Yazarın Şahsî Fikirleri, Özel Hayatı, Seçimleri ve Sanatı

Sanatçının kişiliği, onun sanatından haz almanıza engel olur mu? Örneğin Tolkien (buradan pek emin değilim, yanlış örnek verdiysem lütfen düzeltin), Lovecraft gibi kimseler. Kişilik kısmını politik görüşüne değin götürebiliriz. Bir okur olarak bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Göz önüne alır mısınız bu durumu yoksa sanatçının sanatını ve özel hayatını birbirinden mı tutarsınız?

Bukowski’nin bu klibi aklıma bu soruyu getirdi. Güçlü bir şair ve filozof olarak tanımlıyor onu sanat çevreleri:

Forum kurallarına uygun değilse uyarın lütfen. Başlık yeterince açıklayıcı değilse o da düzenlenebilir.

Eğer eserlerini seviyorsak kişiliğidir, politik fikirleridir vs. ya kendisini daha da sevdirir ya da bunlara rağmen sevdirir. Kitaplarıyla ilgilenmediğimiz veya dümdüz nefret ettiğimiz biri hakkında gördüğümüz her negatif haber, bu duygulara olsa olsa tuz biber eker. Ben Zülfü Livaneli’nin romanlarını oldukça sığ, alafranga, ofansif ve edebi yönden tırt buluyorum. Siyasi demeçleri bana içimden, “Al işte! Hımmışıfsmpt…” dedirtmekten başka bir şey yapmıyor.
Bir de yazdıklarını beğenmeyip kişiliğini takdir ettiklerimiz var ki onlara da, “Ah be abicim, girmese miydin şu edebiyat işine.” deriz bazen.

Eğer yazarın özel hayatı ve edebi kimliği örtüşüyorsa, yazarın yazmış olduğu metinleri arkalarında yaşanmışlıktan gelen bir tecrübe olduğu için değerli bulurum. Örenğin Tolkien’in Yüzüklerin Efendisini Yazarken 2. Dünya Savaşı’ndaki yaşanmışlıklarından esinlenmesi ve Lowecraft’ın eserlerini yazarken onlara inanarak yazması.

Eğer yazarın özel hayatı ve edebi kimliği örtüşmüyorsa bu yazarın eserini değerlendirmemde bir etki göstermez. Örnek olarak David Eddings’in ve eşinin evlat edindikleri çocuğa yoğun şiddet uyguladıkları için hapse atılmaları. Bununla beraber David Eddings hala yazım tarzını en sevdiğim fantastik yazarları arasında yer alıyor ve eserlerine karşı görüşüm de değişmedi.

Bir önceki başlığa yazdığımı buraya da alıntılıyorum.

Ödüller adam çok iyi bir insan olduğu için değil güzel kitaplar yazdığı için veriliyor. Yukarıda örnek verdiğim Knut Hamsun Nobel almış. Ödülü Hitler’e vermek istediği söyleniyor. Mesela yine taciz skandalı olan Kevin Spacey’e verilen iki Oscar ödülü geri mi alınsın diyeceğiz.

7 Beğeni

Valla kanıtlanmış bir taciz vs ne varsa bence hepsi geri alınsın. Alırlar almazlar o onların ayıbı.

5 Beğeni

@Akahige
Anlıyorum x2
Ödülü alan yazar mı? Öykü mü?
Dünyanın en tehlikeli teröristi, en iyi bilimkurgu hikayesini yazarsa okumalı mı okumamalı mı?

Her iki cevaba da çok yorum yapılamaz bence.

1 Beğeni

Olabilir, haklısınız. Yine de İletişim Yayınları ile Everest’in meseleye yaklaşımındaki tavır farklılığı unutulmayacak.

Evet. Bu kadar basit. Siz o ödülleri iyi bir insan olduğu için vermediniz, doğru. Ama o ödüller, kitaplardan doğan ve bu kişilerin kullandığı edebi itibar, nüfuz, o kitapların satışından sonra elde edilen gelir bunların hepsi o kişiye gidiyor. Biz sanat eserini ve sanatçıyı ayırma fikriyle hareket ettikçe kötü insanlar daha fazla para kazanmaya devam ediyorlar. Para getirdiği için yayıncılardan ilgi görüyorlar, iş buluyorlar. Eğer Banksy(doğru yazdım inşallah) gibi anonim olduğu için itibarını kullanamayan ve eserlerinden para kazanmadan ücretsiz veren bir yazarsanız ben sizin dediğinize katılırım. Çünkü o zaman sanat eserini okumak sanatçıya destek olmak anlamına gelmez.

3 Beğeni

Abi bunun da sonu yok işte. Şimdi diyelim kanıtı belgesiyle TOLKİEN çocuk istirmarcısı çıktı.
Soru Yüzüklerin Efendisi’nin tüm ödülleri aynı mantıkla geri alınacak mı?

Hatta bir ileri versiyonu, yazmasa bile bunun sayesinde ödül alınmış en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi kostüm vs bunlarda mı geri alınmalı?

Ben eserlere biraz daha tüzel kişilikle bakıyorum. Bir adam eseri yazarken iyi, sonrasında tecavüzcüde olabilir. Birde böyle bir sıkıntı var neye elini atsan ne çıkacağı belli değil.

5 Beğeni

Ben alınsın isterdim :slight_smile:

Taviz varsa taciz var olur. Bu iki iki dört. İnsanlık taviz vermemeli benim görüşüme göre. Biz Amerikan Avrupa ahlakını burada konuşmayalım boşuna. Kendi verdiğimiz ödüllerin hepsini bal gibi geri alıp yerin dibine sokmalı böylelerini.

5 Beğeni

İyi ama burada bir fikir bir de onu üreten var.
Taviz varsa taciz olur ilkesiyle, mesela bu adamın çocuklarını da yerin dibine sokmak, suçu şahsi tutmamak gerekir. Adamın yaptığı esere etki ediyorsa, çocuğuna hayli hayli etki eder. Sonuçta bu adam yetiştirdi niye bağımsız kişilik olarak görelim ki dersek, haksız sayılmayız?

Buradaki ayrım ölü olması. Tolkien’in bu dünyayla bağlantısı kalmamış, ölmüş bir insanla neden hesaplaşmaya girişeyim? Yaşarken diye sorarsanız “Evet” derim. Ayrıca oyuncuların işin içinde kendi emeği de var, onlara verilen ödül pekala kalabilir. Hakkaniyet gözetmek zor değil.

Ama konu paraya gelince tüzelmiş, sanatmış bunun bir anlamı kalmıyor. Şahsen ilgili şahsın öğlen yemeği parasına katkı sağlamak istemem. :slight_smile:

5 Beğeni

Parasal katkı ise evet Emre…
Ama konu para kazandırmak değil. Esere verilmiş olan ödül ki pekala kalabilir demişsin. Bende seninle benzer noktadayım.

1 Beğeni

Oyuncular için ama… Yazar değil. Bu ödüllerin yanlış bilmiyorsam kategorileri var, “En İyi Roman” alanında verilmesini desteklemem. “En İyi Erkek Başrol” konusunda birşey demem çünkü o oyuncunun hakkıdır. Burada verilen ödül yazara ve bu ödüller kuru kupalardan çok parayı da içeriyor. Bu yüzden para vurgusu yapıyorum.

Benim o noktada da düşüncem net değil.
Yani en iyi kurgu neye verilir abi, ya da yılın en iyi romanı?
Aslında sen de anlıyorsun biliyorum. Olay o ödülden alınan para değil. O ödülden gelen parayı kes, yayın evinden basımı da durdur. Ama o eserin artık yazarından bağımsız bir kimliği oluşmuş oluyor. Bence… Yazara bağlayacağın her türlü kısmı, hiç tartışmaya bile gerek yok.

Not: BUNA AYRI BAŞLIK LAZIM. Bu konun gölgesinde palazlandı ama bunun içeriği değil. (Sadece taciz değil, yazar katil, hırsız vs de olabilir.)

1 Beğeni

Bu nereden çıktı hocam şimdi ne alakası var?
Ben eserine etki etmiştir o yüzden geri alınsın demiyorum. Eser ne kadar iyi olursa olsun böyle insanları onore etmemek gerek diyorum.

Siz çocuklar eserler falan ohoo nerelere gittiniz öyle?

5 Beğeni

Bu ayrıntıları öğrenince evet, Everest’e hak vermemem elde değil. Neticede ticari kurum, özellikle de bu kriz ortamında daha fazla düşünmüşlerdir.

Sakin. :slight_smile:

Hepsine tavrım aynı olurdu. Kendi adıma. Sanatçı kadın olsun, erkek olsun, seri katil olsun. Her ne olursa olsun, aynı olurdu.

Roman ödülü yazara verilirse örneğin, en iyi senaryo filmin senaristine verilir. Buradaki tek derdim hakkaniyet. Ki burada ölmüş birinden bahsediyorum, yaşayan birisinin geçmişte bu olayları olduktan sonra hala ona hürmet edene zaten lafım yok.

Olmuyor. Neden olsun? Bir sanat eseri yine o yazarın zihninde doğdu ve oradan çıktı. Çocuk örneği bu bakımdan yanlış çünkü çocuk sanat eseri gibi durağan değil. Sen onu ne kadar etkilersen etkile onun arkadaşları var, öğretmeni var, televizyonu var, telefonu var, interneti var ve sayamayacağım bir sürü şeyi var. Sen tek başına yetiştirmiyorsun ki uyum sağlamaya çalıştığı arkadaşı senden fazla etki edebilir. Peki, ya sanat eserinin? O benim zihnimde. Dış dünyada her ne görürsem göreyim ve alayım algıladığım kadar alıp, kullanıyorum. Yani yine olay bana bağlı. Çalışma masama geçiyorum ve yazıyorum. 10 sayfa bitirip, birkaç gün ara veriyorum. Sonra geri geliyorum, bireyler görüp yaşadım. Kağıda onları aktarırken yine kontrol bende, sanatçıda. Çünkü onlar benim zihnimde, benim algıladığım anladığım şekilde çıkıyor. Bu yüzden sanat eseri durağandır, dış etkiden etkilenmez. Herşey zihnimde olup biterken, onu benden ayrı saymak saçma.

6 Beğeni

Bu metini başka bir yere yazmıştım aslında ama madem böyle bir konu varmış buraya da aynısını kopyala-yapıştır yapayım.

Adam bir şekilde kadınları taciz etmiş ve taciz ettiğini de kabul etmiş. Dolayısı ile ben dahil kimse adamın davranışlarını desteklemiyor. Mağdur kişiler bunu yargıya taşısın, Toptaş cezasını en üst kademeden alsın. Öte yandan adamın tek bir kitabını dahi okumadım ama benim gözüme batan her zaman olduğu gibi yayınevlerinin ve okurun ikiyüzlü tutumu.

Malesef bir karısını ayağından vurduran, sevgililerini döven, canlı yayında kadınlara açık açık “seni p…venklerin elinden aldım” diye hakaretler eden, 12 yaşındaki kız çocuğuna vay küçük or…pu diyen İbrahim Tatlısesin tv şovunu ve yayınlandığı kanalı malak gibi izleyen güruh, Hasan Ali Toptaş’ın yayınevleri ile ilişkisinin kesilmesine oh çekip kitaplarının okunmaması yönünde çığırtkanlık yapması gibi rezil bir ikiyüzlülük ile karşı karşıya kalarak bugün de başkarı adına utandık, utanmaya da devam ediyoruz.

Kadına şiddet uygulayanların ve tacizcilerin sözde ölümüne karşısında olup ibo şov reytinglerine reyting katan bu güruhu görünce aklıma şöyle bir soru geliyor; Yayınevleri bir kitabı yayınlamadan veya okur bir kitabı satın almadan önce “yazar acaba peygamber hayatı mı yaşamış?” diye araştırma mı yapmalı? Yazarın gbt’sini mi sorgulamalı? Misal;

-Metis yayınları çocuk istismarını desteklediği için mi çocuk istismarından hüküm giymiş David Eddings’in kitaplarını basmakta? Belgariad veya Malloreon okuyan çocuk tacizcisine destek mi vermiş oluyor?

-Alfa, Ren, İtahki, Can, Dex, Dost vs. ırkıçılığın karşısında olmadığı, ırkçı insanlara destek verdiği için mi ırkçının tillahı olan Lovecraft’ın kitaplarını üçer beşer yayınlamakta? Lovecraft okuyan ırkçı birinin arkasında mı durmuş oluyor?

-Sel ve Ayrıntı yayınları kadın cinayetleri devam etsin, kadın katilleri yücelsin diye mi karısını öldüren William Burroughs’un kitaplarını basmakta? Burroughs okuyan kadın cinayeti zanlısına arka mı çıkıyor?

-Yarın birgün Tostoy’un, Dostoyevski’nin, Dickens’ın veya Shakespeare’in bir kadını taciz veya tecavüz ettiği ortaya çıkarsa nasıl bir tavır alacağız?

-Yayınevlerinin Hasan Ali Toptaşın kitaplarını basması ve okuyucunun alıp okuması için ölmesini mi beklemeliyiz? Adama yarın araba çarpsa ölse, everest kaldığı yerden kitapları basmaya okurda bunları almaya devam mı edecek?

Linç kampanyalarına katılmak, hem bireysel reklam yapmak, hem deşarj olmak, hem kudosları toplamak açısından win-win durumu olsa da malesef bu tür sorunların ve iki yüzlülüklerin de görünür olmasını sağlamakta.

6 Beğeni

Bu konuda son olaylardan bağımsız olarak genel görüşümü belirtmek istiyorum ben de.

İlk olarak hiç duymadığım ya da duyup da okumadığım ve hala yaşayan bir yazar hakkında (cinsiyeti fark etmez) kötü şeyler duyarsam (taciz, tecavüz, adam öldürme, istismar, ırkçılık, homofobiklik vb.) ve bu iddialar henüz kanıtlanmadıysa kitaplarını almadan önce olayları takip ederim.

Tescillendikten sonra da eserlerini almayı düşünmem, çünkü cebine para girmesi beni rahatsız eder. Diyelim ki gelir kaynağı bağışlanıyor ya da yazar ölmüş o zaman da yaptıkları kitabına ne kadar yansımıştır, okurken bunu ne kadar hissederim diye sorgularım. Yani her türlü yazarın kendi hayatında yaptığı şeyler ben kitabı gördüğümde aklıma gelecektir, bu da zaten pek sağlıklı ve keyifli bir okuma olmayacaktır. O yüzden büyük ihtimalle bu yazarın kitaplarını okumayı düşünmem

Yazar, önceden okuduğum biriyse veya çok severek okuyorsam büyük bir hayal kırıklığına uğrarım. Aynı şekilde gelir o kişinin cebine gidiyorsa almayı bırakırım. Ancak öldüyse suçun ya da davranışın boyutuna göre okumaya devam edebilirim ama yine de okuma sırasında aklıma sürekli gelecektir.

Tecavüz, istismar gibi bir suçsa okumaya devam edeceğimi/edebileceğimi sanmıyorum. Ama daha çok dünya görüşüyle vb. alakalı eylemsel olmayan şeylerde yazardan soğusam da en azından okumaya devam edebilirim sanırım. Örneğin Lovecraft okumaya başladıktan sonra ırkçı olduğunu öğrenmiştim ve özellikle kötü rollere bilerek siyahi karakter yazdığını falan duymuştum. Rahatsız oldum ama okumaya devam ediyorum. Yine de bu konuda eserlerine serpiştirdiği öğeleri fark edince göz devirmeden geçemiyorum maalesef.

Yani sonuç olarak yazar illaki değer kaybediyor benim gözümde. Başkaları kitabı ve yazarı ayrı olarak tutabiliyorsa onlara bir şey diyemem tabii. En azından kimsenin yazarın yaptığı kötü şeyi desteklemek için kitaplara para verip zorla okuyacağını düşünmüyorum. Yani okumaktan vazgeçene de yapılanı yanlış bulup hala okumaya devam edene de saygı göstermek gerekir.

10 Beğeni

Kitaplarını okumak istesen okuyabilir. Yayınevi de kendi imajını düşünmek isteyebilir bu da gayet doğal. Kimse taciz suçlaması ile adı çıkan biriyle ismi anılmasını istemez. Aynı suçu bir editör yapsa “ama işinde çok iyi” diye kovmayacaklarını sanmıyorum ya da bir esnafın bu adam çok iyi ekmek yapıyor diye yanında tutacağını.

İşteydim o yüzden dönemedim. Burak alaka şu;
Suçlunun fikri eserine etki etmişse, o suçlunun hayatı algılayışı bakış açısı çocuklarını ve hatta öğrencilerini de etkiler. O halde sadece esere verilen ödülleri geri alıp eserleri yasaklamak değil o adama ait ne varsa yasaklamak gerekir.

Ben bu olmalı demiyorum sesli düşünüyorum. Mesela @EmrecanDogan ın buna savunması çocuk durağan değil demek oldu. Ona dışardan etki eden bir çok unsur var dedi. Peki edebi eser niye böyle olsun? Onunda bir editörü var. Yayın evi var, hepsini geçtim buna bakan bu eserin herhangibir sorun içermediğini düşünüp bandrol veren bir bakanlık var. O halde yine @EmrecanDogan tezi gibi ben düşündüm salt bana bağlı fikirler olayı değil. Yahut bu adamla birlikte bu kitaba onay veren bakanlıkta suçlu. Eger kitap ile yazar arası bu ilişki varsa buna onay veren niye ayrılsın? Üstelik söz konusu olan Tolkien,neticede ölmüş bir adam olarak konu döndü. Halbuki ölse bile şayet o fikirlerden nemalanan insanlar varsa ve bu fikir bir suçlunun elinden çıkmış bir eserle temsil ediliyorsa bu da yanlış olmalı…

Pek tartışılmasa da benzer durum SHANTARAM ve KELEBEK için de var. Bu iki kitap yazarida katil ve pek çok pis suça buluşmışlar. İkiside hapisaneden kaçmış üstelik bunu nasıl başardıklarını da anlatmışlar. Ama kitapçılar basmaya, filmciler çekmeye ve ödül vermeye devam etmiş.Dahası sonradan ortaya çıkan bir durum da yok. Baştan herkes herşeyi biliyor. Bu iki kitap hala çok satıyor, hala projeler süruyor.

Benzer bir durumda benim çözümüm kimseyi okumamak olmalı kendini en sağlama alma yolu. En çok merak ettiğim şey neredeyse hiç bilinmeyen tek kitabını okuduğum efsane yazarlar var. Ve bu adam tacizcimi , geçmişi ne yarın ne çıkacak bilme şansım yok. Mesela jasper kent… Yarın aynı şekilde bir haber ile anılsa, çok beğendiğim ve şiddetle önerdiğim bir seri için görüşum ne olurdu bilmiyorum.

ÖZELLIKLE belirtiyorum. Konu yayıncı basmaya devam etsin, adam para kazansın olayı değil. Yazardan bağımsız olarak esere verilen ödülün alınıp alınması gerektiği… Çünkü ısrarla tacizciye destek vermem noktasına gidiyor. O konu zaten suç kapsamında. Basan kurumda ticari itibar gereği istediğini yapar.

1 Beğeni