Sosyal Medya Platformlarında İlgi Çeken Yorumlar

Galadriel’i hiç böyle konuşurken görmediniz.

Bence de kritik yapılıp istifa etmeli ve farklı kadrolarla sonraki seçime hazırlanılmalı. Diğer taraftan bana göre seçim kampanyası başarısız değildi. Kesinlikle bir araya gelemeyecek grupları birleştirebildi Kemal Kılıçdaroğlu. Eğer geçmişte bunun onda biri yapılabilseydi AKP bu kadar güçlenemezdi. Geçmişte sol partiler bile birbirinin adayını desteklemiyordu. Bugün bir ülkücü, bir Kürt, bir Saadet partili Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verebildi. Başka aday olsa ne olurdu? Bunu söylemek güç. Hepsinin hikayesi, dinamiği farklı olacaktı.
Ne olursa olsun seçim sonuçları beklenenin çok altında geldi. Bu bir başarısızlıktır. Bunun en önemli nedeni bizim parti ve seçmenler olarak örgütlü olmayışımız. Teşkilat da yetersiz, insanlara ulaşacak çalışmalar üretemiyor seçmen olarak biz de ergen gibi triplerdeyiz, o olursa oy vermem, boş oy atarım gibi. HDP onca baskı ve engellemeye karşı seçmeni nasıl organize ediyor? AKP seçmeni nasıl örgütlüyor? Bunlara çalışmalıyız.

Ben maalesef burada söylenen nerdeyse hiçbir şeye katılmıyorum. Ben şöyle düşünüyorum: şu anda geldiğimiz durum, aslında son 20+ yılda milletçe yaptığımız seçimlerin bir sonucu.

Mesela vaktiyle bize sordular, “cumhurbaşkanını halk oylamasıyla seçelim mi?”, evet dedik. “Nerdeyse tim yetkileri tek bir adamda, cumhurbaşkanında toplayalım mı?” dediler , evet dedik. Yüzde 50 üstünde oy alan tek bir adamın kazandığı, geri kalan herkesin kaybettiği sistemlerde adaylar bej renkli pek bir özelliği olmayanlar olur. Bkz. Amerika’daki son birkaç seçimdir demokrat adayları. Bu tarz sistemlerin kaçınılmaz olarak seçimi iki adaya indirgediğini gösteren çalışmalar falan da var. Neyse fazla uzatmayayım, sonuçta yukarıdaki iki soruya evet dediğimiz anda, zaten çoğumuzu doğru düzgün temsil eden bir adayla bir daha karşılaşmayacağımızı garanti ettik hocalarım. O noktadan sonra “muhalif aday beni temsil etmiyor” demek benzin koymadığın arabaya “gitmiyor” demek kadar abesle iştigal.

Medya deniyor, iktidarın hep deniyor. Kadrolar deniyor, adil olmayan seçim deniyor vesaire de; bunlar bir gecede bam diye tepeden inme olan şeyler değil, 20+ yıldır defaatle soruluyor milletimize, her adımda da yapılan her şey onaylanıyor. Seçimler ve sonuçlar bunlar hep. Hayır mesela medya gücü komple bir gruba verilirken bunun çok ağır sonuçları olmayacağı mı düşünülüyordu gerçekten? Ben çok net hatırlıyorum birilerinin uyarmaya çalıştığını vesaire. Heh işte o vaktiyle uyarılan gelecekteyiz şimdi. Seçimi de biz yaptık.

Ya da mesela Türkiye’deki siyaset 20 yıldır çok net bir şekilde kimlik siyasetine evrildi. Zaten kimlik siyaseti yeterince başat olduktan sonra boş tencere de iktidara dokunmaz, yolsuzluklar da, hazırlıksız yakalanılan depremler de. Oyunu kimlik siyasetine çevirtmeyecektik. Bu konuda da birileri hep uyardı, ama politikayı kimlik siyasetine çeken adamları (muhalif olsun iktidar olsun) seçtik. Bunun da sonuçlarını yaşayacağız, kaçışımız yok.

Burada yanlış anlamayın “biz” derken kastettiğim bu iplikteki insanlar ya da ben değilim; milletimiz ya da milletimizin yeterince büyük bir çoğunluğu.

Bu aday tartışmalarına çok fazla enerjiyi boşuna harcıyoruz gibime geliyor benim. Vaktiyle yapılan seçimler bizi bu noktaya itti. Bu seçim de bizi başka yerlere itecek. Biz yirmi küsür yıldır her akşam bira/cips yiyip pinekleyen adamlar gibiyiz hocalarım. Dün merdiven çıkarken kalp krizi geçirdiysek okey belki merdiven de tamamen suçsuz değildir de, sanki asıl mesele yıllardır yediğimiz hurmalardır gibi. :thinking:

6 Beğeni

Kesinlikle yapılması gereken bu.

Şimdi buradaki birçok insanı kızdıracak bir şey söyleyeceğim: Bu iki sorunun sorulmasına sebep olan da muhalefetti.

Direkt halk oyu tarafından seçilen bir adama “Sen semboliksin, kenarda takıl” diyemezsin. Eşyanın tabiatına aykırı. Eski cumhurbaşkanını meclis seçiyordu, iki üç atama yapıyordu, daha çok törensel bir vazifesi vardı ama “executive” değildi. Halkın popüler oyla seçtiği cumhurbaşkanı törensel olmaz, olamaz. Dünyada örneği varsa da ben bilmiyorum.

Peki, neden cumhurbaşkanı halk oyuyla seçilmeye başlandı? 2007 yılında Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmemek için “367” uydurması yüzünden. Kenan Evren bile çıktı, “Anayasayı biz yazdırdık, yok öyle bir şey” dedi. Kimse dinlemedi. Sistem tıkandı. Resmen, “184 milletvekili olan herhangi bir parti sistemi kilitleyebilir, isterse ilelebet cumhurbaşkanı seçtirmeyebilir,” denmiş oldu. Ama işte bu ayak oyununu yapanlara kimse de çıkıp bir şey demedi. Kimse sonuçları öngöremedi. Azıcık sesini çıkarmaya çalışanlar da susturuldu, sırf Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilmesin diye. (Kaderin cilvesi 2018 seçimlerinde Muharrem İnce olmasaydı KK başkan adayı olarak Abdullah Gül’ü işaret ediyordu!) Tıkanan sistemi de iktidar “Meclis seçemiyorsa halk seçer” diyerek açtı. İşte domino taşlarının sonunda buradayız.

4 Beğeni

Bayıldım :laughing: İşte aradığım muhalefet bu.

4 Beğeni

Baya geyiği dönmüş internette :smile:

10 Beğeni

Dostoyevski bu puanla iki yıllık kazanır.

:slight_smile:

3 Beğeni

Ezberden şiir okurken ben. :slight_smile:

3 Beğeni

Gazeteler de sosyal medya sayılır. :slight_smile:

5 Beğeni

13 Beğeni

Arkadaşlar böylesi pek hoş olmayan bir durum ile karşı karşıyayız. Sizler de destek verirseniz daha görünür kılabiliriz yapılan yanlışı ve belki olumlu yönde bir adım atılmasını sağlayabiliriz. : (

18 Beğeni

Pek anladığım bir olay değil ama aslında bir anlamda forumun reklamı oluyor işte, iyi değil mi? Bu yazıyı okuyan insanlar belki bu siteyi ziyaret ederler merak edip.

Hakan bey twit atana kadar Kayıp rıhtımdan alındığı belli olmuyor ama. Ben öyle anladım. Kaynak belirtmemişler yani.

2 Beğeni

Forum yönlendirmesine kadar yazıyor demiş Hakan hocam ama bilmiyorum.

Evet orayı kaçırmışım.

1 Beğeni

Şöyle ki Kayıp Rıhtım’a atıfta bulunulmuyor. Böyle bir amaç da yok zaten. Sondaki kapanış yazısı (Hakan’ın yönlendirme dediği, normalde haber portalından foruma insanların yorum yapmak üzere geçiş yapmasını sağlayan yönlendirme linkleri eklediğimiz bölüm, yani atıf amacıyla eklenmiş değil) muhtemelen silmeyi düşünemedikleri yahut fark etmedikleri için orada kalmış bir kesit (hani kaynak belirtsen bile sonda bu yazı x sitesinden alınmıştır dersin ama tutup da “Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizle paylaşabilirsiniz.” kısmını içerikte tutmazsın :man_shrugging:). Ayrıca iletişim kurma çabaları da ısrarla görmezden gelinmiş.
Bu yapılana düpedüz emek hırsızlığı diyebilirim.

6 Beğeni

:slight_smile:

4 Beğeni

Nereye atacağımı bilemedim. :slightly_smiling_face:

Tolstoy ile kahve içiyorum. :grin:

5 Beğeni

Ben de Jane Austen ile Serengeti milli parkında dans ediyorum. :joy::joy:

1 Beğeni