Tartışma Köşesi

Sormayın, cadılardan korunmayı öğrenmek için cadılar hakkında araştırma konusunu açtım ama işe yaramadı sanırım, daha çok okumam lazım :sweat_smile:

3 Beğeni

Aslında korku konusunu en çok irdeleyenlerden birisi benimdir fakat genel kitle biraz daha soğuk hissediyor kendisini. Bunun da sebebinin yıllar boyu süren “kış kış cinler kış kış; cin çık, cin çık, cin çık.” durumu yüzünden olduğunu düşünüyorum. :slight_smile:

Bazen forumu kapatıp koşarak uzaklaşmak istiyorum. Bu isteğim son zamanlarda çok şiddetlendi. :buyucu:

1 Beğeni

Korkuya olan mesafeyi biraz da pandemi ve kısıtlamalar nedeniyle insanların iyice zarar gören psikolojileri için korku/gerilimi değil, biraz daha rahat okunabilecek, kaçış edebiyatı sayabileceğim daha fantastik konulu edebiyata kaymalarına yoruyorum. Dışarıda virüs varken Dünya Savaşı Z gibi enfeksiyon konulu bir şey okumak her yiğidin harcı olamasa gerek. Yanılmıyorsam siz Salgın’ı okumuştunuz :slight_smile:
Hatta tarih konusundaki araştırma ve kurgular bile daha rağbet görür oldu.
Kendi adıma bu süreçte korkudan çok daha rahatsız edici hikayeleri tercih ettim; Sayaka Murata’nın Kasiyeri, Leonid Andreyev’in Kızıl Kahkahası , Robert W. Chambers’ın İtibar Tamircisi, E.T.A Hoffman’ın Şeytan’ın İksirleri bana ilaç gibi geldi. Belki delilik hakkında konuşmak ya da daha genel olarak korkularımız hakkında okumak, konuşmak ve paylaşmak belki bizi daha cesur kılıyordur, kim bilir? :skull:

2 Beğeni

Bence içinde bulunulan durumla benzer temalı kitaplar okumak kavramayı daha kolaylaştıracağı gibi karakterlerin yaşadıkları bunalımlı durumlar da bizlerin duygu durumlarında rahatlama sağlayabilir. Salgın bir roman olarak başarısız ve amaçsız. Deneme öykü dersek daha pozitif yaklaşabiliriz ama sonuçta sunduğu hiçbir şey yok.

Tarihi kurguların bizim toplumda özellikle ataerkil bir toplum olmasından ve siyasi-politik görüşlerin kümeleşmesi sebebiyle her zaman popüler olduğunu düşünüyorum beyler arasında. Bazen bu tip kitapları okuduğumda onca insanın neden öldüğünü, birilerinin neden böyle savaş arzusu duyduğunu, vurdulu kırdılı şeylerden nasıl keyif alındığını anlamakta güçlük çekiyorum ve insanın doğasında bu kaosu taşıdığını düşünüyorum.

Korkular konusu bence yeni yeni kabul gören bir konu. Örümcek korkusundan konuşmak kolayken insanın aslında kapalı kutular ardında sakladığı ve kendisine bile söyleyemediği korkular söz konusu olunca ketumlaşıyoruz. Bunun da artık yavaş yavaş kırıldığını düşünüyorum. Bir korku romanı her zaman insanın içindeki o kutuya bir şekilde dokunur ve çoğu kisi bundan ürker. Bu da bence normal ama genel olarak “korku” bence çok yanlış anlaşılıyor.

Ruh halimiz her gün dalgalı deniz gibi. Bugün başladığımız bir kitaba yarın ayak uydurabileceğimiz bile şüpheli.

5 Beğeni

Korku ve gerilim kitaplarını çok severim ama burada konularını hiç göremiyorum. Çoğu zaman da bu kitaplar hakkında bir şeyler yazayım desem de incelemelerim çok iyi olmadığından çekiniyorum.

Forumu kapatıp gitmeyin efendim, az da olsak varız. :v:

4 Beğeni

Fırsat buldukça yazıp okumaya çalışıyorum fakat ben de öyle çok şey biliyorum diyemem. Okuduğumuz kadar bilgimiz var. Özellikle çok beğendiğim “Kısa Bir Cehennem Ziyareti” gibi kitaplar olunca bir süre daha çok kişi okusun diye daha çok konuşuyorum. Yine de korku kategorisinin belli bir konusu elbette ki yok.

Mesela siz korku sevenlere Undine öneririm okumadıysanız. Eğer bu incecik kitaba kapılırsanız fantastik olsa bile ürkütücü yanı ıssız bir yerde yürürken aklınıza geldiğinde dehşet yaratacaktır.

4 Beğeni

Undine kitaplığımda var ama hep aklımda konusu periler olduğu için pek sıcak bakmamıştım. Kısa Bir Cehennem Ziyareti de okunacaklar listemde. Bu kitapları daha öne alayım.

3 Beğeni

Kısa Bir Cehennem Ziyareti’ni de Can yayınlarının gotik edebiyat setini de sizden gördükten sonra okumuştum. :grinning_face_with_smiling_eyes:

Undine’i de gerçekten sevmiştim. Hem masalsı hem de ürkütücü bir yanı vardı.

4 Beğeni

Yorumlamaktan çekinmeyin. Yazma eylemi , tekrarla ve deneme ile gelişir ve her fikir önemlidir.

5 Beğeni

Undine farklı bir çekiciliğe sahip. Pek alakası olmasa da Pan tarzı bir yapısı var denilebilir.

5 Beğeni

Biraz geç olacak ama spoiler konusunda şu dönemde kendimi aştım. Geçen hafta wanda vision dizisinin yeni bölümünü seyretmeden önce hem ezginin kanalında hemde geekyaparda o bölümün videolarını izledim :joy::joy::joy:
YouTube da ikisinin toplamı dizinin o bölümünün iki katı

1 Beğeni

Spotify müzik için tam bir leş ortamı. Bedava podcast bile dinlemem. Sırf bedava diye böyle iğrenç bir platforma destek olacağıma korsan kullanırım daha iyi. Mesele para değil de düşüncene sahip çıkmak, çıkabilmek. Düşündüğünü boş konuşmadan ibaret olarak görmeyip hayatına yansıtabilmek.

Kitap fiyatlarının pahalı olduğunu söyleyen herkes kitabı almasaydı gerçekten bir şeyler değişirdi.

1 Beğeni

Zaten podcast ülkede gelişemiyor, ki gelişebilse çok güzel şeyler olacağına inanıyorum, bir de korsan kullanmak hoş olmaz bence. Yani spotify ın ne kötülüğünü gördünüz anlamıyorum, girip podcasti dinleyip çıkıyorsunuz bu kadar. Ben ne seviyorum ne sevmiyorum dümdüz bir uygulamadan nasıl nefret edip bu nefretinizle içerik üreticisine zarar verecek yollara başvuruyorsunuz anlam veremiyorum.

2 Beğeni

Spotify için neden böyle dediniz? Kullanmadığım için soruyorum. Bir arkadaşım önermişti ama siz böyle deyince tereddüt ettim.

1 Beğeni

Kimse sizden destek istemiyor ki zaten para karşılığı hizmet aldığınız ticari bir kurum orası. Sevmiyorsanız Apple music, deezer, tidal gibi bir sürü global platformun yanı sıra fizy gibi yerli alternatifler de mevcut. Bunların hiçbirinde olmayıp korsan indirilen müzikte bulunan artı özellik nedir merak ettim.

3 Beğeni

Genelde insanların Spotify’ı sevmemelerinin nedeni şarkıcılarla olan ilişkisi. Tüm ayrıntılarını bilmemekle birlikte sanatçılara verilen paranın diğer platformlara göre çok az olduğunu okumuştum.

Örneğin ayda Bandcamp’ten 100 kişinin şarkı indirmesinden 300 dolar kazanırken Spotify’da 100000 kişinin dinlemesinden 1200 dolar kazandığını yazmıştı geçenlerde bir şarkıcı.

3 Beğeni

Yine korsana yönelecek bir neden göremiyorum, sanırım insanlar korsan kullanmak isteyince bir şekilde bahane buluyorlar ama bahaneleri çok saçma :smiley: . Korsan kullanan biri böyle bir şeyi nasıl savunabilir ki? Hele ki böyle küçük şeylerde bile korsan kullanan insanlar çok daha garip. Zaten ortalama podcast yapanın birkaç ayda aldığı 5-6 doları geçmez, bir de korsan kullanıp köstek oluyor insanlar. Bu arada Spotify’ı örnek olarak söylemiştim ve yazımdan cımbızla çekip sadece o kısma cevap verme inceliğini göstermiş arkadaş. Sırf içeriğin paylaşıldığı uygulamayı sevmiyorsunuz diye korsan kullanma hakkı doğmuyor size bilin isterim. Bu içeriklerin paylaşıldığı tek yer de spotify da değil bu podcastler genellikle soundcloud gibi yerlerde de oluyor. Bu arada sözlerim @Bjork e değil sizi sadece verileri paylaştığınız için cevapladım.

1 Beğeni

Anladım. Peki ses kalitesi açısından nasıl? Tavsiye edilir mi? Veya şöyle sorayım Spotify mı, Deezer mı, Tidal mı? Bu platformlarla deneyimi olan diğer arkadaşlar da görüş belirtirse sevinirim.

1 Beğeni

Ben şahsen birkaçını deneyip Spotify’da karar kıldım kullanım kolaylığı, platformlar arası destek, kütüphane genişliği ve Papara vs yaptığı kampanyaların sağladığı fiyat benim için önemliydi. Ama soracak olursanız neredeyse hepsi ilk aylarda bedava deneme olanağı sunuyor, kendiniz deneyimleyip karara varabilirsiniz. Soundiiz adında bir uygulama da var programlar arası playlistlerinizi yorulmadan taşıyabilirsiniz.

2 Beğeni

Teşekkür ederim. (20 karakter)

1 Beğeni