Teşekkür ederim İzmir harika bir şehir. Ben hayatımda ilk defa gittiğimde, bir büfeye girdim. İşte sigara istedim, büfeci arkadaş “Naber, Nasıl gidiyor?” demişti. Ben de “İyi valla nolsun, hava çok sıcak değil mi ya?” Diyerek cevap verdim. Çıkarken “Görüşürüz” dedi arkadaş. Ben de “Birşey soracağım, tanıdığınız birine mi benzettiniz aceba?” dedim. “Naber demek için seni tanımam gerekiyorsa, ismim Efe senin adın ne ?” Dedi. “Ben de Özgür, memnun oldum” dedim çıktım. Çok basit gibi geliyor farkındayım. Çok saçma hatta…
Burada yani Kayseri’de, bırak naberi, para üzerini kafamıza atacak gibi verdikleri için güleryüz görünce “niye böyle yaptı ki?” diyecek kadar uzaklaştığımızı farkettim insanlıktan. Otobüse biniyorsun millet ayakta, ama koltukta kedi uyuyor bir kişi bile kediyi kaldırıp oturmuyordu yerine. Burd olsa kediyi pencereden dışarı atarlar. Kedim varken, kucağımda gidecek olmasına rağmen almadıkları oldu otobüse.
2 hafta kaldım, şehre aşık olunursa aşık olmuştum İzmire.
Tabiki, Cadıya her zaman kapımız açık efendim. Kayseri’ye gelirsen de tarçından arındırılmış kahvemizle karşılarız
O ego değil. Bu şirket kimseye tazminat vermez. Bu sebeple kendileri çıkarmazlar vermemek için. Sen çık diye mobing yapar, zorlanır kendin çıkarsın. Olay o Yoksa biri gider biri gelir, bu adamlara hiç farketmez.
Hayırlı olsun canım iflas etmişsin. Gözlerim Momo gördü. Keyfim yerine geldi.
@Ozgur Sen bir de İstanbul’a gel. Su alırken arka plandan seke seke ot geçiyor. Kulaklara uzaktan uzaktan bir vahşi batı müziği uzanıyor. Metrobüs savaşları da Hindistan’ı aratmıyor. Aksiyon, macera, tekinsizlik, gasp, şiddet, saygısızlık…
Normalde aldığım kitapları paylaşmayayım diyorum ama bu alışverişi uzun zamandır bekliyordum. “Uzun zamandır bekliyordum” derken gerçekten de bi 15 gün falan oldu kidega sağ olsun göndermek bilmedi. Ama sırf “androidler elektrikli koyun düşler mi” için beklemeye değdi. Şimdi amazondan bir şeyler almaya gidiyorum
Amazondan ben de eksik King kitaplarımı tamamlayayım diyorum. Kitap bilgilerini girdigim zaman hepsinde 2017 tarihinde eklenmiş gösteriyor. Şimdi bazı kitapları alırım ve eski küçük baskılı olanlardan gelir diye çekindim. Ne yapmalıyım sizce
O zaman değerlendirebilirsiniz. Yeni baskı yapmış kitaplarda eski kapak gelmesi düşük ihtimal ama Amazon kitapları biraz tozlu ve yıpranmış olabiliyor. Şansınıza artık iadelik ya da değişimlik ürün çıkarsa da en azından sizi yormayan bir firma.
Bende eksikleri oradan tamamlıyorum. Gelenlerin hepsi yeni basımdı. Bir sorun çıkacağıbı zannetmiyorum. Başka sitelerde bu kadar uyguna bulunamıyor diye hemen aldım
N11’de %50 indirimi görünce Jared Diamond Yükseliş’i alıcaktım ama ücretsiz kargo sınırı 150 TL’imiş, almadım. Pegasus’un limiti taş çatlasın 75 civarına indirmesi gerek çünkü kargo ücretsiz olsun diye yanına bir kitap eklemek bile kurtarmıyor. Amazon yada hepsiburada gibi ücretsiz kargo sınırının 50 TL olduğu yerlerde %50 indirim kovalayacağım.
İlk noktadan siparişlerim geldi ama eksik geldi. Bolşevik devrimi setinin sadece 3. Kitabı gelmiş, diğer iki kitap yoktu. Aynı zamanda 3 yaşındaki kızıma 3 boyutlu iki adet kitap almıştım, bu kitaplardan “kül kedisi” kitabı yırtık geldi.
İlk noktayı 18:25’de aradım. Telefonu açan arkadaş mail yolu ile şikayetinizi iletin dedi. Bende öyle yaptım. Geri dönüş yaparlar mı emin değilim ama moralim çok bozuldu
İzmir harika bir şehir. Ben hayatımda ilk defa gittiğimde, bir büfeye girdim. İşte sigara istedim, büfeci arkadaş “Naber, Nasıl gidiyor?” demişti. Ben de “İyi valla nolsun, hava çok sıcak değil mi ya?” Diyerek cevap verdim. Çıkarken “Görüşürüz” dedi arkadaş. Ben de “Birşey soracağım, tanıdığınız birine mi benzettiniz aceba?” dedim. “Naber demek için seni tanımam gerekiyorsa, ismim Efe senin adın ne ?” Dedi. “Ben de Özgür, memnun oldum” dedim çıktım. Çok basit gibi geliyor farkındayım. Çok saçma hatta…
Gözlerim Momo gördü. Keyfim yerine geldi. 
