3575

Öykü Seçkisi'nde okumak için: 3575 – Aylık Öykü Seçkisi

image

İlke İlke, merdivenleri daha hızlı tırmanabilmek için topuklu ayakkabılarını 2. katta ayağından fırlatmıştı. Sabah işe gelirken giydiği beyaz ipek gömlek 5. katta terden sırılsıklam olmuştu. 7. katta kalbi göğüs kafesini kıracakmış gibi atmaya başladığında, yangın merdivenlerinin korkuluğuna yaslanıp aşağı bakmıştı. Onu izleyen karanlığın 5. kata ulaştığını gördüğünde, yaşamak için nefes alması gerektiği gerçeğinden vazgeçip basamakları… (DEVAMI…)

5 Beğeni

Selam @Dipsiz

Eline ve yüreğine sağlık, gerçekten tüm yüreğini koyduğun bir öykü olmuş.
Neredeyse Gaye’nin romanını yazmışsın :slight_smile:

Normalde uzun öyküleri parçalı okuyorum bazen, ama senin yazdığın su gibi aktı gitti. İçinde barındırdığı Gaye/İlke/Mete’de bunlara yardımcı oldu elbette.

Açıkçası nasıl bitireceğini çok merak ederek okudum ve finali beni oldukça tatmin etti. Kurgun şahane, karakterler özellikle İlke/Mete çatışması sık sık aklıma gerçek görüntüler getirdi :))

Öykünü gerçek kişilerle - hele ki bu gerçek kişiler anne ve çocukları ise - kurguladığın için aldığın o riski, canım @gayekcelik ve harika küçüklerin hakkını vererek yok etmişsin.

Geçekle masalı harmanlayıp, Kayıp Rıhtım’ı da unutmaman ve öykündeki tüm güzel ruhlar takdire şayan.

Eline sağlık
Sevgiler

1 Beğeni

Merhaba @Dipsiz
Öyle güzel, öyle etkileyici bir öykü ki bu, defalarca okuyabilirim.
Üzerinde incelikle çalıştığın, her detayı kusursuz şekilde işlediğin, beni, bana ait olanları, kendi karakterlerinle harmanladığın çok güzel bir hikâye.
Ne kadar teşekkür etsem az. Bastırıp evimin en güzel köşesinde saklayacağım.
Seni epey özledik ama değmiş. Hoş geldin yeniden. :innocent:
35’ den sevgiyle :raised_hands:

1 Beğeni

Elinize sağlık. Türk mitolojisi ile ilgili uzun süredir okuyorum ve hikaye/romanlaştırılması üzerine kafa yorup duruyorum. Sizin hikayeniz benim yapmayı umduğumun güzel bir örneği.

2 Beğeni

Öykünüzü okudum. Benim okuma listemde olmayan bir alan. Okurken sık sık bunlar çizilmeli , çizgi roman olmalı diye düşündüm. Umarım benim gibi düşünen çizerler sizi okur.

2 Beğeni

Selam @Dipsiz,

Bu mitolojik evreni çok iyi kurguladığın zaten bir vakıa… Ayrıyeten seçkideki tarihçeyi de bu kurguya yedirmen çok güzel olmuş.

O kadar ki Mete ve İlke’nin nasıl karakterler olduğunu öğrendim hiç tanımamama rağmen. Çok başarılıydı. Büyük de bir emek var.

Salt öyküye gelirsek; yok yok. Nokta… Görsel detaylar, duygu, ince göndermeler. Hepsinde detay diyesim geliyor. Bir şeyi güzel kılan detaydır veya bir başka deyişle, “Medium is the message”. Bu hem sanat hem zanaatı kotarmak demek.

Çok tebrikler…
Ellerine sağlık.
Görüşürüz :raising_hand_man:

2 Beğeni

Sevgili @Muge_Kocak

Çok teşekkürler. Sözümü tutabilmiş ve hikayeye taraf olmayanlarında beğenisini kazanmış olmak çok güzel.

Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni

Sevgili @gayekcelik

Herşeye başlarken böylesine müstesna bir yolculuk olacağını düşünmemiştim. Ancak çok keyifli oldu. Bu yolculuk ve samimiyet için ben teşekkür ederim.

Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni

Sevgili @Eser_Avci

Çok spesifik bir alanda yazıyorum. Bunu genelde okuyucular ya sever ya da sevmez ortası yoktur. Çünkü hikayenin içine girmek için konsantre olmaları gerekir. Bunu da ancak ilgilerini çeken bir alan varsa olabilir. Buna rağmen okuduğun için ben teşekkür ederim.

Körler, Davullar, Feda isimli öyküm içinde buna benzer bir öneri gelmişti. Manga havası aldığını söylemişti bazı arkadaşlar. Sanırım hikayelerim buna uygun bir potansiyele sahip.

Sevgiler
Dipsiz

Sevgili @MuratBarisSari

Her defasında hikayelerimi yazarken aynı şeyi düşünüyorum: okuyucuyu gerçeklikten kopartmak ve kendi dünyamda bir yolculuğa çıkarmak için ne yapmalıyım. Çünkü yaptığım şey; bildiğimiz çevre-sosyal ölçütlere göre yaşanan normal insan dünyasında bu kurallara uygun olarak geçmiyor. Bu hissi yakalamak ise hikayenin içine girmeye gönüllü olmakla ilişkili.

Hikayemi hakkını vererek okuma nezaketinde bulunduğun için çok teşekkür ederim.

Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni

Sevgili @nkurucu

Cesaretlendirici yorumun için çok teşekkürler.
Meslektaş olduğumuzu düşünüyorum bu yüzden sana okumaların için sabır, bol şans ve sınırsız ilham dilerim.

Sevgiler
Dipsiz

Sevgili @Dipsiz öncelikle hoş geldin. :slight_smile: Alıştığım sihirli dil eşliğinde güzel bir metin okudum.

Bu kısımdaki ölümü kabulleniş sekansında daha çok vurgu ve kelime aradı gözlerim. Yedirerek anlatmanı tercih ederdim.

Sayıları bilerek mi sembol olarak kullandın bilmiyorum. Ben metin içinde yazıyla kullanılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Nitekim, sinematik bir öykünü daha alkışlar eşliğinde okudum. :slight_smile: Teşekkürlerimle.

2 Beğeni

Sevgili @Aremas

Seni öykülerimde konuk etmek her zaman beni mutlu etmiştir. Sen de hoşgeldin :slight_smile:
Sayılar hakkındaki tespitin çok doğru. Her bir sayı benim için belli bir anlamı var bu yüzden rakamla yazıyorum onları. Bu yüzden de dikkat çeksin istiyorum.

İlke’nin ölüme atladığı nokta konusunda haklısın. 33 yıl yaşadı, sürekli aklında biri ölmesi gerektiğini söyleyip durdu. Çoktan aklını kaçırmış olması gerekirken bunun yerine bankacı olmayı başarabildi. Sen söyleyene kadar bu kısmı detaylandırmayı hiç düşünmemiştim. Notumu aldım.

Sana keyifli bir zaman yaşatabildiysem ne mutlu bana.

Çok teşekkür ederim
Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni

Merhaba Dipsiz;

Seni benim öykümün yorumunda görünce eski bir dostu görmüş gibi çok sevindim. Öykün gözümden kaçmış, hemen okudum. Dur hemen okuyamadım. İki üç kere başladım toparlayamadım ve nihayet öykünün içine girebildim. Her ne kadar geniş bakış açısı içeren bir öykü kaleme alsan da çok bireysel olduğu hissinden kurtulmam biraz zaman aldı. Sen, dostların, dünya düzeni, yazmak, Kayıp Rıhtım, gidenler gelenler… Bunlardan soyutladığımda çok daha keyif alarak okudum. Ellerine yüreğine sağlık. Gelecek öykülerde buluşmak dileğiyle, sevgiler

1 Beğeni

Merhabalar Dipsiz,

Mitolojik öğeleri gerçekten çok iyi kullanmışsın. Bu tür kurgular, birçok örneği var olduğu için yazımı esnasında zorlanılan türde şeyler diye düşünmüşümdür hep. Gayet keyifli bir öyküydü. Konusu gereği uzun olması da yerinde olmuş bence.

Yazım dilin akıcı ve sade, insanı yormayan bir hali var. Oluşturduğun atmosfer ve betimlemelerde hoştu. Benim için bir herhangi yazı türünde en önemli olan şeylerden biride hikayedeki karakterlerin yaşıyor olması. Senin karakterlerinin bu anlamda yaşadığını söyleyebilirim, canlı hissettirdiler.

Birkaç küçük hepimizin tekrarladığı hatalar dışında bir eksik göremedim ben.

Başarılarının devamını diliyor, tebrik ediyorum.

Araf teması için bekliyorum öykünü. :v: :v:

1 Beğeni

Sevgili @UlianaHippogrief

Seni öykümde ağırlamak büyük mutluluk.

Bak şimdi, beni yine akademik tartışmalara çekecek bir tespitte bulunmuşsun :blush:

Mitolojiler, toplumların kollektif bilinçaltılarının yapıtaşlarını oluşturan temel arketiplerdendir. Yani mitolojik kavramlar örneğin bu hikayemdeki ateş ruhları bir çok kültürde var olmakla birlikte mitolojileri (yunan-latin-iskandinav ve türk) biririnden ayıran ve aynı mitolojik unsuru birbirinden farklılaştırarak kullanan da bu bilinçaltında sahip olduğumuz toplumsal öğelerin kullanış biçimleri ve bunlara atfedilen anlamlardır (Bakınız Carl Jung Kollektif Bilinçaltı’nın babasıdır kendisi). Bu kollektif bilinçaltı insanoğlunun kendisini ifade etmek için kullandığı tüm araçlarda kendini gösterir (Edebiyat, dans, kıyafetler, inanış biçimleri…) ve bu araçlarda kullanılan desen, renk, karakter yaratımının temelidir (evindeki halıya bak; hayat ağacını, güç için kartal sembolünü, kötü ruhları uzaklaştırran motifleri hatta ejderhaları göreceksin. Aslında 2000 yıllık koca bir mitoloji üzerinde yürüyorsun)

Popüler kültür sebebiyle sürekli maruz kaldığımız, yunan-latin mitolojileri bazlı bir tüketim evreni bizi çevrelerken, benzer işler olduğunu düşünmeni anlıyorum ancak burada ayrıldığımı düşündüğüm nokta: akademik yayınlar dahil olmak üzere çok uzun zamandır türk mitolojisi okuyarak, sadeleştirerek eleyerek ve hayal gücümle oturttuğum ve adına Düzen dediğim evrende her bir unsura (ateş iyesi-renk iyesi-gulyabani karakterinin baştan yaratımı-körlere ritimlerle bir ateş iyesini durdurma gücü – kaf dağının yaratımına alternative bir bakış – sessizliğin bir iye olarak tasavvuru ve uzayda gezinen bir astranota aşık olabilmesi) hayat vererek geçirdiğim 20 yıldır.

Eğer bu anlamda benzer işler dediğin, bu kapsamda değerlendirilebilecek yazılı ya da görsel bir ürün varsa paylaşmanı çok isterim. Okumak ve izlemek gelişimime katkısı olacaktır. Bu hikayede böylesi bir arka plan olduğu pek belli olmasa da diğer hikayelerimin tamamı kendi yarattığım evrenin ürünüdür ve denk geldiğim kadarıyla böyle bir perspektifi daha önce bir yerde tecrübe etmedim.

Bu da beni diğer tutkuyla bağlı olduğum ve yazma isteğimin altındaki reaktörün içindeki füzyonu sağlayan cümleye götürüyor beni: “Aklı, fikri ve kalbi dokuz katlı Düzen’e yayılmış hikayeleri bulup çıkarmak ve onların koruyuculuğunu yapmak olan bir Dipsiz’im. Bu platformda tek istediğim; 2000 yıla yayılmış mitolojik mirasımızın çok boyutlu ve katmanlı yapısı ile hikayeler anlatmaktır.”.

Çok kıymetli yorumunla kendimi anlatma imkanı buldum. Çok teşekkürler

Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni

Eklemeyi unutmuşum, tamamen benim hatam. Bu cümleler yakıyor beni desene. :grimacing:

Bu türde oldukça benzer kurgular icra ediliyor fakat seninki bunlardan daha farklı hissettirdi bana zaten. Kendine has stilinle ayrılmışsın onların arasından. Araştırmacılığını ve zanaatını birleştirerek çok başarılı bir uyum yakalamışsın. Söylemek istediğim tamamen buydu.

Bir ara Türk mitolojisi üzerine birkaç kelam etmek isterim o halde, kendine çok dikkat et. :slight_smile:

Sevgiler.

1 Beğeni

Merhaba @Dipsiz;

Öykünüzü okurken son derece keyif aldım. Uzun öyküleri okumayı pek tercih etmesemde sürükleyici bir öyküydü. Konu bakımından oldukça yaratıcıydı. Başlarda tam olarak konunun içine giremesemde 2. Bölümde bunu aşabildim. Türk mitolojisinden figürler görmek ayrıca heyecan vericiydi benim açımdan. İçimde devamı gelecekmiş gibi bir his uyandı. Umarım da gelir. Sıradaki öykünüzü bekliyor olacağım.
Görüşmek üzere :slight_smile::pray:t2:

2 Beğeni

Sevgili @Nurdan_Atay

Herbir kelimesine bilmukabele…

Kişiselleştirme konusunda haklısın. Bu ayın amacı Baba ve Oğul öykümde Gaye’ye verdiğim sözü tutmak üzere ona ve sevgili ufaklıkları içeren bir öykü çıkarmaktı. Gerçek insanları yazıyor olmam, onları olabildiğince gerçek özelliklerine göre yazmam gerektiğini hissettim bu yüzden genel bir hikayeden ziyade birilerinin anılarındaki parçalar gibi düşünüp, bazı anıları oradan alıp anlatmak istedim.

Tam anlamıyla kurgu bir evrende hikaye anlattığımdan ve bu evren fantastik literatürün hard-core tarafı ile ancak anlatılabileceğinden en büyük zorluk benim için okuyucuyu içeri alabilmek. Ancak öyküde bunu amaçlamadım bu yüzden öykü-okuyucu arasındaki bağın kurulmasını sağlayacak kısımları özellikle pas geçtim. Sanki herkes neyden bahsettiğimi biliyormuş gibi yazdım diyebilirim.

Tüm bunlara rağmen yine de öykümün içine bir şekilde girebilmiş olabilmen benim için büyük bir mutluluk ve beklediğimin ötesinde bir nezaket.

Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni

Elbette ve çok teşekkürler, sağolasın.
Sevgiler
Dipsiz

1 Beğeni