Makbul İbrahim yani Piero dediği Pargalı İbrahim sanırım. O yüzden kitap dikkatimi çekti zaten. Alvise Gritti kim bilmiyorum ama bu kişiyle Pargalı’nın yolları kesişmiş hocam. Son nefeslerini verirken de benzer sonları olmuş.Bu tür roman tadında tarihi kitapları sevdiğim için alırım bunu.
Ekleme: Alvise Gritti hem tüccar hem diplomatmış. Google’dan baktım.
Ömrü boyunca yazdığı günlüğü yayımlandıkça insan benliğine yaklaşımındaki dürüstlüğü çok daha iyi anlaşılan Anaïs Nin, sadece dünya edebiyatının değil kadınların da en cüretkâr ve açık seslerinden biri oldu. Döneminde kolay kolay kimsenin kalem oynatamadığı cinsellik, kürtaj, ensest ve evlilik dışı ilişkiler gibi hassas konularda deneyimlerini ve fantezilerini sadece romanlarında değil günlüğünde de sık sık ele aldı.
İçsel Kentler dizisini oluşturan romanlarının da ilham kaynağı Henry Miller ve eşi June ile yaşadığı ilişki, 1930’larda hem entelektüel açıdan hem de erotik açıdan Anaïs Nin’in aydınlanmasını sağlar. Paris’te tanıştığı bu çifte büyük bir tutkuyla âşık olan Nin, yaşadığı tensel ve edebi maceraların kendisini nasıl olgunlaştırdığını ve sesini bulmaya yardımcı olduğunu titizlikle kayda geçirir.
1930-31 yıllarındaki günlüğünden alınan pasajlar, sansürlenmemiş biçimde “bir aşk günlüğü” olarak Henry ve June kitabında bir araya getirildiğinde, bir kişinin iki farklı aşk arasında kaldığında yaşadığı haz ve acıları tüm çıplaklığıyla açık etmekle kalmaz, bir yazarın nasıl oluştuğunu da gösterir.
Denize bakan kayalıklarda bir bungalov… Yoldan fırlayıp yanına düşen bir araba… Bir patlama…
Huzur arayışındaki emekli Tümgeneral Ayvaz Dere’nin planları ilk günden altüst olmuştur. Kazaya karışan gençler de olaya bambaşka bir boyut katar ve işler çetrefilleşir. Bir de 1980’lerde takıştığı solcu bir avukat, Sinan çıkar karşısına. Böylece geçmişe ve geleceğe ışık tutan zorlu bir düet başlar.
Mizahi bir üslup ve sürükleyici bir kurguyla kaleme alınan Arafta Düet, hepimizi barış, vicdan, erdem üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
Biri yıllardır hapiste olan iki eşyazarın hiç karşılaşmadan beraber kaleme aldıkları roman, bu açıdan dünyada bir ilk.
Kitap tuhaf kurgu olarak geçiyor. İlk 100 sayfayı okuduğunda neden böyle tanımlandığını rahatlıkla anlıyorsun. Bence çok kaliteli bir kitap, daha önce hiçbir yerde denk gelmediğim ırklar (kaktüs adam, khepri vb.), ilişkiler var.
Sevip sevmeyeceğini bilmiyorum ama sevecek olursan harika bir deneyim sunacağına eminim.
Şöyle bir görsel var, spoiler’a alıyorum ama spoiler’lık bir şey yok bence. Irkların görünüşlerini gösteriyor, kafanda daha iyi canlanıyor.
Saramago okuyup alışmış ve sevmiş adamım ben Korkunun üstüne git bence, ben bir şans veririm. En fazla biraz nakit ve biraz zaman kaybetmiş olurum. Sense nakdi kaybetmişsin zaten. Belki en fazla biraz zamanını da kaybedersin