Zombi derken o konuları fazla işlemiyor, aslında zombi değil ağır değişkenler diye bir karakter yaratmış King ben zombiye benzettim. O da bir kaç sayfa.
Evet katılıyorum. Sadece doğaüstü güçler ile değil, her gün yanımızda olan “şeyler” ile de korkutuyor King. Kujo ve Oyun kitapları buna örnek. Ya da Buick 8, Christine kitaplarında araba ile. Bazı çevirileri kötü olabilir ama bence en azında öykü seçkileri ile bir şans verilmeli.
@Erdo Yüzyılın Fırtınası Senaryo olduğu için herkes sevmeyebilir.
Evet sevmeyen olabilir ama benim çok hoşuma gitmişti o kitap.
Aaaaaaa Ejderhanın Gözleri’ni okumadım deme @Agape
Ejderhanın Gözlerini okuyunca zombili kitapları yazan adam bu mu diyeceksin.
İçinde zombi olan hiçbir şeyi sevmem. Sırf eşimin güzel hatrına “7 days to die” oynadım. Bundan da öteye gitmeyi düşünmüyorum.
Sanırım Karanlık Çökünce kitabında bir öyküydü okumuştum. Sadece ufak bir yağ lekesi ile korkutuyor. Gölün ortasında bir raftın üzerine mahsur kalmış gençlerin hayatta kalma mücadelesiydi sanırım yine mükemmel haya gücü
Sonra Rüyalar ve Karabasanlar kitabında tablolardan korkutuyor. Gece Yarısını Dört Geçe kitabında uçaklardan, fotoğraflardaki köpeklerden, kütüphane polisinden korkutuyor. Falcı da kilo ile korkutuyor, Sadist kitabında sıkı hayranlardan korkutuyor daha ne olsun King kadar her şeyden her yerden korku unsuru çıkarabilen biri daha bu dünyaya gelmemiştir sanırım.
Veya sadistin filmini seyret. oyunculuk ve konu muhteşemdi bence.
O filmi biliyorum. Şey değil mi o, ımmm… Yazar var hani?
King’i ben 1408 le sevmiştim. Biraz gerilim biraz korku. Güzel filmdir. Hikaye hali de güzeldi.
Onu da izledim. Güzel filmdi ama korkutmadı. Hatta ara ara izlerim. Kurgusu güzeldi gerçekten. O filmde oynayan adamı da çok seviyorum.
Sadece korku-gerilim türünde değil her türde kült eserler veren bir yazarın kitaplarını 32 sene ertelemek olmaz bence
Olabilir de olmayabilir de… Hayvan Mezarlığı’nı deneyeyim beğenmezsem 47 sene ertelerim ama.
Mecralarda çok ismi anılmaz ama Ruhlar Dükkanı kesinlikle tavsiye ederim.
Şöyle bir durum var; King 72 yaşında ve hala üretkenliğini koruyor, yazıyor, hayal ediyor, bize aktarıyor, korkutuyor, geriyor. Türkçeye çevrilen sanırım 79 eseri var hala daha çıkacak kitaplarını duyuruyor. Belki çevrilmemiş eserleri ile birlikte 80-85 bilmiyorum. ‘‘Ben seksenin üzerinde eser verdim, artık çekileyim, emekli olayım’’ demiyor.
47 sene sonra bile belki yaşarsa (ömrü uzun olsun) bize yeni kitaplar verecektir. Ki insan hayatının kısalığı söz konusu iken eğer yarın bir gün vefat haberini alırsak belki 100 yıl sonra bile okunan, sevilen eserler bırakmış olacak.
@zafer511 çok haklısınız pek bahsedilmez ancak mükemmel bir kitaptır. Alışveriş hastası olanları alışverişten soğutacak, ürkütecek bir kurgu. Konu aslında insanlara çok basit geliyor; bir şeyler karşılığında ruhunuzu satıyorsunuz ancak basit bir kurgu değil. Onu öyle bir işlemiş ki basit bir konudan çok değişik şeyler çıkarmış.
Kara Kule’ye başlamadan önce onunla ilişkili kitapları okumak serinin zevkini bayağı arttırır. Seride diğer kitaplara çok gönderme yapıyor.
Kral’ın en iyi kitapları korku olmayan kısa öykülerdir benim için. Gerçi adam alışveriş listesi yazsa yine okurum.
Altın Yayınlarına sordum sıradaki King kitabı Yazma Sanatı ve King’in yeni çıkan (eskidi gerçi) kitaplarından biriymiş.
Buna kesinlikle katılıyorum Alışveriş listesi de yazsa, muska da yazsa okunur, hastasıyız, öl de ölelim Kral
Yazma Sanatını (On Writing) okumayı dün bitirdim, çok çok iyiydi. King’in çocukluğundan 99 yılına kadarki maceraları, yazma tekniği ve en sevilen eserlerini hangi şartlarda, nelerden esinlenerek ortaya koyduğundan bahsediyor.
King severler kaçırmasın derim.
Ruhlar Dükkanı aylardır raftan bana göz kırpıyor, okumayı çok istiyorum ama internetten kontrol ettiğimde orijinalle çevirilmiş baskı arasında yaklaşık 200 sayfa fark var. İnsan ister istemez soruyor ne çıkardılar bu kadar kitabın içinden diye…
Doğrudur onu da yapmıştır bu Altın yayınları. Ama tavsiye ederim. Üstüne de ülkemizde Lanetli Hediyeler olarak çevrilmiş filmi de gider.
Haydaa bu da mı tam metin değilmiş yoksa.