Ben şöyle duydum, bana da kuzenim anlattı, onun yalancısıyım. Mesele Altın yayınları ile ilgili değil.
Dan Brown kitaplarının çok sattığı ülkelerde, kitap aynı gün çıksın diye özel bir taktik uyguluyormuş. Tüm üllkerden çevirmenlerini Amerika’ya çağırıyorlarmış, büyük bir salona topluyorlarmış. Masalara kitap, su, ekmek koyup “bu kapıdan çıkmak istiyorsanız önce çeviriyi bitirecekseniz. " diyorlarmış.
Hatta işi o kadar ciddiye alıyormuş ki, salonun kapısında NSA, FBI ve UEFA’dan nöbetçiler nöbet tutuyormuş. “Bitmemiş paragrafla çıkış yok kardeşim” diye kapıya gelen çevirmenleri geri çeviriyorlarmış. Gerçi UEFA gözlemcisi "benim ne işim var burada, bak şu Caferin’in yaptığına "demişse de nöbetini tutmaya devam etmiş. Çevirmenler gözleri kan çanağına dönmüş halde, bir yandan tutulan omuzlarını ovalıyor, kahveye abanıyor, bir yandan burada virgül mü olacaktı noktalı virgül mü? diye kendi kendilerine söyleniyorlarmış.
İşte durum bundan ibaretmiş.