Şu İngiliççe paylaşımlardan bir şey anlamıyorum. Alta ben ve benim gibi İngiliççe bilmeyenler için Türkçe çevirisini de koysanız çok güzel olur. Merak da ediyorum ne diyor acaba diye ama Translate yapmaya da üşeniyorum
Diyor ki ilk buluşmada karşındaki sana favori kitabını söyler söylemez kalkıp gidiyorsun. Kitabın adı ne olabilir?
Rothfuss da çıkmayan kitabının ismini yazmış.
Teşekkürler Bazen forumun meme bölümüne de girip bakıyorum ama neredeyse gönderilerin tamamı yabancı dil. O yüzden herkes gülerken ben anlamayıp çıkıyorum
Yalnız değilsin hatta sıkılıp meme başlığını sessize aldım.
Ben resimlere gülüyorum.
Diyarbakır veya bölgede buna benzer bir kıyafet gören oldu mu? Kenarları turuncu yelek, şapka vs. Paçaları turuncu şalvar
Bu facialara 4 milyon Lira harcanmış.
Karpuzun içindeki çocuk heykeli Attack On Titan virali gibi olmuş.
Ben Diyarbakır’da yaşıyorum, böyle bir kıyafet hiç görmedim. Tabi ki her yörenin, yöresel oyunlarda giyilen kıyafetleri vardır, ancak Diyarbakır’ın yöresel kıyafeti böyle değil. Hiç ilgisi yok. Uyduruk bir kıyafet. Heykel denen ucubelerin çirkinliğini söylemeye gerek yok sanırım. Adeta bu zihniyetin çirkinliğini temsil eden heykellerin benzerleri daha önce başka illerde de yapılmıştı. Sanki aynı elden çıkma. Sanat ve sanatçı ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bu zihniyetin heykel yapmaya çabalaması şaşılacak bir durum. Nice medeniyetlerin hüküm sürdüğü ve pek çok sanat eseri bıraktığı Diyarbakır’a yakışmayan bir çirkinlik olmuş. Umarım en kısa zamanda tümü kaldırılır.
Favorim karpuz çocuk valla tam bir şaheser, tam bir sanat harikası mükemmel resmen. Sözler kifayetsiz kalır. Ne söylesem böyle bir şaheseri anlatamam. Bence bu şaheser Dünya’nın 8.Harikası olmalı
Karpuz çocuğu akşam oradan yürüyerek geçerken boşluk bir ana denk gelse var ya korkudan Ay’a sıçrayarak gideriz Halka filmindeki Samara kuyudan çıkıyordu ya o geldi aklıma
Aslında fazla da kızmamak lazım. Sözlerim kesinlikle bu örnek üzerine değil. Yıllarca yüzyıllarca resmin ve heykelin yasak olduğu bırakın çalışmalar, örnekler yapılmasını düşünmenin bile günah sayıldığı bir tarihten, toplumdan söz ediyoruz. Hal böyle olunca ortaya çıkan bu eserlere (!) çokta kızmamak lazım diye düşünüyorum.
Bunlar zaten sanat için yapılmamış bence ama neyse. Bizim Ankara’da oyuncak dinozorlar vardı bunlarında onlardan pek farkı yok
Karpuz içinde çocuk değil karpuz içinde Kim Jong-Un olmuş bence.
Benim bilinçaltı Halka da Samara vardı ya kuyudan çıkıyordu. Onu anımsattı
Bir ara birisi de Ankara’ya şehrin simgesi olarak kapı, saat, dinazor, robot heykelleri yapıyordu.
Aslında bunları yapanların amaçları heykel, simge, yol, santral, köprü vs. vs. değil, birilerini zenginleştirmek.
Kesinlikle öyle. Zaten amaçları sanatsal yönden güzel eserler meydana getirmek olsa, bu çirkin ucubeleri yapan şahıslara değil, gerçek sanatçılara yaptırırlardı.
Bu da bir süre önce yine haberlere konu olmuş Nasrettin Hoca heykeli. Aynı ellerden çıkmış gibi durmuyor mu?
Benim çizdiğim harika ötesi resimler gibi olmuş
Bunu niye attın ya? Tam unutmuştum bu evime yakın rezalet heykeli.
Hadi ya Valla ne bileyim ilk aklıma gelen o oldu. Hatırlattığım için kusura bakma
Ben ilk tweeti paylaşıyorum, merak eden olursa hocanın devam eden tweetlerine bakabilir.