Monokl serinin telifini kaybetmiş. Hugh Howey çok büyük miktarlarda baskı yapılmasını istiyordu. Yani 1000 - 1500 basamıyordunuz. Yanlış bilmiyorsam 5000 baskı falan gerekiyordu. Eldeki baskılar bitmeyince, mali kaynaklar azalınca Monokl da telifi yenileyemedi. Zaten yıllardır filmi çekilsin de şu çevirinin karşılığını maddi olarak alalım diye bekliyorlardı ama Ridley Scott bir türlü başlamadı çekimlere. İthaki de telif düşünce kapmış seriyi. Filmi çıkarsa ona uygun, film afişi kapaklarla da gelir muhtemelen.
Bu arada, daha önce söylemiştim ama kitapların çevirisi Monokl ile aynı. Belki son okuma, editörlük yapıp bazı yerlerini düzeltmiş/değiştirmiş olabilirler. Ama yine Rasim, Gökhan ve benim çevirilerim kullanıldı.
Gondolin’in Düşüşü için orijinal kapak kullanılmış bir de. Bence daha güzel. Ama siyah kapaklara geçişten sonra biraz garip olmuş tabii, haklısınız.
Çok farklı seriler. Metro serisi kıyamet sonrası Rusya’nın harabelerinde, şehirlerin altındaki metro istasyonlarında geçiyor ve bir sürü doğaüstü etmenin, yaratığın, canavarın yanı sıra Rus kültürüyle ilgili eleştiriler de içeriyor.
Silo ise daha çok Fallout tarzında. Geçmişte yaşanan büyük bir nükleer savaş sonucu bir grup insan silo benzeri bir yeraltı üssünde yaşamaya mahkûm olmuş. Toprağa diklemesine gömülmüş bir üs bu ve her katında farklı şeyler var. En altta pazar, ortada çiftlikler, daha üstte koğuşlar vs. En üstte çöl hâline gelmiş dış dünyayı izlemelerine olanak sağlayan bir kafeterya var. Dışarıya çıkmak kesinlikle yasak çünkü silonun havasına radyasyon bulaşma tehlikesi var. Büyük bir suç işleyen herkes ölüm cezasına çarptırılıp dışarıya yollanıyor. Kendilerinden dışarıya bakan tek kameranın camını silmeleri isteniyor. Zaten birkaç dakika içinde ölüveriyorlar. Kitap boyunca böyle bir düzende yaşayan insanlar, dünyanın neden bu hâle geldiği ve niçin kendilerinden başka hiç kimsenin hayatta kalmadığı gibi konular leziz bir gizem, entrika ve gerilim eşliğinde anlatılıyor.
Hurin’in çocukları alacaktım dün DR de tadilat var diye alamamıştım, iyiki alamamışım. Bulursam eski kapaklisini alırım yani, son günlerde bir kaç yerde ucuza görmüştüm.
Yeni baskı çıkınca eskileri de ucuzlatmışlar. Yoksa piyasa da ucuza vardı ama ciltlileri mi pahalı idi?
Arka taraf boştu da dükkanı genişliyorlar mı? Yoksa rafları mı yeniliyorlar acaba? Genişletilirse iyi olur diye düşünüyorum. Son zamanlarda ne zaman gitsem dolu ve sıkışık oluyor, yer açılması lazım.
Monokl %50 indirime girdiğinde 3 kitabı 48TL’ye alabiliyoruz. İthaki yine harika bir hizmet yapmış. Etiket fiyatıyla üçleme neredeyse aynı fiyat. Yazık…
Alican Bey’in aynı anda nasıl 30 kitabın editörlüğünü yaptığını anladık… Yok yaa hata vardır, bu kadar da hırgızlık yapmazlar diye düşünüyorum. Üzerinden 4-5 yer değiştirip, çok editörlük ihtiyacı vardı, baştan yaptık o sebeple yazmadık denmez galiba.