Alfa Çehov ciltsiz baskıların kapakları daha güzel gibi bence ya. Ha tabii ciltli alacağım yine orası ayrı.
Aylardır bu kitaplar listemde. Bir türlü sıra gelmemişti ve sürekli ertelemiştim. İyi ki ertelemişim
Yine çok sıkılacağız desenize. Ben bu kardeşleri resmen okuyamıyorum ya.
Kıyamete Bir Milyar Yıl’ı okudum bir tek Stugratskilerden. Kısa olmasına rağmen sonunu zor getirdim. Uzayda Piknik’e son bir şans daha vermeyi düşünüyorum. Umarım övüldüğü kadar vardır.
Bkk’da kaç kitabı oldu bu iki kardeşin? Keşke daha önce kitabı basılmamış yazarları dahil etseler seriye (Harlan Ellison, Poul Anderson gibi).
Sıradaki kitap 5. olacak. Kıyamete Bir Milyar Yıl gerçekten bitse de gitsek dedirtmişti bana da. Seride yer alan Strugatski kardeşlerin kitapları:
Kıyamete Bir Milyar Yıl
Pazartesi Cumartesiden Başlar
Tanrı Olmak Zor İş
Uzayda Piknik
5 kitap çok olmuş bence. Oysa Arthur C.Clarke ve Heinlein gibi ünlü bilimkurgu yazarlarının bile sanırım ikişer kitapları var seride.
Namusçular’ı bayağıdır bekliyordum görünce acayip mutlu oldum.
Açıkçası artık İthaki’nin Bilimkurgu Klasikleri konusunda sürekli beklenenden farklı davranmasına çok sıkıldım (Ray Bradbury basılmayacak denip basılması, Asimov ayrı seri, Wells ayrı seri, bilimkurgu - bilim kurgu tartışması). İsterlerse 25 Strugatski kitabı da basabilirler
Heinlein üç kitap.
Yıldız Gemisi Askerleri
Yaban Diyarlarda Yabancı
Ay Zalim Bir Sevgilidir
Ön yargıları çok anlayamadım, benim çok beklediğim bir kitaptı Yokuştaki Salyangoz. Uzun zamandır baskısı da yoktu zaten.
Ben de bekliyordum, zaten Strugatski kardeşleri de çok seviyorum. Fazlasıyla sevindim bu habere.
Strugatski kardeşlerin Uzayda Piknik hariç tüm kitaplarını okudum. Mesajlarına falan lafımız yok güzel yazıyorlar ama kitaplar akmıyor ya.
Evet, Yaban Diyarlarda Yabancı’yı unutmuşum.
Ben de çok memnun oldum, beklediğim bir kitaptı. Strugatski Kardeşler de çok iyidir. Özellikle Tanrı Olmak Zor İş serideki en iyi kitaplardan bana göre.
Konusu bile zor anlaşılıyor. İletişim Yayınlarının baskısındaki kitap tanıtım bölümü;
Yokuştaki Salyangoz, biri cehaletin diğeri bürokrasinin hüküm sürdüğü bir dünyada insanca bir yaşamın ve bilginin hasretini çeken iki entelektüelin öyküsü. İki kahraman roman boyunca hiç karşılaşmazlar; ama Kandid’i bitmeyen arayışının başına, Pepper’i ise iktidar koltuğuna getiren yazgıları aynı tutku tarafından belirlenir: Karanlık ve gizemli orman. Kahramanların seçimlerinde, modern entelektüellerin yüz yüze olduğu iki alternatif, görmek mümkündür: İktidarın kışkırtıcılığı karşısında bilimsel mesafenin korunması.
Yer yer ağır bir kasvete bürünen bürokrasi betimlemeleriyle, akademisyenlerin, fanatizmin, hatta bilimkurgu türünün kendisinin alaya alındığı ince ironisiyle Yokuştaki Salyangoz, yazarların olgunluk dönemi eserleri arasında farklı bir yere sahiptir.
Gene Wolfe’nin seriyi ne zaman devam ettirmeyi düşünüyorlar acaba. Tamam anlarım satış stratejisidir, genel planlamadır da yani şu yarım seri ekleyip devam ettirmeme olayına akıl erdiremiyorum bir türlü. Hadi Dune için çevirmeni bahane ediyordun, Gene Wolfe neden gelmiyor? Çok sinirleniyorum; Netflix’ler, gündeme dayalı kitaplar öne çekiliyor da bizlerin uzun süredir beklediği ve basılacağı söylenen eserler niye gelmiyor? Nasıl olsa bekliyorlar, ne zaman bassak alırlar kafasındalar muhtemelen. Ülkede eleştiriye açık enstitülerin hepsinin içerisine nüfuz etmiş bu aynı bozukluk. Bir de gidip fiyatları artırıp kağıt kalitesini düşürüyorlar. Tuvalet kağıdına kitap basıp fiyat artırmalarına da ayrı deliriyorum. Son kitapların kalitesizliği bakarak bile anlaşılabiliyor.
Ön yargı, okumadığımız yazarlar hakkında olabilir.
Bu sorulmuştu çeviriler hazır 3.kitap şubat mart denmişti diye hatırlıyorum.