Sözleşmeler 5 yıllık yapılır. Yayınevi kitabı o beş sene içerisinde istediği zaman basar, isterse 10 defa da basabilirler 1 defa da.
Bu beş senelik süreç dolduğunda en son telifi elinde bulunduran yayınevi öncelikli olacak şekilde telifler düşer. O yayınevi isterse ilk hak onundur, istemezse başka yayınevi isterse ona gider. Altıkırkbeş bıraktığı yakın zamanda baskı yaptı zaten. Hala onlarda olmuş oluyor yani
ASOIAF’ın 1. kitabını bir yayınevine 3. kitabını başka yayınevine, 5. kitabını başka yayınevine vermek gibi birşey ya da LOTR’in 3 kitabını 3 farklı yayınevine vermek gibi bir durum sanırım görülmemiştir. Vakıf serisi de buna dahil. Bunlar wattpad kitapları değiller. Yayınevi çıkıp “Ben Dune’un birinci kitabının telifini alıyım, basıyım, talep olursa 2. kitabı alırım” gibi birşey yapmaz. Hadi diyelim yapabilir, ne telifi satanın, ne alanın ne de bırakanın, hiçbir kurumun işine gelmez bu. Saçma sapan şeyler çıkar ortaya. İthaki yıllardır basıcaz basıcaz diyip durduğu için telif haklarının onlarda olduğuna ve basmadıklarına kesin gözüyle bakabilirsiniz.
Yalnız benim söylediğime bir cevap değil bu. Paylaştığınız görselde de Emre Bey Asimov’un tüm kitapları basılacak diyor. Sizde 4-5-6. kitabın şu an basılmasına bir engel yok diyorsunuz. Bunu neye dayanarak söylediğinizi soruyorum.
Eğer bir dava ve telif sorunu varsa tüm Asimov külliyatı için var. 4-5-6’nın bundan muaf olduğuna dair bilginiz nereden geliyor? Benim size sorum tam olarak bu.
- Kitap için sözleşme imzalandı ve basıldı, 2. Kitap için sözleşme imzalandı ve basıldı, 3. Kitap için sözleşme imzalandı ve basıldı, 4. kitap için sözleşme görüşmeleri yapılırken telif davaları ortaya çıktı ve süreç askıya alındı. Bana olayın bu şekilde olmuş olması sizin varsayımlarınızdan çok daha mantıklı geliyor. Evet, ilk kitabı alan devam kitapları için öncelik sahibi olması mantıklı ancak her kitap için ayrı ayrı sözleşme imzalanması gerekmediği anlamına gelmez bu durum ve sorun miras ile alakalı olduğu için sözleşme imzalanacak bir muhattap bulunmuyor şu an için.
Bu bilginin kaynağı nedir? Her sözleşme için böyle bir zorunluluk mu var?
İthaki’nin “Asimov’un tüm kitapları basılacak.” demesine dayanarak söylüyorum neye dayanıcam başka? Anayasaya dayanacak halim yok Tüm kitaplar basılacak dendi mi? Dendi… Bu bahsi geçen kitapların telifini ithakide olduğunu gösteriyor mu? Gösteriyor. Sonuçta basıldı mı? Basılmadı…
14 yıldır basmadığı kitabın telifinin elinde mi bulunduruyor yayınevi.
Evet tam bunu gösteriyor işte, daha ne gibi bir kanıt bekliyorsunuz ki? Hatta benzer başka bir örnek istiyorsanız dediğim gibi Dune serisinin yayın takvimine bakabilirsiniz… Öte yandan misal şu yayınevlerinde problem çıkamamış niye bizde çıkmış? Estonya, Rusya, Amerika merdivenaltı matbaada kaçak mı basım mı yapmışlar?
Eğer bir dava ve telif sorunu varsa tüm Asimov külliyatı için var. 4-5-6’nın bundan muaf olduğuna dair bilginiz nereden geliyor? Benim size sorum tam olarak bu.
Böyle bişey yok. Bunu siz uydurdunuz. Yukarda verilen linkde görüldüğü gibi Harper Collins’in sadece 7. kitapla problemi var. Robot mobot dahil diğerlerini basıyor. Külliyatla falan kimsenin bir sorunu yok
Ben bu yayınevlerinin okuyucudan ne beklediğini anlamıyorum. Seride ilk kitabı çıkarıyor, gerisi gelir mi gelmez mi kaç senede gelir? Bunlar hep allaha emanet sonra seri kitaplar satmıyor diye yakınıyorlar. Basmasınlar o zaman ne biz üzülek ne onlar üzülsün herkesin parası cebinde kalsın.
Kitap telifleri ülkede bu süreçle alınır. Ekstrem durumlar hariç. Ne istiyorsunuz merak ettim ithaki sözleşmenin pdfsini mi bulup buraya koyalım? İnanmak zorunda değilsiniz zaten, neyin savunusunu yaptığınızı da anlamadım açıkcası.
Bunu kim söyledi? Dava hakkında bilgi yok. Miras davası olduğuna dair de bilgi yok. Aile içi dava olduğu için muhtemelen veriler gizlidir. Ama @Leingrad’un da gösterdiği gibi başka ülkelerde basılabiliyormuş kitaplar.
Böyle bir şey yok. Her kitap için değil çıkacak kitaplar için anlaşılır, gerekliyse her kitap için ayrı telif verirsin ama seriyi parça parça başka yayınevlerine vermezler. Her kitap için ayrı anlaşma olmaz yani. Kapak onayı gibi şeylerlw karıştırmayın o olayı.
Telif, sözü geçen yayınevinde olmasa, sorulara “telifi bizde değil” diye yanıt verirdi yayınevi.
Üstteki goodreads ssini gönderip sorar mısın ? Nereye aynılarını yayınlıyorlarmış merak ettim.
Sağduyu duyarı yapmayın rica ediyorum…
Hatta şunu da koyayım da tek kitaptan konuşmayalım.
Hayır karşılık olarak getirdiğiniz adamların tutmadıkları sözleri toplasam dağ olur burda. İthaki gömmeye çalışmıyorum hatta uzun zamandır da haklarında konuşmuyorum. Bana kişisel olarak da çok büyük ayıpları oldu zaten.Ordan eğip burdan büküp bizi yalancı çıkarmaya çalışmayın bu ikinci ricamdır.
Sağduyu ve duyar kötü bir şey değil, olumsuz bir şey gibi görmeyin
Goodreads ve daha bir çok site elinizin altında, açık kaynaklardan öğrendikleriniz ile neye “inanacağınıza” karar vermişsiniz zaten. Yapacak pek bir şey yok. Çok merak ediyorsanız kendiniz sorun.
Ben zaten Alican Bey’in söylediklerine benzer şeyler düşünüyordum, öyle olduğunu da kendisi teyit etti açıkcası. Siz ikna olmuyorsunuz diye kendi işi ile ilgili yalan söylüyor muamelesi yapamayacağım kimseye kusura bakmayın.
Yahu ortada kanıt var neyin inanması allah aşkına ya…
Diğerleriyle aynıyız diyor, biz de olmadığını gösteriyoruz. İnanmak inanmamak değil ki bu. İkna olacak bir şey de yok. Sizin gösterdiğiniz ss de zaten yazıyor gidin sitelwrine bakın diye. E gittik baktık ? Sonuç da bu çıktı. Yalan söylüyor söylemiyor banane? Yayıneviyle uzaktan yakından alakam yok, kar amacı güden bir şirket bu. Her zaman öyleydi her zaman da öyle olacak. Boşuna duygusal bir bağ oluşturmayın aramızda, benim yok çünkü hiçbiriyle alakam.
Banane Alicanla ne konuştuğundan, yayın evi ne dediğinden. Ortada bir gerçek var. İnkar eden sizsiniz. Bir de bize sanki biz laf yapıyormuşuz gibi duyar kasıyorsunuz. Yolunuz açık olsun efenim. Benim yanlışa doğru diyene edecek lafım yok.
Benim güvenim yok. Sizi durum tam tersi olsa bile bu cevabı vermeyeceğini düşündüren düşünce ne? Yazarlar her sene kitapları o sene çıkmayacak olsa bile eli kulağında bu sene geliyor diye açıklama yapmıyor mu? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Sağduyu muhabbetini 6 sene dune’un traileri çıksın da seriyi okuyalım diye bekleyen okurlara sorunuz… Ben Ridley Scott’tan Space Odyssey filmi bekliyorum. Space Odyssey’in devam kitaplarının basılamama sorununun anında çözülebilmesi için
Bu kitapları basan yayınevlerinin telif anlaşması İthaki’den farklı olabilir mi? Burdaki herkes gibi ben de bu telif işlerinin iç dinamiklerine hakim değilim, İthaki’nin yalan söyleyip söylemediğini bilemem fakat her yayınevinin standart onam formları gibi aynı kağıda imza attığını sanmıyorum. Telif sahiplerinin, her yayıncıyla farklı ve özel anlaşmalar yapıyor olması mümkün.
Telif meselesinden dolayı basamama olayının doğruluğunu buradaki kimse teyit edemez. Dune takviminin filme göre ayarlandığı çok bariz olsa bile bu Vakıf’ta da aynı şeyi yaptıklarını kanıtlamaz. Aksi ispatlanana kadar herkes suçsuzdur. Zaten Dune basmama sebepleri olarak telif anlaşmazlığı diye bir bahane üretmemişlerdi, çeviri gözden geçiriliyor deniyordu. Aynı şeyler değil yani. Bu durumda okuyucuya kalan seçenekler yayınevi görevlisinin sözüne inanmak veya inanmamak, orası size kalmış ama ortada başka pek bir veri yokken çok kesin yargılı olmanın bir anlamı yok.
Şahsen, sırf ticari kaygılar yüzünden bu kadar aleni yalan söyleyecekleri ihtimalini uzak görüyorum. Çünkü olur ya, birisi çıkıp da uğraşırsa, bu söylenenleri yabancı ajansa ulaştırıp yalan söylendiğini kesin olarak ispat ederse çok büyük ayıp işlemiş olacaklar. Çok düşük olasılık bile olsa böyle bir riske değeceğini sanmıyorum. Yayıncı ben olsam ve ticari kaygılarımdan dolayı basımını ertelemek istesem yine “çeviri gözden geçiriliyor” gibi sıfır riskli bir bahane sürerdim ortaya. Telif melif Asimov vakfı falan bunları çok alet etmezdim yalanıma.
Tabii bunlar sadece tahmin. Ortada bir yalan da olabilir, bilemem. Belki telif ücretinde anlaşılamadığı için hala pazarlık sürüyordur falan. Her şey olabilir.
Çıkıp bunu yapsam yine kabul etmeyecekler çıkacaktır. Ortada net olan şey kimse basamıyor demeleri ve basan yayın evlerinin varlığı.
Yalan ya da değil. Benim ithaki’yle alakalı bir yorumum yok, kendileri zaten verdikleri sözlerde durma konusunda forumda mimliler. Oturup saatlerce onları tartışmaya geri açmaya gerek yok.
B
Benim yayıneviyle iletişimim yok. Yani bu soruya verecekleri cevaba güveniyor olsam kendim sorarım zaten. Ama başka biri bunu kanıt olarak getirdiğinde ve gerçek olmadığını gösterdiğimde bile yayınevi yetkilisine inanmamı ya da güvenmemi beklemeniz sizce de saçma değil mi?
Yanlış anladığınız şey ithakiye saldırdığımı sanmanız. Açık söylüyorum “umrumda değil”. Ne ithaki ne de onlarla ilgili bir şey. Benim için piyasadaki 999 yayınevinden bir farkları yok, ha farklı olduklarını sandığım bir dönem de vardı ama karşılaştığım şeyler bunu bitirdi şükürki.
Bu ithakinin sorun olarak sunduğu şeyi devre dışı bırakıyor. Telifini alacağımız kitaplarda vesayrt davası sorunu var demişlerdi. Ama başka firmalar alabildiğine göre, telifte sorun yok demekki. Yani sorun bu değil ya da yayınevi yeterince şeffaf değil. Ama burada “siz önyargılısınız” bana ya da bu konuda konuşanlara söyleyebileceğiniz son şey.
Neden her ülke için bir birinden farklı sözleşme imzalansın ki? Takipte çok büyük sorun doğurur bu durum. Bir tane hazırlayıp herkesi aynı metni imzalatmak çok daha kolay. Telifi alacak kişi bir konuda israr ederse anca onu ekleyip çıkarırlar en fazla. Siz internetten ürün alırken bu sözleşmeyi beğenmedim gelin yeni sözleşme yapalım diye biliyor musunuz? Yoksa var olanı mı imzalıyorsunuz?
Valla ben bilmiyorum, içinde bulunduğum bir sektör değil, o yüzden ihtimaller üzerinden konuşuyorum. Belli ki sizin bilginiz de en fazla benim kadar, açıklamak yerine bana sormuşsunuz yine. İki cahilin bilmediği bir konu üzerine tartışması abesle iştigal etmek olur ama yine de bir yanıt vereyim. Hayır, internetten bir ürün alırken telif anlaşması imzalamıyorum. Siz imzalıyorsanız bilemem. Sorularınız bir şeyi doğrulamıyor çünkü mantık yürütmeyle bir işin resmi tarafları, özellikle de kağıt evrak işleri anlaşılamaz. Özel veya devlet kurumu farketmez, bürokraside mantığa yer yoktur. Ben neden farklı anlaşmalar olabileceğini düşünüyorum diye sorarsanız, her ülkenin para birimi, kur farkı, kontrol süreci, basım-yayın kanunları, bastıkları kapaklar, kitap fiyatları, telif süreleri farklı olduğuna göre, yapılan anlaşma koşullarının da farklılık göstermesi uzak bir ihtimal görünmedi bana, o kadar. Ama sizin telif hukuku alanında tahsiliniz varsa buyrun açıklayın kitap teliflerini, seve seve okurum.
@Ozgur İthaki’nin avukatlığını yapmıyorum ben de eğer öyle anlaşıldıysa, ki bana da kalmadı. Benim de hiçbir iletişimim, bağım vs. yok kendileriyle. Dune ciltli-ciltsiz basım politikalarından dolayı epey sallıyorum hatta kaç gündür. Kendisinden sizin kadar nefret etmesem de Dost Körpe sevdalarına ben de anlam veremiyorum. Hayvan Çiftliği’nin sırf ticari kaygılardan BKK’ya gelmesi falan bir sürü falsoları var ama her olay kendi özelinde değerlendirilmeli. Bu Vakıf mevzusu özelinde kesin yargıya varacak kadar açık bir durum olmadığını söylüyorum. Goodreads’ten gördüğümüz birkaç basımın tezinizi kanıtladığını düşünmüyorum. Çünkü dediğim gibi, telif hakkı anlaşmaları sandığımız kadar basit olmayabilir.
@murgul da kesin olarak emin dürüst olduklarından, ben değilim. Böyle mevzularda duygusal yaklaşmamak lazım. “Hayır o yapmaz” dedikleriniz öyle de bir yaparlar ki
Kimse basamıyor yazmamış. İtalya ve Gürcistan yayıncılarını örnek vermiş Alican Ortanca. Başka bir yerde “Dünyada kimse basamıyor” dedilerse görmedim. Ayrıca o dediğimi yapsanız kimsenin kabulüne kalmaz zaten, ispatlanmış olur artık.
Önyargılı dememiştim ama önyargılı olmak da gayet doğaldır. İhtiyaç duyduğumuz bir akut savunma mekanizmasıdır ve herkesin hakkıdır, fakat önyargının rasyonal düşünmeyi engellememesi gerektiğini savunuyorum.
Neden bu kadar zor anlamıyorum. O yüzden son kere yazıyorum.
Bahane: Vakıf 4 basılamıyor çünkü vasiler arasında vesayet davası var, basamıyoruz bu sebeple.
E bunlar basabilmiş?
“Ben kimse basamıyor demedim italya ve gürcistan ve Türkiye’ye özel bu durum. Diğer dillerde Portekizce falan basılıyormuş bizi ilgilendirmez.” Ahahaha
Size saçma gelmiyor ve ben bunun saçma olduğunu anlatmaktan yoruldum. Gerek de yok açıkcası. Çünkü burada bile net kanıtlarla konuşulduğunda bile şu kelimeyi kullandı bunu demedi diye savunuyorsunuz.
Ben telif onlarda demiyorum, dürüst değiller diyorum. Gerisi beni alakadar etmez zaten. Yok Asimobun torunları ithakiyi sevmiyorlarmış falan benim için geçerli sebepler değiller. Bahane olarak sundukları şey de saçmalık.
Kimseyi savunmuyorum. İleri sürdüğünüz bilginin kaynağını soruyorum, bu bilgi size vahiy yoluyla gelmediyse bir kaynağı olmalı değil mi? Nerede okudunuz sözleşmelerin 5 yıllık olmak zorunda olduğunu veya kimden öğrendiniz bunu soruyorum. Eğer varsa kaynağınızı paylaşın ki, sizin varsayımınız değil somut gerçek olarak kabul edelim.
Kanıt mı var? Siz kendinizi bir şeye şartlamışsınız ve ona inanıyorsunuz. Alican Bey ilave bir açıklama yapsa ona da inanmayacaksınız, “yayınevi yalan söylüyor” şeklinde şartlamışsınız kendinizi. Sizin attığınız görseldeki baskıların anlaşması 2018 yılında yapıldı onun için 2020 yılında basabiliyorlar sözleşme süreleri dolmadığı için şeklinde bir açıklama yapılsa bunun doğruluğuna inanacak mısınız?
Anlamaya çalışmak yerine gördüklerinizden elde ettiğiniz kendi çıkarımlarınıza koşulsuz inanmışsınız, sizin gördüklerinizin ve düşündüklerinizin başka bir açıklaması olabileceğine ihtimal dahi vermiyorsunuz. Bu zaten tartışmayı imkansız kılıyor.
Fikrini değiştirmeye hazır olmayan birisiyle tartışmanın bir anlamı yok.
Goodreads’de başka ülkelerde basılmış görünüyor o zaman İthaki yalan söylüyor bakış açısı bana yüzeysel ve sığ geliyor kusura bakmayın. Basılmış ama nasıl basılmış bir açıklaması olamaz mı? Kibar bir şekilde iyi niyetle açıklama yapmış bir insana yalancı gözüyle bakmak saygısızlık her şeyden önce.
İthaki Vakıf 4’ü kaç yılından beri basmıyor bir araştırıp gelin madem kanıt istiyorsunuz. Hatta eski forumdan bir bakın ne zamandan beri telif davası mevzusu var. Kolaylık yapıp sizin yerinize araştırmayacağım çünkü gerek yok. Okuyacağınızı bile sanmam.
Şunu koyayım madem. Birkaç mesaj üstte zaten var ama okumamışsınız belliki.
Fahrettin bey de Epsilon yayınevi yetkilisi idi. 5 yıl mevzusunu buradan öğrenebilir, daha önce forumda yazılmış yayınevi başlıklarından da neden böyle olduğunu ya da hangi durumlarda değiştiğini öğrenebilirsiniz. İşi bana saldırıp vahiyle mi geliyora getirdiğiniz için daha fazla tartışmaya gerek duymuyorum. Yayınevi ya da İthaki fanlığınız size kalabilir, arada eski başlıklarını okuyup şimdiye kadar verdikleri sözlerin kaçta kaçını tuttuklarını görün, sonra yalancı olarak suçlamak suçlamamak konusunda yine bana yazarsınız.
Bu mesajı da okudukça gülerim ilerde. Teşekkürler.
Saygı hakedilir, müşterisine, okuruna saygı göstermeyen bir yayınevine benim saygı gösterip göstermeme kararım yine beni bağlar. O sizi çok da ilgilendiren bir durum değil.
Beni ikna etmek gibi bir zorunluluğunuz olmadığı gibi itham etmemenizi de rica ederim.
Belli ki orta yolu bulma ihtimalimiz yok, boşuna birbirimizi yormayalım.