Bütün bunlar zaten uygulanan sansürlerin sonucu ortaya çıkmıyor mudur?
İnsanlar sürekli birini hedef gösterip suçlama peşinde ama kimse onların niye böyle olduğu hakkında bir çalışma yapmıyor. Gerçi FBI yapıyor, çok az bir kısmı açık bir şekilde paylaşılıyor, seri katiller ve suçlular üzerinde ama toplumun da bunu anlayabilmesi lazım.
Tamam suçlu ama niye suçlu, ne bunlara yol açtı? Bunlar da konuşulmalı.
Konuşulmalı bence de ama yapılan olayı yüceltmeden. Bu vaka ne ilk ne de sonuncu. Sosyal medyadan dolayı çok daha hızlı yayılıp duyuluyor. Diğer araştırılması gereken konu da neden illa sosyal medyada tepki gösterilmeden bu konularda adım atılmaması.
Ya diyorum ya 100. sefer yazıyorum hatta. Neden bu kitap? Neden Boris Vian’ın kitabını kimse eleştirmedi? Neden A Serbian Film aynı tepkileri almadı mesela. Sürekli aynı örnekleri veriyorum ki herkesin bildiği şeyler diye söylüyorum.
Hem alması gereken tepkilerin de bu olmadığından bahsediyorum. Ne yani böyle insanları öldürüp, yakıp yıkarsanız, sansürlerseniz sizin ne farkınız olacak onlardan?
Hem sizin kırmızı çizginizi geçen olaylara tepki gösterirken niye diğerlerine sessiz kalıyorsunuz? Sizin kırmızı çizginiz bu kitap iken bir Müslüman’ın metrobüste öpüşen çiftleri uyarmasına niye tepki gösteriyorsunuz? Ya da Yahudi’nin ne farkeder.
Bu şey gibi değil mi? Türkiye’de ortalamanın üstü insanlar hali vakti yerindeyken “banane canım benim halim vaktim yerinde fakirler düşünsün kendini”, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın”?
Hem bu mantıkla bu kitabı yazan insan(lar) eğer suçluysa VR geliştiren developerları da birileri durdurmalı, sansürlemeli ki buna şu an hiç girmeyeceğim. Sadece felsefi bir soru üretilebilir: Gerçek hayatta kabul edilemez şeyleri VR’da yapınca etik mi olacak?
Ayrıca yazarı eleştirenler, 6 yıldır bu kitabın basılmasına ve piyasada bulunmasını sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı da eleştirsin bir zahmet. Ha şikayet etmek aklınıza gelirse kimi nereye şikayet edeceksiniz ki?
Sanırım toplum kültürümüz yok o yüzden. Kimse kırmızı çizgisine basılmadan duyarlılık göstermiyor ya da karşındakiyle ematiye girmekte sorun yaşıyoruz.
Belli bir yaş üstü insanlar tecavüzun bu kadar ayrıntısını okumadan ya da izlemeden girmeden kavrayamıyor mu neyin ne olduğunu?
Benim görüşüm bu şekilde. Bütün bir parçasını aklamaz.
Empatiyi felan geçtim yukarıda ilk bahseden arkadaş, eleştirmiş eleştirmiş, soru soruyorsun sonra okumadım ki nerden bileyim diyor? E, niye eleştirdin o zaman? Ya @erce’nin dediği gibiyse ya başına böyle şeyler gelmiş birisinin hayatını anlatıyorsa ya da bir rüyaymış bilmem neyse. Şimdi diyeceksiniz bunu düşündüyse de suçlu. İyi o zaman düşüncelerini de engelleyelim insanların, hepimiz sütten çıkmış ak kaşığız çünkü. Böyle şeylerin düşünülmesi teklif dahi edilemez.
Mesela bazen düşünüyorum Apple, Facebook falan elindeki verileri piyasaya bir salsa bütün namus bekçileri girecek delik arar, gerçi zamanında Wikileaks yaptı ama bizimkilerde utanma yok.
İstediği kadar yazsın, pedofiliyi çoktan güzellemiş olacak. Bu anlatımla pedofilinin ne kadar zevkli bir şey olma ihtimalini okurun beynine sızdırmış olacak.
Uğur Mumcu’nun bu ünlü ve değerli sözünü bu konu için kullanmanıza çok üzüldüm. Eğer ortaya “Biri pedofili içeren bir kitap yazmış” cümlesi atılsaydı ve biz sorgulamadan saydırmaya başlasaydık, haklı olurdunuz. Ama internette dolaşan bir bölüm var ve bu bölüm kitap hakkında “Fikir sahibi olmamıza yetecek kadar bilgi sahibi olmamızı” sağlıyor.
Ben miyim o arkadaş?
Hayır değilsiniz.
2-3 sayfa bilgi sahibi olabilmemize yetiyorsa Suç ve Ceza’dan 3-5 sayfa atalım da Dostoyevski’yi yerden yere vuralım ya da ayet cımbızlayıp Müslümanları kışkırtalım.
Tamam o zaman kusura bakmayın.
Bu dediğiniz Kemal Sunal’ın bir filmine benziyor. Karşısındakine istediği her şeyi söyleyip sonunda mesela yani diyerek kurtuluyordu. Örneğin 90 sayfa toplumda infial oluşturacak şeyleri yazıp son 1 sayfada kabustan uyandım diyerek işten sıyrılması mantıklı değil.
İyi de bu kitap toplumda infial yaratıcak şeyler barındırıyor mu? Siz okudunuz mu veya ben? Ben okumadım şahsen. Öyle bir şey varsa zaten onu tartışırdık. Önce okumamız gerekirdi bu yüzden. Ben sadece şu fotoğrafları atılmış kısımı konuşuyorum ve hayal ediyorum.
Kemal Sunal da mesela yani diyerek işin içinden sıyrılabilir gayet. Düşünce eylemi gerçekleştirmiş. Düşünceler suç intikal etmez.
Düşünceyi sözlere dökünce farklı olmuyor mu artık.
“Okumadım ki nerden bileyim?” diye bir cümle kurduğumu hatırlamıyorum. Mezarlarınıza Tüküreceğim kitabına çektiniz konuyu, o yüceltilirken bu neden yeriliyor dediniz. Ben de size Mezarlarınıza Tüküreceğim kitabını okumadığımı, bir yorum yapamayacağımı ama böyle bir durum varsa bunun da bir problem olduğunu belirttim. Bu kitabın ise paylaşılan tek bir sayfasından rahatsız oldum ve eleştirdim gerekçesini de gayet açık belirttim.
Afedersiniz ama adam dişsiz bebeğin ağzına boşalmaktan bahsediyor. Hala bilmiyorsanız bilmek istemiyorsunuz demektir.
Frank Herbert mesela şerefsizin birisi. Ulan insan Paul’u ensest ilişkinin içine sokup sayfalarca anlatır mı? Milyonlarca insanın okuduğu bilimkurgu klasiğini okuyan bir sürü psikopat doğmuştur.
Tüh, pardon bu 3. şahıs anlatımıyla oluşturulmuş bir bilimkurgu. Yine konuyu çarpıtıyorum.
Sen Oscar Wilde’yi falan okusan şimdi kafayı yersin cahil çomar.
Canlı canlı kaynatılmayı hakeden sapık ve pedofili yazarlar listesi:
Yusuf Atılgan - Anayurt oteli, bakınız; Zebercet
Dostoyevski - Suç ve Ceza, bakınız; Raskolnikov
Elif Şafak çıkmış şimdi o hangi kitap bilmiyorum
Boris Vian - Mezarlarınıza Tüküreceğim,
Khaled Hosseini - Uçurtma Avcısı,
Oscar Wilde
Marquis De Sade
Richard K. Morgan - Değiştirilmiş Karbon
Frank Herbert - Dune
Sigmund Freud (bu özellikle en büyük suçlu)
siz de aklınıza geldikçe ekleyin duyar kasalım. Diğerlerine haksızlık olmasın.
Ha bir de Türk dizileri var ama onları milyonlarca kişi ağzının suyu aka aka izliyor onlar sayılmaz.
Şiirleri hakkında ne düşünüyorsunuz. Adamın sürkli bu konudan bahsetmesi.
Yüksek öğrenim görmüş, kişisel hayatınızda iyilikler yapmış ve son olarak baştan uyarırsanız her istediğinizi yazabilirsiniz.