Youtube Caddesi

Aynen bunun okunması daha zor gibi :joy: Şu yabancıların baskılarına bayılıyorum ama çok güzel basım yapıyorlar. Keşke bizde de böyle baskılar olsa diyeceğim ama bizde çok astronomik rakamlara çıkar :slightly_smiling_face:

Araç takaslı olur bizde.

1 Beğeni

Böbrek kabul ederler mi :joy:

Özledim bülüyo musun

1 Beğeni
2 Beğeni
2 Beğeni

Güzel olmuş :cowboy_hat_face:

1 Beğeni

Belki bu forumda daha önce paylaşılmıştır ama ben yeni gördüğüm için bugün paylaşıyorum. Youtube’daki Shockvoice kanalının Matrix hakkında çok beğendiğim bir video serisi var. Özellikle de benim en çok dikkatimi çeken Zion ve makineler şehrinin bulunduğu gerçek dünya denilen yerin gerçekliği ikinci filmin sonundan itibaren bayağı tartışılmaya başlanmıştı. Bu video da bu konu hakkında.

4 Beğeni

Uzun bir video olduğu için belli bir bölümü paylaştım ancak belki olmamıştır diye attığım kısmı tekrar belirteyim. 1:08:40 tan itibaren Mazlum Çimen’in balet olması ve o zaman ki dönemi aktarıyor. Keyifli bir sohbet olmasının yanında hayata dair çok anlamlı bir kesit olduğu için paylaşmak istyorum.

Efsane olmuş :rofl:

1 Beğeni

Çoğu korku filminden daha korkunç bir videoydu.

Arada bir gülmek için açıp izlerim. Yüzüğü Gimli’nin yok ettiği alternatif senaryo:

1 Beğeni
1 Beğeni

Bu efsaneyi kimler hatırlıyor?

Bir zamanlar Windows, günümüzdekinden çok daha problemli bir işletim sistemiydi. Binlerce çeşit hata vardı ve Microsoft zaman ve emek harcayıp bu hataların neredeyse hepsi için hata iletisi penceresi ve hata sesi tasarlamıştı. Bunu yapmakla uğraşacağına sistemin daha az hata vermesini sağlasa daha iyi olmaz mıydı?

Windows’ta o kadar çok hata sesi vardı ki insanlar bu seslerden müzikler yapıp yayınlamaya başlamışlardı. Bu da en meşhurlarından biridir.

6 Beğeni

Cem Yılmaz | Erol Evgin Show (TRT, 1995)

baba, baba, baba… <3 <3 <3 <3

1 Beğeni
4 Beğeni

Amerika’ya kaçak giriş hakkında güzel bir belgesel olmuş. Gerçekleri anlatmışlar. Türkiye’de bu konuyu anlatan pek çok kişi masal anlatıyor. “Meksika’ya gidiyorsun, sınırı sorunsuz geçiyorsun. Amerikan polisi seni bir süre “misafir” ediyor. Sonra serbest kalıyorsun. Hayırlı olsun, artık Amerika’dasın.” Hep bu şekilde anlatılıyor. İşin zorluklarını ve çoğu zaman mutlu sonuçlanmadığını hiç anlatmıyorlar. Bir sürü insan da bu yalanlara inanıp bu yola giriyor ve bu belgeselde anlatılanları yaşıyor.

Kronik sorunlu olmasa harika bir telefondu. Bazı giderilemeyen sorunları vardı ama dönemine göre müthiş f/p telefon. Özlendi.

Sigara yasak olmasa şimdi sabaha kadar bir paket biterdi de işte… neyse.

Tespitlere tamamen katıldığım bir video olmuş. 1999 sadece sinema açısından efsane bir yıldı. (Aslında başka açılardan da öyleydi) Şu bir yılda üretilen filmlere bir bakın, bir de günümüzdekilere bir bakın. Aradaki kalite farkı devasa.