Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca- Yaşar Kemal’in Animal Farm’daki gibi hayvanlar üzerinden toplumsal düzeni eleştirdiği muhteşem bir romandır.
Zıkkımın Kökü- Muzaffer İzgü’nün kendi çocukluğundan yola çıkarak yazdığı yarı otobiyografik romanı
Yalnız bu isme haykırarak kahkaha attım
Şimdiye dek gördüğüm en tuhaf kitap ismi : Senden Çocuk Düşürmek İstiyorum.
Dün bir arkadaşın mesajında gördüğüm kitap ismi
Periler Ülkesi’nin Amk
Tuhaf değil ama hoşuma giden bir kitap ismi
Manikürlü Eller Almanya’da Elektrik Bobini Saracak
Ben bir peynirli gözleme alayım.
Kanlı, Çıplak ve Bir Vajinanın Tam ortasında.
Bayılıyorum bu seriye Ayrıca güzel bir çeviri örneği.
Bir tane de benden gelsin,
Nohut Oda
Periler Ülkesi’nin Amk muazzam bir çizgi roman, kahkaha doluydu bence. Başka bir kapağı daha var, daha edepli, adı da Periler Ülkesinden Nefret Ediyorum. Bence edepsizi daha samimi
Peki edepsiz kapaklar hâlâ var mı piyasada ilgimi çekti.
Benim edebim gitti kapağı görünce shdgdnskdk Şaka bir yana bunu bu şekilde söylememin sebebi toplumumuzun hala bu tarz kitapların ve kapakların sadece çocuklar için olduğunu düşünmeleri ve böyle kabul edip bu bakış açılarını değiştirmemeleri. Malatya Kitap Fuarında Musmutlu Yumuş Yumak kitabı için yaptığım tartışmayı unutamıyorum, iyi ki Periler Ülkesinin Amk kitabını satmıyorduk, ne olacağı belli değil. Acı ama gerçek.
Yakasında Bir Çiçek Gibi İntiharı ile Birlikte Gezen Bir Adamı Durdurun Durdurabilirseniz
Jacques Rigaut
Bir gün or* spuluğun kitabı yazılacak olursa eğer, bunu kesinlikle erkekler yazar, kadınlar okurdu… Çünkü her erkek bir kadından daha fazla or *spu barındırır içinde ve daha kolay yatar kadınların altına…
(Tanıtım Bülteninden)
Kitabı okudum, kitapçık demek daha doğru herhalde. Kitap kendi deyimiyle intiharı meslek edinmiş yazarın intihar, ölüm, can sıkıntısı gibi aforizmalar ve kısa yazılardan oluşuyor.
Kitaba adını veren de Jacques Rigaut’un bir aforizması. Rigaut 20 yaşında intihar etmeye karar vermiş ve 30 yaşında intihar etmiş. Kitapta “20 yaşında doğmak” diyerek herhalde intihar kararı almasına gönderme yapıyor.
Tuhaf isimler bana genelde çekici geliyor.
Mesela “Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer” kitabı sayrsinde felsefi ‘soru’ lar nasıl somutlaştırılır onu öğrenmiş oldum.
Pan galaktik gargara bombası aşkına! “Otostopçunun Galaksi Rehberi” sayesinde en sevdiğim türle tanışmış oldum. Gerçi Doctor Who’dan dolayı dizi ve film olarak zaten çok sevdiğim bir türdü ama o zaman internet bu kadar yaygın olmadığından, bu tarz kitaplar da kütüphanelerde pek bulunmadığından, kitaplarda bu türü tanımıyordum (Türün adına ne deniyor tam olarak?).
Tabii her tuhaf isimli kitap güzel çıkmıyor. “Aşk ve Son Kullanma Tarihli Diğer Şeyler” kitabını daha farklı beklentilerle almıştım ama TAM ANLAMIYLA bir hayal kırıklığıydı.
İsimlendirme sanatı da şu fani dünyada en çok merak ettiğim ve sırlarına vakıf olmak istediğim sanat doğrusu. Ben bu sanatın fantastik kitaplarla sınırlı olduğuna inanmıyorum. Mesela Kur’an’da ‘muhkem ayetler’ olarak geçen ve anlamlandırılamayan ayetler isimlendirme sanatına vakıf olmamamızdan kaynaklı (bence). Gerçi diğer ayetlerde de sık sık üzerine yemin edilen isimler var ‘duha’ gibi…
Bu konuda açıklayıcı olmayan fikirlerim uzar gider. Kendime bile detaylı açıklayamadığım bazı hisler sebebiyle isimler çok ilgilendiğim bir konudur. Bu konuda ‘tuhaf’ bir başlık bulunca çenem düştü affola.