Ben sana haber verecektim ama biraz gecikmişim.
https://forum.kayiprihtim.com/t/jupiterin-mirasi-netflixin-yeni-cizgi-roman-uyarlamasina-ilk-bakis/35929/2?u=gelu
Haber başlığına yazmıştım dizi ile beraber devam kitapları gelir mi acaba diye. Ama Lal kitaptan devam yerine İthaki’den silbaştan olmuş. İthaki’den daha iyi bir baskı geleceğini düşünüyorum.
Toplamda 4 ciltlik bir seri bu arada
https://www.comixology.com/Jupiters-Legacy/comics-series/10002
LalKitap’a ben de sormuştum hazır Netflix dizisi çıkmışken devam ettirme planınız var mı diye fakat yanıt alamamıştım. İyi olmuş İthaki’ye geçmesi tamamlanır en azından. Kapak da daha güzel olmuş.
74 TL etiket fiyatıyla satışta.
https://www.kitapsepeti.com/urun/detay/kitap/hilal-sehir/1483662
Kıyamet gösterisi umarım yine Niran Elçi çevirisi ile gelir. Bende eski hali var ama gene alırım yenisini sorun değil.
Şöyle bir şey gördüm,
Yayın Tarihi: 16.04.2021
BBC’de yayınlandığı ilk günden itibaren tüm dünyada ses getiren Peaky Blinders, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Thomas Shelby ile suç çetesinin Birminagham’ın arka sokaklarındaki yükselişini anlatır. Ancak diziye konu olan karakterlerin arkasındaki gerçek hikâyeler de en az dizi kadar karanlık, dramatik ve ilgi çekicidir.
Dizide Thomas Shelby’nin baş düşmanı olan Billy Kimber, aslında Birmingham’da doğup büyümüş, keskin zekâlı ve çok güçlü bir dövüşçüdür.
Bu özellikleri ona Birmingham Çetesi’nin liderliğini kazandırır. Çok geçmeden, çete üyelerinin de acımasız davranışları sebebiyle, İngiltere’nin dört bir yanı çete olaylarıyla çalkalanmaya başlar.Ancak Peaky Blinders kısa bir süre sonra bir yandan hâkimiyeti ele geçirmek isteyen Sabini Çetesi’yle yüzleşirken, diğer yandan da peşlerindeki polislerden kurtulmak için amansız bir mücadeleye girişir.
Gerçek Peaky Blinders, Billy Kimber liderliğindeki Birmingham Çetesi’dir.
Bu da onların gerçek hikâyesidir.
https://kidega.com/kitap/peaky-blinders-402838/detay
Kültür ve Emperyalizm, Edward W. Said’in Şarkiyatçılık’la başladığı tasarının bir parçası: Bir yandan kültürün, Batı "yüksek kültürü"nün emperyalizmle ilişkisini sorguluyor, bu ilişkiyi ortaya çıkarmaya çalışıyor; bir yandan da maruz kalanların, sömürgeleştirilenlerin emperyalizme düşünsel ve edebi direnişlerini inceliyor.
Kitaptaki incelemeler Batı romanı ve müziğine; Joseph Conrad, Jane Austen, Charles Dickens, Rudyard Kipling, Albert Camus, André Gide gibi yazarların yanı sıra Verdi’nin Aida’sına yoğunlaşıyor. Ele alınan yapıtların emperyalizme (varsa) neler borçlu olduğunu, içinde yer aldıkları emperyal dünyayı, sömürgeleri, sömüren ile sömürülen arasındaki ilişkileri ne ölçüde ve nasıl yansıttıklarını, yansıtmadıkları takdirde neleri görmezden geldiklerini gösteriyor, romanı (ve sanatı) "dünya"ya bağlayan hatları vurguluyor. Bunu yaparken de yapıtların estetik değerini küçültmemeye özellikle özen gösteriyor.
Öte yandan İngiliz ve Fransız emperyalizmine maruz kalmış eski sömürgelerde gelişen kurtuluş ve bağımsızlık mücadelelerine eşlik etmiş antiemperyalist düşüncelerin, kuramsal ve edebi tepkilerin içeriklerini araştırıyor ve ulusçuluk, yerlicilik gibi ideolojilerin zaaflarını ve sömürgelikten çıkmış ülkelerdeki "iktidar patolojileri"nin sonuçlarını ele alıyor. Said, her iki dünyaya mensup ama ikisine de tam ait olmayan biri olarak, bir yanda tahakkümün öbür yanda "içine kapanma"nın alternatifi üstüne düşünüyor.
Karşılaştırmalı edebiyatın yanı sıra emperyalizm, dünya siyaseti ve kimlik politikalarına kafa yoranlar için.
YAZAR HAKKINDA: Kudüs doğumlu olan Edward W. Said (1935-2003) Kahire Victoria Koleji’nde, Massachusetts Mount Hermon School’da ve Princeton ile Harvard Üniversitelerinde eğitim gördü. 1963’ten itibaren Columbia Üniversitesi’nde İngilizce ve karşılaştırmalı edebiyat dersleri verdi. 1974’te Harvard’da Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde konuk öğretim üyesi olarak, 1975-76’da Stanford Davranış Bilimleri İleri Araştırmalar Merkezi’nde burslu araştırmacı olarak, 1979’da da Johns Hopkins Üniversitesi Beşeri Bilimler Bölümü’nde konuk öğretim üyesi olarak bulundu. Arab Studies Quarterly’de editörlük yaptı; New York’taki Dış İlişkiler Konseyi, Amerikan Sanatlar Akademisi ve PEN yönetim kurulu üyeliklerini yürüttü. 1976’da Harvard Üniversitesi Bowdoin Ödülü’nü, 1994’ te de Lionel Trilling Ödülü’nü aldı.
Varmış. Doğan Kitap basmış. Yazarı Koci Suzuki’ymiş.
Dediğiniz gibi “Halka” olabilir. Geçenler paylaşılan bandrollerden birisi “Halka” idi.
Hobaa… James Tiptree Jr- Houston. Bana bunlarla gel İthaki.
Kıyamet Gösterisi kağıt kalitesi iyidir umarım.
10 gr daha hafif.
60 Gr Holmen
Fiyatlar uçarken kalite düşüyor.