Okura orospu çocuğu diyen yayın evini de tü kaka demiş olarak yumuşatmayalım. Size göre basit seyler olabilir bana göre degildir. O yüzden olayı çarpıtıp basitleştirilmiş hale getirip insanları suçlamayın.
Yayın evinin çeviri sorunu bir gunde oluşmuş bir fikir değil. Güvenmemekte çok haklıyım ben bana göre. Tolkien’den Sprawl serisine, Ender serisinden PKD kitaplarına kadar ve hatta en çok da Neuromancer kitabıyla çeviri nasıl yapılmazın örneği bu yayınevi.
Sana bir sey soran yok ki dostum. Kendi kendine gelin güvey olup duruyorsun sabahtan beri. Ortama laf etmekten ne yazdığımızı okumayı atlamışsın. Ad homineme kadar da gelmişsin. Okuruna hakaret eden yayın evini savunmak için buradaki okurlara bile hakaret etmeye başlamışsın.
Aynen devam, sana laf anlatmaya çalışanlara yazık gerçekten.
Neden bu kadar zorunuza gitti bu yayınevine kötülememiz onu da anlamadım. Istedigimi söylerim bu kimseyi de ilgilendirmez. Yüzde 90 çeviri işleri sorunlu bu adamların. Yaptıkları iş savunsun kendilerini. Ya da becerebiliyorsan yaptıkları işle savun.
6:45’i ilk kitaplarından beri takip ederim, marjinal tipler tarafından yönetilen yayınevi diğer yayınevlerinin basmayacağı kült eserlere yoğunlaşıyor. Benim gözlemim yayınevinin ekonomik koşullarına ve yöneticilerinin arasındaki dostluğa ve çekişmelere göre çeviri ve baskı kalitesi değişiyor. Tam bir profesyonel çizgi bekleyemeyiz yani tarzları bu. Çok paraları olsa bile bu engebeli tarzları değişmeyecektir. Logo yine değişmiş belki vizyonları değişmiştir çünkü ilk defa bu kadar komik fiyatlar görüyorum.
Eksisozluk’te soru cevap yapılmıştı. Bu yayınevinin sahibi 2 kisi gelmisti. Bir okur Neuromancer’ın cevirisinin kötü olduğunu güncellemeyi ya da bırakıp başka bir yayınevine bırakıp bırakmayacağını sormuştu.
Gerçek hayatta da insanlarla böyle iletişim kuruyorsanız çevrenizdeki kişilere yazık tabii varsa, yok eğer gerçek hayatta normal davranıp internette böyle iletişim kuruyorsanız psikiyatriste gitmenizi tavsiye ederim.
Paragraf paragraf yorum yazdıktan sonra bile hala çıkmayan kitabın çevirisiyle ilgili yorum gelmeyeceğini idrak edemedi arkadaş. Ya trolllük yapmaya gelmiş ya da biraz yavaş.
@Padok Bilal’e anlatır gibi anlatıyorum bak. Tek cümle iyi dinle:
“KİTAP DAHA ÇIKMADI NASIL YORUMLAYALIM?”
Zamanında Doğal Dil İşleme üzerine şirket açmış (sonra batırmış ), makine çevirisi üzerine sıkı araştırma yapmış ve kodunu da yazmış birisi olarak şunu söyleyebilirim ki; o işler göründüğünden çok daha zor.
Yapay zekada en zor konudur NLP. Hayvan gibi çalışır bir şey çıkartırsın ortaya, parayı veren “Bu mu yani?” diyerek burun kıvırır. Google translate bile birkaç yıl öncesine kadar “hebele hübele” şeklinde çeviri yapıyordu. Ha bu demek değildir ki asla olmayacak. Sadece şu anda ve yakın gelecekte pek olası görünmüyor.
Burada yazan arkadaşların hepsi en az 1 6.45 okumuştur. Biri bir şeyden kaygı duyuyorsa illa uzun uzun belirtmesi gerekmez. Muhtemelen bu forumda ilgili eser sayfasında yada başka bir bölümde bu durumu belirtmiştir. Biraz araştırırsanız bulursunuz. Şu son zamanlarda her başlığa “okuyan insan bunlar” yazma modası da yeni başladı.
48 Sayfalık telifi olmayan eserlerin 23 TL’ye satışa sunulması ayrı bir garabet. Aynı politikayı Okült serisi için de yapıyorlar. Haberi görünce, fiyatından ertelediğim Pegasus’tan çıkan Hyperion’u hemen aldım. Bunlar iyi günlerimiz sanırım…
Söz konusu eserleri internette aratıp okuyabilirsiniz. Öyle çok uzun eserler değiller. Birisi 10 sayfa birisi de 15 sayfa civarında. Ben şöyle bir baktım ve ahım şahım şeyler de değiller. İngilizce bilmeyenler de sayfayı çevir diyerek okuyabilirler. Kalite olarak değişen bir şey olmayacaktır.
@Fahrettin bey abiciğim sanırım öykülerden yazan kişiler telif istememiş. Sanki öyle bir şey okudum. Gece biraz da uykum vardı pek emin değilim ama daha çok eğlence olsun diye yazılmış mini şeyler.
Bu konuda daha öncede birkaç vukuatları vardı gibi hatırlıyorum, 2 sene önce küçük kardeşleri diyebileceğimiz sub yayınlarının İthaki’nin bastığı derlemelerden birisinde olan bir öyküye özel baskı yapmaları nedeniyle forumda konuşulmuştu.