Tartışma Köşesi

Aslında hiç kalkmamış arkadaşlar. :sweat_smile: Şöyle bir yazı buldum. Okumanızı tavsiye ederim. Yani kâğıt olarak yazılıyormuş köken bakımından. :slight_smile:

Üşenenler için kısa alıntı:

Yazılışları bir, anlamları ve söylenişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine ko­nur: adem (yokluk), âdem (insan); adet (sayı), âdet (gelenek, alışkanlık); alem (bayrak), âlem (dünya, evren); aşık (eklem kemiği), âşık (vurgun, tutkun); hal (sebze, meyve vb. satılan yer), hâl (durum, vaziyet); hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz); rahim (esirgeme), rahîm (koruyan, acıyan); şura (şu yer), şûra (danışma kurulu) vb. UYARI: Katil (<katl = öldürme) ve kadir (<kadr = değer) kelimeleriyle karışma olasılığı ol­duğu hâlde katil (ka:til = öldüren) ve kadir (ka:dir = güçlü) kelimelerinin düzeltme işareti konma­dan yazılması yaygınlaşmıştır.
Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelimelerle özel adlarda bulunan ince g, k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur: dergâh, gâvur, karargâh, tezgâh, yadigâr, Nigâr; dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, Hakkâri, Kâzım; gülgûn, merzengûş; mahkûm, mezkûr, sükûn, sükût vb. Kişi ve yer adlarında ince l ünsüzünden sonra gelen a ve u ünlüleri de düzeltme işareti ile yazılır: Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki, Selânik vb.
Nispet ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır: (Türk) askeri ve askerî (okul), (İslam) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar), (Atatürk’ün) resmi ve resmî (kuruluşlar) vb. Nispet eki alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır:millîleştirmek, millîlik, resmîleştirmek, resmîlik vb.

5 Beğeni

Dil Derneği doğru adres olarak kabul ediliyor.

3 Beğeni

Ne zaman kâğıt desem insanlar beni düzeltip daha ince bir şekilde söyleyerek düzeltiyor. Kıyıt gibi bir şey söylüyorlar. ://

3 Beğeni

Evet, aklıma gelmedi o sıra yazarken. Teşekkürler ama ben bunu da garip bulurum. İki farklı görüş var, konuşulan tek dil. Garip geliyor.

1 Beğeni

Kâğât de, daha çok sinir olsunlar. 🥲

2 Beğeni

İşlenmiş ağaç diyeyim @_@

3 Beğeni

Benim için sorun yok @Howl. Yazı yazılabilen düz beyaz, bayazımsı yüzey de diyebilirsin.

2 Beğeni

Benim demek istediğim buydu örneği yanlış kelimeden vermişim.

1 Beğeni

TDK eski yetkinliğini yitirdi. Eskisi gibi önem verilen bir kurum değil. Dil Derneği gibi kurumlar bence çoğu konuda TDK’dan daha güzel çalışmalar yapıyorlar. Daha doğru açıklamalar yapıyorlar. Yani bir sözcük TDK sözlükte şu şekilde geçiyor diye kesinlikle öyle yazılacak gibi bir durum yok.

Benim en çok kızdığım kelime “değil”. Çoğu yerde bu sözcüğü “deyil” diye yazan hem de lisans mezunu tipleri görünce gırtlaklarına sarılasım geliyor.

6 Beğeni

80 darbesi sonrası TDK’de çalışan herkes kovulmuş ve yeni bir TDK oluşturulmuş. Kovulanlar da yeni TDK’nin yaptıklarını beğenmeyip kendilerine alternatif bir Dil Derneği kurmuş. Dil Derneği’nin kurucuları içinde Orhan Asena, Talip Apaydın, Adnan Özyalçıner, Gülten Akın, Özdemir Nutku gibi önemli edebiyatçılar da var. Aşağıda kendi sitelerinden neden Resmi TDK’den şikayetçi olduklarını konu alan bir yazı bırakıyorum.

7 Beğeni

Eşimin tüm sülalesi (kendi de dahil) “kağıt” diyor. Kâr için de geçerli aynısı, kâr yerine kar diyorlar. Bir yerden sonra bıraktım düzeltmeyi, sonra bozuluyorlar. :slight_smile:

Benim oğlan kreşte “taş, kağıt, makası” öğrenmiş: Taş, makas, keyat. :smiley:

9 Beğeni

Keyat çok iyimiş. Çocukların bazı kelimelerini çok seviyorum. :sweat_smile:

3 Beğeni

Bir İzmir yurttaşı olarak sizin “kaaat” dediğiniz yönünde dedikodular var. :slight_smile:

3 Beğeni

Doğrusunu yazmak kasıntı mı olmaya başladı? Böyle yorumlar okuyunca Türkçe için hiçbir kurtuluş görmüyorum, yozlaşmaya mahkûm bir dil.

Hayır, yaptıkları işe ve okurlarına saygılı bütün yayınevlerinin çok ender yaptığı bir şey.

6 Beğeni

Abartılı ve dünya gerçeklerinden uzak bir yorum. Dil yaşayan ve değişen bir olgudur. Kimliğine zarar vermediğin sürece bu ve benzeri değişiklikler dil içerisinde hoş görülebilir.
Ayrıca, YKY’den İş Bankası’na her yayınevinde bolca redaksiyon sıkıntısı görülebilir. Ama bir sonraki baskılarda bu hatalar düzeltildiği için, örneğin 30. baskı bir YKY eserinde, bu hatalar çok az olur.
Ama bazı yayınevleri var ki, hiç umrunda değil. Sonraları da yeni düzeltmeler yapmak ile uğraşmadan aynı kitabı basmaya devam ediyorlar. Bu tür yayınevleri bence sorun olan.

1 Beğeni

Şapkanın uygulandıkları harfi inceltme veya uzatma gibi işlevleri var. Bunların atlanması bende özellikle kâr-kar ve hala-hâlâ gibi durumlarda anlam karmaşası yaratıyor.

Bu karmaşayı çözen, dilimizi renklendiren bu şapkaları kasıntı olarak görmek ve özellikle kitaplarda kullanmamak bence Türkçenin kimliğine zarar veriyor.

Yayınevlerine gelirsek: Okuduğum çok çok az YKY, İş Bankası, Can, Remzi, Varlık, Penguin, Harper Collins, Heyne, dtv ve Tor eserinde bir sayfada birden fazla imla hatası gördüm. İlk baskılar dahil. Size hangi kitaplar rast geldi, bilmem.

İşin sırrı: son okuma, redaksiyon. Olmayınca olmuyor maalesef.

4 Beğeni

Şu sıralarda dolar yatırımcılarına gökten kar yağıyor
Şu sıralarda dolar yatırımcılarına gökten kâr yağıyor

Dilimiz eş sesli kelimeler bakımından zengin,dolayısıyla bu kelimeleri cümle içinde yazarken anlam karmaşasına düşürmemek için şapka kullanmak gerekir.
Kağıt/Kâğıt vb. için belki o kadar “kasmamak” bir derece kabul edilebilir ama redaksiyonda her okuyucunun yüksek seviyede anlayışa sahip olduğunu baz almamak lazım.

3 Beğeni

Senin dediğin doğru olanı. Senin onları düzeltmen daha doğru olur gibi geldi bana :slightly_smiling_face:

@Agape bence Howl böyle söylesin :joy:

Adsız6

3 Beğeni

Ben kimseyi düzeltmiyorum elhamdülillah herkes mükemmelken çok daha mutluyum xd

2 Beğeni

Bu yayınevleri harika olmasına rağmen, ilk baskılarında genelde hataları da boldur. Kastettiğim bu. Ama bir yayınevinin iyiliği, sonraki baskılarda kitaplarının peşini bırakmamasıyla da ölçülür.
Son okumacı kısmına kesinlikle katılıyorum.
Şapka kullanımını da eleştirmiyorum. Ama her durumda ısrarla kullanılmalıdır tutumuna karşıyım. Cümle içinde karışıklık yaratacaksa başka bir kelimeyle, o zaman “kesinlikle” kullanılmalıdır ama onun dışında kullanılması sadece “iyidir.” Benim görüşüm. :slight_smile:
Teşekkürler güzel sohbetti.

1 Beğeni