Ayrıca arkadaşım eğer seriyi çok sevdin karakterlere çok bağlandıysan o kadar boşluğa düşebilirsin ben de düşmüştüm hatta hala var biraz burukluk hangi seriye başlayacak olsam yeni bir ilişkiye başlamaktan korkar gibi biraz çekingen davranıyorum yani boşluğa düşmek çok normal hatta zaman çarkı serisini çok sevip de boşluğa düşmeyen ben bir tek seni gördüm.
Ayrıca bir kitap karakterine aptalca deme hakkını nerden alıyoruz söyle de oradan izin alalım yani saçma sapam bir şey söylemişsin. Karakter serinin en başından beri oksijen israfı yapıyor yok Rand şöyle kötü yok böyle kötü iblisin teki Elayne söylüyor yanındakiler söylüyor ikna edemiyorlar mal mal takılıyor ortada Elaida’nın kuklası oluyor. Son savaşta da en kilit karakterin neredeyse başarısız olmasına neden oluyordu. Yani karakter aptal mı aptal, serideki tek amaçsız boş karakter mi öyle.
Hak olayını saçma demişim haklısınız, ama karakterin aptal olmadığını açıklamaya çalıştım. Gaywn’in, Rand’ı kıskandığını fark ettiği bölümü de tekrar okumanızı tavsiye ederim. Empati yaptığımda mal mal davranışlarının sebebini anlayabiliyorum. O davranışları malca, haklısınız.
Seriyi kesinlikle çok sevdim, karakterler de çok hoş ama yine de yoğun bir etki bırakamadılar. Kral Katilinin Kvothe’si, Sissoylunun Kelsier’i gibi etkiler bırakamadı. 1.5 ay günde 300 sayfa geçtikten sonra bıkmak üzereydim. Belki ayda 2 kitap şeklinde okusaydım, o boşluğa düşebilirdim ama bilemiyorum.
İlk kitabı hatırlayanlar var ise şunu sormak istiyorum. Başlangıçta Min’in gözleri Egwene’in gözlerinden bile büyük şeklinde betimleniyor. Sanırım yazar bu olayı unutturmak istemiş. (Çok önemli bir konu olmasa bile karakterin genel görüntüsü değişiyor) Çünkü diğer kitaplarda hiç bu şekilde betimleme yapmamış. Ve kitapta bunun gibi bir sürü, ileride değişen şeyler var. Bunların hepsi çeviriden mi kaynaklanıyor, yoksa yazarın yazım şekli mi değişmiş?
Tarihte de Gawyn miydi Kral Arthur’u kıskanan? Sanırım oydu. 14 kitap boyunca köstek olacağına destek olsaydı belki bambaşka şeyler olabilirdi. En azından Elayne’ın yanında olsaydı…
Siz seriyi çok sevmemişsiniz olabilir ben ise Sissoyluyu ve Kralkatilini de çok seviyorum ama halabenim için en iyisi Zaman Çarkı.
Zaman Çarkının yeri ayrı. Çünkü Zaman Çarkı okurken diğer serilerin ne denli basit olduklarını çok iyi bir şekilde anladım. Witcher 5. kitap rafta duruyor ama Zaman Çarkından sonra basit geliyor hikayesi, okuyasım kaçtı.
Bahsetmeye çalıştığım Kelsier’in veya Kvothe’n, Zaman Çarkındaki diğer karakterlerden daha büyük etki bırakmasıydı, seri olarak daha iyi oldukları değil.
Ah, o Kelsier var ya Kelsier olmayınca seriye devam edesim gelmiyor “Ben umutum” sözleri hep aklımda yankılanıyor, ama yanlış başlık uzatmayayım (sissoylu 1.kitap okumayan açmasın)
Bence de tam tersi BS daha yaratıcı yazıyor konular olaylar daha yaratıcı dünyası daha yaratıcı ama karakterlere RJ gibi dokunamıyor onlar gibi yediremiyor bize ve kültürleri ülkeleri RJ kadar iyi veremiyor gibi. Ben Rand, Mat ve Perrin karakterini başka hiçbir yerde görmedim onlar kadar yakın olmadım hiç kişiden kişiye değişiyor demek ki bu.
Bana göre de çok sıradan. En azından 6 cilt için öyle. Buraya kadarda en iyi karakter gözümde Moiraine idi. Ama 3 en yakın arkadaş yola çıkıyorlar ve neredeyse 6 cilt boyunca hiç birbirleri ile dertleşmiyorlar. Ne zaman biri bir kız görse hepsi birbirlerine Mat olsa, Perrin olsa, Rand olsa kızların dilinden anlardı falan. Birbirlerinin sırtına vuran bir arkadaşlık sahnesi hiç göremedim.
İşin özü ben hiç ısınamadım Zaman Çarkına.
Edit: Seriyi bitireceğim kesinlikle, şuan beni tek çeken son 3 kitapta ki vaad ettiğiniz heyecan.
Sahi @Ishamael sen söyleyince bir baktım. Kral Arthur efsanesini hatırlatan bir çok şey varmış seride.
Gawyn karakteri Kral Arthur efsanesindeki Gawain’i çağrıştırıyor fazlasıyla. Egwene de Guinevere oluyor o halde. Nasıl ki Egwene İki Nehir’de büyürken hep Rand’la evleneceğine inandı, sonra Gawyn’e aşık oldu.
Rand ise Kral Arthur oluyor. Ama Artur Paendrag da var seride.
Kral Arthur’un annesinin adı Yigraine/Igraine. Rand’ın gerçek annesinin adıysa Tigraine.
Mordeth karakteriyle isim benzerliği olan Morded /Mordred var bir de. Morded, Arthur’a karşı savaşıp onu ölümcül şekilde yaraladıktan sonra ölüyor. Mordeith da Rand’ı öldürme isteğiyle dolu ve onu hançerle yaralamıştı.
Gareth Bryne, Yuvarlak Masa şövalyelerinden Sir Gareth.
Caemlyn, Camelot.
Tar Valon ise Avalon.
Callandor kılıç olmayan kılıç ile Excalibur. Sadece Arthur çıkartabiliyordu kayadan. Ama Callandor kusurlu bir kılıçtı.
Son 3 kitaptaki heyecanı söyleyen insanlar, yani biz, ilk 6 cilde de ölüp bitiyoruz o yüzden onları da sevmeyeceğinize eminim ben o yüzden diğer kitapları okumanızın zaman kaybı olduğuna inanıyorum ben sonrasında çok bir şey değişmiyor bize ilk 6 kitap da çok güzel geldiği için son kitaplarda o heyecanı yaşadık sizin yaşayacağınızı sanmıyorum zevkler farklıdır ve 6 kitap sarmamışsa seri bundan sonra çok daha fazlasını vaad etmiyor sevdiğimiz alıştığımız karakterleri daha da geliştiriyor daha fazla olay geliyor başlarına sarmamışsa sarması için bir şey vaad etmiyor ben ilk 4 kitapta seriyi sevmeyip de devamında seven biriyle karşılaşmadım hiç.
Yanlış anlaşılmasın sizin için söylüyorum beklentiyi yüksek tutarsanız 6 kitaplık bir emek daha vereceğiniz için hayal kırıklığına uğrayabilir zamanınızi boşa harcadığınızı düşünebilirsiniz. Ben şahsen çok beğenmediğim bir şeyi 14 kitap boyunca okusam kızardım kendime okunacak onca kitap varken.
Başladıysam bitirmeliyim. Açıkçası benim şikayetim, yazarın tarzını bana uymaması durumu. Muhtemelen bekar ve sakin bir kafam olsa idi, serinin sade ve bol tasvirli kısımları hoşuma gidebilirdi. Ama her cilt incelemesinde yaptığım eleştiriler hep aynı. Seri hacminin heyecanını vermiyor. Uzun uzun yazmama gerek yok, yazmıştım zaten. Şimdi 28 gün içinde okumuş ve seriyi birden fazla okuyan sana ben bu seri için ikna edici hiçbirşey söyleyemem. Benim tarzım daha cok aksiyon, gizem, heyecan gibi duyguları daha bol içerikler herhalde. Bunlar Zçde de var ama sayfa sayısına göre çok az tabi. 6 cilt için konuşuyorum.
Sevenleri için Zaman Çarkı tekrar tekrar seyretmeyi sevdiğiniz uzun bir tv serisi gibi. Karakterlerle artık arkadaş olmuş onlarla sevinip onlarla kederlenir olmuşsunuzdur. Her yeni okumada tadı biraz daha artan yemek gibi tadına doymak da mümkün değil. Hikayenin ileriki bölümlerinde karakter diyaloglarında onlarla beraber önceki olayları hatırlayıp duygulanabilirsiniz bile.
Ariel Burgess’in çizimleri. Pek yakında Ta’verenleri de çizer. Beklemedeyim. Nynaeve’yi beğenemedim olmamış. Maddelene Madden, Egwene olarak bana güzel geldi bu çizimle. Rosamund’a diyecek yok zaten.
Dostlar dizi hakkında bir sorum var. Sizce hangi olaylar diziye aktarılmasa çok bir şey kaybetmiş olmayız? Genelde kitaplardaki her olay, her sahne ekranlara aktarılmıyor biliyorsunuz.
Bir örnekle başlayayım. Kanımca Morgase’in beyaz pelerinlerle olan olaylar silsilesi oldukça uzun.
Çok iyi bir seçim olmuş.
Benim tarzım daha cok aksiyon, gizem, heyecan gibi duyguları daha bol içerikler herhalde. Bunlar Zçde de var ama sayfa sayısına göre çok az tabi. 6 cilt için konuşuyorum.
