Vay vay vay, Reşad Ekrem’in adını duymadığım eserleri varmış da haberim yokmuş. Acaba kurgu-dışı kitapları da kalmış mıdır?
Reşad Ekrem Koçu’nun tüm kitapları basıldı sanıyordum. Sürpriz oldu benim için. Üstelik Osmanlı polisiyesi.
İlk kez kitap olarak basılmış, çok iyi iş.
https://x.com/naughttyomerica/status/1927730596471619642?t=b8fk4Gb2gChHRvtlEQ79JQ&s=19
Nerede paylasildi acaba? Goren duyan?
Sadece Toplu Öyküler kapakları paylaşıldı, PKD kitaplığı kapağını ise sadece yazı fontu gözükecek şekilde ufaktan gösterdiler. Twiti atan hesabı Can Kantarcı da takip ediyormuş yayınevi çalışanı veya çalışanın arkadaşı olma ihtimali epey yüksek
Yıllar sonra Frederick Forsyth yeniden basılmaya başlanmış. En popüler kitaplarından Çakal basılmış.
The Day of the Jackal’ın yeni dizi uyarlamasının etkisi mi acaba Yeniden basılması güzel olmuş.
La Guerre du Feu’yu film olarak izlemiştim. Muhteşem bir filmdir. Kitap uyarlaması olduğunu bilmiyordum. Şimdiden heyecanlandım kitap için.
Alfa bilmem-kaç-yıl bekletmenin acısını çıkarıyor sanırım.
Seride her kitap 2-3 ay arayla çıkıyor. Sene sonuna kalmadan seri tamamlanır diye düşünüyorum. Bu ciltle beraber Türkçede ilk kez basım olacak yanlış hatırlamıyorsam.
Kapak kötü olmuş ama Çakal’ın tekrar basılması çok iyi oldu. Umarım Forsyth’in diğer kitapları da basılır.
Beyaz Baykuş’tan sevebileceğin bir kitap daha çıkıyormuş önümüzdeki ay.
Bazen hayatta kalmanın tek yolu, kim olduğunu tamamen unutmaktan geçer.
Eski CIA ajanı Nathan Grant, casusluk kariyerini geride bırakıp huzura kavuştuğunu sanıyordu. Ancak geçmişinin karanlık gölgeleri, onu en savunmasız anında, balayının tam ortasında yakaladı. Hayatının aşkını kalleş bir suikastta kaybeden Nathan, asıl hedefin kendisi olduğunu biliyordu.
Artık onun için tek bir yol vardı: İntikam almak ve adaleti kendi elleriyle sağlamak. Geçmişinden kaçmak yerine onunla yüzleşmeye karar verdiğinde ise kendini çok daha derin ve tehlikeli bir komplonun ortasında buldu. Gerçeğe her adımda biraz daha yaklaşırken tek bir soruyla sarsılacaktı:
Ya asıl düşman, en yakınındakilerden biriyse?
Kenneth Rosenberg, sürükleyici temposu ve zekice kurgusuyla, okuru Estonya’nın buz gibi hapishanelerinden İtalya’nın büyüleyici kıyılarına doğru nefes kesici bir yolculuğa çıkarıyor. Amerikalı, yalnızca soluk soluğa bir aksiyon değil, sevdiği her şeyi kaybeden bir insanın sınırlarının ne kadar zorlanabileceğini gösteren, derin ve eşsiz bir roman.