Bende Monokl baskılarını okudum. Çeviri, editörlük ve kitap kalitesi olarak çok başarılı bulmuştum. Tavsiye edebileceğim bir seri, okumak isteyen beklemesin derim bende.
Stuart Mill lazım bana da.
Silo çok güzel duruyor .
Bu ay yine batacaz belli oldu.

Haber güzel kapağı beğenmedim 
@narpal ben siyah kapak çıkarmalarını bekliyordum. Set olarak aynı kapatan devam etmesi için.
Hurin’in Çocukları’nı da buna benzer bir kapakla çıkarsalardı keşke.
@JrThoth aynı anda birimiz beğenmiş diğerimiz beğenmemiş kapağı.
@JrThoth set olayını bilmiyordum, ben yeni almaya başladım. Beren ile luthien kapağıyla uyumlu geldi gözüme.
Kapak guzelde yaptıkları şey güzel değil. Bu kapak ise gerçekten küfür ederim yani dertleri ne bunların? Yarısı siyah yarısı beyaz, yarısı renkli.
Hurin’in Çocukları eski kapak var bende. Beren ve Luhien de var. Biri uzun diğeri kısa ama olsundu. En azından setimsi duracak. 
Vaiz 2. Cilt çıkalı 1800 sene olmuş, Blizzard’ın çıkışına da 18200 sene var. Çabuk geçer 
Bende öyle düşünüyorum. İlk önce bu kapakları sonrasında siyah kapakları çıkartmaları için anlaşma mı var acaba. Öyleyse siyahları için 2 yıl bekleriz gibi
Monokl neden Silo’nun haklarını devretmiş ki acaba? İthaki’den görünce çok şaşırdım hiç haberim yoktu.
Ben de serinin Monokl baskıları var ama bir türlü başlayamadım 
Her sene 1 sayı ile Blizzard takip edilmez, Bu sayı itibariyle okumasam da olur.
Silo’yu bekliyordum iyi oldu bu.
Monokl serinin telifini kaybetmiş. Hugh Howey çok büyük miktarlarda baskı yapılmasını istiyordu. Yani 1000 - 1500 basamıyordunuz. Yanlış bilmiyorsam 5000 baskı falan gerekiyordu. Eldeki baskılar bitmeyince, mali kaynaklar azalınca Monokl da telifi yenileyemedi. Zaten yıllardır filmi çekilsin de şu çevirinin karşılığını maddi olarak alalım diye bekliyorlardı ama Ridley Scott bir türlü başlamadı çekimlere. İthaki de telif düşünce kapmış seriyi. Filmi çıkarsa ona uygun, film afişi kapaklarla da gelir muhtemelen.
Bu arada, daha önce söylemiştim ama kitapların çevirisi Monokl ile aynı. Belki son okuma, editörlük yapıp bazı yerlerini düzeltmiş/değiştirmiş olabilirler. Ama yine Rasim, Gökhan ve benim çevirilerim kullanıldı.
Gondolin’in Düşüşü için orijinal kapak kullanılmış bir de. Bence daha güzel. Ama siyah kapaklara geçişten sonra biraz garip olmuş tabii, haklısınız.
Şu seriyi Metro serisiyle karşılaştırma imkanın var mı?
İlk defa duyduğum bir seri.
Çok farklı seriler. Metro serisi kıyamet sonrası Rusya’nın harabelerinde, şehirlerin altındaki metro istasyonlarında geçiyor ve bir sürü doğaüstü etmenin, yaratığın, canavarın yanı sıra Rus kültürüyle ilgili eleştiriler de içeriyor.
Silo ise daha çok Fallout tarzında. Geçmişte yaşanan büyük bir nükleer savaş sonucu bir grup insan silo benzeri bir yeraltı üssünde yaşamaya mahkûm olmuş. Toprağa diklemesine gömülmüş bir üs bu ve her katında farklı şeyler var. En altta pazar, ortada çiftlikler, daha üstte koğuşlar vs. En üstte çöl hâline gelmiş dış dünyayı izlemelerine olanak sağlayan bir kafeterya var. Dışarıya çıkmak kesinlikle yasak çünkü silonun havasına radyasyon bulaşma tehlikesi var. Büyük bir suç işleyen herkes ölüm cezasına çarptırılıp dışarıya yollanıyor. Kendilerinden dışarıya bakan tek kameranın camını silmeleri isteniyor. Zaten birkaç dakika içinde ölüveriyorlar. Kitap boyunca böyle bir düzende yaşayan insanlar, dünyanın neden bu hâle geldiği ve niçin kendilerinden başka hiç kimsenin hayatta kalmadığı gibi konular leziz bir gizem, entrika ve gerilim eşliğinde anlatılıyor.
Eskiden Kayıp Rıhtım için yazdığım inceleme şurada:
http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/silo-bir-yeralti-edebiyati/
Şurada da ön okuması var:
![]()
Hurin’in çocukları alacaktım dün DR de tadilat var diye alamamıştım, iyiki alamamışım. Bulursam eski kapaklisini alırım yani, son günlerde bir kaç yerde ucuza görmüştüm.
Yeni baskı çıkınca eskileri de ucuzlatmışlar. Yoksa piyasa da ucuza vardı ama ciltlileri mi pahalı idi? 








