İlknokta’da Zaman Çarkı ilk 5 kitap (karton kapak) %50 indirimde şu an. Ama Zaman Çarkı’na bulaşıp bulaşmamakta kararsızım (bulaşmak olumsuz anlamda kullanılmamıştır).
Sadece ilk kitabı okumak, seriye devam edip etmeme konusunda bir fikir sahibi olmamı sağlar mı?
Keşke kitaplar ile dizi farklı konuda değerlendirilseydi.
Ben sağlamayacağını düşünüyorum. Hikaye 2. kitaptan itibaren kendi rayına oturmaya yöneliyor. (Böyle garip bir ifade kullandım ama nasıl anlatsam bilemedim. 6. kitapta ancak rayına oturmuş gibi bir hali vardı hikayenin. 
) İlk kitap LoTR’a oldukça benziyor bunun aksine. Genel olarak ilk 3 kitap öneriliyor sanırım. Devam ederim derseniz de ilk 6 kitap bir eşik noktası. Ondan sonra da sanırım 8-9-10. kitaplar son eşik.
Genelde 6’dan sonra çok bırakan olmuş ama ben 7’ye de başlayıp çoğundan almadığım keyfi aldım ilk 250 sayfasında sanırım. Ondan sonra araya kitaplar girdi derken öyle uzaktan bana bakıyor ama devam edeceğim.
Ben karton kapak almanı tavsiye etmiyorum. Aslına bakarsan bir kitabın ciltli hali varsa direkt ciltlisinin alınmasından yanayım. Kitaba gelecek olursak 1. kitabı okuyup seriye devam edip etmeme kararınla ilgili hiç kimse bir şey söyleyemez sanırım. Çünkü senin neyi sevip sevmediğini bilmiyoruz. Bunu senin deneyip karar vermen gerekiyor. Yanılmıyorsam ilk üç kitap LOTR’a çok benziyordu. Serinin asıl açılmaya başladığı yer 2. kitap. Sonra konu bambaşka bir yere doğru gidiyor. WoT uzun bir maraton seni uzun uzun betimlemeler aynı hatırlatmayı defalarca ve defalarca kez okumak yormayacaksa bir şans vermeni öneriyorum.
Bir de seriyi roller coaster’a benzetenler var. Falanca kitaba kadar iyi sonra çöküyor gibisinden. Ben okurken pek böyle bir şeye rastlamadım. Her cildinin içinde var böyle yerler. Yer yer sıkıyor sonra da vites yükseltiyor. Baştan sonra üst kademede bir kitabına henüz rastlamadım.
Olurda başlarsan sana bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Araya başka kitap sokma. Başladığın gibi hedefe ulaşmaya çalış. Ben araya başka kitaplar soktum. Sonra haliyle unuttum bazı şeyleri. Bir de ben okurken not alarak okuyorum. 
Notlarımı okuduktan sonra devam ettim. Şu an 12. kitaptayım. Sen de okursan mutlaka notlar alarak oku. Ya da internetten okuduğun kitapların özetlerine bak. 
Aslında soruyu sormamdaki amaç ilk kitabın tüm seri hakkında -aşağı yukarı- bir fikir verip vermeyeceğini anlamaktı. Yoksa tabi ki forumda çoğu insan bir diğerinin neyi sevip sevmediğini bilmiyor. Bilirsiniz bazı serilerde ilk kitap, serinin kalanı hakkında net bir fikir verebiliyor. Bu arada detaylı açıklama için teşekkürler.
Ama anladığım kadarıyla ilk kitap LOTR’a benziyor, sonraki kitaplarda seri yavaş yavaş açılmaya başlıyor. Sanırım en azından yazarın dilini öğrenmek açısından ilk kitabı alacağım.
Teşekkür ederim @GKS @Artorias @Kvot
Bir ankette Matrim Cauthon olacak ve onun dışında birine oy atacağım? İmkansız bir durum. Haksız rekabet olduğundan onu koymamalıyız bence. 
Sonradan düzgün ve sevilebilecek bir karaktere dönüşse bile Shaidoların yaptıkları yüzünden Mat’i affedemiyorum ve tek affedemeyen benim galiba 
Shaido problemi olmasa her şey çok daha basit olurdu canım Rand’ım için.
Shaido mevzusunu hatırlamayanlar için: Mat kendini kural dışı saydığı için Asmoedana Rhuiedan ve özellikle erişim anahtarları hakkında bilgi verdi, Asmoedan normalde tuzağı anlayınca kaçacak bir tipkin erişim anahtarı için şansını zorladı. Sonraki olayları zaten biliyorsunuz
Şu Mat fanatizmini anlamıyorum artık. Gerçek üstü bir şansı olması dışında kendine has kayda değer pek bir özelliği yok bence.
Serinin en renkli karakteri. Bu durum öyle kahraman ya da bazı fantastik güçleri olduğu için değil de sorumsuz, beladan kaçan ama hep belaya bulaşan, muzip, inanmadığı şeylere arkadaş hatırına dahil olan vs vs bir karakter olması nedeniyle diyorum.
Bence serinin en gerçek karakteri Mat.
Yani ben de Mat’i sevsemde gereksiz bir fanatizm olduğunu düşünüyorum hele Egwene gibi karakterler yerin dibine gömülürken Matrim’e fandomun altın çocuğu muamelesi yapılması birazcık ilginç. Benim için de Mat iyi hoş olsa da hikayesi Egwene veya Rand kadar etkilemedi. Hatta diğer ana karakterlerimize göre çok Mary Sue kalıyor. Dezavantajı olmayan biri olması beni birazcık uzaklaştırıyor karakterden.
Ben de Mat karakterinin bir miktar abartıldığını düşünüyorum. Ama 6. kitaptaki hali güzeldi. Küçük bir çocuğu falan sorumluluğuna aldı.
Mat benim en sevdiğim ikinci karakter ve bunun birçok sebebi var ama bende biraz abartıldığını düşünüyorum. Hikayesi müthiş ona lafım yok ama cidden bir Rand kadar egwene kadar değil hikayesi.
Mat’i ben yalnızca Perrin ile kıyaslıyorum. Spoiler olmasın şimdi, burayı işaretleyeyim.
Diğer karakterlerle de farklı açılardan kıyaslanabilir tabi ama Mat ile Perrin’in kıyaslanması Messi ile Ronaldo’nun kıyaslanması gibi, Messi ile Suarez’in veya Ronaldo ile Benzema’nın kıyaslanması gibi değil.
Çünkü ikisinin de hikayedeki esas görevleri aynı: Son Savaş’ta Rand’in arkasını kollamak, Rand’in yetişemediği işleri halletmek. Yani Rand Seçilmiş Kişi ise, Mat ve Perrin de Seçilmiş Kişinin Vekilleri gibi bir şey. Eğer Rand’in başına bir şey gelmiş olsa, bence Perrin de Mat de onun görevini tamamlayabilecek yegane kişiler.
Mat ve Perrin, ikisi de öyle ya da böyle yapılması gerekeni yapıyorlar. İkisine de arkanızı emanet edebilirsiniz. İkisi de şahsi kazanım peşinde değiller. İkisinin tek farkı tarzları, ki çok farklılar.
Ben de şöyle iki anket yapayım:
1. Bir oğlunuz olsa hangisiyle yakın arkadaş olmasını isterdiniz:
0 oylayanlar
2. Bir kızınız olsa hangisiyle evlenmesini isterdiniz:
0 oylayanlar
Valla ben Zaman Çarkı’nı henüz okumadım ama bir kız babası olarak değil Mat veya Perrin, herkes uzak olsun mümkünse.
Perrin’i severdim ta ki Faile adlı kadın ortaya çıkana kadar. Perrin, Faile’si yanında olsun da dünyaya ne olursa olsun diyen biri olup çıkmış benim de sinirimi bozmuştu. Sonlarda yine de sevmiştim gerçi.
Mat ise kahraman olmaya hiç gönüllü değil ve muzip, beni en çok güldüren oydu diye hatırlıyorum ve yukarıda bahsedilmiş bence de en gerçekçi karakter o.
“Bazı adamlar,” dedi Selene bakışlarını Rand’ın elinden almadan, “büyüklüğün peşinden koşmayı seçerken, diğerleri buna mecbur olur. Mecbur olmaktansa seçmek her zaman daha iyidir. Mecbur olan bir adam, asla kendi kendisinin efendisi olmaz. Onu mecbur edenlerin iplerinde dans etmek zorunda kalır.”
Büyük Av s.247 ( Karton kapak )
Okuması en keyiflisi de Perrin’in bölümleri benim için. Delikanlı, kaprissiz, ağır adam.
Bir de hikayenin sonundan çok kim kiminle evlenecek onu merak ediyorum.