bu çizimler fan çizimleri mi oluyor? matem bantları başladım o bitince direk warbreaker okıycaktım başlamadan gördüğüm iyi olmuş o zaman
Bana da warbreaker gibi geliyor
Dalinar Kholin (Fırtınaışığı Arşivi)
oha cidden dalinar mıydı fırtına arşivinden biridir kaladin değil o zaman dalinardır demiştim ama yine de yok be değildir demiştim içimden
benim resme baksaydiniz, orda da ayni tip. Ama resimdeki bulusma pek mumkun gozukmuyor.
kralların yolunu okuyalı 2 sene oldu o yüzde kaladin dışında ki karakterlerin dış görünüş anlatımını pek hatırlamıyorum savaşkıran bittikten sonra parlayan sözlere geçmeden onu tekrar okıycam çoğunu unuttum malesef detayların
ben şu kısmı sorcaktım sizin yazdığınız kozmer yazısını okudum diğer gezegenlerin büyülerini kullanmanın karmaşık olduğunu ama mümkün olduğunu hoid’in diğer gezegenlerin büyülerini kullanabildiğini söylüyordunuz. bu kısımda hoid itme mi kullanıyor? yoksa wax direk o bişey yapmadan önce itme yapacak sanıp parayı mı tutuyor bana itme yaptı gibi geldi de baya hoşuma gitti bu durum teyit etmek istedim
Hoidin orda bisey kullanip kullanmadigi pek anlasilmiyor ama
Hoid yukselme kuyusunda kalmis olan iki tane lerasium parcasindan birini aliyor. Ayrica feruchemy kullandigi da biliniyor. Biz basitce full alomansi ve feruchemy kullandigini varsayiyoruz.
oha ya yeni kitap ne zaman çıkıcak nasıl bi bitişti bu beynimi durdurdu resmen oha dedim bitti kaldı öyle tarihi filan belli mi ya da tahmini çıkış yılı? nolur yakın zamanda olsun
The Lost Metal’i yakın zaman için beklemeyin derim ben. Oradaki tarih güncel değil büyük ihtimalle, o önceden verilmiş tahmini bir tarihti, 2017’de Sanderson tarafından verilmiş olası bir tarih. Kitabın kendi sayfasına ne yazılmış bakın.
It was estimated to be released in Fall 2019[1], although due to the Skyward series, it is more likely to be released sometime in 2020 or 2021.
Yalnız durum daha da kötü bir durumda olabilir. Tam olarak nerede dediğini bulamasam da forumlarda genel kanı Fırtına Işığı 4’ün Kayıp Metal’den önce çıkacağı yönünde. Çevrilmeden bile çıkış tarihi 2022’i bulabilir, Skyward 2 Kayıp Metal’den önde sıralamada galiba(kesin kaynağım yok). Çevrilmesi falan filan da yarım yılı geçer zaten, 2023’e hazır olun .
Yanlış biliyorsam @yafeshan düzeltsin beni, daha iyi bilir o.
Edit: Skyward 2 bitmiş galiba zaten ama o yüzden 2023 değil de 2022 diyelim gene de biz. En az 3 yıl bekleyişimiz var kafadan gene.
işte bu haber üzdü of bunu bu kadar bekle arkasına 3. 4. çağ bekle cidden ben ölmeden hepsini okur muyum diye korkuyorum bu adamın kitaplarının ya
Onumuzdeki yakin donemde lost metal gorunmuyor. Ama skyward 1 bitti yayina hazirlaniyor, 2 draftlar hazir oda yayin yoluna girdi. Lost metali engellemiyorlar. Bu durumda yazar bize bir guzellik yapip lost metale baslayabilir ama bunu guclu bir secenek olarak gormuyorum. Onceden sozu verilip devami gelmeyen baska projeler de var. Ayrica sissoyluda 2-3 ay aryla ardarda iki kitap vererek bize buyuk surpriz yapmisti. Yayinci tarfinda ise saglam bir Firtinaisigi istegi var cunku sun an Sanderson markasinin amiral gemisi. Sanderson Firtinaisigi icin kendine 2-3 yilda bir kitap gibi bir hedef belirlemisti. Buna gore yeni firtinaisigina da baslama plani yapiyor olabilir.
Dostum ben ciddi ciddi bu yüzden sissoylu ilk 3ten sonrasını okumadım 10 15 sene sonra nerdeyse 45 yaşında olcam o zaman bakarız ama şimdi oku sonra bekle … zor iş …
ben büyük ihtimalle 3-4 senede bir tekrarlarım ya kitapları. Uzun soluklu bi maraton olcak zaten ve ister istemez çoğu şey akıldan uçuyor. Hem sis soyluyu daha yeni bitirmiş olmama rağmen yine ilk kitaptan tekrar başlamak da istiyorum o kadar bağladı beni kendine o yüzden tekrar tekrar okumakla bi sorunum olmaz yani
Evet, bu serinin ikinci çağına en son Nisan’da başlayayım mı diye tavsiye almak adına buraya yazmıştım. Araya başka kitaplar girdi, başlayamadım. Ama sonunda bitti. 2. Çağın üç kitabını da bitirdim. İlk kitap daha çerezlik geldi bana, ilk çağın ilk kitabındaki gibi daha geniş bir perspektife açılacak giriş kitabı gibi değildi. Karakterlere ısınmamı sağladı gerçi. Ancak ikinci kitap ve üçüncü kitap sonu beni benden aldı. Aman aman, nerelere geldik!
Wax ve Wayne gördüğüm en iyi ikililerden. Matrim ve Talmanes ikilisini hatırlattı bana, bariz sebeplerden ötürü. Özellikle Wayne’in reddedilemez takas teklifleri beni benden aldı şu üç kitap boyunca. (Fareyi kuyruğuyla birlikte vereydi iyiydi :D) Bu çağdaki karakterlerin ilk üçlemeden daha oturaklı oldukları kanaatindeyim. Daha bir derinlik sahibiler. İlk seri de bu derinliği Breeze ve Sazed’de görmüştüm sadece. Ki Wax’ı Breeze’in büyük büyük torunu olarak görmek de beni ayrı bir mesut etmedi değil. Sazed ise… Eh Sazed’i biliyorsunuz zaten ^^
Bands of Mourning’in sonu beni acayip gaza getirdi yalnız. Daha detaylı yazmak istediğim hâlde bir türlü lafı toparlayamıyorum.
Coppermind’in içerisindeki anının sahibi sahiden Kelsier miydi? Ama nasıl yahu?
Peki ya Trell de kim?
Olaylar olaylar efendim. Ben gidip biraz forum forum gezeyim, insanların düşüncelerini okuyayım. Varsa sizlerinde paylaşacaklarınız, konuşalım!
spoiler sayılmıycak nitelikteki şeyleri buraya da paylaşsanız hoş olurdu beni de tekrar merak ettirdiniz
Biraz daha açayım sizin için, heyecanım yatıştı biraz, çayımı çorbamı içtim
Öncelikle karakter derinliği hususuna değineyim. Buradaki karakterler daha bir canlı gibi. Çünkü hepsinin şüphelerine, eksiklerine şahit olarak okuyoruz kitapları. Her şeye gücü yeten, müthiş karizma bir Kelsier görmüyoruz mesela sadece ilk üçlemede olduğu gibi. Zayıflıkları olan, güçlü yönleri olan, sevdikleri ve sevmedikleri olan bir Wax görüyoruz. Her ne kadar Marasi tarafından “Wax’ın gölgesinde kalıyorum.” hep dese de, kanımca Wax yoldaşları ile Kelsier ile kıyaslandığında daha omuz omuza duran bir adam. Gerektiğinde affeden (Bkz. Wayne), gerektiğinde gözünü kırpmadan ateş edebilen bir kişi kendisi. Kanımca Kelsier ve Wax’ı kıyasladığımda Wax’a kendimi daha bir yakın hissediyorum. Zira insanlar iki hayali karakteri kıyasladığında, ulaşılması daha kolay olanı seçiyorlar, bu durumda da Wax daha gerçekçi kalıyor benim nazarımda.
Steris’i örnek alalım, ilk başta acayip itici, kıl olunacak tipte bir karakter iken, daha derine inildikçe, karakteri tanıdıkça ne kadar şahsına münhasır bir karakter olduğunu fark ediyoruz. Onun da umursadığı, heyecanlandığı şeyler olduğunu, ilk bakışta görülen o “sıkıcı” kabuktan daha fazlasının kendisinde bulunduğunu fark ediyoruz. Açıkçası kendisini bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim.
Wayne ise muhakkak seveceğiniz bir karakter. Nerede benim şanslı şapkam yahu!?
Olay örgüsü olarak ise ilk üçlemedekine yakın bir hız bekleseniz şaşırmazsınız. Zira Brandon Sanderson Mistborn serisinde çok yüzeysel başlayıp son kitaplara doğru bir anda sizleri olay bombardımanına tutmaya, tüm açık uçları birleştirmeye çalışıyor. Aha da dava kapandı derken bir bakıyorsunuz aslında daha büyük bir olayın dallarından bir tanesiymiş. 2. Çağ’ın, 1. Çağ’a nazaran daha bir polisiye kıvamında gittiğini de belirtmek gerek, bir kanun adamını konu alıyor nasılsa ^^
İlk üçlemeden karakterlerle tekrar karşılaşıyoruz. İlk kitabı okuduysanız Sazed,Tanrı olmuş bir Sazed var karşımızda. Büyük güçler ve sorumluluklar üstlenmesine rağmen, espri anlayışını yitirmemiş bir Tanrı… Kandralar ile tekrar karşılaşıyoruz. Spook’un bu çağda nasıl hatırlandığını görüyoruz, nasıl saygı duyulduğunu. Okuduğunuz eserden 300 yıl sonra kimi olayların nasıl hatırlandığını, nelerin unutulup nelerin efsaneye döndüğünü gördükçe şaşırıyorsunuz. Oluşan yeni dinleri ve dinlerin takipçilerini ve bu dinlerin öğütlediklerini de görmek epey ilgi çekici.
Sanayi devrimi tarzında bir çağda teknolojinin ve bu dünyanın sihrinin (Allomancy ve Feruchemy) nasıl harmanlandığını ve insanların bunlara nasıl adapte olduğunu görüyoruz. Misal ilk üçlemede özellikle Allomancy sahibi kimseleri öldürmek üzere eğitilmiş Hazekiller’ların çağa ayak uydurup Alüminyum’dan yapılma kurşunlar ve silahlar kullandıklarına şahit oluyoruz.
Ben açıkçası, bu çağı daha çok sevdim. Karşılaşabileceği her şeye gücü yeten, çok güçlü karakterlerdense ben, edindiği gücün derinliğinden korkan, kendini değiştireceğinden şüphe edip bu gücü reddeden karakterleri görmeyi (okuyunca ne dediğimi anlarsınız) yeğlerim. Bu arada henüz yazılmamış olan “The Lost Metal” (Kayıp Metal) adıyla çıkacak, Wax ve yoldaşlarının hikâyesinin sonunu getirecek bir kitap daha var. Yani henüz her şey bir yere bağlanmamış durumda. Hala okumanız için vakit var! Yeni kitap çıktığında böylece hep birlikte yumuluruz kahramanlarımızın maceralarına ^^
Kayıp Metal şöyle 700-800 sf olsa ne güzel olur yahu