Sosyal Medya Platformlarında İlgi Çeken Yorumlar

3 kitabın yarım bırakılması normal. Kürk Mantolu Madonna story atmak için alındığı için, hiç başlanmamış bile olabilir. Gurur ve Önyargı’nın ise yarım bırakılmasına anlam veremedim, aralarında en kolay okunan kitap. Herhalde o da story için alınıyor.

1 Beğeni

Gurur ve Önyargı günümüze göre çok sıkıcı diyaloglar ve olaylar olarak kalıyor. Flört ve aşk dinamikleri çok gelişti. Okurken sıkılmıştım. Elizabeth karakterini çok severim. Aşık olunacak kadın… Aklımda bir tek o kalmış.

Tutunamayanlar post-modern bir roman olduğu için çalkalanmaya dayanabilecek okur sağlamlığı gerekiyor. Tabi sonra girdabı tekrar yaşamak için bile okuyacak okurları olacağından şüphem yok.

Kürk Mantolu Madonna türk okuru her yerde gördüğü için, eli kitap tutan her Türk okuru en az bir defa olsun eline almak isteyecektir. Yarım bırakılma sayısı popülerliğinden ileri geliyor. “Yoksa sen okumadın mı?” Gibi sorulara karşı kalpten gitmemek için… Halbuki konusu kalpten götürmek için yazılmış bir sıcaklığı var.

Yüzyıllık Yalnızlık Gabo’ya başlamak için gerçekten çok zor bir kitap… Büyülü Gerçekçilik edebiyatına aşina olmayan okurlar ben ne okuyorum diyebilirler. İsim hafızası yüz yıllık olduğu için bakkal defteri gibi yazmak gerekiyor. Ne kadar yazılsa bile o kafa karışacak. Arkama bakmadan kaçmak istesem bu Yüzyıllık Yalnızlık için olurdu. Okuyan ve yarım bırakan için o kadar değerli bir kitap…

1984… Distopik bir roman… Havası kasvetli gelebilir. Ayrıca büyük biraderin dünyasına adapte olmak çok zor olabilir. Takip ediliyor olmak tedirgin eder okuru…

Hepsini okudum. Okunması zor olan nitelikli kitaplar var. Bence yarım bırakılan kitaplar listesinde olmayı onlar daha çok hak ediyor.

6 Beğeni

Gurur ve Önyargı dışında hepsini okudum ve sevdim. Onu da okuyacağımı sanmıyorum. Asıl önyargı budur. :slightly_smiling_face:
Yalnızca 1984 için bana hitap etmeyen kısımlar olduğunu söyleyebilirim. Kitabın kurgusu ve eleştirisi muazzam ama karakter oluşumunu sevememiştim. Bazı kısımları da gereksiz bulduğum olmuştu.

Postmodernizm genele hitap etmiyor. Belirli bir okur birikimi istiyor. Genele baktığımda da o okuma yetkinliğini pek göremiyorum.

Kısacası bu kitapları genele çok yayıyorlar ama okur sık okumadığı için kitabı anlayamıyor ve üzerine düşmüyor.
Aynı şey Saramago’dan Körlük için geçerli. Karantina dönemi çok satanlardan düşmemişti. Aralarından ana fikri anlayan toplasan 2-3 kişi çıkar. Bu adama biri yazım imla öğretsin, diye bir yorum bile gördüm ben :slightly_smiling_face:

Bu eleştiriler için “gene de okuyorlar” tarzı bir karşı yanıt aldım hep. Aksine bu tarz okumalar şevk kırar.

3 Beğeni

Kürk Mantolu Madonna ve 1984 okudum, Tutunamayanlar’ı yarım bıraktım. 1000kitap’taki En Çok Yarım Bırakılanlar listesinde de Tutunamayanlar 1. sırada. :smiley: Tutunamayanlar alıntıları ne kadar hoşuma gitse de okurken çok sıkıldığımı hatırlıyorum. Belki de askerde iken okumak yanlış seçimdi. Kitaplığımda duruyor hâlâ…
Bence bu tür şeyleri ciddiye almamak lazım. Birinin çok sıkıldığı bir kitap başkasına göre güzel olabiliyor çünkü.

1 Beğeni

Tutunamayanlar’ı lisedeyken alıntıları görüp aldım, yarım bıraktım. Yetişkin kafasıyla tekrar bakayım. Belki okuyup severim. Buradaki kitaplardan sadece 1984’ü okudum. Gurur ve Önyargı’yı sevmem sanırım.

1984 neden en çok yarım bırakılanlardanmış ki? Çok sürükleyici ve insanı içine çeken yapım bir gayet. Evet çok boğucu ve yer yer yazar fazla açıklama giriyordu ama gayet merak da ettiriyordu kendini. Tabii bu benim okurken hissettiklerim.

1 Beğeni

Bu yorum bir bebek bezi markası için yapılmış :rofl:

7 Beğeni

Çok şaşırdım ama aslında şaşırmamam lazım. Bu kitapların yarım bırakılma sebebi, düzenli kitap okumayan kişilerin eline geçmiş olması. Mesela Tutunamayanlar’ı arada sırada öylesine kitap okuyan biri ya çok zorlanarak okur ya da bir kenara fırlatıp atar. Evet biraz karmaşık bir eser, fakat insan ruhunun karmaşıklığını da başarıyla yansıtmış bir kitap bence, belki bu nedenle herkese hitap etmeyebilir. Kült kitapları elinden düşürmeyen, düzenli kitap okuyan, edebiyatı yaşam tarzı haline getirmiş insanların bu kitapları yarım bırakacağını düşünmüyorum. Yüzyıllık Yalnızlık’ı okumadım sadece, “büyülü gerçekçilik” türünde yazılmış eserleri de seviyorum bu arada. Belki bu sene değerlendirebilirim :slight_smile:

İnsanlar popüler olan şeylerin peşinde koştururken kişiliğinden, tarzından ödün veriyor. Konusu gerçekten ilginizi çekiyorsa okumak daha mantıklı. Eğer dediğim gibi olsaydı bu kitaplar listenin başlarında olmazdı. Yazık.

1 Beğeni

ListedenTutanamayanlar’ı okumadım. :slight_smile:

Yüzyıllık Yalnızlık’ı yarım bıraktım. 60 sayfa civarı okumuştum. Kurgu bile olsa, çocuklarla ilgili kötü şeyler görmeyi kaldıramıyorum.

2 Beğeni

1984 akıcı bence yahu. Winston’ın sonu ne olacak, Büyük Birader düzeni yıkılacak mı diye sonuna kadar geliyorsunuz.

Kürk Mantolu Madonna Türk filmi gibi zaten, tek oturuşta çıtlanır. (Kitaba çekirdek muamelesi yapmak)

Gurur ve Önyargı tatlış şirin bir kitap, o da rahatlıkla bitirilir.

Yüzyıllık Yalnızlık’ı okumadım. Onun dışında, bu listede olmayı hak eden bir tek Tutunamayanlar var bence. İç dünyaya dair olduğu ve anlatım tekniği alışılanın dışında olduğu için okumak güç istiyor.

3 Beğeni

9 Beğeni

Bu kitapların ortak özelliği alıntılarının sosyal medyada bolca paylaşılması. Haliyle okuma alışkanlığı olmayan çok insan bunları alıyor ama sonunu getiremiyor. Ben Kürk Mantolu Madonna’yı çok sıkılarak okumuştum ama sonuçta okuyabilmiştim çünkü kitapları çok çok nadir yarım bırakırım.

Bence bazı insanlar topluma kendini daha iyi göstermek için ilgilenmedikleri şeylerle ilgileniyormuş gibi yapıyor. Forumda popüler ve her zaman baskısı olan kitaplardan ziyade daha az bilinen fantastik ve bilimkurgu türlerine daha çok ilgi var. Eminim Yüzyıllık Yalnızlık okumayan pek çok kişi okumak istiyor ancak “zaten sıra bir gün ona da gelir önce şunları okuyayım” diye düşünüyordur. Çünkü böyle eserleri bulmak her zaman mümkün.

Moralimizin sıfır olduğu bu günlerde şu olayı yeniden hatırlayalım bakalım :woman_facepalming:t2:

5 Beğeni

:slight_smile:

1 Beğeni

7 Beğeni
1 Beğeni
10 Beğeni

Emrah Safa Gürkan’dan okunması gereken bir flood.

14 Beğeni

Neredeyse %90 aynı düşünüyorum.

“Halk böyle”, “Bir şey değilmez” vs. gördüğüm duyduğum en saçma argüman, eğer böyleyse seçime de gitme oy da kullanma ve halk böyleyse, bir şey değişmeyecekse neden her seçimde büyük hayal kırıklığı yaşayıp kahroluyorsun ki? Bir beklentin olmamalı "halk böyle"yse.

Bu adam 13 yıldır CHP’yi yönetiyor ve muhalefeti şekillendiriyor, sıradan vatandaş olarak bizler sanki bu kişinin başarılı olmasını sağlamak için her şeyi yapmak zorunda olan robotlarmışız gibi davranılıyor.

KK’nın ben başarısız oldum ve artık emekli olmalıyım demesi için daha ne olması gerekiyor. Sanırım CHP baraj altı falan kalmalı.

İktidar yapısı çok sorunlu bunun herkes farkında ancak muhalefet yapısının da neredeyse iktidar kadar problemleri olduğunu ve hatta iktidarın seçimlerdeki başarısının en büyük sebeplerinden birisi olduğunu bence artık herkes kabul etmeli.

Muhalefet bize neden hesap vermiyor? Neden başarısız olunduğunun analizi neden yapılmıyor ve bu analizler çerçevesinde aksiyon alınmıyor?

Bu kadar başarı odaklı bir makamda sürekli başarısız olarak oturmaya devam edebilmek KK’nın en büyük başarısı.

6 Beğeni

Katılıyor ve artırıyorum: En ufak ses çıkaran, itiraz eden, farklı bir cümle söyleyen, “muhalefete muhalefet ediyor”, “aktroll” denerek, zorbalıkla susturuluyor. Verilen komutun dışına çıkmak, kendi sesinin olması yasak. Bu yönüyle iktidardan bile daha korkutucu bir baskı muhalefet tarafında var. Ve bu normal karşılanıyor.

9 Beğeni

Demek ki neymiş bazı şeyler temelden değişmeliymiş. Ben hep Türkiye’nin küçük krallar ülkesi olduğunu düşünüyorum. Bir makama gelen kişi oradan kopmamak için elinden geleni yapıyor. Muhtarlar, Dernek başkanları, Esnaf odaları başkanları, Spor kulüpleri başkanları, siyasi parti başkanları vb. O nedenle siyasi ahlak olmalı, meslek ahlakı olmalı en önemlisi özeleştiri kavramını bulup geliştirmeliyiz. Kimse “ben nerede hata yaptım” demiyor. Kimse “bun başarısızlıkta benimde payım var” demiyor. Hep başkaları suçlu, hep başkalarının yüzünden yaşanan başarısızlıklar. Sen varını yoğunu ortaya koymuşsun teşekkür ederiz. Ama isterse bin tane mazeretin olsun ve istersen hepsinde haklı ol. Bu senin başarısız olduğun gerçeğini değiştirmez.

8 Beğeni