Genel olarak yazdıklarınıza katılıyorum. İdealizm her zaman mutsuzluk ve stres getirir. Hiç bir zaman da işler ideal olarak olması gerektiği gibi olmaz. Böyle olması gerekiyor, doğru olan bu, bu şekilde olmalı yoksa sinirli, mutsuz ve memnuniyetsiz olurum şeklindeki yaklaşımı şahsen ben uzun zaman önce bıraktım ve çokta faydasını gördüm.
Tepkisel olamıyorum ve bunun için de üzgün değilim.
Hayatın olağan akışı gereği bir yayınevinin mümkün olduğu kadar çok kitap basıp en yüksek fiyata satmayı istemesi lazım. Fantastik eserlerin de diğer kitaplardan pahalı olduğunu herkes biliyor. Buna rağmen bu kitapları çok basmayıp az basıyorlarsa veya geciktiriyorlarsa bunun kendi açılarından bir açıklaması olmak zorunda. Böyle olmaması hayatın olağan akışına ve mantığa aykırı.
Çoğu kişi … serinin devam kitabı gelmiyor diye kızgın, mutsuz, sinirli. Destanlar Çağı, Kara Prizma, Kadim Kanunlar hiç birini okumadım. Benim için yok hükmünde bu kitaplar seriler tamamlana kadar. Çıkan kitaplarını aldım kitaplığıma koydum. Elimde okunmamış bir çok fantastik eser var onları okuyorum fırsat buldukça Barut Büyücüsü, Kuzgunun Gölgesi Serisi, Centilmen Piç Serisi, İblis Döngüsü Serisi, Drizzt Efsanesi Serisi, Merdivenler Kenti Serisi bunlar sadece fantastik olanlar.
Kara Prizma veya Kadim Kanunlar’ın devam kitapları basılmadı diye okunacak epik fantastik sıkıntısı çekmiyorum. Bilmiyorum belki fantastik eserler okuma eylemimin beşte birini anca kapladığı için böyledir. Belki şikayetçi olan kişiler sürekli fantastik okuyordur veya benden çok daha hızlı okudukları için oransan olarak az okumalarına rağmen yine de okuyacak kitapları kalmamıştır, gerçekten bilmiyorum bunlar da olabilir.
Prensip olarak tamamlanmamış eserlere bulaşmıyorum, bunun beni daha mutlu kıldığını fark ettim. Örnek olarak Fırtına Işığı Arşivleri, (Okumak için en azından 4. kitabın da çıkmasını bekliyorum. İlk 4 kitabı okuyup bitirene kadar 5. kitap çıkar şeklinde bir düşüncem var.) Kadim Kanunlar, (3. kitap çıktığında okuyacağım.) Kara Prizma ve Destanlar Çağı (Seri tamamlandığında okuyacağım.)
Yukarıda da dediğim gibi ideal olan devam kitaplarının 3 ay arayla veya 6 ay arayla çıkmasıdır veya tüm seri aynı anda çıkmalı gibi bir idealist bir tavrım yok. İdeal olan bunlardır muhtemelen hatta tüm seri bir arada çıksın ne güzel olur ama yaşadığımız hayatta bunun bir karşılığı var mı? İstediğim kadar sinirleneyim, mutsuz olayım yayınevinin kararlarını değiştirebilir miyim?
Onun için şartları değiştiremiyorsam şartlara uyum sağlama taraftarıyım. Mutsuz olmayı, gergin olmayı bir sonuç değil bir tavır ve tercih olarak görüyorum açıkcası. Bir çok mesele için geriliyoruz yayınevi için de gerilmeyelim. Gerçi çoğu kişinin bu konular hakkında düşünüp karar verdiğini sanmıyorum, bir çok konuda olduğu gibi bunda da daha çok tepkisel ve içgüdüleriyle yaklaşıyorlar bence. Yukarıda dediğim gibi Kadim Kanunlar’ın ve Kara Prizma’nın devamı basılmadığı için okuyacak kitap bulamıyor olsam “bu durumun kendisini problemli” görürdüm. Muhtemelen okuma alışkanlıklarımı değiştirir farklı türlere de yönelirdim. Kurdu-dışı ve kurgu olarak.
Devam kitaplarının yavaş çıktığı konusunda yoğun eleştiri yapan kişiler yayınevinin kendi isteklerine uymasını istiyor, yayınevi de uymuyor bu çok net değil mi? Sizin istediklerinizi yapmıyoruz, beğenmiyorsanız satın almayın, beğenenler satın alsın diyor veya sizin ne istediğinizin bir önemi yok şartlar ve yayın politikamız ne gerektiriyorsa onu yapacağız diyorlar davranışlarıyla. Ben bu şekilde algılıyorum ve davranışlarımı buna göre düzenliyorum.