Egwene biraz değişiyor ama Nynaeve değişmiyor. Serinin başında neyse sonunda da o.
Egwene konusunda insanlar ikiye bölünmüş durumda. İlerleyen kısımlarda %50 çok seviyor %50 nefret ediyor. Nynaeve konusunda ise ileride keşke daha fazla Nynaeve bölümü olsa diyeceksiniz Süper bir karaktere dönüşüyor. Perrin ise tam tersi, bölümleri bitse de kurtulsak diye bekliyorsunuz. Ha tabi bunun sebebi tam olarak Perrin değil.
Kim kimle evlenecek kısmında pek fazla ters köşe yok. Şuan kimin kiminle evleneceğini düşünüyorsanız %90 doğru çıkacak.
Bu konuda sanki bir tane var gibi. Hatta zorlarsak 3 tane de diyebilirim. En azından ilk başta kimsenin aklından geçmediğinden eminim bu üçünün.
Tüm seriyi okudum ve Nynaeve ve Lan favorim. Keşke ikisini de daha fazla okuyabilseydik. Seriyi okuduğunuzu varsayıp spoilerlı yazıyorum. Bitirmeyenler bakmasın. Hele son kitapta son savaş kısımlarında iki karakter de muhteşemdi. İki karakterin de sonu çok güzeldi. Çok mutlu olmuştum. Özellikle Lan’in savaşa atını sürerken Mandarb’a yakında savaş görmeyeceksin dostum demesi ve bunun gerçek olması. Son savaş kısımları o kadar duygusaldı ki Mandarb ölseydi üzülürdüm. Egwene’e ise Beyaz Kule’de Amyrlin olduğu kısımlara kadar gıcık oluyordum. Özellikle Nyneave’e patronluk tasladığı kısımlarda. Sonradan Egwene’i de sevmeye başladım. Son Savaş’ta öldüğü kısımlar çok üzücüydü. Kızım Gawyn’le bu kadar oynarsan sonra kavuşur kavuşmaz ölürsün işte. Zamanın olmaz.
Noktasından virgülüne kadar katılıyorum.
Özellikle Nynaeve Lan’ı kuzeye savaşa götüreceğim dedikten sonra tam yeri hatırlamıyorum uzak bir yere bırakması ve Lan’ın gideceği yol üstündeki her kasabaya gidip Lan için adam toplaması kısmını çok sevmişimdir.
Will he ride alone benim de en sevdiğim sahnelerdendir.
Aynen bu şekil okudum oraları. Hahhaha
Bayılarak okuduğum anlardan biri.
Benim “will he ride alone?” sahnesi ilk beşime rahat girer. Okurken, en gaza geldiğim andı.
Evde bağırarak okumuştum. Zaman Çarkı ne güzel şeysin sen.
Ne yaptınıiz siz yaa. O sahneyi bulup tekrar tekrar okumak istiyorum, sonra da tüm Lan bolumlerini. Dertli başıma dert eklediniz.
Varolun. Tai’shar Malkier
Tai’shar Manetheren.
The Golden Crane flies for Tarmon Gai’don!!
Bu fragman daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum.
Büyük Av 37.bölüm ‘‘Olabilecek Olan’’ da bir şey farkettim. Bildiğiniz gibi bu bölüm kitabın en iyi bölümlerinden biri. En son Rand ''bir çiftçiydi, askerdi, marangozdu… kısmında ingilizce çeviride olup, Türkçe’de hiç geçmeyen bir cümle farkettim. Egwene, stern-faced in stole of Amyrlin Seat, led Aes Sedai who gentled him. Bu hiç geçmiyor Türkçe çeviride direkt atlanmış. Çok büyük bir şey değil ama yine de bir nüans katıyor. Biraz üzücü, direkt bir cümlenin yok olması. Farkeden var mıydı bunu daha önce ?
Edit : Acaba böyle bir cümle direkt yok oluyorsa ve biz farketmiyorsak daha neler neler kaçıyordur diye merak etmiyor değilim.
İngilizce okuyan arkadaşlarım Türkçe çevirisinde bazı bilgilerin kaybolduğunu falan söylüyor. Ayrıca edebi olarak daha güzelmiş sanırım İngilizce hali. Benim en belirgin farkettiğim şey ise ingilizcede akraba katili anlamına gelen kinslayer kelimesini Türkçe’de kardeş katili yapmışlar. Bunu ilk bulduğumda baya garipsemiştim.
Normalde karton kapaklı Dünyanın Gözünde düzeltilmişti, Soykatili’ne çevrilmişti ama ikinci kitapta yine Kardeşkatili’ne geçiyor. Sinir bozucu birazcık. diğer kitaplarda Soykatili mi Kardeşkatili mi bilmiyorum ama gösterilen özen açısından üzücü bir durum. Zaten genel olarak, 2.kitap başka çevirmen tarafından yapıldığı için çeviri zor anlaşılıyor, bazı yerler hiç anlaşılmıyor hatta, ne diyor bu ?’’ diyorsun. Keşke bu kadar baştan savma yapılmasa.
Baya şeyin çevirisi değişiyordu seri boyunca ya. Çok iyi bir çeviri yok kesinlikle