@Agape konuyu kilitlemen mümkün müdür? Çünkü konu tartışmadan çıkıp şahısların kendi fikirlerinin doğruluğunu kanıtlamak için karşı tarafı pedofoliyle aynı örnek içinde verdikleri iğrenç bir şeye dönüştü.
Amaç ne olursa olsun ben kendi adıma utandım. Bilmiyorum forum yönetimi ne düşünür.
Konuyu çok saptırmışsın ve çok agresif bir yorum yapmışsın.
Evet, konuyu burada kapatalım arkadaşlar. Eğer hâlâ söyleyecekleriniz varsa özelden birbirinize anlatabilirsiniz.
Konuyu bir süreliğine kilitliyorum.
Evet bundan sonra ki süreçte yazarı yılın yazarı ödülüne layık görün,yayınevini de yılın yayınevi.Adeletine tükürdüğüm ülkesi.
This topic was automatically opened after 2 days.
Bu konuda insanlar o kadar geri gitti ki, devletin bakanlığı bile sansür fırsatını şaşkınlıkla karşılıyor. Müthiş bir ülke olduk gerçekten.
Şimdi benim anlamadığım şey kitabın yazarı sapık mi yoksa adam kurgu olsun diye mi müstehcen şey koymuş?
Eğer kurgu olsun diye koymuşsa bir şey olmaz derdim normalde ama burası Türkiye çocuk tecavüzcülerinin,tacizcilerinin,elinde tesbih salaya salaya yürüyenlerin olduğu biryer o yüzden ZA kitabının tüm baskılarinin toplanmasından yanayım.
Bu olayların tek sebebi eğitim,eğitim sistemi iyi olmadıkça bu olaylar daha çok yaşaniŕ (tecavüz olaylarından bahsediyorum).
Bu olay sadece eğitim sistemiyle alakalı değil ve Türkiye’de ki her suçun eğitim sistemiyle bağdaştırılmasını doğru bulmuyorum.
Çok zengin ve eğitimli insanların da akla hayale gelmeyecek fantazileri olabiliyor ve bu eğitimle değil psikoloji altında değerlendirilebilecek bir durum.
Zümrüt Apartmanı’nı ben de sizler gibi malum 2-3 sayfayla duydum. O andan beri kafamda dönen bazı sorular var.
Aklıma hep şu geliyor: Lolita diye kültleşmiş bir eser var. Lolita’yı bugün pek çok kişi pedofil gözüyle değerlendirmiyor ki anlatıcı (yani başkarakter) aslında öyle. Karşısındaki dişi çıkmamış bebek değil, ama çocuk yaşta bir kız.
Lolita’nın film uyarlamaları bence daha vahim. İşi daha fetiş haline getirmek adına kızın yaşını 16 civarına çekerek uyarladılar. O film de sansüre uğrasın demiyorum bakın. Bence kızın yaşını filmde büyütmek eserin en rahatsız edici kısmını sarsmaktı.
Bugün Nabokov’un pedofili olduğunu tartışmıyoruz, ama Palahniuk’un Ölüm Pornosu kitabının çevirmenini yargıladık, suçladık. Bu arada bu demek değil ki Nabokov’u tartışmalıyız. Ben kendisinin sert eserleriyle oldukça başarılı olduğunu ve ününü hak ettiğini düşünüyorum.
Yazar eğer kendi sapkın yaşanmışlıklarını anlatıyorsa, eser kurgu değil bir günlükse yapılması gereken şey bellidir. Ama eser kurguysa ve kitap pedofiliyi işliyorsa yazarı eseri ile aynı kefeye koymamalıyız bence.
Otomatik Portakal, tarihte en çok sansüre uğrayan, kalabalıklarca yakılan bir eserdi. Alex, malumunuz, bir tecavüzcü, çete lideri, kötü bir insan olduğunu en başından kabul edip bunu kendi cümleleriyle ifade eden başkarakterdi. Anthony Burgess, Alex’in kendisi midir sahi?
Son olarak kendime dair şunu söyleyeyim: Kesinlikle humanist değilim. Kanıtlanmış pedofili ve tecavüz vakalarında da hapis cezasını yetersiz bulan bir bireyim.
Gelişmeleri takip ediyorum. Eğer bu kadar şüphe uyandırdıysa varsa yazarın kurbanlarının bir yerden cesaret bulup ortaya çıkabileceğini düşünüyorum. Yazarın aksiyona geçmemiş (yaşı düşünüldüğünde bence çok zor) eğilimleri varsa bu kadar gündem olmuşken bence onun da tespiti yapılabilir.
(Bu arada o 2-3 sayfada okuduklarım beni de oldukça rahatsız etti. Muhtemelen alıp okuyacağım bir kitap olmazdı)
Evet sadece egitimle alakalı değil. Dediğıniz gibi birazcıkta psikolojik. Psikolojik olmanin yanı sira bence Türk tarihininde etkisi var. Osmanlının Gerileme ve Dağılma dönemlerinde toplum iyice cahileşmişti. Bügünün yobazlarının ortaya çıktiği yerdir gerileme ve dağılma dönemleridir.
Tabi osmanlı ile yazdigim şeyler sadece benim izlenilerimdir. Yani bir yerden filan okumadim.
Uber eğitimli ABD ve Avrupa’dan da suçlular, katiller, tecavüzcüler ve diktatörler çıkıyor.
Onların tarihinin yanında bence Osmanlı Tarihi ya da Türk tarihi çok daha masum kalır fakat bu bizim iyi olduğumuzu göstermez (: Sonuçta onlar adli ve kriminal çalışmalar yapıyorken bir takım şeyleri değiştirip daha iyi olabiliyorlar ve kontrol altına alabiliyorlar.
Bu yazıyı ben yazmışım gibi hissettim :d
Yazı güzel noktalara değiniyor, ama bence hataya düştüğü yerler var.
Suç ve Ceza’da Dostoyevski Raskolnikov’u sempatik göstermez, onun hakkında iyi konuşmaz. Aslında kötü de konuşmaz, bence ona karşı tamamen tarafsızdır. Raskolnikov bir suç işlemiştir ve biz de yazarın kaleminden onun yaşadıklarını öğreniriz. Bu bakımdan bu kitapta suça teşvik söz konusu değildir.
Oliver Twist’te ise tam tersi bir durum söz konusu: Dickens zaten genel olarak okuyucuya kendi varlığını hissettiren bir yazar. Bu kitapta da Oliver’ın başına gelenler sempatik gösterilmek şöyle dursun, acımayla anlatılır. Kitaptaki kötülerin kötü olduğu Dickens’ın eşsiz anlatımıyla sonuna kadar hissettirilir ve okur onlara kötü gözle bakarken Oliver’a üzülmeye yönlendirilir. Bu kitap suça teşvik bir yana, yazıldıktan sonra çocuk hakları konusunda insanların bilincini artırmıştır.
Bu örneklerin en uç noktası, Patrick Süskind’in Koku romanıdır. Yazar antikahramanı öyle bir tiksinti ve nefretle anlatmıştır ki, burada da kimse hiçbir şekilde onu suça teşvik etmekle suçlayamaz.
Fakat tartışılan yazıdaki anlatım, sanki yazar anlattıklarından hoşlanıyormuş gibi bir izlenim veriyor. Onu büyük ustalardan ayıran en önemli nokta, burası. Okura sevimsiz gelen kısım -edebi değerinin yerlerde olması dışında- sanki anlattığı olayı kendisi yaşamış ve bundan zevk alıyormuş izlenimi vermesi. İnsanların pedofili konusunda hassas olması da bu izlenime katkıda bulunmuştur, evet. İşte bu yüzden bu kadar iddialı bir konuda yazacak olan insanın dil ve anlatımına çok dikkat etmesi gerekirdi, eğer amacı pedofiliyi sempatik göstermek değildiyse. Tarafsız bir dille, hatta belki Dickens gibi taraflı ama kötüleyerek anlatabilseydi, her şey çok daha farklı olabilirdi.
Arkadaşlar benim gibi internete yazılsa çocuk tacizi ve pornografisi diye değenlendirilecek şeyleri iki kapak arasında basılı bir kitaba koymanın sanat olacağını düşünen insanların söylemlerinden mideniz bulanıyorsa sol aşağıda “normal” sekmesini “sessiz” yaparsanız sadece bildiri almaktan değil konunun ana sayfada görünmesini de engellemiş olacaksınız. Ben yaptım ama bilmeyen vardır diye söylemek için girdim konuya.
Bu kişilerle tartışmak isteyenlere lafım yok tabi. İyi forumlar.
Bence adamda bu tarz bir eğilim var. Bunu yazdığı diğer şiirlerine bakarak söylüyorum. Kafa hep bu konuda.
Tek eksiğimiz edebiyatta kirli gerçekçilikti, oda tam oldu.
