Kapaklar güzel olmuş ancak elimdeki Monokl basımını değiştirtecek kadar değil.Hugh Howey, twitiyle beklentiyi baya yükseltmişti.
Kapaklar çok güzelmiş gerçekten.
Fiyatlarını merak ediyorum ben biraz da açıkçası.
Can Yayınları’nın ciltli kitapları şahaneymiş doğrusu. Sabahattin Ali’nin kitaplarını da aynı bu şekilde bassalar keşke.
Aynen katılıyorum. Kapaklar şahane ama Monokl baskısını alalı daha 6 ay oldu. Değiştirmeyi bende düşünmüyorum.
Cidden çok güzel olmuş.
Bu kadar güzel kapak yapınca nolur ön kapağa başka yazarların sözlerini, önerilerini yazmayın ya. Mis gibi olacak, sen tut Ernest Cline sanki çok muhteşem bir adammış gibi - - ki ready player one da sanki harika filmmiş gibi - - sözünü koy. Biz okurlar salak değiliz, kitabın kapağı ilgimizi çekince elimize alıp önünü arkasını inceleyebiliyoruz. Koyacaksan arka kapağa koy işte, ne bileyim içine yaz ya ayraç koy ona yaz. Ya da hiç yazma; bu adamlar çoğu kitaba benzer yorumlar yapıyorlar zaten
Şöyle güzel kapak görmeyeli epey oldu. Bir dertleşeyim dedim kendi kendime.
İki sene oldu sanırım MonoKl yayınlarından okumuştum. Yer yer sıkıcı gelse de okumak memnun etmişti. Metro serisini hatırlatmıştı genel olarak.
İthaki kapaklarında da aman aman bir güzellik göremedim, bende sıkıntı var sanırım
Anlamsız, halihazırda basılmış çevirisi ve editörlüğü iyi olan eserleri alıp kapak değiştirip okura sunmalarını garip buluyorum.
Hatta durun garip değil normal ama sen ki “Küçük Yayınevleriyle Dalga Geçen Koskoca Editörlere Sahip Koskoca Bir Yayınevisin” gel gör ki onlarım bastığı Zeplin, Silo gibi eserlere nasıl tenezzül edersin?
Ben onların çevrilmeyeni çeviren basılmayanı basan bir yayınevi olarak görmek istiyorum. Silo’yla Zeplin’le bizi ilk tanıştıranlar olmaları istiyorum.
Biri çıkıyor yıllardır uğraştığı “Conan” emek verip yayınlatıyor. Diğeri bakıyor ilgi var hemen kapak görsel kağıt kalite olarak basıyor. Bu mudur? Senin yayın politika anlayışın: Yağmacılık mıdır? Fikirler nerede? Üretim nerede? Yenilik nerede? Cesaret nerede?
Forumda İthaki’yi seven çok ama sevgi susmak anlamına gelmez ya da konuşanı ayıplamak anlamına gelmez: Onun adı koruyuculuktur ve toz kondurmamaktır. Sevgi doğruya doğru yanlışa yanlış demekle olur ki uçuruma doğru dörtnala koşan bir arabada mutlu mesut oturanlara, “Ne güzel arabanız, ne güzel atlarınız var. Sürücünüz de pek akıllı ve pek dost canlısı, maşallah,” dersek biraz sonra uçurumdan aşağı düştüğünde ne sürücü ne de atları bir daha görürüz. “Yolun yanlış birader, dizginleri ya devret ya da gözünü dört aç,” dersek sevdiğimizin zarar görmememsini sağlarız.
İthaki benim de sevdiğim bir yayınevi ama izlediği yol günbegün tuhaflaşıyor.
İthaki bence gayet yenilikçi kitaplar üretiyor. Telifi düşen bi seriyi alıp basmalarına bir şey dememek lazım. Ticari bir kurum sonuçta.
Ticari bir kurum diye diye bugünlere geldik ya zaten. Ticari bir kurum fiyatları şişirebilir, ticari bir kurum kağıt kalitesini düşürebilir. E ticari bir kurum telifi düşmüş ya da olmayanları sürekli yayınlayabilir.
Ticari bir kurum reklam amaçlı, “Virginia çılgın bakire,” diyebilir.
Bakınız şundan bahsediyorum.
Birgün elinize bir eser alacaksınız ve şunu göreceksiniz:
Çeviri: Ahmet
Düzelti: Ahmet
Son okuma: Ahmet
Editör: Ahmet
Ben kimseyi kötülemiyorum ama herkes her işi yapamaz ve bir kişinin yaptığı nadiren çoğunluğun yaptığından iyi olur. Verilen emek her zaman okur nezdinde değeri olur.
Başka bir alan yok adını zamanın dışına çıkarıp sonsuza yazabileceğin; illa kar ve para önemliyse iş hayatında çok alan var bu konuyla ilgili ama söz konusu yurt dışında bazı insanlar: Ölümsüz Editör diye anılıp seviliyor…
İkinci bir örnek Zaman Çarkı yayınlanması 10 yıl sürmüş ki kitapların çıkışını beklemişler. Dune tamamlansın diye ne kadardır bekliyoruz. Yaşlı Adam Savaş’ı birincisi yenilendi ya ikinci ya üçüncü, ithaki uzun zaman sonra okurlarını aylarca bekleten bir yayınevi oldu. Bu da mı ticari anlayış? Sanmıyorum. Alican Bey iyi bir editör olabilir, kabul ediyorum ama yayınevi geneli sanki ölü toprak serilmiş…
Neyse fikrimi söyledim, konu başlığını fazla meşgul etmek istemiyorum.
Kapakları çok beğendim
Okuduğum Monokl baskılarına sahip olsamda sanırım tekrar alacağım
Kapaklar çok güzel olmuş ben beğendim. Hugh Howey’in kitaplarının ülkemizde daha tanınır olabilmesi için güzel bir gelişme. Monokl de iyi bir iş çıkarmıştı. Birçok yazarın telifi başka bir yayınevine geçebilir. Bu normal ve sık sık yaşanan bir durum. Ithaki zaten daha önce basılmamış kitapları sık sık yayınlayan bir yayınevi. Stratejik olarak davranarak halihazırda varolan kitapların telifini alıp bünyelerine katabilirler. Baskıları geciktirmelerini, çeviri veya dilbilgisi hataları yapmalarını hepimiz eleştiriyoruz ama forumda son zamanlarda özellikle ithaki ile ilgili haberlerde sürekli bir eleştiri furyası var.
Bana verdiği his; film, oyun veya dizi afişi sanki. O yüzden çok beğenemedim. Hayalgücüm çok başka işler peşinde koşmuş yine. Ben çizimsel bir şey beklemiştim. Tabii yazarı beğenmişken bize laf söylemek düşmez. İçerik bilmiyorum. Belki de yazarın yıllarca kafasında gezdirdiği kapaklardır. Neyse, nasılsa alacağım. Okuyunca göreceğiz bakalım.
İthaki Günlükleri’nin doğru cevaplar verdiğini sanmıyorum. Uzun Dünya için de çıkmayacak demişti sanırım ve çıktı. Yani bir sorun var ama ne?
Aldım…
@fortknoxt @Ufuk @Who_Sametto @hunter
Mantıklı bir teselli bulma çabası aşağıdadır.
Sadece “Veronika Ölmek İstiyor” kitabını aldım ama. Dün o kağıt kalitesini görünce dayanamadım. Bir daha basılmaz, bir şey olur filan diye en sevdiğim kitaplardan birini kaybetmeye dayanamadım. Pişman değilim. Yine olsa yine alırdım.
Bir de öbür listede yeterince indirim bulamadım bu yüzden "Londra Nehirleri"ni de almış oldum sonunda. Aslında amacım Londra Nehirleri’ni almaktı ama elli lirayı geçemedim. Onu ekle bunu çıkart derken bir baktım ki bir not defteri, Lonra Nehirleri ve Veronika Ölmek İstiyor almışım. Enpara da hediye olarak sunduğu kitaplardan Jene Eyre kitabı da alınacaklar listemdeydi. Gayet iyi bir alışveriş oldu benim için. Küçük çaplı ama olsun.
Huh…
Mantıklı, çünkü baskılar gerçekten çok güzel yani hiç bir şeyi beğenmeyen @alper bile beğendi
Şakası bir yana keşke her kitap böyle basılabilse ben fiyat olarak mevcut durumlara göre fiyatını da makul buluyorum. En son beğendiğim baskıyı gene Can yapmıştı 1984 ile iki rengini de almıştım. Uzun aradan sonra gene mükemmel bir iş yapmışlar. Özel baskı diye sert kapak yapıp geçmemişler. @alper özel baskı diye daha kalın kartondan yapılan kapaklarla kandırılmayı da hiç sevmez
Kağıt kalitesi mükemmel gerçekten. İyi kağıt gördüm mü anlarım.
Kesilmiş İle katılıyorum.Çeviri kalitesi,çil kalitesi,şömiz ve o muazzam dokundukça insanın daha çok dokunmak istediği güzel kağıdı harika bir iş olmuş ı yüzden hiç üzülme iyi yere gitti para
Umarım sayıları daha çok artar Can’dan böyle işlerin…
Birde Hayvan Çiftliği özel baskı gelirse bana birşeyler oluyor
Ben de katılırdım ama bu şekil nasıl katılınıyor bilemedim.
Bu seriden ilgimi çekenleri alacağım sanırım. Cüzdanda kara delik oluşturdunuz.