Belki de dediğiniz gibidir, ben sert bir çıkış yapmış olabilirim. Haklısınız.
Bu konuda sonuna kadar haklısınız, son cümlesine kadar. Benim eleştirdiğim noktayı üstteki 2. mesajımda biraz daha açık yazmaya çalıştım. Konuşulan kitap baskısı olmayan bir kitap ama paylaşılan satıcıların amacını ve envanterini bilemeyiz diye düşünerek oluşturdum argümanlarımı aslında. Üstelik dolap uygulamasında ben de çok sık karşılaşıyorum. Hem o kitabı satıyor hem baskısı olanı. Bahsettiğiniz ek durumlar dile getirilerek yapılan paylaşımlar hakkında bir eleştirim yok ama bence açıklama mutlaka yapılmalı. Aksi takdirde bir korsan kitap alışveriş ağı oluşur hatta konusu bile açılır gibi hissettim.
Tabiki, dediğiniz doğru. Sonuçta korsancılar sadece piyasada bulunmayan kitapları basmıyorlar. Piyasada bulunan kitapları ucuza basıp yayınevlerinin emeğini de çalıyorlar. Aynı korsancıda LOTR ve Harry Potter kitapları da vardı mesela. Ben tamamen piyasada olmayan ve yayınevinin artık baskısını yapmayacağını özellikle belirttiği kitaplar çerçevesinde konuştum.
Forumda paylaşılması konusunda hemfikiriz. Ben de forumda paylaşılmaması gerektiğini düşünüyorum. Sadece kitapların baskısı olmadığı için yayınevinin emeğine karşı bir hırsızlık yoktur diye yazdım. Yoksa baskısı olan bir kitabın korsanının alınması tabi ki emek hırsızlığı
@ilydious Çok doğru bir noktaya parmak basmışsın. Ortada ürün yoksa ve üretilmeyeceği kesinse kendinizi sahafların vicdanına teslim etmenizi ben de önermiyorum. Tamam onların yaptığı iş o ancak bir şeyinde olur fiyatı olur. Etiket fiyatı 60 lira olan ürüne 600-1000 TL arası fiyat biçiyorlar. Buna da yapacak bir şey yok. Mal adamın malı istediği fiyata satar deyip geçmek zorundayız. Vicdanımızı rahatlatmak için elimizden geleni yapsak da en nihayetinde korsan kullanmak hem yasal değil hem de etik değil. İşin bir de din kısmı var artık orası kişinin bileceği iş.
Buna rağmen hayatında hiç korsan kullanmamış bir insan bulmak da çok çok zordur. Herkes hayatının bir noktasında bu durumla karşı karşıya gelmiştir. Ama tekrar ediyorum altını da çiziyorum. Yasal ve etik değil.
Eskiden korsan tüketim Türkiye de çok fazlaydı. Orijinalinden ayırt edemezdin hatta bazıları daha da kaliteli olurdu. Bu o dönemleri yaşamış insanlar için artık normal karşılanmaya başlandı. Sanki normali buymuş gibi davranıyorlar. Eskiden Kızılay’a giderdik kitap satan dükkanlarda kitaplar o zamanlar 15-20 TL falandı aynı kitap hemen yokun karşısındaki kaldırımda yere serilmiş vaziyette 3-5 TL gibi komik rakamlara satılırdı. Yerden oyun alırdınız bandrolünden tutun da içindeki kitapçığa kadar basılı olarak 5 te 1 fiyatına satılırdı. Ben de o dönemlerde korsan nedir orijinal nedir hangisi doğrudur gibi bir düşünce ve fikir yoktu. Yaptığının yanlış olduğunu bilsen ve düşünsen zaten rahatsız olursun almazsın ama bilmeyince yahu burada daha ucuzmuş deyip alıyorduk. Almayanın çıkacağını sanmıyorum.
Biraz zaman geçtikten sonra ne kadar yanlış yaptığımı anlayıp hepsini gidip bandrollü olarak satın almıştım. Vicdanımı rahatlatmak için en azından hak sahipleri de benden para kazansın diye düşünmüştüm. Aynısını çocukken oynadığım oyunlar içinde yaparım ben. Çocukken bunun hakkına girmişim derim gider platformların birisinden satın alırım. Allah affetsin.
Sorun şurada belli bir yaşa gelmişsiniz artık neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verebiliyorsunuz. Mukayese yeteneğine kavuşmuşsunuz artık vicdan sahibi bir bireysiniz. Yanlışı bile bile yapıyorsanız ve vicdanınız sızlamıyorsa en azından herkesin görebileceği yerlerde sanki marifetmiş gibi bunları paylaşmayın derim ben. (Bunu sana yazmıyorum. Yanlış anlama. )
Lise çağlarımdayken kitaplarımın neredeyse tamamı korsandı, işin doğrusu ben korsan ile orijinali ayırt edemiyordum çünkü orijinal kitap almamıştım. Okuyup götürür takas ederdim sonra. Hatta Harry Potter serisi (kitaplığımın oluşmasında ve kitap sevgimde baş rol oynadı) orijinaldi de ben onu cins saymıştım.
Yıllar sonraysa ETİK’in bir kuş türü olmadığını öğrenerek büyük şok yaşadım.
Merhaba, korsan ekitap 2013den önce kanunlara göre suç değildi. 2013 de kanunlar değişince hırsızlık olarak tanımlandı. Suudi Arabistan ve Mısır şeyhülislamları kitabın görüntüsü olduğundan asıl kitap olmadığından sadece bir imaj olduundan korsan ekitap yoktur bedavaya okumak helaldir diye fetva vermişlerdi.
bence bunu zihinsel gelişme ile ele almak lazım. Düşüncelerimiz, fikirlerimiz, yazılarımız para ediyor. Biz buraya yazdığımızda -ki yazımızın okunma hakkını mesajlarımızı silmediğimiz sürece buraya bağışlamış oluyoruz- site bizim üzerimizden bir meblağ kazanıyor. biz de buna rıza gösteriyoruz. Ancak parayla satılan bir şeyin ücretini ödemeden ondan faydalanmak elbetteki haramdır. Suudi Arabistan ve Mısır şeyhülislamları bunu idrak edemediklerinden helaldir demişler zaten iyi müslüman olsalardı İslamda ruhbanlık yoktur ayetini hatırlarlar ve makamlarından istifa ederlerdi.
Ben ekitap fiyatlarının gerçekçi olmadığını düşünüyorum. yazar, yayınevi ücreti dışında neden halen dağıtım satış ücreti olarak çok yüksek bedeller ödüyoruz? Operasyon masrafları zaten sıfır. Fiziki kitabı online satın aldığımızda bu kadar yüksek kar marjları koyamıyorlar. Sahip olduğum ve ekitap olarak da elimde tutmak istediğim kitaplar için makul bir ücret talep edilse (5-8TL bile çok bence) ödemesini yapardım.
Korsan ekitabını okuduğum metinleri okurken varsa kütüphaneden ödünç alıyorum bulamazsam daha sonra sahaflardan satın alıyorum. Ancak mülkiyeti bize ait olmayan kitabın ekitabını elde tutmak yada okurken ödünç alamıyorsak ona sonradan olsun bedelini ödememek bence hoş değil.
Bazı insanlar “fakirler de okumasın” diyecek de etikleri müsade etmediğinden lafı dolandırıyorlar. Bu başlığa ne zamam baksam aklıma şu şiir gelir:
TAHTEREVALLİ
İyice görüyorum artık düzeni.
Orada, bir avuç insan oturuyor yukarıda,
aşağıda da bir çok kişi.
Ve bağırıyor yukardakiler aşağıya:
“Çıkın buraya gelin ki,
hepimiz olalım yukarıda.”
Ama iyice gözlediğinde görüyorsun,
neyin saklı olduğunu
yukardakilerle, aşağıdakiler arasında.
Bir yol gibi gözüküyor ilk bakışta.
Yol değil ama.
Bir tahta bu.
Ve şimdi görüyorsun açıkça;
Bu bir tahterevalli tahtası.
Bütün düzen bir tahterevalli aslında.
İki ucu birbirine bağımlı.
Yukardakiler durabiliyorlar orada,
sırf ötekiler durduğundan aşağıda.
Ve ancak;
aşağıdakiler, aşağıda oturduğu sürece
kalabilirler orada.
Yukarıda olamazlar çünkü,
ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı.
Bu yüzden isterler ki;
aşağıdakiler sonsuza dek
hep orada kalsınlar.
Çıkmasınlar yukarı.
Bir de, aşağıda daha çok insan olmalı yukardakilerden.
Yoksa durmaz tahterevalli.
Tahterevalli.
Evet, bütün düzen bir tahterevalli.
Bazı insanlar “fakirler de okumasın” diyecek de etikleri müsade etmediğinden lafı dolandırıyorlar. Bu başlığa ne zamam baksam aklıma şu şiir gelir:
30 yıldır kitap alıyorum ve çok kere yayınevleri kitaplarını 40liraya değil 400 liraya sattıklarında ellerine daha fazla para geçecek olsa 400liradan satışa koyarları düşüncemi kanıtlayan fiyatlandırmalar gördüm. Kaldı ki okudum dada Teks Willer isimli çizgiroman yeniden basıldığı zaman piyasada aynı tür çizgiroman basan Lal kitapevinin iki buçuk- üç katına satan yayınevinin sahibine mal edilen(ben ileticiyim) :: Sadece zenginlere hitap ediyorum. Teksin yeni sayısını almak için bana şoförünü gönderen çok zengin var sözü resimliroman.net forumunda yıllar boyu durdu.
Elbette piyasa dengeleyici unsur olarak nisbeten ucuz fiyatlandırma yapan gerçekten idealist yayınevi sahipleri, vakıflar var ve bu sayede piyasa dengeleniyor.
Eski tüfek solcuların sahip olduğu, yönettiği yayınevlerinin kitap fiyatlarının diğer yayınevlerinden yüzde yirmi ile elli arasından pahalı olması onların sınıf kuramlarından kaynaklansa gerekiyor. ben bağnaz ve gerici buluyorum ama sosyalist edebiyat kuramcılarına göre kitap okumaya zaman ayırma ve koleksiyon yapmak zaten biz proleterlerin hakkı değil, orta gelir seviyesinin doğal ayrıcalığı.
Aslında alıntı yapılan cümle ile bir sonraki bağlantılı. Forum ve konu kitap okumak üzerine olduğundan; kitap okuyan ve değerlendiren kişiler olduğumuzdan fazlalık yazmak istemedim.
Kuramları hakkında biilgi edinmek isterseniz . bilhassa SSCB yıkılmadan önce yazılmış olan sol kuram kitapları, birikim gibi entelektüel dergileri.incelemeniz yerinde olacaktır.
burada pdf, epub okuyanları hırsızlıkla suçlayanların kitap fiyatlarından haberi yok sanırım ? pegasusun çevirdiği young adult türünde olan zümrüt kraliçe 200 liradan etiket fiyatlı olarak satışta, bu kitapları internetten okuyorum. Çok param olsa bile ki yok, yayınevlerini bu şekilde zengin etmeyeceğim. Yazarlar kendi kitaplarını bile almazlar bu paraları verip, euroyu, kitap kağıdı krizini bahane ediyorlar ama türkiye ekonomisi belli, dolar euro belli belki de en kaz kar marjlarını düşürmeyi seçmek yerine yerine hepsi ceplerini doldurmaya çalışıyor, çünkü biliyorlar okunacağını. kağıt krizi bittiği zaman fiyatlar da düşecek mi asıl onu merak ediyorum ben. Eğer bir kindle alırsam bir daha hiç bir kitaba para vermeyi düşünmüyorum hali hazırda evimde minik kütüphanem var zaten. Bunca yıldır yayınevlerini desteklemeye çalıştım, ama artık bir yere kadar. Yaptıkları ayıbın da ötesinde.
Ben korsan kitap da okuyorum, dizi de izliyorum, müzik de dinliyorum. Ama bunları yaparken bunların temelde suç olduğunu biliyorum. Bilerek yapmak başka, yaptığının suç teşkil etmediğini iddia etmek bambaşka.
Sizin mantığa göre Kindle fiyatları da uçtu gitti, o zaman Amazon’u zengin etmemek adına gidip Kindle çalalım?
Korsan kitap okuyorum çünkü cezası olmadığını biliyorum. Kindle çalmıyorum çünkü iki gün sürmez yakalanırım. Kısacası ne yaptığımı gayet iyi biliyorum, kendimi kandırmıyorum.
Derdim size ne yapacağınızı söylemek değil, canınız ne istersen yapın (sonuçta bana ne değil mi?). Ama “kitaplar pahalı o yüzden korsan legaldir” muhabbeti yapmayın çok rica ediyorum.
Ek: Birkaç (yabancı) yazar arkadaşla konuşmuştum. Benim kitabımın korsan olarak okunmasına rızam yok, senin de paran yoksa sen de okuma o zaman demişti. Emeğinin çalınmasına, karşılık bulmamasına sen razı olur muydun diye de sormuştu.
İyi de Kindle alınca kalkıp istediğin kaliteli çevirmenden çevrilmiş kitabı bulabilecek misin online dünyada? Bir de işin bu tarafı var. Yoksa saçma bir yayınevinden ve çevirmenden klasikler bulunabilir tabii.
Korsanı savunduğum için değil ama Şu an piyasada olan ( kitap, çizgiroman, dergi, gazete vb.), sahafların uçuk fiyata sattığı baskısı olmayanlar kitaplar hepsi var. Örnek vereyim zaman çarkı, amber yıllıkları ne ararsan. Yazar olarak Asimov, Clarke gibi. Bunu iş edinmiş insanlar var. ebup, pdf hepsi. Siz ne yapiyorsunuz derseniz baskısı olmayanlar var diğer türlü takip ettiğim serilerden çıkanı alıyorum.
Her yerde aynı tartışma, her yerde “telefonunu çıkar” seviyesinde korsanı savunanlar. Kitaplar gökten zembille inmediği sürece paralı olacaktır (ki inenleri de parayla satıyorlar) ve bunun kimsenin gelir düzeyiyle ilgisi yoktur. Parası olmayana her kanunsuzluk mübah mıdır o zaman?
Ben de kitap alırken çok zorlanıyorum. İsteyip de alamadığım tonla kitabın yanı sıra tonla başka şey var, gelir düzeyim, ülkenin durumu müsaade etmiyor.
Kitaplar paylaşılabilir şeyler, güzelliklerinin başlıca sebeplerinden biri de bu. Gerçi korsan çizgi roman dosyasının çekilişle dağıtıldığını görmüşlüğüm de var, ne diyeyim.
Hiçbir yazarın emeği boşa gitmemeli. Bu konuda hepimiz hemfikiriz. Ancak, kütüphaneden kitap alıp okumakla ücretsiz PDF indirip okumak arasındaki fark nedir? İkisinde de o içeriğe ücretsiz ulaşmış oluyoruz sonuçta.
İnternet bize bilgiye ulaşmakta yeni olanaklar getirdi. Bu yeni olanakların, yeni etik kuralları olmalı. Eskiye dayalı kurallar burada yetersiz oluyor.
Sonuçta kütüphaneye birisi bağış yapıyor yada kütüphane satın alıyor. Benim görüşüme göre yapımcısına ve çevresine multi milyonlar kazandıran her türlü faaliyeti korsan olarak edinmek gelir düzeyi orta ve düşük olan herkes için legal. Çakma ürün giymek, korsan müzik, oyun, film-dizi, vb.
)
diğer türlü takip ettiğim serilerden çıkanı alıyorum.
