnfinity Blade ve birçok novella yazdı.
Benliğin Gölgeleri’ni okuyamadım henüz ama ben de ikinci seriyi ilkinden daha çok sevenler kervanındayım, karakterler daha samimi, daha oturmuş geldi bana açıkçası.
Wax ve Wain arasındaki atışmalar, Marasi’nin onlara uyum sağlaması, Steris’in aşırı ciddiyeti… Hepsinin ayrı bir sempatisi var bence. Ve patlayacağını sanmıyorum, Brandon Sanderson çok sistematik bir yazar. Ha sistematik olması başka şeylerin çıkacağı gerçeğini deiştirmez, her şey garanti değil elbette ama sanmıyorum işlerinin patlayacağını. Umarım ortaya güzel bir evren çıkar her şey bittiğinde, ki şu anki hali muhteşem bence.
Ben de şaşırdım ve seriye olan bakış açım değişti hem de olumsuz açıdan. İlk üçlemeyi okuduktan sonra ikinci seriye geçmeden araya zaman koyacağım konusunda kendi kendimle anlaşma yapmıştım. O yüzden ikinci seriye geçmemiştim.
Şimdi 3. ve 4. üçlemeyi öğrendim.
Ben artık yaşlı bir adamım. Sanırım seriye burda bir son vericem.
Hoid’i okumak iyi olacaktı ama …
Her senin sonunda yıl içinde yaptığı ve gelecek planlarıyla ilgili detayları paylaştığı duyuruları oluyor. 2017 Aralık’ta Dark One ile ilgili
Dark One
My eternal “like Harry Potter from Voldemort’s viewpoint” fantasy sequence is still hanging out, buzzing at the sides of my brain. I wrote a really spectacular outline for it this summer, one I love quite a bit, and it got both television graphic novel interest—but these are deals still very much in the works, so I can’t talk about them yet.
I’m pleased with what I have though, and feel this series has moved for the first time in a long while. Note that I did end up pulling it out of the Cosmere, as it ended up working better as a dark secondary world fantasy than it did as a Cosmere YA series. It went both older, and more twisted, in the current outline. Hopefully, by next year’s State of the Sanderson we’ll have something more solid to announce.
Status: Exciting developments in the works!
Özetle aklımda deli fikirler var. Seneye bişeyler gelebilir demiş.
Fırtınaışığı konusunda haklısın. 5. Kitap yazıldıktan sonra zaman atlaması olacak ayrıca ve bir süre Fırtınaışığı sersinden yeni kitap gelmeyecek.
Peki fırtınanın5 den sonra karakterleri konusu filan değişecekmi ne kadar zaman atlaması olacak acaba bu arada tüm forum daki insanlarla birleşip kozmer rehberimi yapsak acaba merak ettiğim sorular var mesela miraç kuyusunda , ,Harap ta muhafaza da pare adı verilen parça varmı
Ne kadar zaman atlaması olacak bilmiyorum. Ancak evet, pareler Harap’ta da Muhafaza’da da vardı, ki zaten Kozmer’in oluşmasının sebebi Adonalsiyum’un parçalanmasından ortaya çıkan bu pareler diyebiliriz.
Harap ve Muhafaza parelerden ikisi. Harap’ın güçleri Atiyum -kullanan geleceği görüyor- Muhafaza ise Lerasium -kullananı Sissoylu yapıyor- olarak bu dünyada varlar ve Tanrı metaller olarak anılıyor zaten
5 ve 6. Kitap arasında 15. Yıl olacak. Ve her kitabın karakteri şimdiden belli 4-5: Szeth- Eshonai
6-10: Renarin, Jasnah, Lift, Adolin, Taln karakterlerine ait flashbackler olacak.
Bugün Benliğin Gölgeleri’ne yalnızca iki dakika göz gezdirme şansı buldum ve ne düşünsem bilemiyorum. Çevirisini görmeden önce attığım mesajda Vindication’ın nasıl çevrildiğini merak ettiğimi yazmıştım, çevrilmeden bırakılmış. Kötü karakterin lakabı olan “Bleeder” kelimesi de aynı şekilde çevrilmeden yazılmış. Çeviri ve editörlük konusunda çok bilgi sahibi olduğumu iddia edemem ama bu isimler çevrilmemesi gereken özel isimler arasında mı sizce? Sizi de rahatsız etmiyor mu böyle olduğu gibi bırakılan kelimeler? Bence çevrilip, eğer hiç gönülleri elvermiyorsa çeviri notu düşülsün, aslında silahın ismi Vindication “Vin” karakterine atıfta bulunarak verilmiş ismi diye.
Centilmen Piç serisinde Jean’ın kullandığı nacakların ismi “Wicked Sisters” mesela ve harika bir çeviriyle “Habis Bacılar” olarak okuduk. Aynı sorun Fırtınaışığı Arşivi’nde de vardı, “Stormblessed”, “Hearthstone” gibi isimlerin olduğu gibi bırakıldığı eski forumda tartışılmıştı, Akılçelen hâlâ aynı çizgide devam ediyor…
Cosmere evrenini deli gibi merak ediyorum. Şimdiye kadar daha giriş yapamadım ve bunun da çeşitli sebepleri var. Mesela Kralların Yolu’nda Vallano-oğlu-oğlu-Szeth di ye bir garabet var daha en başında. Bu nasıl bir çeviridir. Keza ikinci baskısını bekledim almak için ama ikinci baskısında da aynı durum var. Herhalde Vallano’nun oğlunun oğlu demek istiyor ama yani sadece bu bile tek başına kitaptan alınan zevki yarıya düşürecek seviyede. Ben de önceliği diğer kitaplarına vermeyi düşünüyorum. Fakat belli ki diğer kitaplarında da çeviri anlamında epey sıkıntı var. Umarım yeni baskılarında düzeltirler.
“Szeth-son-son-Vallano“ İngilizce metinde bu şekilde geçiyor o yüzden çeviriyi yadırgamadım. Birde kitabın geçtiği evren ve kültürde Vallano torunu Szeth gibi bir söyleyiş olamayabilir. Bunlara takılmayan kitaplara başlayın derim kitaptan aldığınız keyif umduğunuzdan daha çok olacaktır.
ve Marasi 
bebek vs derken okuyamadım pek ama gayet güzel bir seri gibi geldi.
