Öykü Seçkisi'nde okumak için: Viyolog – Aylık Öykü Seçkisi
Gün aydı ve biz yine aynı yatakta birbirimize sokularak uyandık. Ben, pencereden sızan ışığın üzerimize örttüğü sarı örtüyle, tam solundaki yerimi aldım. O gerinirken, kollarımı onun kollarının hemen yanında açtım. Saçlarımız birbirine karıştı, nefesi nefessizliğimi sildi attı. Aynı adımlarla banyonun yolunu tuttuk. Işığı görünür kılacak anahtar düğmesine bastık. O soyundu, ben soyundum… Küveti doldurup, içine… (DEVAMI…)
8 Beğeni
Selam Gaye,
Zor bir öykü… Kendimce önce temellerden başlamak istiyorum. Dilin kullanımı, imla, betimleme ve tasvirleri son derece yerinde buldum. Çok iyi düşünülmüş konseptler vardı. Zaten anlatıcının özel yapısı başlı başına bir buluştu.
Mesela bunu çok beğendim. Belki ilk okuyuşta “kendin” daha alışılmış. Ama anlatıcının yapısı “kendin” tanımlamasını da bir noktada kapsayabileceğinden ve bağlı yapısına rağmen ayrı bir benliği olmasından hareketle “sen” son derece başarılı bir buluş. Bu benlik olayına döneceğim.
Devamı spoiler olduğu için alıntıyı burada bıraktım. Bu da son derece iyi düşünülmüştü.
Yine bir başka çok güzel düşünülmüş konsept.
Şimdi öykünün zorluğuna gelmek istiyorum. Temelde iki konuda değerlendirirsek;
1- Tema bazında konu ki zor hazmedilir olsa da tema öykü bağı çok güçlü.
2- Bu öykü kimin öyküsü?.. İşte burada bu orta uzunluktaki öykü bize büyük bir evren açıyor. İki kahramanlı bir öykü bu ve her ikisi de çoklu motivasyonlarla hareket ediyor.
Şu Hemingway’in ünlü mikro öyküsü vardır ya; “Satılık: Bebek patikleri, hiç giyilmedi.” İşte neredeyse onun kadar açılan bir öykü var karşımızda. Ben özellikle anlatıcı tarafından bakıldığında daha da sıradışı bir eser okudum.
Bundan sonrası kimin buradan ne okumak istediğiyle ilgili… Herkes için yeterli materyal var.
Bir eleştirim var sadece son iki cümle öyküye biraz deneme havası katmış olabilir.
Ellerine sağlık.
Gelecek seçkilerde görüşmek dileğiyle…
2 Beğeni
Gaye, bana rahat bir uyku borçlusun. Uyumadan önce öykünü okumuştum. Birkaç saat sonra alacakaranlık geriliminde rüyalarla uyanıp, küçük oğlumun küçük yatağına gittim. Sahiden rahatsız edici bir öykü. Metaforunun öykünün ana karakteri olması fikri dahiyane…Uyumadan evvel ince işçilik babında söyleyeceklerimi tasarlamıştım ama inan şu an hepsini unuttum. Kalemine sağlık diyorum, başarılı ve vurucu bir öykü…
2 Beğeni
Merhaba,
Elbette koşarak geldim öykünüze. Beni bir kez daha doyurduğu için teşekkür borçluyum kaleminize.
Başlangıç ve final çok başarılıydı. Metnin tamamından daha yüksek seviyede olması gereken yerler zaten buraları. O açıdan çok doğru, çok vurucu.
Diğer taraftan, okuduğum önceki öykülerinize göre epey farklı. Ya değişim istedi ruhunuz ya da pek çok kılığa bürünmekten keyif alıyorsunuz, bilemiyorum:))
Kurgu, geçişler yoğun ve ısrarlı olmasına rağmen tadındaydı. Başka ne isterdim? diye sordum kendime. Belki biraz sertlik. Neden bilmiyorum ama orta bölümde ve finale uzanan kısımda kalemin biraz daha yokuş çıkması, daha fazla zevk verirdi bana.
Yine çok beğendim. Tebrik ederim.
1 Beğeni
Murat 
Eleştirilerini oldukça önemsediğim kişilerin başında geliyorsun. Bu yüzden, bu nitelikli yorumun, yüreklendirici sözlerin ve beni ileriye götürecek tüm eleştirilerin için teşekkürler.
Temaya bakış açımı farklı tutmak istedim. Aklımda ne zamandır varolan bir konu vardı ve Virüs temasını duyduğumda, artık yazabileceğim zamanın geldiğini anladım. Bunu ‘Bataklık ve Değirmen’ isimli öykümde de yaşamıştım. Ressamlar bir masaya oturacaktı; ama nasıl? O zaman tema önüme harikulâde şekilde serildi ve aklımdaki karakterler, temayla sevişerek masaya oturdu. Ama tüm bunlara rağmen ‘Viyolog’ beş kez başlayıp yarıda bıraktığım bir öykü oldu. Çünkü bir şey eksikti. O eksiği bulmak için; kendi karanlığıma bakmam yetti.
Desteğin ve cümlelerimin üzerindeki titizliğin için minnettarım.
Sevgilerimle
1 Beğeni
Hande, umarım uykularin, sadece şahane rüyalarla bölünür. Öyküden sonra yaşadığın bu minik yatak yolculugunun oğlunu mutlu ettiğini düşünüyorum. Bu yüzden görece olarak bakılınca pek de fena olmamış🙈
Teşekkür ederim güzel sözlerin ve temennilerin için. Sağ ol, var ol ve çok güzel uykular uyu:blush:
1 Beğeni
Merhabalar Umut,
Teşekkür ediyorum bu guzel yorum için. Ben sanırım; karakterlerimin değişimlerini, sıradan olmamalarını seviyorum. Ara ara yaparım böyle denemeler. Belki denk gelmemişsinizdir.
Sağ olun, görüşmek üzere🙏
1 Beğeni
Bundan sonra denk geleceğime eminim :))
Merhaba pek değerli arkadaşım!
Defalarca okunacak öyküler arasına bir yenisini katmış bulunuyorsun. Düşlem dünyanı harman ederek ortaya yenilik katıyorsun. Bu çok önemli ve sen bunu biliyorsun.
Öykünün bulantılı halinin okuyucu olarak beni yükselttiğini söylemem gerekiyor. Okuyucunun yanında olmadığın için ise bana çok keyif verdi, lakin böyle öyküler cesur insanların ürünleridir. Sıkça canını sıkacak göndermeler gelebilir. Bu çok olasıdır; çünkü her işin bir sonuç kısmı oluyor.
Eğer hazineye ulaşmak istiyorsak derine dalmalıyız. Bu öykünün derinliği hazinenin büyüklüğüne işaret ediyor. Vurgulu cümleler hatırda kalıyor. Bir erkeğin gözlerinden kadın duyguları tasvir edilmesini çok akılcıl buldum.
Karakterlerinin isimlerinin olmaması ise modern bir ayrıntı olarak not edilmeli. Öyküdeki melankoli düzeyi oldukça tat verdi.
"Güzellikler ve zıttıyla, duygular, hassaslıklar içinde bir girdabın toplamından sanatın ardına düşebilir miyiz? "
Çok sevdiğim şu cümleni de yazarak şimdilik son vermek istiyorum:
Ateşin gölgesi yoktu. Gölgesiz bir yangın, bir gölgeyi öldürebilir miydi?
1 Beğeni
Cüneyt
Başının etini yememe fırsat vermeden okuduğun için teşekkür ediyorum öncelikle Çok güzel, çok dolu, yürüklendirici bir yorum bu. Elini, sırtımda hissettim.
Gardım sağlam. Eleştiri gelecekse gelebilir. Yüzeyleri kazmayı, derinlere inmeyi seviyorum.
İyi ki varsın, sağ ol, var ol, daha iyilerine, nicelerine…
1 Beğeni
Vay canına. Gerçekten gayet güzel bir öykü olmuş. Sizin okuduğum ikinci öykünüz oldu Viyolog. Başlık seçiminizi ve metaforlarınızı çok beğendim. Daha uzun olsa bile okunabilirdi bu öykü bence. Gerek varmıydı o tamamen size kalmış tabi.
Keskin bir diliniz var bence. Yani okuyucu genelde alacağını alarak ayrılıyor sizin öykülerinizi okuduktan sonra. Bu anlamda, yazma konusunda yetenekli ve deneyimli olduğunuzu söylemeliyim.
Buralarda olmaya devam edin, elinize sağlık.
Gününüz şen olsun.
1 Beğeni
Gaye 
O kadar güzel yorumlar var ki, benim söyleyeceklerim çok hafif kalır. Bence yorumların hakkını veren duygu dolu bir öykü olmuş. Kelimelerin metnin içinde dans etmiş, en uygun eşi bulup onun yanına yerleşmiş, yarattığı figürlerle cümlelerin oluşmuş ve hepsi birden bize viyolonsel eşliğinde enfes bir gösteri sunmuş.
Çok yeteneklisin, kalemin çok kuvvetli
Daha fazla söze gerek yok
Eline sağlık arkadaşım
3 Beğeni
Önündeki boy aynasında, tanımak ister gibi kendine bakıyordu. Saçlarına ve yüzüne dokundu çekinir gibi. “Çok güzelsin,” diye fısıldadım. Duymadı belki beni ama gülümser gibi oldu. “Olsun,” dedim kulağına, “üzülme. Ölenler oldu, hatta yaşama tutunamadan gidenler oldu. Ama bu sayede sen doğdun.” Son sözlerimi duymuş olmalı ki yüzünde memnun bir gülümsemeyle dışarı çıktı Öykü Viyolog. “Ben,” diye mırıldandı, “Hep yaşayacağım…”
Kalemine sağlık Gaye, çok güzel bir öyküydü. İyi bak kendine görüşmek üzere…
2 Beğeni
Merhaba @UlianaHippogrief
Teşekkür ediyorum güzel yorumunuz için.
Uzun olabilirdi evet, uzatmayı da dusundum esasen. Belki daha sonra redaksiyon yapabilirim.
Karantina öncesi yoğun çalışıp okuma yapamıyordum. Ama krizlerden fırsat yaratma düşüncesi ile, Seçki öykülerine daha sıkı sarılmayı hedefliyorum bu ay. Sizin oykunuze de en kısa zamanda bakacağım.
Tekrar teşekkür ederim. Görüşmek üzere.
1 Beğeni
Müge:blush:
İyi ki Rihtim’da kaybolurken kalemlerimiz kesismis. Tüm güzel sözlerini govdeme aldım. Beni büyüten ve güçlendiren her şey gibi.
Sağ ol, var ol arkadasim🙏
Senin gibi bir kalemden bunları duymak, okumak ayrı keyif.
Çok teşekkür ederim❣️
3 Beğeni
Ebuzer😊
Yorumunu birkaç kez okudum. Çok sevdim, çok sevindim.
Bugune dek, öykülerimden birine yapılan en romantik yorumdu bu. Viyolog, huzurla uyuyacak bu gece Rihtim’inda.
Teşekkür ediyorum. Görüşürüz, sevgilerimle🙏
2 Beğeni
Merhaba Gaye.
Bu öykün, okuduğum diğer öykülerine göre çok farklıydı. Gecenin kiri-pası çökmüşken İstanbul’a ve boğazıma, öykün bir pastil olup söktü attı tüm kurumuşluğumuzu. O derece yumuşak ve akıcıydı. Kısa ve özdü. Bir ara “Resimdeki Hayalet” adlı filmi tekrar izler gibi hissetsem de sonrasında gerçeğin daha farklı olduğu ortaya çıktı.
Kendimce iki yere gözümün takıldığını belirtmek isterim:
Birincisi; duştan çıkıp dişlerini fırçalamak yerine saçlarını kurutmayı seçip, oradan türlü türlü betimlemelerle romantizmi yükseklere taşıyabilirdin. Aynada birinin var, ötekinin yok olduğunu bu şekilde de tercih edebilirdin. Dediğim gibi bu sadece tercih meselesi. Diş fırçalamak bana öykünün geneline baktığımda çok cazip gelmedi.
İkincisi de “denim” sözcüğüydü. Kot pantolon daha şık dururdu hem karakterin, hem cümlenin üzerinde.
İki madde dışında gerçekten çok beğendiğim bir öyküydü. Yüreğine sağlık.
Ben gidip biraz viyolonsel dinleyeyim
Sevgiler…
3 Beğeni
@Muge_Kocak ’ ın öyküsünden sonra hiç biri beni kesmez diyordum ki yanıldığımı fark ettim. Gerçekten çok güzel yazmışsınız. Kurgunuz, karakter(ler) iniz hepsi harikaydi. Okurken hep içimde bir huzursuzluk hissettim. Rahatsız eden bir huzursuzluk değildi ama bu. Takip etme isteği uyandıran bir huzursuzluktu. Bu öyküde iyi ki okuduğum öykülerin içine girdi. Kaleminize sağlık. Sonraki seçkide görüşmek dileğiyle…
5 Beğeni
Gayecim merhaba 
,
İşte aradığımız karanlık türden, kendi mücadelesini veren, gölgesiyle kavga eden bir kadının hikayesi ya da aslıyla kavga eden bir gölgenin hikayesi. Her iki fikir de müthiş. Virüs temasını bu şekilde kullanman gerçekten çok yaratıcı. Kurgu çok iyi ve senin betimlemelerin-bence çizim yeteneğinden dolayı da-kelimeleri boyuyormuşsun gibi adeta, oldukça estetik görünüyor.
Bir kaç yorumum şöyle olacak;
- İlk paragraflarda, ben ve o kelimelerinin sıklıkla geçmesi biraz dikkatimi dağıttı. Daha sonra bütünü okuyunca bu kısımları şiirsel buldum aslında. Bir ahengi, kafiyesi oldu sanıyorum ki.
- Kadın, “ıssız kadın” profili miydi? Aşık mıydı ya da viyolonsel sahnesindeki adama yoksa bir travması / dramı mı vardı, bunları merak ettim. Belki biraz daha uzun tutarak detaylandırabilirdin. Gölgeyi dinledik ancak ana karakterin bu hercailiğinin nedeni konusunda biraz eksik kaldık diye düşünüyorum.
Yukarıdaki yorumlarında, seçki için bu şekilde kaldı diye belirtmişsin gerçi, cevabımı almış oldum ben de bu sayede.
Özetle, sen en basit bir cümleyi bile “süsle ve sanatsal dile çevir” desek, çok etkileyici bir ahenge büründürecek doğal yeteneğe sahipsin.
Bu ışığının hep parlaması dileğiyle arkadaşım. 
Sevgiler,
Sena
1 Beğeni
Merhaba Okan😊
Ben aslında böyle denemeler yapıyorum buralarda. Gecmis oykulerimde vardı; ama sanırım çok arkalarda kaldığı için, size farklı geldi😊
Eleştirdiğin kısma bir baktım. Diş fırçalama ve saç kurutma yer degistirebilirdi; ama benim yapmak istediğim sey, anlatıcının gizemli kalması olduğu için, bu biraz vermeyi dusundugum havanın dışında kalabilirdi. Sevgili gibi dusunulmelerini de istediğim için, aynı anda dis fircalamalari daha sevgililik havası verdi bana.
Denim-kot konusuna gelirsek, tekstil dilinde denimdir o bizim için. Ama elbette kot daha iyi durabilir.
Elestirilerin ve güzel sözlerin için teşekkür ediyorum.
Sağ ol, var ol🙏
Edit: Viyolonsel dinledin mi Okan😊Bağlama dinletisi bekliyorum ben de senden🙏
2 Beğeni