Yeni Çıkan Kitaplar - En Yeni Kitap Haberleri

5 Beğeni
12 Beğeni

8 Beğeni

Yüzyıldır başarılı bir devlet olan Türkiye’nin meşruiyeti elbette ki herkes için aşikâr olup onun yüzyıllarca geriye giden meşruiyetini kabul ettirmek de kolaydır. Ancak birçok Türk için, 1991’de Karadeniz’in diğer tarafında, büyüklük ve şekil bakımından Türkiye’ye sanki aynadaki yansıması gibi benzeyen bir ülkenin ortaya çıkması oldukça şaşırtıcı olmuştur. 20. yüzyıldan önce Ukrayna diye bir devletin olmaması yüzünden tarihçiler bile “Ukrayna’nın bir tarihi var mıdır?” sorusunun cevabını merak ettiler. Kendi dili olan ve on milyonlarca insandan oluşan büyük bir etnik grup birdenbire ortaya çıkamayacağından ve böyle bir grubun derin tarihsel köklerinin olması gerektiğinden, bu sorunun cevabının olumlu olacağı aşikârdır.
Ukrayna, Avrupa’nın toprak genişliği açısından ikinci büyük ülkesidir. Bu geniş ve kadim ülkenin hikâyesini özenle hazırlanmış haritalarla anlatan bu kitap, ülkenin en eski zamanlarından günümüze kadar kısa ve okunması kolay bir tarihsel incelemesini sunuyor. Kırk altı bölümden oluşan kitabın her bir bölümünde, ele alınan kronolojik dönem veya temanın temel unsurlarını görsel olarak sunan tarihi, coğrafi ve siyasi içerikli bir harita bulunuyor. Tüm metne, Ukrayna’nın zengin geçmişini canlı bir şekilde sunan 300’ü aşkın fotoğraf, çizim, portre, kitap ve sanat eserinin reprodüksiyonu eşlik ediyor.
Ukrayna çalışmaları konusunda otorite olmuş Toronto Üniversitesi Ukrayna Kürsüsü başkanı tarihçi Paul Robert Magocsi, çalışmasını ülkede sayısal olarak en büyük nüfusu teşkil eden etnik Ukraynalıların incelenmesiyle sınırlandırmıyor. Ukrayna’nın tarihi boyunca çok kültürlü yapısını vurguluyor ve etnik Ukraynalıların tarihiyle beraber günümüz Ukrayna sınırları içinde yaşayan ya da tarihte yaşamış olan diğer tüm halkları da ele alıyor: Ruslar, Lehler, Yahudiler, Kırım Tatarları, Almanlar, Rumlar ve diğerleri. Bu kitap sadece Avrupa ve Slav çalışmaları uzmanları için değil; Ukrayna’daki siyasi, ekonomik ve kültürel gelişim hakkında bütüncül bilgiye erişmek isteyen Türk tarihçileri ve okurları için de değerli bir başvuru eseridir. Kitabın geniş ve açıklamalı kaynakçası, bu konuda yapılacak araştırmalar için bir rehber görevi görecektir.
VakıfBank Kültür Yayınları’nın tarihsel atlas kitaplığına kattığı bu ikinci eser, Ukrayna Bir Tarihsel Atlas titizlikle hazırlanmış haritaları ve tarihsel bağlamında seçilmiş görselleriyle uzun yıllar Ukrayna tarihinin dilimizdeki temel eseri olarak kalacaktır.

7 Beğeni
7 Beğeni

12 Beğeni

Can Yeniler,

9 Beğeni

Arkadaşlar, ‘Deliliğin Dağlarında’ HAY klasiklerinden mi çıkıyor, yoksa Modern Klasiklerden mi ?

Muhtemelen modern klasiklerden çıkar, HAY için bu kitabın yaşı genç. :slight_smile:

1 Beğeni

Günümüzün maddiyatçı dünyasında bilgi sözcüğü genelde toplumsal ve iktisadi başarıların altında yatan, iletilebilen, paylaşılabilen ve de ölçülebilen, hesaplanabilen nesnel bir varlığı çağrıştırır. Oysa bilgi insan zihninin öznel bir ürünüdür; insanın bilinciyle deneyimlediği bir olgunun altında yatan düzenliliği kavraması ya da o düzenliliği kendi zihninde yaratmasıyla ortaya çıkar.
Bilginin temelinde buna göre örüntü ve düzenlilikler yatar. Bunlar evrenin başından beri var olmuş, maddi varlıkta vücut bularak form/biçim verici nitelikleriyle (Latince kökeni de form/biçim vermek anlamına gelen) informasyon niteliğini kazanmışlardır. Biyolojik evrim sürecinde informasyon canlılarda da vücut bulmuş, onlara biçim ve işlev kazandırmış, davranışlarına düzen vermiştir. Artırımlı bir geri besleme süreci ortaya informasyonu giderek daha büyük yetkinlikle işleyen canlıları, bunların etkinlikleri de ortaya daha da gelişmiş informasyon türlerini çıkarmıştır. İnsanlar ise informasyonu bilgiye dönüştürme, bilgiyi paylaşma ve amaçları doğrultusunda kullanma yetenekleriyle biyolojik uzamı aşan bilişsel ve kültürel evrim sürecini başlatmış, onu bilimsel, teknolojik ya da sanat temelli bilgi gibi, gelişmiş türlerine dönüştürme becerisini göstermişlerdir.
Kitap bu süreci çözümlemeye yönelik bir girişim olacaktır.

“Çocukluktan yetişkinliğe, beşerlikten insan olmaya doğru evrilmek için, ölüm fikriyle yüzleşmek ve varlık zeminindeki bu bilinmezliği kabul etmek gerekir. Tasavvuf düşüncesindeki ‘ölmeden önce ölmek’ ilkesi, bu imkânı işaret eder. Ölmeden önce ölmek, ölümlülük ilkesinin eninde sonunda elimizden alacağı, mülkiyetimizde olmayan şeyler hakkındaki mülkiyet iddiamızdan vazgeçmektir. Bu ilke bizi iradesiz ve amaçsız bir yaşama götürmez. Aksine, içinde yaşadığımız an içinde neyin korunmaya, neyin bırakılmaya uygun ve değerli olduğunu ayırt etme imkânını getirir. Ömrü bitmiş olanı teslim edip, şimdi geleni kabul etmenin yolunu açar.”
Fidan Terzioğlu “İnsanı insan yapan nedir?” sorusunun peşinde, sinema tarihinde derin iz bırakmış yedi önemli yapay zekâ filmine tasavvufun gözüyle bakarak bizi bir yolculuğa çağırıyor: Bilmediğimiz, arzuladığımız, istemediğimiz ötekilikleri görebilmek, izleyebilmek ve dönüştürebilmek için. Hayatın kaynağının bilmediğimizi dahi bilmediğimiz veçhelerinde olduğunu fark etmek için.
İnsanın kendisi ile öteki arasında kurduğu ilişkiler hakkında bu kitap. Öteki yabancıdır, dışarıdakidir, bizden olmayandır; bilinmeyen, tanımlanamaz ve denetlenemez olandır. Bilinmezliğin içerdiği bilgi ve deneyim için, bildiğimiz sınırların genişlemesi için ve bu sınırlardan özgürleşmek için süregiden bir arzu duyarız. Bu keşif arzusu ve merak gelişmemizi, yeni bilgilere ve kavrayışlara açılmamızı sağlayan en önemli itkimizdir. İçinden çıkılması güç görünen bir ilişkiler kavşağında yeni açılımlar bulmak, yeni cümlelerle konuşmak, yeni fikirler oluşturmak ve bu fikirleri dayanışma içinde eyleme dönüştürebilmek için.

7 Beğeni

Robert Walser Gezinti de baskı yaptı görünüyor ama stokta yok bilgisi olan var mı?

1 Beğeni

Henüz stoklara eklememişler. Eklenir yakında.

2 Beğeni
6 Beğeni
5 Beğeni

8 Beğeni

İthaki’nin yeni seri Jules Verne kitaplarından alan oldu mu, illüstrasyonlar kullanılıyor mu? Ona göre aradan seçmece alabilirim basıldıkça.

İsim benzerliği yok ise Yakup Orhan Ötüken’in yayınladığı “Vadideki Zambak” “Notre-Dame De Paris” ve “Parma Manastırı” kitaplarının çevirmeni.

Mayıs 1948’de Konya’nın Doğanhisar ilçesinde doğdu. Afyon Bolvadin Lisesinden sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Saint-Benoit Fransız Lisesinde ve Galatasaray Yüksek Lisan Okulunda Fransızca öğretmenliği, İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünün Fransızca bölüm şefliği ve aynı bölümde Fransız dili ve edebiyatı öğretmenliği görevlerini deruhte etti.

6 Beğeni

Arkadaşlar Karanlık Cağ kitabı ne zaman satışa çıkacak bilen var mı?

1 Beğeni


Çok merak ediyorum bu kitabı. Goodreads’te müthiş yorumlar var.

5 Beğeni

Satışta şuan

4 Beğeni