“Zaman Çarkı döner, Çağlar gelir ve geçer, efsaneleşen anılar bırakır. Efsaneler solarak mit olur ve onları doğuran çağ yeniden geldiğinde mitler bile unutulur. Bir Çağ’da, kimilerine göre Üçüncü Çağ’da, henüz gelmemiş, çoktan geçip gitmiş bir Çağ’da, Puslu Dağlar’da bir rüzgar yükseldi. Rüzgar bir başlangıç değildi. Zaman Çarkı dönerken ne başlangıçlar, ne de bitişler vardır. Ama bir başlangıçtı.”
Şimdiye kadar okuduğum en başarılı epik fantastik seri olduğunu düşündüğüm Zaman Çarkı’nı sevenler burada mı? Hangi karakterleri seviyorsunuz? Geçmiş veya gelecek çağlarla ilgili neleri merak ediyor, neler düşünüyorsunuz? Komple Zaman Çarkı konuşalım buralarda.
Zaman Çarkı gerçekten büyük ve bol karakterli bir seri.
Seriyi bitireli daha birkaç ay oluyor, bu yüzden görüşlerim çok taze.
Çark’ın tamamı sıkıcı kitapları olsa da yine olsa yine okurum. Ve seride en çok arada kaldığım karakter Egwene’dir, hem seviyorum hem gıcık oluyorum.
Nynaeve sert bir karakter, davranışları beni biraz sinir etse de Rand için çok şey yaptı, Egwene’den daha çok.
Bunun en büyük örneği
Dokuzuncu Kitapta Saidin’i temizlerken neredeyse canından olmasıdır bence.
Öte yandan Egwene çoğu durumda karşısındaki insanların tepkilerini kopyalayarak yaşıyor. Bu kızın cidden kendine özgü bir gücü ve masumiyeti var aslında, ama sürekli arada kalıyor ve kendi gücünü kullanmak yerine klasik bir Aes Sedai gibi davranmaya çalışarak bunu bastırıyor. Oysa son kitaplarda ne de güzel işler yapmıştı öyle, Aes Sedai tavırlarını bırakabilseydi bambaşka bir Egwene görebilirdik bence.
Öte yandan bu konuda Elayne’i takdir ediyorum vallaha, kızın ağzından beni kahkahalarla güldüren küfürler eksik olmuyor.
2 Beğeni
D-San
(Mrs Saturn (Af Bri, Elentâri) " İyi uyu ve Ev'i düşle. ")
5
_Zaman Çarkı başlığını görür görmez damladım. Lise dönemlerimde ilk kitabını okuyup bırakmışım hatta kitaba notlar bile almışım zamanında görünce şaşırmıştım. 2 sene önce tekrar okumama vesile oldu Şafakla Gelen. Benim tek kelimeyle muazzam bulduğum seridir. _
_Sadece ooo güzel, lezzetli diyerek başlayıp, 2. harika, 3. muhteşem, 4. inanılmaz diyerek devam ettiğim her kitapta gittikçe muazzamlaşan başka bir seri daha yok şahsımca; gerek kurgusu, gerek karakterleri olay örgüsü., dokusu size yaşattığı o hisler… _
_Benim en kutsalımdır kendileri. Yazılacak, söylenecek o kadar çok şey var ki, hangi birini söylesem anlatsam bilemedim şu an. Seri ile ilgili epey projem var; şarkı coverları ve beni en çok etkileyen bölümlerin çizimleri, ayrı olarak karakter çizimleri de yapacağım tabi. Kalan projeler sürpriz olsun şimdilik _
_ Okumayanlar ya da yeni başlamış olanlar için ne söylesem spoiler vermiş gibi hissedeceğim sanki. Konuşulanlara göre her zaman buralarda olacağım. _
5 Beğeni
D-San
(Mrs Saturn (Af Bri, Elentâri) " İyi uyu ve Ev'i düşle. ")
6
Ve her kitabın bir okuma yaşı olduğunu savunanlardanım. O yüzden belli bir yaşın altında olanlar okumamalı bence Zaman Çarkı’ nı
1 Beğeni
D-San
(Mrs Saturn (Af Bri, Elentâri) " İyi uyu ve Ev'i düşle. ")
7
En sevdiğim karakterlerden bazıları
Rand, Min, Egwene, Perrin, Lan, Mat Cadsuane , Birgitte Silverbow
LANFEAR
Şuan tekrar okumakta olduğum seri öyle ki tekrardan 8. kitaba geldim ve ne oluyor yine biticek bu seri diyorum kendime; ilk okuduğumda baya sarsmıştı bitimi. Bence kitapların bu kadar uzun olması seriyi bambaşka boyuta taşıyor, o kadarki karakterleri en yakın arkadaşınışmışcasına tanıyorsunuz. Rand gibi bir karakter bir daha gelmez sanırım
@D-San, bana kalırsa yaş değil de okuma geçmişi diyebiliriz bence ona.
Neyi kaldırabileceğinize bağlı olarak değişir bence, ki bu her kitap için geçerli.
Ve bu arada ben iyi kötü kavramının seride işleniş biçimine de hayran kaldım açıkçası.
Özet
Işığın Evlatları’na bakın mesela, ışık altında hiçbir zorbalıktan kaçınmıyorlar ve sadece kendi bildiklerini doğru kabul ediyorlar.
Ya da Rand’ın sona doğru geçirdiği değişimleri ele alalım, adam sırf Graendal’ı öldürmek için koca bir kaleyi şerateş’le yaktı, ölüm emirleri verdi.
Aes Sedailer için de geçerli, bana kalırsa efsaneler çağındaki Aes Sedailer daha naif duruyor şu ankilere göre.
Ama en sonda iyiliğin ve kötülüğün dengede durması fikri çok güzel veriliyor, Elayne’e bakarken Rand’ın nasıl dehşete düştüğünü hatırlıyorum da…
Yalnız terkedilmişler arasında en mantıklı kişi Moridin, tamam adam sıyırmış etmiş ama en sonda her şeyin yokluğa çıkacağını bilerek kabul etmiş, Graendal ve diğerleriyse sırf güç istiyor.
Bu konuda sizin fikirleriniz neler?
1 Beğeni
D-San
(Mrs Saturn (Af Bri, Elentâri) " İyi uyu ve Ev'i düşle. ")
10
Aslında kastettiğim biraz da oydu. Bütün fantastik serileri okuduktan sonra başlamak en mantıklısı bana göre ve tavsiyem de bu yönde. Çünkü Zaman Çarkı’ ndan sonra hiçbir seride o tadı, o muazzamlığı bulamıyor insan. Hiç bitmeyecek bir yolculuğun bitişi gibi, boşluğa düşüyorsun ve o boşluk gerçekten de ürkütücü.
Olağan kahraman odaklı fantastik kurgulardan biraz farklı bir rota izliyor Jordan. Dişil ve eril denge, eril yarının kirlenmesi sadece kadın kullanıcıları hayatta bırakması, kadınların egemen olması… Kadınların o güç ile olan yolculuklarının işlenişi harika. Desendeki hikaye ve karakter gelişimi, Işığın ve karanlığın dengesi başta dağınık gelse de, hepsi derin ve etkileyici bir sonuca bağlanıyor her seferinde.
Terkedilmişlerden en çok Lanfear’ ı seviyorum ve bazı yönlerden kendime benzetmiyor değilim Zaman zaman gözlerimi kapatıp içim de gizli olan saidar a ulaşmaya çalışmadığım da yok değil.
Rand’in Lews Therin ile çekişmesini okumaktan hep keyif almışımdır. Gerçi bazı insanların aksine benim seride beğenmediğim kısım yok zaten . Eski foruma yazmıştım şu sözü, burada da bulunsun istedim:
“Mustn’t use that. Threatens the fabric of the pattern. Not even for Ilyena? I would burn the world and use my soul for tinder to hear her laugh again.”
Onu kullanmamalıyım. Desenin dokusunu tehdit ediyor. Ilyena için bile mi? Onun kahkahasını bir kez daha duymak için tüm dünyayı yakarım ve odun olarak ruhumu kullanırım.
Bu seriye çok güzel çok güzel deniyor ama gözümü karartıp da bir türlü başlayamadım. Bir tatil olsa bir şey olsa da topluca alıp başlasam diyorum senelerdir ama diğer kitaplardan fırsat bulamıyorum. Bir seneliğine kimse yeni kitap çıkarmasın lütfen benim zaman çarkı okuyabilmem için
1 Beğeni
D-San
(Mrs Saturn (Af Bri, Elentâri) " İyi uyu ve Ev'i düşle. ")
17
Yukarıda da yazmıştım, bütün fantastik serileri okuyup öyle başla okumaya
Başladığın zaman istesen de elinden düşüremeyeceksin o yüzden gözün korkmasın, hemen bitiyor. Ne zaman bitirdim diye şaşırıyor ve üzülüyor insan
Her ne kadar seveni çok olsa da eminim beğenmeyen insanlar var Zaman Çarkı serisini, söyleyebileceğim şey şu ki: Objektif olarak konuşursam güzelce ilmek ilmek işlenmiş bir dünyası var (ve bir hayranı olarak ben uzun uzun okumaya bayılıyorum) ama editörlük konusunda Robert Jordan’a fazla müsamaha gösterilmiş açıkçası. Kısaca söylemem gerekirse bazı yerleri insanı boğabilir. Yani beklentinizi çok çok yüksek tutmanıza gerek yok, iyi bir kitap serisi olduğu tartışmasız olsa da tabii ki eksiksiz değil. Son olarak şu sözü paylaşarak anlatmaya çalıştığım noktayı biraz daha açıklayayım:
“Human taste is as varied as human fingerprints,” Wit said. “Nobody will like everything, everybody dislikes something, someone loves that thing you hate—but at least being hated is better than nothing. To risk metaphor, a grand painting is often about contrast: brightest brights, darkest darks. Not grey mush. That a thing is hated is not proof that it’s great art, but the lack of hatred is certainly proof that it is not.”
“İnsanların zevkleri, parmak izleri kadar farklılık gösterir.” dedi Akıl. “Hiç kimse her şeyi sevmeyecek, herkes bir şeyi beğenmez, birisi o senin nefret ettiğin şeyi seviyor, ancak en azından nefret edilmek hiçbir şeyden iyidir. Mecaz yapmak riskini alarak, ihtişamlı bir tablo genellikle tezat ile ilgilidir: Parlakların en parlağı ve koyuların en koyusu. Gri bir bulamaç değil. Bir şeyden nefret ediliyor olması onun harika bir sanat eseri olduğunun kanıtı olmasa da, nefret edilmemesi harika bir eser olmadığının şüphesiz kanıtıdır.”